Uluslararası iklim değerlendirme grubuna göre, 21’inci yüzyılda deniz seviyesinin 20 ile 90 cm, 2100 yılında ise şimdiki durumuna göre 50 cm yükselmesi bekleniyor. Kutuplardaki buzulların erimesinin ve deniz suyu seviyesinin yükselmesinin sahil bölgelerinde yaşayan insanları yeni yerleşim yerleri aramaya yönlendireceği belirtiliyor.
“Küresel ısınma mültecileri” olarak tanımlanan bu insanların sorununu çözmek için yapılmış birkaç tasarım var. Bunlardan makul çözüm sağlayanlardan biri de Lilypad.
Lilypad, Vincent Callebaut tarafından tasarlanan, hem karada hem suda bulunabilen, amfibik bir şehir. Diğer şehirlerden farklı olarak okyanusta yüzebilen bu suni ada şehirler, ekolojik ve kendi kendine yetebiliyor. Bu şehirlerin her biri 50 bin kişiyi barındırabiliyor.
Lilypad, farklı yenilenebilir enerji türlerinin (Güneş termal enerjisi, fotovoltaik enerji, rüzgâr enerjisi, hidrolik, ozmotik enerji, biyokütle ve gelgit enerjisi) entegrasyonuyla yalnızca tükettiğinden fazla, uzun ömürlü enerji üretmekle kalmıyor, aynı zamanda atmosferdeki karbondioksidi de soğuruyor. Binanın çift kaplamalı yapısı, polyester fiber ve ultraviyole ışınlarına tepki veren titanyumdioksit (TiO2)’ten oluşuyor. Bu kaplama, atmosferdeki kirliliği fotokatalitik etki ile soğuruyor ve içine çekiyor. Yani yapı, atmosferdeki karbondioksidi, sıfır karbon salınımıyla pozitif enerji dengesi sağlanıncaya kadar çekiyor.
Tasarım, Amazon Viktoria su zambağından esinleniliyor. Yüzen şehirlerin her biri, suni göl ve üç tepeyi içeren insan yapımı alanlardan oluşuyor. Göl, toplanan yağmur sularının arındırılması ve tuzunun giderilmesiyle oluşturuluyor; bu sayede hayvan ve bitki türlerinin hayatlarını sürdürmeleri sağlanıyor. Bu göller eko dengeyi sağlamak amacıyla tasarlanmış.
Suyun altında ise kâse şeklinde cam duvarla kaplanmış bir alan mevcut. Şehirler, ya sahile yakın demir atması ya da okyanustaki akımları, akıntıları takip ederek dünya etrafında yüzmesi hedefiyle tasarlanmış. Yapıya yukarıdan bakıldığında açan dev bir zambağı (lily) anımsatıyor. Lilypad, üzerinde yaşayanların sıkılmaması için farklı alanlarda iş, alışveriş ve eğlence alanları da sunuyor.
Tasarımın amacı, iklim değişikliği sonucu ortaya çıkabilecek durumlara, insan ve doğanın harmoni içinde bir arada bulunabileceği bir ortam sunarak, çözüm getirmesi. Söz konusu tasarım, OECD tarafından çözüm sunulması önerilen iklim, biyo-çesitlilik, su ve sağlık mücadelelerini bir şekilde vermiş oluyor.
Yapı sundukları açısından her ne kadar heyecan uyandırsa da umarız iklim değişikliği mücadeleleri bir sonuç verir ve bu yapıların, küresel ısınma sonucu evsiz kalanlar tarafından mülteci barınağı olarak kullanılması gerekmez. Küresel ısınma farkındalığının artıp, insan ve doğanın suni ortamlara gerek kalmadan, doğal ortamda harmoni içinde yaşayabildiği bir dünya umuduyla…
Lilypad yüzen şehir:
Kaynak: Diario Ecologia, The Design Inspiration