İçinde bulunduğun bütün mücadele reflekslerini, rutinindeki şehirleşme yaratıyor, benimle hemfikir misin? Delice koşuşturmacandan tut boş vakitlerin dahi bir kaos melodisi içerisinde. Can çekişen medeniyet çığlıklarını bastırmak için yaptığın doğaya kaçış minik tatilleri ardından, dönüşündeki korkunç adapte olamama evreleri, sana evinin beton değil toprak olduğunu fısıldamıyor mu?
Konforun cezbedici davetleri, ardından ödediğin bin bedel! Lüks eşyaların arasında (bulaşık makinesi lüks bir eşyadır) kolaylaştıran uygarlığa teşekkürlerin kabulsüz kalıyor da, elini kıpırdattırmayan teknoloji; sabah 8 akşam 6 mesailerinden besleniyor. Sistemlerin çizdiği makus talihin, atmadığın adımlarla parmaklıklarını kalınlaştırıyor.
Tüm zincirlerini kırman için güç verecek projenin nefis fotoğrafları ellerimde, Antonio Guerra ile kentsel hayal kırıklıkların üstesinden gelmeni diliyorum!
İspanya’nın León bölgesinde bulunan yüksek bir dağın tepesine yerleşmiş bu grup için ulaşım hayli keyifli. Trafik korkularını veya araçlarının zorlu güzergahlarda incinip incinmeyeceği ile ilgili kaygılarını yok eden ise alana ulaşan bir yolun olmaması ve zaten araçlarının da bulunmaması!
Yaşam koşulları pek bir hayal süsleyen… Asfalt yok, siyaset yok, hırs yok!
Modern hayatın sahte konforundan uzak, elektriksiz, beyaz eşyasız hatta musluksuz günlük hayatları; doğal koşulların zorluğunun getirdiği haz ile dolup taşmalarını ve sanallıktan arınmış yaşamsal problemleri ile mücadele güçlerine hayran kalmaları ile geçiyor.
Tabiatın kucağında yaşamaları akabinde, kendiliğinden gelişen sosyal sistemleri ile; huzurun tadı ağızlarında beşeri kimliklerden ve statülerden uzak tasasız bir yaşam onlarınkisi!
Matavenero ilçesi sakinleri, kaynakların sömürüsüne karşı tüketici canavarların yıkımını absorbe etme dilekleri ile mümkün olduğu kadar dikkatli davranıyorlar. Yiyeceklerinin teminatı için tamamen toprağı referans alan güzel topluluk, ekoköylerinde sürdürülebilirlik için büyük adımlar atıyorlar.
İnsan ve yaşam arasındaki doğruları baştan yazma yolunda çabalar sarf edip, en yakın uygarlığa hüzün ile bakıyorlar.
Rekabetçi dünya tutsaklığından arınmanın huzuru saçlarında, şehir gürültüsüne kulakları kapalı…
Ekoköylülerin ortak kanaati olan ”bir daha kente dönmem” kanısı bu topraklarda da hakim.
Kuşlardan kurtlara doğanın dansını seyretmeyi, asansörlü sitelere tercih edeceğinden eminim. Ama bunun için yarını beklemen gerçekten üzüyor… Yeşil gönlüne biraz daha ilham için, rüya diyarından birkaç fotoğraf daha: