Norveç Araştırma Konseyi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, psikedelik maddeler ile akıl sağlığı problemleri ve intihar eğilimi arasında bir bağlantı olmadığı sonucuna varıldı.
Araştırma 19 bin 299’u psikedelik madde kullanan 130 bin yetişkin Amerikalı arasında yapıldı. Araştırmacılar psikotropik madde kullanımının ciddi akıl sağlığı problemleri yarattığı konusunda bir kanıt bulamadıklarını açıkladı. Öte yandan alkol kullanımının ise küçük problemleri bile kolayca derinleştirebildiğinden, depresyon ve intihar oranlarını arttırdığı elde edilen bulgular arasında.
Bilim insanları, psikedelik maddeleri klinik koşullar altında değerlendirerek stres bozukluğu, depresyon, anksiyete ve intihar eğilimi gibi durumlarla psikedelikler arasında herhangi bir bağlantı bulamadıklarını açıklamakla birlikte, araştırmaya katılan psikedelik madde kullanan insanların deneyimlerini (bu açıklamaların oldukça kişisel olduğunu da hatırlatarak) daha çok derin ve anlamlı olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Teri Krebs, Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesinden çalışmanın sürdürülmesine öncülük eden sinirbilimci, halk sağlığı perspektifinden bakıldığında, herhangi bir hükûmetin psikedelik maddeler üzerine koyduğu yasakları haklı çıkaracak bir neden bulmanın oldukça zor olduğu sonucuna varıyor ve ekliyor: “Uzmanlar sürekli olarak LSD ve psilosibin gibi maddelerin bireysel olarak kullanıcıya ve topluma verdiği zararın alkol ve diğer kontrollü maddelere göre oldukça az olduğunu belirtiyorlar.”
Yapılan birçok araştırma sonucunda ve internetten de kolaylıkla erişebileceğimiz birçok bilgi ışığında bu maddelerin, tek amacı kâr olan medya kuruluşlarının göstermeye çalıştığı gibi birer tehlike olmadığı yavaş yavaş daha görünür olmaya başladı. Salt bir eğlence aracı olmaktan ziyade birçok sağlık problemini ve bağımlılıkları aşmada önemli potansiyellere sahip birer ilaç olabilecek psikedelik maddeler yapılan araştırmalarla bu yolda önemli adımlarla ilerliyor.
Diğer yandan yapılan araştırmalar alkolün kötüye kullanımı ile intihar eğilimi arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Birleşik Devletler Milli Tıp Kütüphanesine göre: “Aşırı alkol kullanımı şartlı reflekslerin yitimi, düşünmeden hareket etme ve yargı bozukluğu gibi sebeplerle intihar eğilimlerini arttırmakla birlikte intihar etme düşüncesinin yarattığı stresi de azaltan bir etki de sergileyebiliyor.“
İnsan vücuduna ve metabolizmasına etkileri bilinen antidepresanları şeker gibi kullanmakta bir sıkıntı görmeyen, daha kötü etkilere sahip alkolü yer yer romantikleştirerek tüketimini teşvik eden modern toplum ve devletlerin sağlık bahanesiyle psikedelik maddelere karşı önyargıları, yasakları ve hatta ikiyüzlülüğü, kimi kesimlerin kâr amacı uğruna kanserden ciddi psikolojik bozukluklara birçok insanın tedavi umudunu ertelemekten başka bir işe yaramıyor.
Kaynak: BigThink, TheSpiritScience