Onlar dünyanın en derin noktaları. Kimisi yerkabuğunu oluşturan plakaların birbirine çarpmasıyla oluşmuş, kimisi meteor düşmesiyle, kimisi ise insan eliyle. Yaklaşık 25 kilometre derinliğe sahip olan Vredefort Çukuru’ndan 11 kilometrelik derinliği olan Mariana Çukuru’na kadar dünyadaki en derin çukurlara doğru gizemli bir yolculuğa çıkalım mı?
Okyanuslardaki en derin nokta: Mariana Çukuru
Büyük Okyanus’ta Guam Adası’nın yakınlarında, Japonya ve Endonezya arasında bulunan Mariana Çukuru, okyanuslardaki en derin çukur. Uzunluğu 2,542 km, genişliği 69 km olan çukurun, en derin noktası ise 10,994 m (yaklaşık 11 km). Mariana Çukuru, Pasifik plakası ile Mariana plakasının birbirine çarpması sonucu doğal bir şekilde oluşmuş. Dibindeki basınç, yeryüzünü basıncının 1000 katı. Burada prehistorik dönemlerden bu yana aynı kaldığı düşünülen bazı mikroorganizmalar, balık ve yengeç türleri yaşıyor. İnanılmaz bir görüntü sunan bu çukura ilk olarak 1960 yılında Amerikalı Teğmen Donald Walsh ile İsviçreli bilim insanı Jacques Piccard, yüksek basınca dayanıklı bir araçla inmeyi başardı. Terminatör, Titanik, Avatar‘ın da aralarında olduğu birbirinden ünlü filmlerin yönetmeni James Cameron’un da 2012 yılında kendi denizaltısıyla tek başına çukura indiğini ve incelemelerde bulunduğu belirtelim.
Buzul Çağı’nda mağaraydı: Büyük Mavi Çukur
Orta Amerika’da, Belize’de yer alan doğal deniz çukuru, 146 m derinliğinde ve 305 m çapında. 1971’de bilim insanı Jacques Yves Cousteau tarafından dünyaya tanıtılan Büyük Mavi Çukur, Buzul Çağı’nda bir mağara olarak oluşmuş, deniz seviyesinin yükselmesiyle su altında kalmış, mağara tavanının çökmesiyle de çukur halini almış. Mayaların torunları olan bölge halkına göre ise burası bir tapınak. UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Büyük Mavi Çukur, dünyanın en iyi dalış noktalarından biri olarak tanımlanıyor; burada dev orfozları ve Karayip resif köpekbalıklarını görmek mümkün.
2 milyar yıl önce bir meteor çarpınca oluştu: Vredefort Çukuru
Vredefort Çukuru, dünyanın en derin noktalarından biri; 25 km derinliğe sahip, çapı ise yaklaşık 300 km. Güney Afrika’da Johannesburg yakınlarındaki bu devasa çukur, 2 milyar yıl önce bir meteorun dünyaya düşmesiyle oluşmuş. Meteorun etkisini bazı uzmanlar atom bombasıyla karşılaştırıyor. Kimi jeologlara göre ise 65 milyon yıl önce dinozorların ortadan yok olmasına sebep olan meteorların iki katı büyüklüğünde bir etki söz konusu. 1986 yılında uzaydan çekilen bir fotoğrafla keşfedilen Vredefort Çukuru, 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklendi.
Bilim adına kazıldı: Kola Çukuru
Rusya’nın Norveç sınırına yakın bir noktasında bulunan Kola Yarımadası’ndaki Kola Çukuru, insan eliyle kazılan en derin çukurlardan biri; derinliği 12 km. Çukur, 1970-2005 yılları arasında yeryüzünün en dış katmanı olan kabuk tabakasını keşfetmek ve araştırma yapmak amacıyla kazıldı. Kola Çukuru’nda 2,7 milyar yıl yaşındaki kayaçlara ulaşıldı ve fotosentetik bakterilerin yeni evrimleşmeye başladığı dönemlere dair veriler elde edildi. Ancak ekonomik sebeplerle kazılar sonlandırıldı. Derinlerden gelen seslerin kazı işçilerini çok korkuttuğu ve hiç kimsenin burada çalışmak istemediği Kola Çukuru ile ilgili anlatılan hikâyeler arasında yer alıyor.
Cehenneme açılan kapı: Darvaz Çukuru
Özbekistan ve Türkmenistan’ın arasında yer alan Karakum Çölü’ndeki Darvaz Çukuru, “cehenneme açılan kapı” olarak tanınıyor, çünkü yanıyor. Aslen bir yeraltı mağarası olan Darvaz Çukuru, 1971 yılında doğal gaz arama çalışmaları sırasında bulunmuş. Ancak kazılar sırasında mağara çökmüş ve çukur oluşmuş. Kazı ekibi çukurun dibinde zehirli gazlar olduğunu fark edince, gaz salımını engellemek için bomba patlatmış. İşte bu patlamadan sonra yanmaya başlayan çukur bir türlü söndürülememiş, günümüzde de yanmaya devam ediyor. Genişliği 100 m olan çukurun derinliği dibine ulaşılamadığı için tam olarak bilinmiyor.
Helezonik bir çukur: Bingham Kanyonu Madeni
Amerika’nın Utah eyaletinde, Salt Lake City yakınlarındaki Bingham Kanyonu Madeni, maden arama ve çıkarma çalışmaları sırasında oluşmuş. Derinliği yaklaşık 1 km, genişliği ise 4 km olan çukurun üst kısımları helezonik bir görünümüne sahip. Maden ocağında çalışmalar 1906 yılında başlamış; buradan milyonlarca ton bakır, yüzlerce ton altın ve gümüş çıkarılmış. Ciddi bir çevresel kirliliğe neden olan maden ocağının verdiği zararları yok etmek için 1990’lı yıllardan itibaren tedbirler alınmış ve bu amaçla 400 milyon dolar harcanmış.
Elmas şehri Kimberley’in en derin madeni: Büyük Çukur
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin “elmas şehri” Kimberley’de bulunan Büyük Çukur, insan yapımı en büyük çukurlardan biri. Kimberley şehrinin etrafında 1800’lü yıllarda açılan elmas madenlerinden biri olan Büyük Çukur’un derinliği 1,097 m, genişliği ise 463 metre. Madendeki çalışmalar 1914’de sonlandırılmış; süreç içinde buradan yaklaşık 3 ton elmas çıkarılmış. Bunlar arasında yer alan ve dünyanın parçalanmamış en büyük elması olan 616 kırat büyüklüğündeki elmas, günümüzde Kimberley Maden Müzesi’nde sergileniyor.
Türbülansa sebep oluyor: Mirny Çukuru
Rusya’da Sibirya yakınlarında yer alan Mirny Çukuru’nun hikâyesi, 1952 yılında Mirny kasabasında elmas bulunmasıyla başlamış. Kısa sürede önemli bir elmas merkezi haline gelen Mirny’deki maden ocağı yarım asır boyunca kazılmış; sonuçta ortaya derinliği 525 m, çapı 1,25 km olan Mirny Çukuru çıkmış. Rezervinin tükenmesi nedeniyle 2004 yılında kaderine terk edilmiş olsa da burası pek çok uzmanın ve meraklının ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Mirny Çukuru’nun bir özelliği de çok güçlü bir hava akımına sahip olması. Öyle ki helikopterler türbülansa yakalanıp düşmesinler diye çukurun çevresine uçuş yasağı konmuş.
Kaynak: Listemiste, wikipedia, Bilgi Ustam, Milliyet, Wikipedia, frmtr, wikipedia, AFK Insider, Vredefort Dome, Evrim Ağacı, Sabah, Wikipedia, Disclose Tv, Onedio