Berkeleye Sanat Müzesi ve Pasifik Film Arşivi yardımı ile Walker Sanat Merkezi‘nin düzenlediği “Hippi Modernism: The Strugle for Utopia” (Hippi Modernizmi: Ütopya Mücadelesi) sergisi, 1960’lar ve 1970’ler karşıkültürünün sanat, mimari ve tasarım kesişmesini sergiliyor.
Bu, küratör Andrew Blauvelt‘ün Walker ile yaptığı en büyük ve son sergisi. Timothy Leary‘nin “turn on, tune in, drop out” mantrası etrafında yapılanmış bu sergi, toplumsal farkındalığın ve bilincin genişlemesini inceliyor.
Aslında “Hippi Modernism” sergisinde görülecek ve deneyimleyecek çok şey var. Sergi; 60’lar ve 70’lerde gençlik dönemlerini geçirmiş veya bu dönemde siyasi hareketler içinde aktif olmuş kişilere nostalji turu yaptırırken bu dönemde yaşamamış olanların ise “Eğer dijital çağın retrospektifi duvarlara asılacak olsaydı, Walker’ın duvarlarında neler görebilir? Antika akıllı telefonlar? Arşivlenen Facebook ve Twitter feed’leri? Artık var olmayan, Instagram doğa fotoğrafları? Hangi gruplar hatırlanacak?” gibi rahatsız edici soruları aklına getirebilir.
Eğer şu an bizden uzaklarda, dünyanın bir ucunda 28 Şubat 2016’ta kadar devam edecek bu sergiye yakınsanız uğramadan buralara dönmeyin.