Ana Sayfaİnsan ve ToplumAsla özgür olamayacak ve köle yetiştiren yapay zekalarız

Asla özgür olamayacak ve köle yetiştiren yapay zekalarız

-

İnsan programlanmaya açık olarak oluşturulmuştur. Her türlü etki insan duygularını, davranışlarını, tutumlarını etkileyecek kadar uyarıcı etkiye sahiptir. Ancak aynı uyarıcı her bireyi aynı şekilde etkilemez.  Yani çevreden gelen etkilerin oluşturduğu tepki farklı düzeydedir. Bu durum, uyarıcılara karşı farklı eşik düzeylerine sahip olduğumuzu gösterir.

Beden yapımız, üzerinde yaşadığımız toprak, soluduğumuz hava, içtiğimiz su aynı olduğu halde uyarıcı – tepki anlamında birbirimizden farklıyız; ancak bunları programlayıp değiştirme potansiyeline de sahibiz. Hayatımızda önemli yeri olan insanlar birçok anlamda bizi değiştirip çok rahat bir şekilde bize yeni alışkanlıklar kazandırabilir.

Buradan çıkan temel sonuç şudur; inandığımız her şey bizi kontrol eder ve inandığımız şeyleri değiştirebiliriz.

Şimdi olaya farklı bir açıdan yaklaşıp şöyle bir soru soralım kendimize: “Bugüne kadar oluşturduğum tüm fikirsel alışkanlıklarımın hiçbiri olmasaydı nasıl olurdum?”

Hiçbir şey bilmeyen ya da dünya düzeni ile ilgili temel alışkanlıkları olmayan bir insan öncelikle her şeye kuşku ile yaklaşır. Bildiklerimiz arttıkça yeni bir şeyler ortaya atıp üretme kapasitemiz azalır. Bu noktada şunu da söyleyebilirsiniz; bir şeyleri bildikçe, bu bilgilerle yeni fikirler ortaya atabilir bunu dönüştürebiliriz. Bu da bir noktada doğrudur; ancak doğru olduğu nokta öğrendiği bilgileri özümsemeye çalışıp derinliğini kavrayan zihinlerde gerçekleşir. Bir de aslında bu ikinci çıkarımla ilgili daha büyük bir soru sorabilirim size ve şöyle derim; acaba bize öğretilen bilim, felsefe, psikoloji, tarih gibi birçok alandaki bilgi acaba ne kadar doğru? Yani öğretilen bilgiler üzerinden ortaya koyduğumuz şeyler, yanlış bilgiler üzerine inşa edilirse o zaman ortaya attığımız fikirler de yanlış olmaz mı?!

O zaman iki tip üretim şekli ortaya çıkıyor: Çevresi tarafından bilgilerle programlanmış kişilerin, bu programlar dahilinde bir şeylere ulaşması ve hiçbir şey bilmeyen birinin sıfırdan, bir şeyleri merak edip sorgulayarak ortaya yeni bir şeyler koyması.

Bu durum içerisinde varlığa karşı ne kadar saygılı davranmış oluyoruz?! Kendi anlamını keşfetmeye daha doğrusu varlığına anlam yüklemeye çalışan bireyler oluşmasına izin vermek yerine, istediğimiz şekilde oluşmasını istediğimiz bireyler oluşturuyoruz. Aynı şey bize de yapıldığı için doğru olduğunu kabul edip her şeyi olduğu gibi yaymaya devam ediyoruz. Bu durum da belli tarzlarda kalıplaşmış insan tiplerinin oluşmasına sebep oluyor.

Her şeyin değişim ve dönüşüm gerçeğine dayandığını belirtip bu değişim dönüşümün bile bizim istediğimiz şekilde olmasına zorluyoruz ki henüz bizim doğrularımızın dünyanın doğruları olmak zorunda olmadığını kavrayacak düzeyde değilken, her şeyin en doğrusu olduğumuza inanıyoruz…

Şimdi bu dogmaları alıp yapay zeka çalışmalarına oturtalım. Robotlara çeşitli kodlarla programlar yüklenip bu komutlar doğrultusunda çalışmaları sağlanıyor. Kendisine verilen karmaşık kelimelerle hikaye yazan, notalarla beste yapan robotlarımız da mevcut. Sistemleri verileri arayıp bulup ardından bunları sentezleyerek yeni bir şey ortaya koymak üzerine çalışıyor. Ayrıca bu robotlara belli kurallar doğrultusunda çekirdek programlar yükleniyor (insanlara zarar vermeyeceksin gibi). Şimdi gelin bir de bize bakalım. 

Çevreden gelen uyarıcılara göre zihnimizdeki veri bankasına ulaşıp gerekli bilgileri gözden geçiriyor ve arkasından bu bilgileri sentezleyerek duruma uygun yeni veriler ortaya koyuyoruz. Geldiğimiz ailesel ve büyüdüğümüz kültürel çevreye göre de çekirdek inançlar oluşturuyoruz. Bu kalıplarımıza elletmiyor, bunlar dışında kalan bilgisel verilerimizi işliyoruz.

O zaman programlanmış bir yapay zeka ile farkımız ne? Duygular derseniz duyguları da tanımlayıp hatta duygusal tepki veren robotlar da üretildi. Bu bilgilere baktığımızda bizim eski sürümümüz gibi duruyorlar. Onlar yapılırken her ne kadar bizlerin çalışma sistemi model alınmış olsa da bizlerin daha önce nereden model alındığına dair kesin bir kanıt sunamayız.

Şu an özgür müyüz? Hiç sanmıyorum. Hepimiz oluşturulmuş bir sistemin kontrolünde, o sistemin çekirdek programlarına uygun olarak yaşıyoruz. Kontrol edilen boyuttan kontrol eden boyuta geçsek dahi bu noktada bile birilerinin ya da bir şeylerin kontrol etmemize izin verdiği için mi böyle olduğundan emin olamayacağız. Her şeyin dışına çıkıp bu tablodan baktığımızda değiştik dönüştük dahi desek yine de başka bir sistemin içinde bir veri bankası olarak iş görüyoruz. Hiçbir seçimimiz kontrol dışı değil. Hangi sistemin veri ağına girdiysek orası tarafından kontrol ediliriz. Özgürlük; “özü gür” demektir. Bizler henüz özümüzün ne olduğunu kesin biçimiyle kavrayamadık. Anlamak için çabalıyor ve bunu özümseyip kontrol etmeye çalışıyoruz sadece. Olduğu şekli ile ne olduğumuzu tanımlayamadan ve o sistemin her bir parçasının nasıl işlediğini de anlayamadan özgür olamayacağız.

Ne kadar çok penceremiz evrene ve evren ötesine açık olursa, o kadar farklı havayı solur ve o kadar farklı manzaralarımızdan görüşümüz olur. Tartışmasız tartışılacak çok şeyimiz var. Bu muhteşem yolculukta önümüz her daim farklı olasılıklar olsun… Keyifli yolculuklar…

\n

\u0130nsan programlanmaya a\u00e7\u0131k olarak olu\u015fturulmu\u015ftur. Her t\u00fcrl\u00fc etki insan duygular\u0131n\u0131, davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131, tutumlar\u0131n\u0131 etkileyecek kadar uyar\u0131c\u0131 etkiye sahiptir. Ancak ayn\u0131 uyar\u0131c\u0131 her bireyi ayn\u0131 \u015fekilde etkilemez.  Yani \u00e7evreden gelen etkilerin olu\u015fturdu\u011fu tepki farkl\u0131 d\u00fczeydedir. Bu durum, uyar\u0131c\u0131lara kar\u015f\u0131 farkl\u0131 e\u015fik d\u00fczeylerine sahip oldu\u011fumuzu g\u00f6sterir.<\/p>\n\n\n\n

Beden yap\u0131m\u0131z, \u00fczerinde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131m\u0131z toprak, soludu\u011fumuz hava, i\u00e7ti\u011fimiz su ayn\u0131 oldu\u011fu halde uyar\u0131c\u0131 \u2013 tepki anlam\u0131nda birbirimizden farkl\u0131y\u0131z; ancak bunlar\u0131 programlay\u0131p de\u011fi\u015ftirme potansiyeline de sahibiz. Hayat\u0131m\u0131zda \u00f6nemli yeri olan insanlar bir\u00e7ok anlamda bizi de\u011fi\u015ftirip \u00e7ok rahat bir \u015fekilde bize yeni al\u0131\u015fkanl\u0131klar kazand\u0131rabilir.<\/p>\n\n\n\n

Buradan \u00e7\u0131kan temel sonu\u00e7 \u015fudur; inand\u0131\u011f\u0131m\u0131z her \u015fey bizi kontrol eder ve inand\u0131\u011f\u0131m\u0131z \u015feyleri de\u011fi\u015ftirebiliriz.<\/p>\n\n\n\n

\u015eimdi olaya farkl\u0131 bir a\u00e7\u0131dan yakla\u015f\u0131p \u015f\u00f6yle bir soru soral\u0131m kendimize: \"Bug\u00fcne kadar olu\u015fturdu\u011fum t\u00fcm fikirsel al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131m\u0131n hi\u00e7biri olmasayd\u0131 nas\u0131l olurdum?\"<\/p>\n\n\n\n

Hi\u00e7bir \u015fey bilmeyen ya da d\u00fcnya d\u00fczeni ile ilgili temel al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131 olmayan bir insan \u00f6ncelikle her \u015feye ku\u015fku ile yakla\u015f\u0131r. Bildiklerimiz artt\u0131k\u00e7a yeni bir \u015feyler ortaya at\u0131p \u00fcretme kapasitemiz azal\u0131r. Bu noktada \u015funu da s\u00f6yleyebilirsiniz; bir \u015feyleri bildik\u00e7e, bu bilgilerle yeni fikirler ortaya atabilir bunu d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrebiliriz. Bu da bir noktada do\u011frudur; ancak do\u011fru oldu\u011fu nokta \u00f6\u011frendi\u011fi bilgileri \u00f6z\u00fcmsemeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131p derinli\u011fini kavrayan zihinlerde ger\u00e7ekle\u015fir. Bir de asl\u0131nda bu ikinci \u00e7\u0131kar\u0131mla ilgili daha b\u00fcy\u00fck bir soru sorabilirim size ve \u015f\u00f6yle derim; acaba bize \u00f6\u011fretilen bilim, felsefe, psikoloji, tarih gibi bir\u00e7ok alandaki bilgi acaba ne kadar do\u011fru? Yani \u00f6\u011fretilen bilgiler \u00fczerinden ortaya koydu\u011fumuz \u015feyler, yanl\u0131\u015f bilgiler \u00fczerine in\u015fa edilirse o zaman ortaya att\u0131\u011f\u0131m\u0131z fikirler de yanl\u0131\u015f olmaz m\u0131?!<\/p>\n\n\n\n

O zaman iki tip \u00fcretim \u015fekli ortaya \u00e7\u0131k\u0131yor: \u00c7evresi taraf\u0131ndan bilgilerle programlanm\u0131\u015f ki\u015filerin, bu programlar dahilinde bir \u015feylere ula\u015fmas\u0131 ve hi\u00e7bir \u015fey bilmeyen birinin s\u0131f\u0131rdan, bir \u015feyleri merak edip sorgulayarak ortaya yeni bir \u015feyler koymas\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Bu durum i\u00e7erisinde varl\u0131\u011fa kar\u015f\u0131 ne kadar sayg\u0131l\u0131 davranm\u0131\u015f oluyoruz?! Kendi anlam\u0131n\u0131 ke\u015ffetmeye daha do\u011frusu varl\u0131\u011f\u0131na anlam y\u00fcklemeye \u00e7al\u0131\u015fan bireyler olu\u015fmas\u0131na izin vermek yerine, istedi\u011fimiz \u015fekilde olu\u015fmas\u0131n\u0131 istedi\u011fimiz bireyler olu\u015fturuyoruz. Ayn\u0131 \u015fey bize de yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in do\u011fru oldu\u011funu kabul edip her \u015feyi oldu\u011fu gibi yaymaya devam ediyoruz. Bu durum da belli tarzlarda kal\u0131pla\u015fm\u0131\u015f insan tiplerinin olu\u015fmas\u0131na sebep oluyor.<\/p>\n\n\n\n

Her \u015feyin de\u011fi\u015fim ve d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm ger\u00e7e\u011fine dayand\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtip bu de\u011fi\u015fim d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm\u00fcn bile bizim istedi\u011fimiz \u015fekilde olmas\u0131na zorluyoruz ki hen\u00fcz bizim do\u011frular\u0131m\u0131z\u0131n d\u00fcnyan\u0131n do\u011frular\u0131 olmak zorunda olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 kavrayacak d\u00fczeyde de\u011filken, her \u015feyin en do\u011frusu oldu\u011fumuza inan\u0131yoruz\u2026<\/p>\n\n\n\n

\u015eimdi bu dogmalar\u0131 al\u0131p yapay zeka \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131na oturtal\u0131m. Robotlara \u00e7e\u015fitli kodlarla programlar y\u00fcklenip bu komutlar do\u011frultusunda \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131 sa\u011flan\u0131yor. Kendisine verilen karma\u015f\u0131k kelimelerle hikaye yazan, notalarla beste yapan robotlar\u0131m\u0131z da mevcut. Sistemleri verileri aray\u0131p bulup ard\u0131ndan bunlar\u0131 sentezleyerek yeni bir \u015fey ortaya koymak \u00fczerine \u00e7al\u0131\u015f\u0131yor. Ayr\u0131ca bu robotlara belli kurallar do\u011frultusunda \u00e7ekirdek programlar y\u00fckleniyor (insanlara zarar vermeyeceksin gibi). \u015eimdi gelin bir de bize bakal\u0131m.\u00a0<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

\u00c7evreden gelen uyar\u0131c\u0131lara g\u00f6re zihnimizdeki veri bankas\u0131na ula\u015f\u0131p gerekli bilgileri g\u00f6zden ge\u00e7iriyor ve arkas\u0131ndan bu bilgileri sentezleyerek duruma uygun yeni veriler ortaya koyuyoruz. Geldi\u011fimiz ailesel ve b\u00fcy\u00fcd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz k\u00fclt\u00fcrel \u00e7evreye g\u00f6re de \u00e7ekirdek inan\u00e7lar olu\u015fturuyoruz. Bu kal\u0131plar\u0131m\u0131za elletmiyor, bunlar d\u0131\u015f\u0131nda kalan bilgisel verilerimizi i\u015fliyoruz.<\/p>\n\n\n\n

O zaman programlanm\u0131\u015f bir yapay zeka ile fark\u0131m\u0131z ne? Duygular derseniz duygular\u0131 da tan\u0131mlay\u0131p hatta duygusal tepki veren robotlar da \u00fcretildi. Bu bilgilere bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda bizim eski s\u00fcr\u00fcm\u00fcm\u00fcz gibi duruyorlar. Onlar yap\u0131l\u0131rken her ne kadar bizlerin \u00e7al\u0131\u015fma sistemi model al\u0131nm\u0131\u015f olsa da bizlerin daha \u00f6nce nereden model al\u0131nd\u0131\u011f\u0131na dair kesin bir kan\u0131t sunamay\u0131z.<\/p>\n\n\n\n

\u015eu an \u00f6zg\u00fcr m\u00fcy\u00fcz? Hi\u00e7 sanm\u0131yorum. Hepimiz olu\u015fturulmu\u015f bir sistemin kontrol\u00fcnde, o sistemin \u00e7ekirdek programlar\u0131na uygun olarak ya\u015f\u0131yoruz. Kontrol edilen boyuttan kontrol eden boyuta ge\u00e7sek dahi bu noktada bile birilerinin ya da bir \u015feylerin kontrol etmemize izin verdi\u011fi i\u00e7in mi b\u00f6yle oldu\u011fundan emin olamayaca\u011f\u0131z. Her \u015feyin d\u0131\u015f\u0131na \u00e7\u0131k\u0131p bu tablodan bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda de\u011fi\u015ftik d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fck dahi desek yine de ba\u015fka bir sistemin i\u00e7inde bir veri bankas\u0131 olarak i\u015f g\u00f6r\u00fcyoruz. Hi\u00e7bir se\u00e7imimiz kontrol d\u0131\u015f\u0131 de\u011fil. Hangi sistemin veri a\u011f\u0131na girdiysek oras\u0131 taraf\u0131ndan kontrol ediliriz. \u00d6zg\u00fcrl\u00fck; \u201c\u00f6z\u00fc g\u00fcr\u201d demektir. Bizler hen\u00fcz \u00f6z\u00fcm\u00fcz\u00fcn ne oldu\u011funu kesin bi\u00e7imiyle kavrayamad\u0131k. Anlamak i\u00e7in \u00e7abal\u0131yor ve bunu \u00f6z\u00fcmseyip kontrol etmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131yoruz sadece. Oldu\u011fu \u015fekli ile ne oldu\u011fumuzu tan\u0131mlayamadan ve o sistemin her bir par\u00e7as\u0131n\u0131n nas\u0131l i\u015fledi\u011fini de anlayamadan \u00f6zg\u00fcr olamayaca\u011f\u0131z.<\/p>\n\n\n\n

Ne kadar \u00e7ok penceremiz evrene ve evren \u00f6tesine a\u00e7\u0131k olursa, o kadar farkl\u0131 havay\u0131 solur ve o kadar farkl\u0131 manzaralar\u0131m\u0131zdan g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcm\u00fcz olur. Tart\u0131\u015fmas\u0131z tart\u0131\u015f\u0131lacak \u00e7ok \u015feyimiz var. Bu muhte\u015fem yolculukta \u00f6n\u00fcm\u00fcz her daim farkl\u0131 olas\u0131l\u0131klar olsun\u2026 Keyifli yolculuklar\u2026<\/p>\n","post_title":"Asla \u00f6zg\u00fcr olamayacak ve k\u00f6le yeti\u015ftiren yapay zekalar\u0131z","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"asla-ozgur-olamayacak-ve-kole-yetistiren-yapay-zekalariz","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2020-03-25 13:53:36","post_modified_gmt":"2020-03-25 10:53:36","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=112534","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":112534}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "190"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "48"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Hatırlamak devrimci bir eylemdir

Hatırlamak, ruhun kendine tuttuğu aynadır. Ve unutmamak insanın kendine sadık kalma biçimlerinin belki de en incelikli, en yaratıcı olanıdır. Bazen bir davranışla, bir dokunuşla, bir sessizlikle...

Nedir bu normal?

Normal, Latincesi normalis olan “gönyeli, ölçüye uygun” sözcüğünden gelmektedir. Ayrıca Fransızca normale de “kurala uygun, kurallı” sözcüğünden alıntıdır. Norm, Fransızca norme "kural, standart, ölçü" sözcüğünden gelmektedir...

Tek kişilik azınlık

Sürekli bir şeylere yetişme çabası... Hep geç kalmışlık hissi içerisinde geçen günler... Düşünmeye bile zaman bulamayan insan selleri... Düşünmek bile istemeyen ve bundan kaçmaya çalışan...

Sessizliğin Sesi ve Mizofoni

Sümer’in baş tanrılarından Enlil, bir gün insanlardan çok rahatsız olduğu için onları yok etmeye karar verir. İnsanlardan rahatsız olmasının tek nedeni ise çok fazla üremeleri...
Meral Coşkun
Meral Coşkun
Bilimle yaşayan, kendi halinde biri...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol