Ana SayfaDuyurular & Etkinliklerİzmir’de tarih dışında bırakılan kadınlar konuşulacak

İzmir’de tarih dışında bırakılan kadınlar konuşulacak

-

Bugün bu saat, ben size böyle hitap ederken, siz beni dinlerken şüphesiz biz de tarih yapıyoruz, demektir. Bu tarihçeyi torunlarımız bir konferans dolduracak kadar uzun ve iftiharla yaptıkları zaman, elbet bizim aciz fakat hüsn-i niyet ve samimiyetle dolu bin müşkilatla elde edilen mücadelemizden de bahsedeceklerdir.
Halide Edip

 

Erkeğin tarihi, kadınları görünmez kılarken kadın figürünü de kendi görmek istediği biçimde yazdı. Kadın, hayatın tam ortasındaydı ama her şeyin dışında bırakıldı, tarih de buna dâhildi. Kadın, yazamadı, yazdığı takdirde ismini gizlemek, yazdığı için savunma yapmak zorunda kaldı. Resimleri değer görmedi, kadının ressamlığı hep iğneleyici yorumlar aldı. Sinemada bedeniyle yer aldı, yönetmen koltuğuna oturmasına uzunca bir süre izin verilmedi.

Ataerkinin yarattığı engelleri aşmak için verilen feminist mücadelenin bir diğer mücadele alanı da tarihti. Zira “kendi doğumundan önce olanları bilmeyen, sürekli çocuk kalmaya mahkûmdur.” Geçmişin yok sayılma durumu ise yazma zorunluluğunu ortaya çıkardı. İşte tam da bu yüzden kadını her yerde anlatma ve yazma arzusu.

Tarih her ne kadar dışarıda bıraksa da yaşamın her yerinde kadınların tüm engellemelere rağmen var olduğunu biliyoruz. Tüm bu gizli tutulmalara inat feminist tarihe ışık tutuyoruz. Bu sırada yapılan bilimsel araştırmalar da Halide Edip’in dediği gibi mücadelenin hakkını vermek ve torunlar olarak onlara selam etmek için bir görev.

3-4 Kasım’da da yine bu amaçla DEÜ Desem 75. Yıl Amfisi’nde I. Kadın Araştırmaları Sempozyumu gerçekleşecek. Davetli pek çok değerli isim sempozyumda yer alacak. Aynı zamanda araştırmacılar bildiri sunumlarıyla, sanatta ve edebiyatta tarihin dışında bırakılan kadınlara selam edecek. Sempozyumun çağrı metni ise şöyle:

Değerli Araştırmacılar,

19.yüzyılın son dönemi ve 20. yüzyılın ilk yıllarına tanıklık etmiş ‘kadın’ sanatçı ve edebiyatçılarımızın büyük bir bölümü ne yazık ki bugün yeterince tanınmamaktadır. Dönemlerinde ve sonrasında kronik algı ve eril bakışın dışlayıcı etkisiyle görünürlükleri ve isimleri ya silinmiş ya da çok kısıtlı bir çevre içinde kalmıştır. Bu bağlamda, sanat ve düşünce tarihimizin disiplinler arası bir etkileşim ve üretim ile tamamlanması, yeniden yazılması ve irdelenmesi için bu alanda çalışan araştırmacıları, sanatçıları bir araya gelmeye, birlikte düşünmeye, tartışmaya ve bilgiyi paylaşmaya davet ediyoruz.
Edebiyat ve sanatın dışında bırakılan kadınları, üretimden alımlama süreçlerine kadar tarihin dışında bırakılma nedenlerini ve sonuçlarını araştıralım, bugünü ve yarınımızı eşit bir anlayışta kurmak için geçmişi irdeleyelim, inceleyelim.

9-eylul-uni-kadin-tarih-sempozyumSempozyum programına buradan ulaşabilirsiniz.

SON YAZILAR

Fidan Gözaçan ile yeni kitabı “Her Kaçık Yalan Söyler” üzerine söyleşi ve imza gününe davetlisiniz!

Yazar, gazeteci ve çevirmen Fidan Gözaçan yeni kitabı Her Kaçık Yalan Söyler için Ankaralı okurlarıyla buluşacak. 22 Ekim Pazar günü Ankara'da saat 14.00'te Kızılırmak Caddesi...

KAOS GL ve 17 Mayıs’tan anayasa açıklaması: Haklarımızı savunacağız

Depremle rafa kaldırılan Anayasa değişikliği, 2 Ekim 2023’te Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın yaptığı TBMM konuşmasıyla resmi olarak gene gündemimize girdi. Yapılmak istenenin hak ve özgürlükleri...

Halkevleri 17. Yaz Çocuk Buluşmaları Çocuk Şenliği ile sona eriyor

Halkevleri'nin 17. Yaz Çocuk Buluşmaları, 30 Temmuz Pazar, 14.00- 17.00 arasında düzenlenecek çocuk şenliği ile sona erecek. Halkevleri'nin 17 yıldır kesintisiz şekilde sürdürdüğü çocuk çalışmaları ve...

Evvel Temmuz KSF gönüllüleri: Bu festival halkın festivalidir!

Evvel Temmuz Kültür Sanat Festivali 23 Temmuz'da Serinyol ayağınının da tamamlanmasıyla sona erdi. Halkın festivali Evvel Temmuz için gönüllülerinin hazırladığı basın bültenini ilginize sunuyoruz. 7 Temmuz’da...
Zozan Çetin
Zozan Çetin
Eylül 1989’da doğdum. Ege Üniversitesinde Tarih okudum. Daha sonra erkeğin tarihini değil, kadının tarihini yazmak ve anlatmak için Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında yükseklisansa başladım. Düşlerim için çabalamaya devam ediyor ve değişime olan inancı içimde taşıyorum. Bir kadın olarak var olma mücadelesi verirken de yazının, sözün ve kalemin gücüne inanıyorum. O yüzden yazmayı da anlatmayı da seviyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol