Uzun zamandır sanat tarihinin uçlarına sürgün edimiş Howardena Pindell’in eserleri, yakın zamanda Washington D.C.’deki Ulusal Galeri’de yer alan “Aykırılıklar ve Amerikan Öncü Kolu” sergisinde yer aldı. Ancak bu onun resimlerini, videolarını ve fotoğrafa dayalı eserlerini içeren tek sergi değil. Eserleri aynı zamanda önümüzdeki aylarda Kristal Köprü Amerikan Sanat Müzesi Bentonville, Arkansas’taki “Bir Ulusun Ruhu: Siyah Gücün Çağında Sanat” ve Buffalo’daki Albright-Knox Art Galeri’de “Bir Devrim İstedik: Siyahi Radikal Kadınlar, 1965-85,” sergisinde sergilenecek. Ve bunlara ek olarak Chicago’da Çağdaş Sanat Müzesi’nde eserlerine dair büyük bir anket açılacak. Kariyerine geriye dönüp bakmak için arşivlerimizi açtık. Pindell’in sanatıyla ilgili makalelerin parçalarını Douglas Crimp’in yorumundan ARTnews’in şimdiki sayısında yayınlanmış olan Pindell’e ait profilimin bir parçasına kadar seçtik – Alex Greenberger.
“New York İncelemeleri”
Madeleine Burnside, Ocak 1978.
Pindell’inkisi sezgisel bir kompozisyonun estetiği. Numaralarla çalışmanın kavramsal ihtimalleriyle alakadar değil ve eserlerini bu yolla deşifre etmeye teşebbüs edenleri eğlenceli buluyor. Bunun yerine, görünümü zengin bir görsel şölene davet eden yoğun nesneler yaratmada başarılı.
“Günümüzün Siyahi Sanatçıları: Bir Dışlanma Davası”
Patricia Failing, Mart 1989
New York sanat yayınlarındaki siyahi sanatçıların göreceli görünmezliği, örneğin, New York’un büyük galerileri ve müzelerindeki dikkat çekmeyişlerinin bir yansıması. Birçok sanatçı, [küratör Lowery Stokes] Sims’e bugün azınlık sanatçılarının bu kurumlardan dışlanmasının dolaylı olarak, sanatsal yeterliliğin ve kalitenin yargılarıyla başarılmasına yatkın olduğu konusunda katılıyor. Bir sanatçının olumsuz deneyimleri her zaman istisnai bir durum veya birinci sınıftan az yeteneğin acınacak sonucu olarak görülebilir. Bu yüzden çift yönlü ayrımcılığı belgeleme çabaları ikna edici kanıt problemi üzerinde çabalıyor.
Modern Sanatlar Müzesi’nin önceki yardımcı küratörü olan sanatçı Howardena Pindell bu zorluğu kabullenerek yedi yıllık istatiksel bir rapor derledi. Bu rapor, 11,000 siyahi, Asyalı, Hispanik ve Amerikan yerlisi ressamların, heykeltraşların, zanaatkarların, fotoğrafçıların, grafik tasarımcılar ile New York’ta yaşayıp çalışan mimarların müze sergilerinin ve şu andaki New York galeri temsillerinin üzerine. 1988’in ortalarından itibaren, rapordan alıntılanan bilgiye göre, New York’taki neredeyse tüm prestijli yerleri içeren 39 galerinin tümü sadece beyaz sanatçıları temsil etti. Eyalet boyu incelenmiş toplam 64 galeriden sadece on tanesindeki sanatçıların yüzde doksanından azı beyazdı ve bu on taneden biri kapanma aşamasındaydı.
“İncelemeler: Howardena Pindell Cyrus’ta”
Ruth Bass, Şubat 1990
Otobiyografi Howardena Pindell’in yeni eserlerinin merkezi temalarından biri: bir siyahi, bir kadın ve eseri boyunca sadece bu ülkede ve Avrupa’da değil aynı zamanda Asya ve Afrika’da da yanıtları ve ilhamı görerek gezmiş bir birey olarak otobiyografisi. Akli ve duygusal yolculuklarının izini takip ederek insanlığın durumunu merak eden veya insanlığın durumu hakkında endişelenen herkes için bir vekil haline geliyor.
En çarpıcı eserlerinde Pindell büyük, gerilmemiş, yumurta biçimli ya da yuvarlatılmış kare kanvaslarda kendi vücudunun bir veya daha fazla versiyonunun izini sürdü. Daha sonra parçaları ağır, görülebilir dikişlerle birbirine geri dikti. Bütün yüzey parlak akrilik çizgilerle, resim kolajlarıyla ve vinil yazılı ifadelerle kaplandı.
Bunlar dahice renkleriyle zengince kaplanmış ve cüretkar figürleriyle güzel eserler.
“Siyahi Soyut Ressamların Karmaşık Profillerinin Değişimi”
Hilarie M. Sheets,Temmuz 2014
1960’ların ortasında Yale’den mezun bir öğrenci olan Howardena Pindell, 71, aynı zamanda daha eski jenerasyon soyut sanatçıların eserlerinde (isim vermek gerekirse Ad Reinhardt’ın yakın tondaki resimleriyle Larry Poon’un yuvarlak ve oval Op sanat kanvasları) ilham buldu. 70’ler boyunca Pindell renk, yüzey ve doku ile deney yaptı. Yüzlerce küçük kağıt noktaları standart bir kağıt delgeciyle kesti. Onları kesilmiş ve içine pamuk doldurulup dikilmiş kanvaslara kolaj yaptı. Bunları akrilik, boya, pul, sim tozu ve pudra katmanlarına boğdu. Onlardan bir tanesi, solgun ve berrak İsimsiz #20: Dutch Wives, Circled and Squared (1978), “Soyuttaki Siyah”a dahil edildi.
“Harlem’deki Stüdyo Müzesi’ne soyut eserimle gidişimi hatırlıyorum, o zamanın müdürü bana ‘Şehir merkezine git ve beyaz oğlanlarla sergile,’” dedi diyor Pindell ve William T. Williams ile Al Loving’in de aynı yanıtla karşılaştığını ekliyor. “Esasen hain sayıldık çünkü özellikle didaktik eser üretmedik.”
New York’ta Garth Greenan’da bir sergisi yeni sonlanan Pindell, o eserlere başladığında bilinçli niyetinin çemberin estetik ihtimallerini keşfetmek olduğunu söylüyor. Daha sonra kendisine geri dönen bir çocukluk anısıyla korkmuştu. 1950’lerde Kentucky boyunca araba yolculuğunda, o ve Philadelphia’da yaşayan babası, bir alkolsüz bira standında durdu. Kendilerine dibinde kırmızı çemberler olan kupalarla servis edilmişti.
“Babama sordum, ‘Bu kırmızı çember ne?’” diye hatırlıyor. “Babam ‘Çünkü biz siyahiyiz ve beyazlarla aynı mutfak eşyalarını kullanamayız.’ dedi. Bunun beni aklımdaki çemberi değiştirmeye, bunu daha az nahoş hale getirmeye çalışmama teşvik eden şey olduğunu fark ettim.”
“Tam Daire”
Alex Greenberger, Kış 2018
Bu şubatta [Pindell’in 1980 videosu] Pindell’in elli yıllık resimleriyle, kolajlarıyla, yazılarıyla, çizimleriyle ve videolarılya beraber Özgür, Beyaz ve 21 Çağdaş Sanat Müzesi Chicago’da sergilenecek. Eserler sanatçının ilk büyük gezici müze derlemesi olan “Görülecek Ne Kaldı”nın parçası olarak sergilenecek. Pindell’in aktivist projelerinin belgeleriyle birlikte gösterilecek eserleri, her zaman kimlik ile sanat üretimi arasındaki bağlantı hakkında ve bu sergi kesinlikle bunu keşfedecek. Ancak Çağdaş Sanat Müzesi küratörü Naomi Beckwith için daha zorlayıcı yetki, birçok savaş meydanındaki ön cephede hizmeti (soyut resimden aktivist protestolara) sonunda sahne ışığına yönelen bir sanatçının kariyerini tamamen aydınlatmak.
“Bu büyüklükte bir serginiz varsa devam eden bir soru zinciriniz var.” dedi Beckwith. “Howardena birçok açıdan bu yan ürünlere sahip, tarihçilerin bir hikayeye özetlemekte zorlandıklarını düşünüyorum.” Beckwith ile sergi üzerinde çalışan Virginia Güzel Sanatlar Müzesi’nde bir küratör olan Valerie Cassel Oliver ekliyor: “Bir şekilde tarifi zor. İnsanlar eserle ne yapacağını bilmiyor.”
Kaynak: Artnews