İster doğal bir sürecin parçası olsun ister açlığı doymayan insanlık sebep olsun son 30 yıldır bilim insanlarının dikkat çekmeye çalıştığı küresel ısınma ve iklim değişikliği senaryoları devletler seviyesinde oy birliğiyle kabul edildi. 2100 yılına kadar ısınmayı 2 derecenin altına çekmeye kararlıyız. Biz de, bu gidişatı değiştirmek isteyen girişimcilerin ve şirketlerin 2015 yılında yaptıkları projelere bir göz attık. 2015 yılındaki birçok benzeri proje 2016 yılında da devam edecek. Gerçekten geri dönüşümü özendirmek ve daha iyi bir gelecek için adımlar atanları ise zaman gösterecek.
Telefonu değiştirdim numaralar silindi yalanına karşı: Fairphone
Muhtemelen dünyanın doğal dengesini bozmak hedefiyle tasarlanmayan akıllı telefonlar kullanıcıları olan bizlerden gelen aşırı talep ve piyasadaki rekabet sebebiyle tedarik zincirindeki nadir malzemeleri ve üretim şartları gözetilmeyen birçok ürün piyasada. Milyonlarcası da ellerimizde ortalama 1-2 senelik ömürlerini dolduruyorlar. Tabii ki şirketlerin tekrar kullanımı özendirmeyen, bakımı ve tamiri zor pahalı ürünler çıkarmaları da tesadüf değil.
Bunun tesadüf olmadığını düşünmekle kalmayıp harekete geçen Hollandalı bir sosyal girişimci FairPhone ismiyle iki sene önce geliştirdiği akıllı telefonun ikinci versiyonunu piyasaya sürdü.
Şu ana kadar 60 bin adet satılan telefonun ilk sürümünde sadece belli bir noktaya kadar ulaşabildikleri tedarik zincirindeki “iyileştirme”yi, ikinci sürümünde tamamı adil ve sertifikalı malzemelerden oluşacak şekilde kurmayı başarmış durumdalar. Dayanıklı bir telefon olması dışında modüler tasarımıyla bakım ve onarımı da kolaylaştırılarak telefonun kullanım ömrü uzatılmış. Hedeflenen, kullanıcının kendi telefonunu tamir edebilmesi; örneğin kırık ekranını 1 dakika içinde kullanıcının değiştirebileceğini iddia ediyorlar.
Diğer şirketlerden farkı sadece ürünleriyle sınırlı değil, kâr amacı gütmeyen firma başlangıçta ön satışlardan ve “crowdfunding” yöntemiyle işletim maliyetlerini karşılamış. Hedefleri milyonlarca ürün satmak değil sadece bu ürünlerin dürüst ve adil bir yöntemle tasarlanıp üretilebileceğini göstermek. Vahşi piyasanın en son örneklerinden kullanıcı elektroniği piyasasında bu tarz girişimcilere daha fazla ihtiyaç var.
Biz kirlettik okyanus arıtsın, sofrayı kuran kaldırsın
Okyanusları kirletiyoruz, hem de yılda yaklaşık 8 milyar ton artarak girdap noktalarında toplanan 5 trilyondan fazla plastik parçayla. Ortalama yüz tür canlının varlığı plastik çöplerden dolayı tehlike altında.
Daha 17 yaşındayken bu soruna çözüm üreten bir Hollandalı genç, plastik çöpleri okyanustan nasıl temizlenebileceğinin formülünü ortaya koydu. Bir yıl içinde, 160 ülkeden 38 bin kişinin bağışlarıyla 2 milyon avro para toplayarak 2013 yılında fikrini hayata geçirmeye başladı.
Okyanusun akıntılarını kullanarak plastikleri V şeklindeki yüzer bariyerlerin altına gerilecek ağlarda topladıktan sonra biriken plastikler karada geri dönüşüme gönderiliyor. Fikir basit gibi gözükse de tarihin en büyük temizlik projesi olarak 2020 yılında gerçekleştirebilmek için yüz kişi çalışıyor. Çünkü 4,5 km derinliğindeki suda kilometrelerce bariyer kurmak kolay değil, hele ki problemin boyutunun tam olarak anlaşılmadığını düşünürsek aşmaları gereken çok engel var. Ancak yine de şu an için kullanılan tüm teknolojilerden çok daha az maliyetli ve karşılaştırılamayacak kadar hızlı sonuç veriyor.
Dünyanın en müsrif zengininden dünyanın en gelişmiş yiyecek atığı tesisi
Tabağınızda pirinç tanesi bile bırakmıyor olabilirsiniz ancak tabağımıza koyduğumuz her yiyeceğin yaklaşık üçte biri çöpe gidiyor. Gelişmiş endüstrisi olan ülkeler, Güney Afrika’daki ülkelerin yiyecek üretimine eşit miktarda çöp üretiyor. Sadece tüketim sırasında değil henüz önümüze gelmeden de ziyan ediyoruz.
Geçtiğimiz Eylül ayında çıkan haberlere göre New York şehrinde dünyanın en gelişmiş atık tesisi kurulacak. Yılda 180 bin ton atığı gübreye, elektriğe ve yakıta dönüştürecek proje için Amerikan Organik Enerji (AOE) öncülüğünde General Electric’in de dahil olduğu bir grup uzman şirket çalışacak. Sistem doğal bir proses ile çalışacak, yaklaşık 100 yıllık bir uygulama olan anaerobic (oksijensiz) arıtma. Oksijensiz ortamda 1 ay kadar bekletilen atıklar sıkıştırılmış doğal gaz ve posaya dönüşüyor. Teknolojisi bu kadar eski olan tesisi gelişmiş yapansa bundan üretilecek doğalgaz hem atıkların toplanmasında kullanılan kamyonlarda kullanılacak hem de tesisin elektrik ihtiyacını giderecek. Aynı zamanda geriye kalan posa da zengin bir gübre kaynağı olacak.
Yeşil elma gönül alma, Apple neden bir orman satın alır?
Apple yılda 1 trilyonu aşkın ürün paketliyor, tabii ki bunun için harcadıkları kağıt miktarını tahmin etmek zor ama açıklamalarına bakılırsa bu yıl satın aldıkları yaklaşık 15 bin dönüm orman, selüloz liflerinin sadece yarısını karşılıyor. Bu atılımla hedefledikleri zaten sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamak değil, arazilerin orman vasfını yitirmesine engel olmak. Amerika’da yaşanan orman arazisi satışlarını engellemek için kurulan koruma fonlarından birine yardım ederek ormanın ekolojik yapısını koruyacak şekilde kesim yapılmasını hedefliyorlar.
Aslında bir orman arazisi satın alımı değil, zincirleme bir kurtarma çalışmasına para yatırmış durumdalar. Yatırımcıların parasıyla satışa çıkan orman arazilerini satın alan koruma fonu, daha sonra da orman vasfının korunacağından emin olacak şekilde bu araziyi satacak. Elde ettiği kârla, daha büyük bir orman arazisi satın alıp olabildiğince fazla orman alanını kurtarmış olacak.
Bir kahvenin 100 binlerce ton metal çöpü vardır
Kahve dünyasının Apple’ı, Nespresso. Mağazalarından kahve değil de mücevher almış hissiyle ayrılıyorsunuz.
İsviçreli dev Nestle’nin çocuklarından biri, 15 yılda yaklaşık 20 trilyon kapsül satma başarısını gösterdi. Kahveyi kahve olmaktan çıkarıp estetik bir dekorasyon malzemesine dönüştüren de bu alüminyum kapsüller.
Alüminyum kapsüllerin geri dönüşümü için önemli adımlar atıyorlar. 2020 yılındaki hedeflerini tutturmak için takip ettikleri “Positive Cup” (Olumlu Kapsül) isimli çevreci stratejilerinin şemsiyesi altında hareket ediyorlar. Şimdiye kadar 31 ülkede 14 bin kapsül toplama merkezi kurmuş durumdalar, 15 ülkedeyse evden kapsül atıklarını topluyorlar. Son olarak bu yıl Fransa’da yaptıkları atılımlarla yılın “En iyi çevreci inisiyatif” ödülünü kazandılar.
Nespresso Fransa’da bunun üstesinden gelmek üzere yerel şirketlerle bir araya geldi; sadece kendi kapsülleri için değil şişe kapakları ve alüminyum folyo gibi atıklar için de kullanılabilecek geri dönüşüm makineleri geliştiriyor. Kullanıcıları teşvik etmek üzere toplanan alüminyuma ton başına para ödüyorlar.
Ayaklarınıza batıyor diye çöpe atmadan önce bir kez daha düşünün
Plastik, geri dönüşümü eski ve bilinen bir teknoloji ancak Lego sadece yüzde 10 malzemeyi geri dönüştürebiliyor. Çünkü herhangi bir geri dönüşüm ürünü plastiği kullandıklarında ürün kalitesi ve güvenliğinden emin olamıyorlar. Çocukların kullandığı bir ürün olduğundan dikkatli olmak durumundalar, kurallar oldukça katı.
Bunun için de üç yıl önce aldıkları bir kararla alternatif bir malzeme geliştirme hedefini koymuşlar. Amaç 2030’a kadar petrol bazlı olmayan bir malzeme bulmak. 2015 yılında basına yansıyan haberlerde 2016 yılında yüz uzmanla güçlendirecekleri araştırma için bir merkez açacaklar.
Yukarıdaki sayılar büyük olsa da plastik üretiminde küçük bir yer tutan şirket, kendi evinin önünü temizlemesi gerektiğini biliyor. Tabii ki petrol kaynaklarının giderek azalıyor olması da gelecekte üretimlerini tehlikeye sokabileceğini öngörerek de yapıyorlar bunu. Bir çare bulamazlarsa artan petrol fiyatlarıyla Lego artık sadece büyüklerin oyuncağı olacak hem de çok büyüklerin.
Kaynak: Fast Company
Editör notu: Plastik ürünleri, fahiş ücretlerle hizmet veren mekân ve şirketleri kesinlikle desteklemiyoruz. Ancak malum şartlar altında, alışkanlıklarından vazgeçmeyenlerin, en azından bir nebze daha yararlı firmaları tercih etmelerinden, kötünün iyisini seçmelerinden yanayız.