Nükleer Karşıtı Platform bileşenleri Çernobil faciasının 29. yıldönümünde Sinop’ta “Sinop Fukuşima olmayacak” demek için buluşacak.
Ülkemiz nükleer facialardan çok nükleerden etkilenip bulanmış zihinler ile doludur. Nükleer felakettir. Radyasyon ölümcüldür. Enerjinin yenilenebilir olanı makbuldür. Geleceksizleştirme projelerine hayır demek için, geleceği radyasyonla buhar olup uçanları yad etmek için 25 Nisan’da Nükleer Karşıtı Miting’de buluşmak üzere!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız bekarlığın nükleerden daha riskli olduğunu belirtse de; nükleer felakettir. Oysa bekarlığın genleri bozduğu, kanser riski taşıdığı veya tarım ile hayvancılık alanlarında bir kimyasal tepkime yarattığı saptanmamıştır.
Yine büyük bir titizlikle nükleer santralleri savunan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “tüpte patlıyor” açıklaması ise nükleer kazalar ile kıyaslanmayacak ölçektedir.
Eski Ticaret ve Sanayi Bakanı Cahit Aral’ın; “Dinimize, imanımıza inandığınız gibi inanınız ki, Türkiye’de böyle bir tehlike yoktur” cümlesi de akıllara kazınmıştır. Ancak şöyle bir durum var ki, kendisi “kanserden ölmeden önce” hükümetin facianın sonuçlarını dürüstlükle paylaşmadığını da itiraf etmiştir.
Bunların üzerine bir de “Milletin a.ına koyacağız” diyen bir insansının şirketine nükleer santral işletmesinin verilmiş olması da oldukça düşündürücüdür.
Çernobil faciasının üzerinden 29 yıl geçti. Katliama yol açan nükleer kazanın etkileri tam olarak ölçülememekle birlikte günümüzde bile devam ediyor. Binlerce kişinin etkilendiği kazanın bilançosu oldukça ağır.
- İngiltere’nin Galler bölgesinde kazadan iki hafta sonra saptanan yüksek radyoaktivite nedeniyle yeşil alanlara koyun ve sığırların girişi engellenmiştir.
- Araştırmalarda ilk yıl doz açısından en fazla radyoaktiviteye maruz kalan Avrupa ülkesi Bulgaristan olarak belirlenmiştir.
- En yüksek radyasyon dozlarına, sayıları bini bulan acil durum çalışanları ve Çernobil personeli maruz kaldı. Çalışanların bazıları için maruz kaldıkları dozlar öldürücü oldu. Zaman içinde Çernobil’de çalışan kurtarma personelinin sayısı 600 bini buldu. Bunların bazıları, çalışmaları boyunca yüksek düzeyli radyasyona maruz kaldılar. Çöken radyoaktif iyodinden kaynaklanan çocukluk tiroid kanseri, kazanın en önemli sağlık sorunlarından birisidir. Kazadan sonraki ilk aylarda, radyoaktif iyodin düzeyi yüksek sütlerden içen çocuklar yüksek radyasyon dozları aldılar. 2002 yılına kadar bu grup içinde 4000’den fazla tiroid kanseri teşhis edildi. Bu tiroid kanserlerinin büyük bölümünün radyoiyodin alımından kaynaklanmış olması çok muhtemeldir.
- Bağımsız kaynaklar yüzlerce yıl boyunca Pripyat ve komşu bölgelerde yerleşimin güvenli olmadığını söylemektedirler. Ayrıca bölgeye giriş çıkışlar hala polis kontrolünde olup bazı bölgelere giriş yapılamamaktadır.