Ana SayfaKültür & SanatSinema2021’e film dolu başlangıç: İstanbul Film Festivali Ocak Seçkisi

2021’e film dolu başlangıç: İstanbul Film Festivali Ocak Seçkisi

-

Pandemiyle beraber aslında, film izleme sayımızda da inanılmaz bir artış oluştu. Ben mesela, her gün bir film izlemeye çalışıyorum. Bazen bir günde 3 film izlediğim bile oluyor. Sinemayı sevmek ve izlediğin film hakkında biriyle tartışabilmek heveslendiriyor belki de…

Bu yıl festivallerden ve sinemalardan uzakta kaldığımız günleri, çevrimiçi festivaller ve platformlara gelen filmler vasıtasıyla aşabiliyoruz aslında. Yeni filmlere evden kavuşuyoruz kavuşmasına, ama sinemada izlemeyi de özlüyoruz bir yandan… İstanbul Film Festivali, pandemiden bu yana neredeyse her ay filmleriyle beni heyecanlandıran seçkiler hazırlıyor. Ocak 2021 için hazırlanan seçkideki birçok filmi de zevkle izledim. Haydi gelin, beraber o filmler hakkında biraz konuşalım…

85 YAZI / ÉTÉ 85

François Ozon’un yönettiği ve Félix Lefebvre, Benjamin Voisin ve Philippine Velge gibi oyuncuların rol aldığı 85 Yazı, hayatını kurtaran ve git gide kahramanı olarak benimsediği David’i bir dostu olarak görmeye başlayan genç çocuk Alexis’in hikayesine odaklanıyor.

Sevdiğimiz insanları hayalimizde mi yaratırız? sorusuyla, aslında aşkın hayatımızdaki yerini sorguluyor 85 Yazı. Müzikleriyle, hayatı ele alış biçimiyle ve ilişkilere olan bakışı da oldukça dikkat çekici. Belki türevleri çok olduğu için ‘aynılık’ hissi yaratabilir film, ama ritmiyle benzer konu işleyen filmlerden sıyrılıyor kimi zaman… Özellikle final bloğu, tamı tamına türevlerinden ayrılıp bambaşka bir yolculuk yaptırıyor izleyenlere… Merak unsurunun bütünüyle yayıldığı film, aşkın ve heyecanın da içine katılmasıyla etkileyici bir hal alıyor. Félix Lefebvre’nin umut besleyici performansı, filme ışık gibi yayılıyor.

UMUDUN DİLİ / PERSIAN LESSONS

Vadim Perelman’ın yönettiği, Nahuel Pérez Biscayart, Lars Eidinger ve Jonas Nay’in başrollerini paylaştığı Umudun Dili; genç Belçikalı Gilles’in, Nazi savaşında Yahudi olduğu için ölmemek adına söylediği yalana ve bu yalanın, Koch’a Farsça öğretmekle görevlendirilmesiyle ilerleyeceği yola doğru odaklanıyor.

Holokost döneminde Nazilerin Yahudilerle savaşı, birçok filmde anlatıldı. Duygu yoğunluğu ve farklı bir dramasıyla, içerisine farklı bir konunun eklendiği filmler her zaman daha önce çıkıyor. Umudun Dili, aslında kalbe dokunan bir hikaye ile türevlerinden ayrılıyor. Kendine yeni bir dil inşa eden bir adamın hayata tutunma çabasının, finalde umutların söndüğüne işaret edişi çok dokunaklıydı. Hayatın acımasızlıkları, bu acımasızlıkların meydana getirdiği yaralar ve bu yaralara merhem bulmanın güzel bir hikayesi… Film oyuna merak ediyoruz, bu yalan nereye kadar gidecek diye aslında. Ama film boyunca, uydurma bir şansla hayatta kalma mücadelesi görüyoruz. Kimi zaman kıskançlıklarla darbelense de bir şekilde sürmesi, umudun asla yok olmadığını hatırlatıyor.

Filmin kadrajları ve görüntü yönetimi de müthiş bir derecede. Daha önce “Kalp Atışı Dakikada 120” filmindeki performansıyla büyüleyen Nahuel Pérez Biscayart, bu filmde de her zamanki gibi olağanüstü bir performansta.  Ayrıca Lars Eidinger ve Jonas Nay de inanılmaz performanslar sergilemiş.

JUMBO

Zoé Wittock’un yönettiği, Noémie Merlant, Emmanuelle Bercot ve Bastien Bouillon’un rol aldığı “Jumbo”, Utangaç bir genç olan Jeanne’in lunaparkta bir oyuncağa karşı beslediği hislere odaklanıyor.

Sıra dışı, bir o kadar ilginç ve tuhaf bir hikayeye daldırıyor Jumbo… Aşkı ele alış biçimi farklı olan ve sıradan seyrin çarkını başka bir yöne savuran filmler aslında fark yaratıyor. Jumbo, o açıdan yenilikçi bir hikaye yaratmış. Hikayeler arası kopuklukların varlığı, biraz filmden ara ara kopmaya neden oluyor. Ama hikayeyi sıradan ele almamış olması, eşsiz bir noktaya taşıması, takdire şayandı. Görüntüler ve lunapark ışıklarının kullanımı, etkileyici bir dil eklemiş filme…

Noemie Merlant’ı Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi filmi sayesinde keşfetmiştim ve o filmde Adele Haenel ile muhteşem bir uyum yakalamışlardı. Jumbo’da Merlant’ı bir ayrı sevdiğimi söyleyebilirim. Bu kez daha genç bir kadına, ergenlik ve dik başlılığı çok başarılı bir şekilde sunuyor izleyene. Emmanuelle Bercot da şahane bir performansla filme renk katıyor.

BLIND SPOT / KÖR NOKTA

Patrick-Mario Bernard ve Pierre Trividic’şn yönettikleri Kör Nokta Jean-Christophe Folly, Isabelle Carré ve Golshifteh Farahani gibi oyuncuları buluşturuyor. Görünmez olduğunu keşfeden Dominic’e odaklanan film, karakterin iç ve dış dünyasını merkezine alıyor.

İlginç bir hikayeyi ana teması olarak alan film, görünmezlik ve körlük üzerine ırkçılığı da hikayesine almış. Filmde körlük engeli, görünmezlik metaforu ve siyahi ırkçılığı harmanlanmış ve aslında fantastik bir sessiz çığlık kahramanı çıkmış. Aslında tam muhteşem olabilecekken filmin hikayesinin bir bütünlük sağlayamamış olması nedeniyle, tam da içine giremiyoruz. Görünmezlik metaforu çok fazla gizemli anlatılıyor. Oyunculuklar ve görüntü dili de güzel aslında, ama göz doldurucu düzeye ulaşamamış. Bu tarz fantastik ve ilgi çekici bir filmden beklentim daha da yüksekti galiba…

DELETE HISTORY / EFFACER L’HISTORIQUE

Gustave Kervern ve Benoît Delépine’in yönettiği Delete History filminde başlıca rolleri Blanche Gardin, Denis Podalydès ve Corinne Masiero paylaşıyor. Filmi soyal medyanın insanların hayatını ele geçirmesine ve internete savaş açan 3 komşunun absürt mücadelesine odaklanıyor.

Dijitale esaretimiz, bir kez daha bir filmde dile geliyor. Aslında çok acı durumlar başa getiren bu mesele, biraz da uçarı bir komedi ile ele alınmaya çalışılmış. Tabi yaşların ilerlemesi, farklı bir çapa giriş ve bunu sosyal medyayı anlamaya etkisi de oldukça güzel anlatılmış Delete History filminde. Teknik anlamda biraz eksik kalmış bir film, ama absürtlüğü ince bir meseleyle bu kadar yakıştırması bile büyük bir başarı bence. Filmin süresi, hikayesine göre biraz uzun kaçıyor. Çünkü hem absürtlüğü merkezine alması hem de günümüzde ciddi bir hal alan sosyal medya ve telefonların getirdiği zorbalık, ilginç bir dille ele alınıyor. Ancak bazı fazlalık ve gereksiz uzayan sahneler atılsa film daha rahat izleti sunabilirmiş izleyene…

Blanche Gardin’in oyunculuğuna hayran kaldım. İlk başka karakterde kendimce olukça dalga geçtim. Ama film ilerledikçe, hem performansı zevkle izledim. Hem de karakteri bir yandan gerçekçi, bir yandan da aşırı absürt buldum. Eğlencesinin yanında, sosyal medyaya düşkünlük konusunda da dikkat çekmesi de önemli…

ŞARLATAN / CHARLATAN

Agnieszka Holland’ın yönetmenliğini üstlendiği filmde Joachim Paul Assböck, Jan Vlasak ve Ivan Trojan gibi oyuncular rol alıyor. Şarlatan, Çek şifacı Jan Mikolašek’in gerçek hayat hikayesinden esintiler barındırıyor.

Kaliteli bir sinematografi gözlemlediğimiz film, oldukça naif dokuları bir araya getiriyor. Evet, bir biyografi filmi ama içinde gerilimi ve naif dokusunu kaybetmeyen bir duyguyla oluşturulması, filmi başarılı kılmış. Yer yer hikayede fazla derinleşme ve anlatma derdinden dolayı bıkkınlık hissi yaratılmış gibi görünüyor. Ama hikaye çatısı güzel kurulmuş, sadece bazı noktaların fazla irdelenmesi, izleyeni filmden kopartabiliyor. Ustalıklı bir tıp teşhisi, mesleki başarının dönemin siyasetinden dolayı suç olarak görülmesi ve aşkın da bir pınar gibi yandan akışı belirli noktalar olarak filmde bulunuyor. Ivan Trojan, Josef Trojan ve Juraj Loj, inanılmaz performanslar sergileyen 3 oyuncu olarak filmdeler. Filme hisle bağlanma nedeni olarak başarılı oyuncuları önder olarak gösterebilmek mümkün…

\n

Pandemiyle beraber asl\u0131nda, film izleme say\u0131m\u0131zda da inan\u0131lmaz bir art\u0131\u015f olu\u015ftu. Ben mesela, her g\u00fcn bir film izlemeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131yorum. Bazen bir g\u00fcnde 3 film izledi\u011fim bile oluyor. Sinemay\u0131 sevmek ve izledi\u011fin film hakk\u0131nda biriyle tart\u0131\u015fabilmek heveslendiriyor belki de\u2026<\/p>\n\n\n\n

Bu y\u0131l festivallerden ve sinemalardan uzakta kald\u0131\u011f\u0131m\u0131z g\u00fcnleri, \u00e7evrimi\u00e7i festivaller ve platformlara gelen filmler vas\u0131tas\u0131yla a\u015fabiliyoruz asl\u0131nda. Yeni filmlere evden kavu\u015fuyoruz kavu\u015fmas\u0131na, ama sinemada izlemeyi de \u00f6zl\u00fcyoruz bir yandan\u2026 \u0130stanbul Film Festivali, pandemiden bu yana neredeyse her ay filmleriyle beni heyecanland\u0131ran se\u00e7kiler haz\u0131rl\u0131yor. Ocak 2021 i\u00e7in haz\u0131rlanan se\u00e7kideki bir\u00e7ok filmi de zevkle izledim. Haydi gelin, beraber o filmler hakk\u0131nda biraz konu\u015fal\u0131m\u2026<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

85 YAZI \/ \u00c9T\u00c9 85<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Fran\u00e7ois Ozon\u2019un y\u00f6netti\u011fi ve F\u00e9lix Lefebvre, Benjamin Voisin ve Philippine Velge gibi oyuncular\u0131n rol ald\u0131\u011f\u0131 85 Yaz\u0131, hayat\u0131n\u0131 kurtaran ve git gide kahraman\u0131 olarak benimsedi\u011fi David\u2019i bir dostu olarak g\u00f6rmeye ba\u015flayan gen\u00e7 \u00e7ocuk Alexis\u2019in hikayesine odaklan\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Sevdi\u011fimiz insanlar\u0131 hayalimizde mi yarat\u0131r\u0131z? sorusuyla, asl\u0131nda a\u015fk\u0131n hayat\u0131m\u0131zdaki yerini sorguluyor 85 Yaz\u0131. M\u00fczikleriyle, hayat\u0131 ele al\u0131\u015f bi\u00e7imiyle ve ili\u015fkilere olan bak\u0131\u015f\u0131 da olduk\u00e7a dikkat \u00e7ekici. Belki t\u00fcrevleri \u00e7ok oldu\u011fu i\u00e7in \u2018ayn\u0131l\u0131k\u2019 hissi yaratabilir film, ama ritmiyle benzer konu i\u015fleyen filmlerden s\u0131yr\u0131l\u0131yor kimi zaman\u2026 \u00d6zellikle final blo\u011fu, tam\u0131 tam\u0131na t\u00fcrevlerinden ayr\u0131l\u0131p bamba\u015fka bir yolculuk yapt\u0131r\u0131yor izleyenlere\u2026 Merak unsurunun b\u00fct\u00fcn\u00fcyle yay\u0131ld\u0131\u011f\u0131 film, a\u015fk\u0131n ve heyecan\u0131n da i\u00e7ine kat\u0131lmas\u0131yla etkileyici bir hal al\u0131yor. F\u00e9lix Lefebvre\u2019nin umut besleyici performans\u0131, filme \u0131\u015f\u0131k gibi yay\u0131l\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

UMUDUN D\u0130L\u0130 \/ PERSIAN LESSONS<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Vadim Perelman\u2019\u0131n y\u00f6netti\u011fi, Nahuel P\u00e9rez Biscayart, Lars Eidinger ve Jonas Nay\u2019in ba\u015frollerini payla\u015ft\u0131\u011f\u0131 Umudun Dili; gen\u00e7 Bel\u00e7ikal\u0131 Gilles\u2019in, Nazi sava\u015f\u0131nda Yahudi oldu\u011fu i\u00e7in \u00f6lmemek ad\u0131na s\u00f6yledi\u011fi yalana ve bu yalan\u0131n, Koch\u2019a Fars\u00e7a \u00f6\u011fretmekle g\u00f6revlendirilmesiyle ilerleyece\u011fi yola do\u011fru odaklan\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Holokost d\u00f6neminde Nazilerin Yahudilerle sava\u015f\u0131, bir\u00e7ok filmde anlat\u0131ld\u0131. Duygu yo\u011funlu\u011fu ve farkl\u0131 bir dramas\u0131yla, i\u00e7erisine farkl\u0131 bir konunun eklendi\u011fi filmler her zaman daha \u00f6nce \u00e7\u0131k\u0131yor. Umudun Dili, asl\u0131nda kalbe dokunan bir hikaye ile t\u00fcrevlerinden ayr\u0131l\u0131yor. Kendine yeni bir dil in\u015fa eden bir adam\u0131n hayata tutunma \u00e7abas\u0131n\u0131n, finalde umutlar\u0131n s\u00f6nd\u00fc\u011f\u00fcne i\u015faret edi\u015fi \u00e7ok dokunakl\u0131yd\u0131. Hayat\u0131n ac\u0131mas\u0131zl\u0131klar\u0131, bu ac\u0131mas\u0131zl\u0131klar\u0131n meydana getirdi\u011fi yaralar ve bu yaralara merhem bulman\u0131n g\u00fczel bir hikayesi\u2026 Film oyuna merak ediyoruz, bu yalan nereye kadar gidecek diye asl\u0131nda. Ama film boyunca, uydurma bir \u015fansla hayatta kalma m\u00fccadelesi g\u00f6r\u00fcyoruz. Kimi zaman k\u0131skan\u00e7l\u0131klarla darbelense de bir \u015fekilde s\u00fcrmesi, umudun asla yok olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 hat\u0131rlat\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Filmin kadrajlar\u0131 ve g\u00f6r\u00fcnt\u00fc y\u00f6netimi de m\u00fcthi\u015f bir derecede. Daha \u00f6nce \u201cKalp At\u0131\u015f\u0131 Dakikada 120\u201d filmindeki performans\u0131yla b\u00fcy\u00fcleyen Nahuel P\u00e9rez Biscayart, bu filmde de her zamanki gibi ola\u011fan\u00fcst\u00fc bir performansta.\u00a0 Ayr\u0131ca Lars Eidinger ve Jonas Nay de inan\u0131lmaz performanslar sergilemi\u015f.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

JUMBO<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Zo\u00e9 Wittock\u2019un y\u00f6netti\u011fi, No\u00e9mie Merlant, Emmanuelle Bercot ve Bastien Bouillon\u2019un rol ald\u0131\u011f\u0131 \u201cJumbo\u201d, Utanga\u00e7 bir gen\u00e7 olan Jeanne\u2019in lunaparkta bir oyunca\u011fa kar\u015f\u0131 besledi\u011fi hislere odaklan\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

S\u0131ra d\u0131\u015f\u0131, bir o kadar ilgin\u00e7 ve tuhaf bir hikayeye dald\u0131r\u0131yor Jumbo\u2026 A\u015fk\u0131 ele al\u0131\u015f bi\u00e7imi farkl\u0131 olan ve s\u0131radan seyrin \u00e7ark\u0131n\u0131 ba\u015fka bir y\u00f6ne savuran filmler asl\u0131nda fark yarat\u0131yor. Jumbo, o a\u00e7\u0131dan yenilik\u00e7i bir hikaye yaratm\u0131\u015f. Hikayeler aras\u0131 kopukluklar\u0131n varl\u0131\u011f\u0131, biraz filmden ara ara kopmaya neden oluyor. Ama hikayeyi s\u0131radan ele almam\u0131\u015f olmas\u0131, e\u015fsiz bir noktaya ta\u015f\u0131mas\u0131, takdire \u015fayand\u0131. G\u00f6r\u00fcnt\u00fcler ve lunapark \u0131\u015f\u0131klar\u0131n\u0131n kullan\u0131m\u0131, etkileyici bir dil eklemi\u015f filme\u2026<\/p>\n\n\n\n

Noemie Merlant\u2019\u0131 Alev Alm\u0131\u015f Bir Gen\u00e7 K\u0131z\u0131n Portresi filmi sayesinde ke\u015ffetmi\u015ftim ve o filmde Adele Haenel ile muhte\u015fem bir uyum yakalam\u0131\u015flard\u0131. Jumbo\u2019da Merlant\u2019\u0131 bir ayr\u0131 sevdi\u011fimi s\u00f6yleyebilirim. Bu kez daha gen\u00e7 bir kad\u0131na, ergenlik ve dik ba\u015fl\u0131l\u0131\u011f\u0131 \u00e7ok ba\u015far\u0131l\u0131 bir \u015fekilde sunuyor izleyene. Emmanuelle Bercot da \u015fahane bir performansla filme renk kat\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

BLIND SPOT \/ K\u00d6R NOKTA<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Patrick-Mario Bernard ve Pierre Trividic\u2019\u015fn y\u00f6nettikleri K\u00f6r Nokta Jean-Christophe Folly, Isabelle Carr\u00e9 ve Golshifteh Farahani gibi oyuncular\u0131 bulu\u015fturuyor. G\u00f6r\u00fcnmez oldu\u011funu ke\u015ffeden Dominic\u2019e odaklanan film, karakterin i\u00e7 ve d\u0131\u015f d\u00fcnyas\u0131n\u0131 merkezine al\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

\u0130lgin\u00e7 bir hikayeyi ana temas\u0131 olarak alan film, g\u00f6r\u00fcnmezlik ve k\u00f6rl\u00fck \u00fczerine \u0131rk\u00e7\u0131l\u0131\u011f\u0131 da hikayesine alm\u0131\u015f. Filmde k\u00f6rl\u00fck engeli, g\u00f6r\u00fcnmezlik metaforu ve siyahi \u0131rk\u00e7\u0131l\u0131\u011f\u0131 harmanlanm\u0131\u015f ve asl\u0131nda fantastik bir sessiz \u00e7\u0131\u011fl\u0131k kahraman\u0131 \u00e7\u0131km\u0131\u015f. Asl\u0131nda tam muhte\u015fem olabilecekken filmin hikayesinin bir b\u00fct\u00fcnl\u00fck sa\u011flayamam\u0131\u015f olmas\u0131 nedeniyle, tam da i\u00e7ine giremiyoruz. G\u00f6r\u00fcnmezlik metaforu \u00e7ok fazla gizemli anlat\u0131l\u0131yor. Oyunculuklar ve g\u00f6r\u00fcnt\u00fc dili de g\u00fczel asl\u0131nda, ama g\u00f6z doldurucu d\u00fczeye ula\u015famam\u0131\u015f. Bu tarz fantastik ve ilgi \u00e7ekici bir filmden beklentim daha da y\u00fcksekti galiba...<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

DELETE HISTORY \/ EFFACER L\u2019HISTORIQUE<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Gustave Kervern ve Beno\u00eet Del\u00e9pine\u2019in y\u00f6netti\u011fi Delete History filminde ba\u015fl\u0131ca rolleri Blanche Gardin, Denis Podalyd\u00e8s ve Corinne Masiero payla\u015f\u0131yor. Filmi soyal medyan\u0131n insanlar\u0131n hayat\u0131n\u0131 ele ge\u00e7irmesine ve internete sava\u015f a\u00e7an 3 kom\u015funun abs\u00fcrt m\u00fccadelesine odaklan\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Dijitale esaretimiz, bir kez daha bir filmde dile geliyor. Asl\u0131nda \u00e7ok ac\u0131 durumlar ba\u015fa getiren bu mesele, biraz da u\u00e7ar\u0131 bir komedi ile ele al\u0131nmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131lm\u0131\u015f. Tabi ya\u015flar\u0131n ilerlemesi, farkl\u0131 bir \u00e7apa giri\u015f ve bunu sosyal medyay\u0131 anlamaya etkisi de olduk\u00e7a g\u00fczel anlat\u0131lm\u0131\u015f Delete History filminde. Teknik anlamda biraz eksik kalm\u0131\u015f bir film, ama abs\u00fcrtl\u00fc\u011f\u00fc ince bir meseleyle bu kadar yak\u0131\u015ft\u0131rmas\u0131 bile b\u00fcy\u00fck bir ba\u015far\u0131 bence. Filmin s\u00fcresi, hikayesine g\u00f6re biraz uzun ka\u00e7\u0131yor. \u00c7\u00fcnk\u00fc hem abs\u00fcrtl\u00fc\u011f\u00fc merkezine almas\u0131 hem de g\u00fcn\u00fcm\u00fczde ciddi bir hal alan sosyal medya ve telefonlar\u0131n getirdi\u011fi zorbal\u0131k, ilgin\u00e7 bir dille ele al\u0131n\u0131yor. Ancak baz\u0131 fazlal\u0131k ve gereksiz uzayan sahneler at\u0131lsa film daha rahat izleti sunabilirmi\u015f izleyene\u2026<\/p>\n\n\n\n

Blanche Gardin\u0027in oyunculu\u011funa hayran kald\u0131m. \u0130lk ba\u015fka karakterde kendimce oluk\u00e7a dalga ge\u00e7tim. Ama film ilerledik\u00e7e, hem performans\u0131 zevkle izledim. Hem de karakteri bir yandan ger\u00e7ek\u00e7i, bir yandan da a\u015f\u0131r\u0131 abs\u00fcrt buldum. E\u011flencesinin yan\u0131nda, sosyal medyaya d\u00fc\u015fk\u00fcnl\u00fck konusunda da dikkat \u00e7ekmesi de \u00f6nemli...<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

\u015eARLATAN \/ CHARLATAN<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Agnieszka Holland\u2019\u0131n y\u00f6netmenli\u011fini \u00fcstlendi\u011fi filmde Joachim Paul Assb\u00f6ck, Jan Vlasak ve Ivan Trojan gibi oyuncular rol al\u0131yor. \u015earlatan, \u00c7ek \u015fifac\u0131 Jan Mikola\u0161ek\u2019in ger\u00e7ek hayat hikayesinden esintiler bar\u0131nd\u0131r\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Kaliteli bir sinematografi g\u00f6zlemledi\u011fimiz film, olduk\u00e7a naif dokular\u0131 bir araya getiriyor. Evet, bir biyografi filmi ama i\u00e7inde gerilimi ve naif dokusunu kaybetmeyen bir duyguyla olu\u015fturulmas\u0131, filmi ba\u015far\u0131l\u0131 k\u0131lm\u0131\u015f. Yer yer hikayede fazla derinle\u015fme ve anlatma derdinden dolay\u0131 b\u0131kk\u0131nl\u0131k hissi yarat\u0131lm\u0131\u015f gibi g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor. Ama hikaye \u00e7at\u0131s\u0131 g\u00fczel kurulmu\u015f, sadece baz\u0131 noktalar\u0131n fazla irdelenmesi, izleyeni filmden kopartabiliyor. Ustal\u0131kl\u0131 bir t\u0131p te\u015fhisi, mesleki ba\u015far\u0131n\u0131n d\u00f6nemin siyasetinden dolay\u0131 su\u00e7 olarak g\u00f6r\u00fclmesi ve a\u015fk\u0131n da bir p\u0131nar gibi yandan ak\u0131\u015f\u0131 belirli noktalar olarak filmde bulunuyor. Ivan Trojan, Josef Trojan ve Juraj Loj, inan\u0131lmaz performanslar sergileyen 3 oyuncu olarak filmdeler. Filme hisle ba\u011flanma nedeni olarak ba\u015far\u0131l\u0131 oyuncular\u0131 \u00f6nder olarak g\u00f6sterebilmek m\u00fcmk\u00fcn\u2026<\/p>\n","post_title":"2021\u2019e film dolu ba\u015flang\u0131\u00e7: \u0130stanbul Film Festivali Ocak Se\u00e7kisi","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"2021e-film-dolu-baslangic-istanbul-film-festivali-ocak-seckisi","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2021-02-06 16:49:54","post_modified_gmt":"2021-02-06 13:49:54","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=115829","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":115829}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "535"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "134"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Kuru Otlar Üstüne: Antagonist olarak dişil enerji

Nuri Bilge Ceylan’ın 2023 Cannes Film Festivali’nde prömiyer yapan son filmi Kuru Otlar Üstüne, yönetmenin sinematografisinde takip ettiğimiz “aydının taşra sıkıntısı” olarak da tanımlanabilecek halini...

18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali başlıyor!

Bu yıl 18'incisi gerçekleştirilecek olan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, 2 Mayıs 2023 günü İstanbul’da yapılacak açılış etkinliği ile seyircisiyle buluşacak. Bir hafta sürecek festivalde emek temalı filmlerin yanı...

Salt Beyoğlu: Bu son şansımız mı?

İklim değişikliğinin ekosistem ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerine dikkat çekmeyi amaçlayan Bu son şansımız mı? gösterim programının 2022 seçkisi, Yunanistan’dan Peru’ya, Kanada’dan Avustralya’ya uzanan beş belgesel filmi bir...

Institut français Ankara sinema ve sergi salonunda yeşil filmler gösterimde olacak

Institut français Turquie, 8 Aralık Dünya İklim Günü vesilesiyle “sinema ve çevre” temalı 3 filmden oluşan programını sinemaseverler ile buluşturuyor. Sinema; sesinizi duyurmanıza, zihniyetleri/alışkanlıkları değiştirmeye çalışmaya ve toplumun belirli...
Deniz Ali Tatar
Deniz Ali Tatarhttps://www.youtube.com/channel/UClHTrBzgdhbCKCM5L0zI4jQ
Lise yıllarında başlayan sinema tutkum, üniversitede Radyo, Televizyon ve Sinema okumamla devam etti. Okul döneminde de kısa film, belgesel ve klip çalışmaları gerçekleştirdim. Yapımcılığını ve sunduğum "6. SEANS" adlı sinema programım, 3 sezon boyunca Tv6 kanalında yayınlandıktan sonra, 2 yıl YouTube kanalımda devam etti. Programda yönetmen ve oyuncularla röportajlar yaparken film festivallerini, galaları ve çeşitli kültür sanat etkinliklerini takip ettim. YouTube kanalımda Bir DALİ Muhabbet ve On Matinesi adlı programlarımla çalışmalarım devam etmekte. Gaia Dergi'de; Ankara'daki kültür-sanat etkinliklerini takip ediyorum. Aynı zamanda vizyona giren filmleri ve film festivallerini haberleştirip takip ediyorum / iletişim: tatar.deniz.ali@gmail.com

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol