28 Temmuz 2010 tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Konseyi suya ve sağlık hizmetlerine erişimi temel insan hakları kapsamına aldı. Temiz içme suyuna ve sağlık hizmetlerine erişimin insan haklarının uygulamalarının temelini oluşturduğunu da resmi olarak tanıdı. Buna rağmen her yıl neredeyse yarım milyon bebek kirli su ve sabun yoksunluğundan hayatını kaybetmeye devam ediyor çünkü temiz suya ve sağlık hizmetlerine erişim insan sağlığı için en temel koşulların başında geliyor.
Afrika’da insanların yüzde 66’sı kurak veya yarı kurak yerlerde susuzluk problemi yaşıyor ve Afrika su sorunlarının yaşandığı kıtaların başında geliyor. Dolayısıyla su erişememekten kaynaklanan hastalıklar da bu kıtada oldukça yaygın.
Malili bebek Allaman’ın hastalık belirtileri o doğduktan iki hafta sonra başladı. Kara lekeler vücudunu kaplar oldu, yemekten ve içmekten kesildi. Belirtiler başladıktan 24 saat sonra 15 günlük Allaman Sidiki hayata veda etti.
Uzman görüşü olmadan Fatumata Djarra’nın oğlunun neden öldüğünü söylemek kolay değil. Tek bilinen şey, bebeğin temiz su ve hijyen bulunan bir ortamda kolayca önlenebilen septisemi (kana bakteri ya da toksin karışması) ile benzerlik gösteren bir enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybettiği.
Gerçek rakamlar
İstatistikler Sahra Altı Afrikası’nda doğan bebeklerin gelişmiş ülkelerde doğan bebeklere oranla ilk ayda enfeksiyon kapma risklerinin 30 kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
Sahra Altı Afrikası’ndaki hastanelerin yüzde 46’sının temiz suyu yok, daha az oranda hastanede ise tuvalet ve el yıkama üniteleri dahi yok. Fatoumata o zamanlar Mali’de yaşayan genç bir anne olarak 17 de 1 ihtimalle yeni doğan bebeğini septisemi nedeniyle kaybedebileceğini bilmiyordu.
Asıl sorun su
Allaman’ın doğduğu yerdeki tek su kaynağı etrafına hayvanların dışkıladığı, küçük olanlarının ise düşüp boğulduğu ve dolayısıyla bulaşıcı hastalıklara açık olan bir kuyu. Burada insanı öldüren asıl şey su.
“Daha iyi” bir su kaynağı ise köyün karşı tarafına 15 dakika uzaklıktaki eski bir pompa. Çalışan kadınlar doğum için gereken suyu almaları için ailelerini kovalarla buraya yolluyorlar. Halk bu suyun temiz olduğunu düşünüyor ancak mide problemleri çok yaygın, özellikle de doğum öncesi kontrol için kliniğe giden hamile kadınlar arasında.
Diğer tehditler
Ama eksik olan sadece su değil. Sabunla el yıkamak gibi basit hijyen uygulamaları da Fatumata’nın başkent Diatola’ya sadece birkaç kilometre uzak olan köyünde yaygın değil. Mali’de ebolanın kontrol altına alındığı duyurulmasına rağmen köyde tek bir kalıp sabun dahi yok. Okulun dışındaki ortak el yıkama ünitesinde ise su var ancak sabun yok.
Yakınlarda Fatumata’nın doğum yaptığı klinikteki başhemşire WaterAid (Su Yardımı) adlı sivil toplum kuruluşu personeline sabunun belli zamanlarda alındığını söylüyor. Ayrıca yerel bir inanışa göre de çok sık el yıkamak insanı tehlikelere açık hale getiriyor ve her şey gibi sabuna verilecek parayı da elde etmek zor.
Değişim için şans
Milyonlarca hayat sadece şu üç temel ihtiyaç karşılansaydı kurtulabilirdi: Temiz su, tuvalet ve hijyen.
Bu yüzden 2015’in sonunda New York’taki Birleşmiş Milletler zirvesinde dünya liderleri tarafından desteklenen yeni küresel hedefler heyecan verici. Sürdürülebilir Gelişme Hedefleri (The Sustainable Development Goals) aşırı yoksulluğu sonlandırmak, şu ana kadar oluşturulmuş en kararlı plan. Bu plan herkesin her yerde temiz suya, tuvalete ve sabunla el yıkama gibi temel hijyen olanaklarına erişimini sağlamayı hedefliyor.
Bundan önce hükümet yetkililerinin sağlık merkezlerine temiz su, tuvalet ve el yıkama üniteleri sağlamaya ve sistemin çalışıp çalışmadığını kontrol etmeye kendilerini adamaları için daha iyi bir zaman olmamıştı. Eğer bunu başarabilirlerse tüm köyler daha sağlıklı olacak, çocuklar okuldan ayrılmak zorunda kalmadan eğitimlerine devam edebilecek ve önlenebilir hastalıklardan ölmeyip Fatumata’nın yeni doğmuş bebeğinin sonunu paylaşmaktan kurtulabilecekler.
Kaynak: Impacting Our Future