Bahara merhaba dediğimiz şu günlerde azıcık güneş ışığı, biraz yeşil çimen, yeni çiçek açmış dallar yüzümüzde ufak tebessümler oluşturuyor. Özellikle yüksek gökdelenler arasında metropolde yaşayan insanlar için doğaya ait bir şeyler görmek artık çok uzak bir ihtimal gibi. Ancak ellerinizi toprağa bulaştırmak ve evinizi daha “yeşil” bir renge döndürmek için küçük ekosistemler olan teraryum yapımına el atabilirsiniz.
Çocukluk hayalleriyle beslenen ve maket ve minyatür merakını teraryumla birleştiren Burçin Yılmaz, Terarrium House’un kurmaya karar vermiş. Her teraryum tasarımında farklı tür dünya yaratan Yılmaz, istek ve hayallerinizi dinleyerek size özel konseptler oluşturuyor. Burçin, bize kullanabileceğimiz bitkilerden, teraryum yapımına kadar, merak ettiklerimizi anlattı…
Ezgi Kurt: Modern şehir hayatı bizi doğadan uzaklaştırıyor. Büyük bahçeli, müstakil evlerden küçük balkonlu apartman dairelerine geçen insanlar yeşil hayatın özlemini çekiyor. Teraryum dünyası az da olsa bu özlemi dindirebilir mi?
Burçin Yılmaz: Meyve ağacımızı, bahçemizi, toprağımızı bırakıp şehirlere yerleşmişiz. Ev bahçeciliği gri ve egsoz kokan hayatlarımızdaki nefes molaları oluyor bizim için. Toprağa dokunmak insana iyi geliyor.
Ezgi: Teraryum bir ekosistem mi, bir dekorasyon ürünü mü?
Burçin: Teraryum cam fanus, kavanoz gibi kapalı alanlarda kuru bir doğal ortamın taklit edildiği ekosisteme verilen addır. 1830’larda İngiltere’de keşfedilmiş ve zamanla hem bitki taşımacılığı, saklama gibi alanlarda kullanılmış hem de bir dekorasyon objesi haline gelmiş. Bulunduğu zamanın estetik algılarına göre farklı şekillerde tasarlanmış ve popülerliğini hep korumuş. Günümüzde de oldukça popüler olan teraryumlar uzaktan baktığımız doğayı evimize taşıdığından da tercih sebebi oluyor. Bu noktada teraryumları yalnızca bir dekorasyon objesi olarak görmemek, teraryumların birer ekosistem olduklarını, teraryum içindeki bitkilerin de her bitki gibi ihtiyaçları olduğunu unutmamak önemli.
Ezgi: Annelerimizin evde renkli saksı çiçeklerinden, minik botanik hayata geçişimizin sebebi nedir sizce? Bir moda akımı veya vahşi doğaya özlem diyebilir miyiz?
Burçin: Son dönemde bitkiye ve toprağa duyulan ilginin doğaya özlemle bir ilgisi olduğuna inanıyorum. 24 saatin bize yetmediği, işten eve evden işe koşarken kendimizi unuttuğumuz hayatlarımız var. Böyle hayatlar içinde toprağa dokunmak, bir avuç yeşile bakmak huzur veriyor insana. Diğer yandan minyatür bahçecilikte farklı malzeme ve bitkilerle küçük bir ekosistem tasarlayarak onun gelişimini gözlemek, ona şekil vermek ve büyütmek de mümkün. Bu özellikleri de bu minyatür ekosistemleri tercih edilir kılıyor.
Ezgi: Teraryumu bir hikâyeyle birleştirme fikri nasıl ortaya çıktı?
Burçin: Maketçilik çocukluğumdan bu yana ilgi duyduğum bir alandı. 30’lu yaşlarıma yaklaşmışken kendimi ve doğayı daha iyi dinleme başladığım bir dönemde Bonsai sanatı bana maketlerimi ve bu minyatür ağaçları bir araya getirerek hikayeler canlandırma fikrini verdi. Aslında figürler ve minyatür ağaçlarla gerçeğe en yakın şekilde doğa ortamları oluşturmanın tarihi çok eskilere dayanıyor. 2 bin yıllık bir geçmişi olan “penjing” sanatında da minyatür ağaçlar ve aynı boyutta figürlerle gerçeği anlatan uygulamalar yapılıyormuş. Geliştirdiğim maket modelleriyle tasarladığım minyatür ortamlara farklı bitkilerle hayat verme fikri beni çok cezbetti. Bu sırada teraryumlarla tanıştım.
David Latimer’in 1960’da tasarladığı şişenin içerisinde küçük bir ekosistem yaşıyor ve bu süre boyunca sadece 1972’de suladığı bu şişenin kapağını o gün kapatmış. O gün bugündür içerisindeki telgraf çiçekleri yaşamlarını sürdürüyorlar. Latimer’in mikrokozmosu başlıklı yazı da belki ilginizi çeker.
Ezgi: Teraryum yapmak veya minyatür yaşayan bir bahçeyle uğraşmanın insan psikolojisi üzerine nasıl bir etkisi var sizce?
Burçin: Teraryum yapmak ya da bitkilerle ve toprakla bir şekilde muhatap olmak insanı kesinlikle rahatlatıyor. Her şey çok yoğun ve monoton geçerken fırsat bulup da çiçekle, böcekle, toprakla haşır neşir olabiliyorsanız şanslısınız.
Ezgi: Teraryum yapımında herhangi bir eğitim almak gerekir mi?
Burçin: Bitkilerle çalışılan her alanda bitki türleri, özellikleri ve yaşam koşulları gibi konularda bilgi sahibi olmak gerektiğini düşünüyorum.
Ezgi: Hangi bitkiler teraryum için uygun? Bunların Türkiye’de bulunması zor mu?
Burçin: Teraryum için uygun bitkiler gibi yüksek nem ihtiyacı olan ve yavaş büyüyen türlerdir. Fittonia, Hedera helix, Ficus pumila bunlardan bazıları. Bu bitkilerin ya da farklı türden bitkileri Türkiye’de bulmak oldukça kolay. Büyük seralar düzenli olarak yurtdışından bitki sevkıyatları yapıyorlar ve çok geniş bir ürün yelpazeleri bulunuyor. Yurtdışından bitki ithalatı yapan büyük seralar dışında yerel üreticilerden de farklı türlerde bitkiler edinebilmek mümkün.
Ezgi: Teraryum için gerekli malzemeler nelerdir? Bakımı nasıldır? Bitki uyumu ve kap seçimi nasıl olmalıdır?
Burçin: Teraryum yapımı için kapaklı bir kavanoz, fanus ya da akvaryuma; zemininde drenaj sağlaması için çakıl taşına, içerideki fazla nemi depolaması için sphagnuma, içeride oluşabilecek zararlıları önlemesi için aktif karbona, toprak görevi görmesi için ince elenmiş torf/perlit karışımına ve yüksek nem ihtiyacı olup aynı zamanda yavaş büyüyen türde bitkilere ihtiyacınız var.
Fittonia, Hedera, Leucobrium hlaucum gibi bitki türleri teraryum içindeki yüksek nemli ortama uygun bitkilerdir. Bitki dikimide uygulamanın yapılacağı fanusun şeklini, bitkilerin gelişim yönlerini ve boylarını dikkate almak gerekir.
Teraryumunuzu direk güneş almayan, yarı gölge ya da aydınlık alanlarda konumlandırabilirsiniz. Teraryum içerisindeki nemin azaldığını gözlemlediğinizde bir sprey yardımı ile dinlenmiş musluk suyu ile nem takviyesi yapabilirsiniz. Belirli aralıklarla teraryumunuzun kapağını açarak havalandırmanız da hava sirkülasyonu bakımından yararlı olacaktır. Teraryumunuzun iç yüzeyinde oluşabilecek lekeleri su ile nemlendirilmiş bir bez yardımı ile temizleyebilir, ölmüş yaprakları uzun bir cımbız yardımı ile teraryum içinden alabilir ve bitkilerinize budayarak şekil verebilirsiniz.
Burçin Yılmaz, Terrarium House’da belirli zamanlarda workshoplar düzenliyor. Siz de evinizde yaşayan, minik mutlu dünyalar oluşturabilirsiniz.