Bugün insan türü olarak ne kadar ikiyüzlü olduğumuzu bir kez daha anladım. Çünkü hayvanları koruma gününü dile getirmek amaçlı paylaşılan neredeyse hiçbir görselde koyun, inek ve tavuklara yer verilmemişti. Bunun iki sebebi olabilir diye düşündüm. Ya koyun, tavuk ve inek hayvan olarak görülmüyor ya da bunların korunma hakkı olmadığı düşünülüyor. Bu da en büyük ikiyüzlülüğümüzün sebebi oluyor ve türler arası ayrım yapmamız yetmezmiş gibi aynı duyarlılığı taşımalarına rağmen hayvanları da derecelendiriyoruz.
Günleri ve bu günler hakkında yazmayı düşündüğüm ya da başardığım söylenemez aslında. Ama bugün öyle çok görsele denk geldim ki dayanamadım. 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde pek çok sosyal medya paylaşımı yapıldı. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylere, avcılığa ve sirklerde hayvanlara yer verilmesine karşı sayısız paylaşım. Bunların hepsine katılıyor ve bir gün sonlanmasını umut ederek çabalamanın işe yarayacağına inanıyorum. Bunun yanı sıra şunu merak ediyorum; peki ya tabağımızdakiler? Bugün onlardan da bahsetmek gerekmez mi?
Lütfen önce şunu düşünelim; kedi ve köpekteki hissediş, inek ve koyunda da var. Bu yüzden hayvanları korumak öncelikle mutfakta, tabakta tercih ettiğiniz yemeklerde başlar. Bir kuzunun kalp atışları ile kuşunkiler aynı ama insan türü, birine şiirler yazarken diğerini yemek tarifi olarak görüyor gerisindeki acıyı, kanı umursamadan.
Bir hayvan için üzülüp özgürlük isterken diğerini umursamamak, farklı bir yerde konumlandırmak hiçbirine tam anlamıyla özgürlük getirmeyecektir. Aslında buradaki kilit nokta sadece ‘üzülmek’ penceresinden bakmak, eşit olarak görmemek galiba. Bu, deneyimlerimden dolayı eşit olarak görülmediği için ‘kardeş’ olmaktan öteye geçemeyen engelli bireylere tavırla aynı geliyor bana. Hep üzülmek, acımak, ‘sempatiklik’ çerçevesinden bakılıyor, özgürlük ve eşitlik ne engellilere ne hayvanların hepsine yakıştırılıyor.
Günlerin nasıl bir etkisi var bilmiyorum ama anlatmanın ve mücadelenin gücüne inanıyorum. Hayvanlar arası ayrım yapmadan değişimi getirebileceğimizi düşünüyorum. Ve tüm türler için eşitliğin ve özgürlüğün mümkün olacağı kansız günlerin gelmesini diliyorum.
Kapak Görseli: Pawel Kuczynski