Dünyanın en kirli şehri Yeni Delhi’ye yeni yılda “daha iyi nefes almak” için 2016’nın ilk iki haftası süresince alternatif bir trafik uygulaması geliyor.
Uygulamaya göre, 15 Ocak 2016‘ya kadar trafik akışı özel araçlara kısmen kapalı olacak, araçlar plaka numaralarına göre haftanın belli günlerinde trafiğe çıkabilecekler. Üst düzey politikacılar, hastalar ve kadınlar ve bu uygulamadan muaf tutulacaklar.
Bu alternatif trafik akışı, aslında Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’deki hava kirliliği sorununa kalıcı çözüm bulmak için getirilen pilot bir uygulama. Aralık ayı başında Delhi Eyaleti Başbakanı Arvind Kejriwal tarafından önerildi ve kabul edildi.
Kejriwal yaptığı açıklamada “Bu bizim ve çocuklarımız için, bu kirli havanın içinde bunalan herkes için” dedi. Hem bir süreliğine daha iyi solumak hem de yeni planı oluşturmak için bu “acil durum” uygulaması yürürlüğe girmiş oldu.
17 milyon nüfuslu, 8 milyondan fazla aracın trafiğe çıktığı Delhi, uzun süredir hava kirliliğine ve trafik yoğunluğuna yönelik şikayetlere sahne olmakta. Uygulamanın ilk iki gününün izlenimleri, trafik sıkışıklığının eskisine kıyasla bir nebze rahatladığını gösterdi.
Gaz bulutuna karşı yeni bir umut
Uluslararası Haber Ajansı Agence France-Presse’e göre 2014 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bir tespit, bölge yönetimini tedbir almaya itti. Çünkü örgüt, bin 600 farklı şehir üzerinde yaptığı bir araştırmada Yeni Delhi’yi havası en kirli şehir olarak ilan etti.
Rapora göre, toz zerreciklerinin büyüklüğü hava kirliliği oranı yüksek olan diğer şehirlere kıyasla Yeni Delhi’de 10 kat daha fazla. Sadece başkent de değil, yılda 600 bin kişinin çevre kirliliği sebebiyle hayatını kaybettiği Hindistan’ın pek çok bölgesi yoğun toz bulutunun altında kalmış durumda.
Araştırmalara göre durum her geçen gün kötüleşiyor ve Hindistan, özellikle Delhi, yüksek boyutta bir sağlık krizi ile karşı karşıya. Hava kirliliğinin yarattığı etkiye her üç çocuktan birinin akciğerlerinde rastlanabiliyor.
Hindistan’daki çevre bilinçlilerine göre, alınan bu önlemlerde geç kalındı ve uygulamadaki istisnalar varılacak sonucun etkileyiciliğini azaltmakta. Ne var ki, trafik önlemlerinin yanında üretim faaliyetlerinin de süzgeçten geçebileceği fikri biraz daha rahatlama sağlıyor. Özellikle ülkedeki ana akım medyanın gündemine çevre konusunu getirmesinden ve küçük de olsa bir tartışma ortamı açmayı başarmasından dolayı bu alternatif trafik akışı uygulaması Hindistan’da bir umut kapısı açmayı başarmış gözüküyor.