Plastik poşet yasağı son zamanlarda tüm dünyaya damgasını vuran harika bir gelişme. Amerika Birleşik Devletlerinden Hindistan’a, Hindistan’dan Fas’a uzanan birçok ülkede idari kurullar plastik kirliliğinin yarattığı problemleri kontrol ederken, plastik veya polistiren maddesini (en bilinen hâliyle straforu yani köpük ambalajı) yasakladı. Peki, bu yasak doğrultusunda neler uygulandı, ne gibi etkileri oldu, görelim...
1. Coles Bay, Tazmanya
Avustralya’nın Tazmanya eyaletinde bir şehir olan Coles Bay, 2003 yılında Avustralya’da tek kullanımlık plastik poşetleri yasaklayan ilk şehir oldu. İlk sene toplamda 350 binden az plastik poşet kullanıldı. 1 Kasım 2013’ten itibaren Tazmanya bayileri müşterilere biyobozunmayan plastik alışveriş poşeti vermeyi durdurdu.
2. Etiyopya
Etiyopya, 2011 yılında tek kullanımlık alışveriş poşetlerin üretimini ve ithal edilmesini yasakladı. Bu yasak tesadüfen Etiyopya Yeşil Büyüme Stratejisi çerçevesinde rüzgâr ve jeotermal enerji projelerinin geliştiği zamana denk geldi.
3. Karnataka, Hindistan
Bu yılın mart ayında, Hindistan’ın batı sahilinde yer alan Karnataka eyaleti plastik kullanımını tamamen yasakladı. Bu durumda toptancılar, perakendeciler ve tüccarlar plastik poşet, plastik kaşık, çatal, bıçak, kapkacak veya streç film kullanamaz, satamaz oldular. Mart ayından bu yana, yasak yürürlüğe girdiğinden beri, başkent Bangalor’da 39 bin kilogram kaçak plastiğe el konuldu.
Ayrıca, Karnataka daha önce “microbeads” yani mikro boncuk* kullanımına yasak getirmişti.
4. ABD
“Amerika plastik kullanımına yasak getirdi” diyeceğimiz günler de gelecek elbette. Ancak ben şimdilik küçük bir bölümünden bahsedeceğim.
2007 yılında, San Francisco, Amerika’da plastik alışveriş poşetini yasaklayan ilk şehir olmuştu. Bunu takiben, 2014 yılında, su pet şişelerine de yasak getirdi. Geçen ay, San Francisco Los Angeles ve Portland’a katılarak stirofom maddesinin yasaklanmasını zorunlu hâle getirdi. (Stirofom, strafor ailesinden polistirenin daha gelişmiş hâlidir diyebiliriz.)
Polistiren, geri dönüşümü çok zor olmasından dolayı çevre için büyük tehdit oluşturan bir polimerdir. Petrolden elde edilir. Amerika’da özellikle yiyecek konulan kaplarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde de durum farklı değil. Köpük yumurta kapları, yemekhane tabldotları, piknik tabakları, kutuları… Yasağın, plastiğin sadece bu formuna gelmesinin bile ne derece etki edeceğini siz düşünün.
2015 yılı Temmuz ayında Hawai’nin Honolulu şehrinde tek kullanımlık plastik poşetlere (medikal kullanım istisna olarak) yasak geldi. Bu yasa tasarısını Devlet Yasama Organı yerine İl Meclisi onayladı. Böylece halk için gerçek bir zafer elde edilmiş oldu. Halkın gücü adına!
5. Fransa
Geçen ay Fransa’da marketlerde plastik poşet yasağı uygulaması başladı. Sadece büyük marketler değil, bakkallar, manavlar, eczaneler de bu yasağa katıldı. Ülkede 2015 yılında konulan yasa ile çoğu mağaza ve marketler plastik poşet yerine kâğıt poşet uygulamasına geçmişti.
6. Fas
Fas dünyada Amerika’dan sonra plastik poşet kullanımının en yaygın görüldüğü ülkedir (ya da ülke idi.) Belki de bu sebepten ötürü, plastik poşet yasağı geldi mi tam geldi. Yasak, plastiğin üretiminden ithal edilmesine, satışından dağıtımına kadar uzandı. Bu da ülkede büyük bir telaşa neden oldu. İnsanlar alışkanlıklarını değiştirebilmek için zamana ihtiyaç duydular. Yasağa direnme, insanların plastik ve plastik poşet kullanımının nasıl bu denli kökleşmiş bir alışkanlık hâline geldiğine hayret ettirirken, yasağın getireceği etkinin ne denli büyük olacağını gösterdi.
Bu saydıklarım dünya üzerindeki plastik yasaklarının bazıları. Peki bu neden bu kadar önemli? Plastik kullanımı, çevre problemlerinin elbette ki temel problemlerindendir. Okyanusları ele alalım. Çöp girdaplarını duydunuz mu? Pasifik Okyanusunda beş adet büyük çöp girdabı var. Bu girdaplar hem deniz canlılarına hem de okyanusların doğal dengesine zararlı. Plastik atıkların 3’te 1’inin aşağıdaki haritada 1 ile numaralandırılmış “Büyük Pasifik Çöp Girdabı“nda bulunduğu hesaplanıyor.
Plastiğin okyanuslarla bağlantılı bir diğer problemi de Albatros kuşları hakkında. Albatros kuşları hayatlarının çoğunu açık denizlerde saatlerce avlanarak geçirirler. Böylece su yüzeyinde bulunan plastik çöpler bu kuşların ölümüne sebep oluyor.
Plastik kullanımını sonlandırmak yasak veya moda dolaylı olmamalı
Bu örnekler başka bir konuda uzun uzadıya ele alınabilir. Ancak ben konumuza son bir nokta koymak istiyorum. Plastik kullanımı yasağı umarım gelir geçer bir moda akımı gibi değil, ayakları yere sağlam basan bir değişim olur. İnsanların alışkanlıklarını değiştirmesi öyle kolay bir konu değildir. Aynı zamanda “yasak” insanları kendine çeken bir olgudur. Her yasak levhası, önünde yasağı çiğnerken poz veren bir insanı getirir.
Önemli olan bu bilinci kapmış olmaktır. Yoksa, bir yerde plastik yasağına uyan insan başka bir yerde nasıl olsa serbest diye plastik kullanma özgürlüğüne kavuşmamalıdır. Dünya herkesin olduğu gibi, kirliliğin dünyanın neresinde olursa olsun çevreye etkisi aynıdır. X ülkesinin topraklarında plastik daha çabuk bozunmaz. Çevreyi düşünmüyorsak sağlığımızı düşünelim. Zehirli kimyasalları hayatımızdan çıkardığımızda zaten plastiklerden arınmış olacağız.
*Mikro boncuk, çapları bir milimetreden küçük hatta bazen bir milimetrenin binde biri kadar bile küçük olabilen, plastikten ve genellikle polietilenden imal edilen bir maddedir. Kozmetiklerde, şampuanlarda, sabunlarda ve diş macunlarında bulunuyor. Araştırmalara göre bu hücrelerin insana direkt zararı yok. Zira ellerimizi yıkarken, dişlerimizi fırçalarken su ile akıp gidiyor. Ancak, arıtma sistemlerine takılamayacak kadar küçük olduğu için kanalizasyondan akarsulara karışan plastik hücreler deniz canlılarının bünyelerine yerleşiyor. Mikro plastikler deniz ve okyanus canlılarının yıllardan beri süren yok oluşunun en temel nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Kaynak: Ecowatch