Dünyamız tükeniyor… Suyumuzu, toprağımızı, besinimizi zehirliyoruz. Yok ediyoruz her şeyi. Yeni savaş türleri ortaya çıkartıyoruz. İşte tam da bu nedenle yeryüzü demokrasisi aracılığı ile tek insanlık, tek yeryüzü topluluğu için, geleceğimizi elimize almak için Yeryüzü Paktı‘na katıl.
Yeryüzüne barışın tohumlarını ekmemiz gerekiyor. 5 Aralık 2015 Dünya Toprak Günü‘nde, COP21 toplantısı için bir araya gelen yaşam ve gezegen savunucuları; tohumlarımızın, topraklarımızın ve biyolojik çeşitliliğimizin, ancak yerel çiftçilerin elinde kaldıkları takdirde, endüstriyel küreselleşmiş tarımın ciddi düzeyde katkıda bulunduğu iklim değişikliğine çare olduğunu hatırlatmak amacıyla bir “Umut Bostanı” kurdular.
Yeryüzü’nün vatandaşları olarak, iklim değişikliğine uyum sağlayabilmemiz için vazgeçilmez olan müşterek varlıklarımızı, yani tohumlarımızı, toprağımızı, suyumuzu, biyolojik çeşitliliğimizi, havamızı ve iklim sistemlerimizi koruyacağımıza dair Yeryüzü’ne ve birbirimize söz veriyor; gıda, beslenme ve sağlık krizine, su ve iklim krizine ve milyonlarca iklim sığınmacısının yaratılmasına çözümün ekolojik organik tarımda ve yerel gıda sistemlerinde yattığını savunuyoruz.
Gezegeni ve Birbirimizi Koruyacağımıza Dair Halk Paktı
1. Topraklarımızı ve biyolojik çeşitliliği koruyacağımıza söz veriyoruz, çünkü insanlığın refahı ve güvenliği toprağın canlılığına dayalıdır.
2. Tohumlarımız, biyolojik çeşitliliğimiz, topraklarımız, suyumuz, havamız, atmosferimiz ve iklimimiz müşterek varlıklarımızdır. Müştereklerimizin özelleştirilmesini kabul etmiyoruz. Özen, işbirliği ve dayanışma yoluyla bunları geri alacağız.
3. Tohum Özgürlüğü ve Biyoçeşitlilik, Gıda Özgürlüğü ve İklim Değişikliğine Uyum’un temelidir. Çeşitli türlerin evrilme özgürlüğünü temsilen, tohum özgürlüğünü, onurla, öz-örgütlenmeyle ve çeşitlilik içinde savunacağımıza söz veriyoruz.
4. Endüstriyel Tarım’ın iklim krizi ve açlığa çözüm olarak gösterilmesini kabul etmiyoruz. İklim değişikliğine karşı geo-mühendislik, “iklim akıllı” tarım, genetiği ile oynanarak “geliştirilmiş” tohumlar ya da “sürdürülebilir yoğunlaştırma” gibi sahte çözümleri tanımıyoruz.
5. Küçük ölçekli ekolojik tarım uygulamalarını sürdüreceğimize ve koruyacağımıza, hem dünyayı besleyip hem de gezegeni soğutabilecek olan yerel gıda sistemlerini kuracağımıza ve destekleyeceğimize söz veriyoruz.
6. Şirketlerin hakları ve kişiliklerine dayalı yeni “serbest” ticaret anlaşmalarını kabul etmiyoruz. Şirketler toplumun sosyal, ekolojik ve etik sorumluluklar çerçevesinde var olmasına izin verdiği tüzel kişilerdir. Şirketlerin iklim değişikliği konusundaki sorumlulukları Kirleten Öder Prensibi çerçevesinde ele alınmalıdır.
7. Yerel canlı ekonomiler yeryüzünü korur, anlamlı istihdam olanakları yaratır ve ihtiyaçlarımızı karşılayıp esenliğimizi sağlar. Endüstriyel gıda ve tarım sistemleri gibi Dünya’nın ekolojik süreçlerine, topraklarına ve biyolojik çeşitliliğine zarar veren, milyonlarca insanı topraklarından koparıp göçe zorlayan üretim ve tüketim sistemlerine katkıda bulunmayacağız.
8. Katılımcı canlı demokrasiler yaratmaya ve erk sahiplerinin çıkarları için demokrasilerimizi elimizden alınmasına direnmeye söz veriyoruz. Paylaşma, katılım, çeşitlilik ve gezegene ve birbirimize özen gösterme ilkeleri çerçevesinde örgütleneceğiz.
9. Yeryüzü’nün Vatandaşları olarak, Yeryüzü Topluluğu’nun, tüm türleri ve tüm halkları, zengin ve canlı bir çeşitlilik halinde içerdiğinin farkında olarak, bilinçli bir şekilde yaşama sözü veriyoruz.
10. Adalet, onur, sürdürülebilirlik ve barışa dayalı yeni bir Gezegen Vatandaşlığı ve yeni bir Yeryüzü Demokrasisi kurmak için her yerde umut bostanları kuracak, değişim tohumları ekeceğiz.
Paktın tüm metnini okumak için tıklayınız. Metin İngilizcedir.