Rize’nin Fındıklı ilçesi yakın tarihimizi etkileyen birçok toplumsal, ekolojik ve politik meseleye doğrudan dâhil olmaktan ve gerekeli muhalif eylemlilikten kaçınmayan, mücadeleci kimliğini Karadeniz’in kendisine özgü asi karakteristiğiyle birleştirmiş bir yer. En yakın zamanda HES mücadeleleri ile gündeme gelmiş ve halen bu direnişi sürdüren bir yer. Gürsu Köyü ya da orijinalinde Başköy ise Fındıklı’da yer alan Yeşil Dere’nin vadisine kurulmuş yaklaşık 300 kişilik bir köy. Karadeniz’in enfes doğasını her adımda hissedebildiğiniz, her nefeste havasına doyamadığınız, kulaklarınızdan su sesinin gitmediği bir Karadeniz köyü.
Köyden kente yapılan göçlerde her köyde olduğu gibi Gürsu’da da boşalmalar, terk etmeler olmuş. Bundan tabii köyün tek okulu olan “taş mektep” de etkilenmiş. Taşımalı eğitim sistemine geçilmesiyle 90’lı yıllarda “taş mektep” işlevsiz hale gelmiş; köyün tüm çocukları servislerle taşınarak merkezi bir okula nakledilmiş.
20-27 Haziran 2016 tarihleri arasında TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Eskişehir Şubesi, Gaziantep Şubesi ve Trabzon Şubesi tarafından Gürsu Köyü’nde gerçekleşen öğrenci yaz kampı, bu atıl bırakılmış eski köy okulunun köy yaşamına yeniden kazandırılması için düzenlendi. Yaz kampı kapsamında farklı üniversitelerin mimarlık, peyzaj mimarlığı, çevre mühendisliği ve sosyoloji bölümlerinde eğitim gören toplam 27 öğrenci disiplinlerarası bir ortamda kolektif üretimde bulundu; taş mektep ve çevresinin yeniden düzenlenmesi için 1 hafta boyunca farklı ölçekte ve metodlarla çalışmalar yürüttü.
1 hafta süren bu deneyim salt mesleki paylaşımı kapsayan bir yaz kampı olmaktan öte, köyden farklı yaş, cinsiyet ve meslekteki yaşayanların sürece doğrudan dahil olduğu katılımcı bir sürecin yürütülmesi, disiplinlerarası bir çalışmanın olanak haline gelmesi ve tüm çalışmalar boyunca köy evlerinde konaklanarak köy yaşamının birebir deneyimlenmesi gibi özellikleriyle toplumsal yönü daha ağır basan kolektif bir üretim süreç olarak ilerledi. Böylece tasarım süreçlerinde her daim tartışılan “yer”i hissetmek, “bağlam”ı kurmak ve mimarlık üretimini salt fiziksel bir edimden öte toplumsal bir edime evriltmek gibi kavramların pratiğe dönüşmesi için o “yer”de ve “yerlisi”yle birlikte bir süreç yürütüldü.
Bu noktada gerçekleştirilen atölyelerin salt mimari tasarım konusuyla işlenmediğini de belirtmek gerek. Gürsu Taş Mektep yaz kampı kapsamında taş mektep binasının dönüşümüne ait fikirlerin oluşturulduğu atölyenin yanı sıra yaz kampı kapsamında okul önünde yer alan futbol sahasını ve okulla Yeşil Dere arasında yer alan fındık bahçelerininin yeniden düzenlenmesini kapsayan Peyzaj Tasarımı Atölyesi; Gürsu Köyü’nün ekolojik ve sosyal dönüşümüyle ilgili fikirler üreten Kırsal Planlama Atölyesi; farklı yaş gruplarından köy halkıyla yapılan mülakatlara hem köyün hem de taş mektebin tarihinin çıkarılması ve köy ile ilgli bir belleğin oluşturulması için belgeleme yapan Sözlü Tarih ve Medya Atölyesi ve köy çocuklarıyla onların yaşadıkları çevre ile ilgili düşünmelerini ve yaratıcılıklarını farklı oyunlar yoluyla keşfetmelerini sağlayan Çocuk ve Mimarlık Atölyesi yürütülmüştür.
Atölyelerle birlikte kamp programında yer alan “Laz Kütürü ve Dili Atölyesi”, “Horon Atölyesi”,“ Karadeniz Mimarisi Sunumu”, “Çay ve Çayın Tarihi Söyleşisi”, “Koruma Süreçleri Sunumu”, “Türkiye Ekonomi-politiği Söyleşisi”, “Karadeniz’de HES Mücadeleleri” Söyleşisi” gibi etkinlikler ve kamp yürütücülerinin yaptıkları mesleki sunumlarla “yer”e ait değerlerin ve sorunların tartışıldığı bir ortam oluşturuldu.
Kampın ikinci etabı Ağustos ayında
Kampın ilk etabının sonunda köy halkından gelen istek ve önerilerle öğrenciler tarafından taş mektep ve çevresi için projeler hazırlandı. Kampın Ağustos ayı içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan ikinci etabında ise hazırlanan projelerin hayata geçirilmesi için gerekli uygulama çalışmaları yapılacak.
Yazıya son vermeden önce bir hafta boyunca tüm misafirperverlikleriyle yaklaşık 60 kişilik kamp grubunu evlerinde ağırlayan ve her bir kamp katılımcısının kendisini “yer”in bir parçası olarak hissetmesini sağlayan Gürsu Köyü halkına teşekkürlerimizi sunarız.
Hazırlayan: Burcu Ateş