Amerikan kenesi tarafından kanınız emildiyse istemeseniz de yarı vejetaryen bir hayata geçmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Dünyanın en küçük vejetaryen aktivistine bir merhaba demez miyiz?
Dünyada et yememeyi seçen insanların sayısı yaklaşık olarak 450 milyon kişidir; fakat yarattığı alerjiyle Amerikan kenesi, bu sayıyı arttırma gücüne sahiptir. Nasıl mı?
Amerikan kenesi, ak kuyruklu geyiklerin üzerinde yaşar ve coğrafik olarak bakıldığında, yurdu Amerika Birleşik Devletleri‘nin pek çok eyaletidir. Bir ısırığıyla insanlarda kırmızı et alerjisi yaratan bu hayvanın sırrı ise, salgısında bulunan “alfa-gal” şekeridir. Ne tesadüf ki bu şeker aynı zamanda kırmızı ette de bulunmaktadır ve vücudunuz normalde bunu sindirebilir; fakat şeker kene sayesinde kan dolaşımına karıştığında, alerjik tepkimeye girersiniz. Alfa-gal şekerine rastlanıldığında tepkime vermeye başlayan vücut, artık her kırmızı et yediğinizde size zor anlar yaşatır.
Biftek, kuzu, domuz farketmez, bütün kırmızı etler artık sizde aynı tepkimeyi harekete geçirir. Kırmızı et yediğinizde en fazla sekiz saat içerisinde nefes darlığı yaşamaya başlarsınız. Deri üzerinde kabartılar, kan basıncının düşmesiyle izlenir ve ishal de çok gecikmez. Zehir aldığına inanan beden kusmanın da dahil olduğu pek çok yolla kendisini kurtarmaya çalışır.
Alerji ilk olarak ABD’nin Güneydoğu bölgesinde çıkmışsa da, ak kuyruklu geyiklerin iklim değişikliği ve yaşam alanı yitimi sonucu kuzeye ilerlemesiyle bu geyiklerle birlikte seyahat etmektedir. Sadece 2014 yılında, bin 500 kişi kenenin ısırığıyla çok sevdiği “zevk”lerinden mahrum kalmıştır.
Sadece kırmızı et de değil, dış yüzeyi hayvan jelatininden yapılmış ilaçlar ve bazı süt ürünleri de vücudunuzu harekete geçirir. Hatta bazen ızgaranın dumanı bile tuvalete koşmanıza sebep olabilir. Bu alerjiyle yaşamak gerçekten çok zordur. Sadece bazı durumlarda alerjinin kendi kendine etkisinin azaldığı veya geçtiği görülür.
Kaynak: The Plaid Zebra
Editör notu: Vejetaryenlik sadece kırmızı et yememek değildir, hiçbir canlının etini yememektir. Yazıda espirili bir dil kullanılmıştır. Hayvan sömürüsüne bütün olarak karşı durmak vegan olmaktan geçer.