Ana SayfaEkolojiHayvan HaklarıAt yarışlarında kullanılan atlar hakkında bilmedikleriniz

At yarışlarında kullanılan atlar hakkında bilmedikleriniz

-

At yarışı, hayvanların kullanıldığı sözde sporların içinde, özellikle rodeoların gaddarlığı ile karşılaştırıldığında, belki de en cazibeli imaja sahip olan yarış türüdür. Peki bir yarış atının hayatı gerçekte nasıldır? Ve belli bir seviyeye gelemeyen binlerce atın akıbeti nedir?

1 yaşına gelmiş taylar ve kısraklar at yarışı meraklılarının dikkatini çekerler. Bu hayvanların çoğu binlerce dolara satılır ve aslında bahis buradan başlar; sahipler ve eğiticiler bir şampiyona sahip olduklarını umarlar ya da en azından giderlerini karşılamayı.

2 yaşındaki hayvanları yarıştırmak yaralanma riskini doğurur. Çünkü, bu yaştaki atların iskelet sistemi henüz gelişimini tamamlamamıştır ve yarış dünyasının ağır çalışma koşullarına ve stresine dayanıklı değildir. Fakat pek çok at “sahibi” 2 yaşındaki hayvanları eğitime başlatır.

Eğitim sürecinde atlar günün büyük bir kısmını birbirlerinden ayrı bir şekilde ahırlarda kapalı olarak geçirirler. Atları ahırda bağlı tutmak, yüksek performans gerektiren eğitim ve beslenme şekli için en uygun yöntemdir. Hem böylece eğitim yerine yakın bir yerde konaklayarak her gün yolculuk edilmemiş olur. Fakat sosyal hayatlarından mahrum kalan atlar bazı tipik davranışlar geliştirir; çitleri ya da diğer sabit objeleri ısırmak, homurdanmak ya da kendini sakatlamak gibi. Bu davranışlar hayvanların gördüğü muameleden kötü etkilendiğinin bir kanıtıdır.

At yarışı hakkında bilmedikleriniz 2
2 yaşındaki hayvanları yarıştırmak yaralanma riskini doğurur. Fakat pek çok at “sahibi” 2 yaşındaki hayvanları eğitime başlatır. (Görsel Kaynağı: horsedocblog.com)

Otlamak yerine eğitim sürecinde yoğun olarak tahılla beslenen bu atlarda ülser görülür. Yarış atları üzerine yapılan bir araştırmada, hayvanların yüzde 89’unun ülsere yakalandığı ve pek çoğunun eğitimin başlangıcından 8 hafta sonra derin ve kanayan ülserlerinin olduğu saptanmıştır.

Eğitim ve yarış sürecinde her yaştan at, yırtık tendon ve bağ doku, yerinden oynamış eklem ve hatta kırık kemikler gibi sakatlanmalar yaşar.

Yarış sürecinde aşırı zorlanan hayvanların soluk borularında ve ciğerlerinde kanamalar olur. Melbourne Üniversitesi tarafından yürütülen bir çalışma, yarış atlarının yüzde 50’sinin soluk borusunda ve yüzde 90’nın ciğerlerinde kanama olduğunu tespit etmiştir.

"Westbury'nin Gururu" isimli atın cansız bedeni yarış sahasının arkasında, at yarışı meraklılarının görmediği bir yerde yatıyor.
“Westbury’nin Gururu” isimli atın cansız bedeni yarış sahasının arkasında, at yarışı meraklılarının görmediği bir yerde yatıyor.

Engelli koşularda “kaybetmiş” ya da “emekli” atlar yarıştırılır. Araştırmalar engelli koşunun normal yarıştan yüzde 20 daha fazla ölüm riski taşıdığını ortaya koyuyor. Bir grup atı hızlı bir şekilde bir metreden yüksek engellerden atlatmaya çalıştıklarını düşünürsek, bu bulgu hiç de şaşırtıcı değil.

Engelli koşunun süresi diğer yarıştan daha uzun tutuluyor ve jokeyler daha ağır oluyor. Yorgun atların düşme, kendilerini ve jokeyleri sakatlama riski çok daha fazla.

Sakatlanan atlar neden genellikle öldürülüyor? Bir at bacağını ya da omzunu kırdığı zaman, kemiğinin parçalara ayrılma ihtimali çok yüksek ve tekrar yarışma ihtimali çok düşük. Sakatlanan bir yarış atını tekrar sağlığına kavuşturmak zaman alıyor ve fazla para gerekiyor. Yaralı atlar zatürre gibi enfeksiyonlara açık hale geliyorlar, bu da “ekonomik” bulunmuyor.

Yarış atlarının yaklaşık yüzde 40’ı hastalık ya da düşük performans sebebiyle endüstri dışı kalıyor. Avustrulya’da bu atlar mezbahalara gönderiliyor. Her yıl Avustralya’dan Japonya ve Avrupa’ya insanların tüketmesi için 2 bin ton at eti satılıyor. At eti için Avustralya’da her yıl 25 bin at öldürülüyor. Atlar mezbahalara kötü koşullar altında götürülüyor ve yolculuk günler sürüyor.

At yarışı endüstrisinden ayrılan atların ufak bir kısmı da at binicileri ve başka “hobi”ler için satılıyor.

Kaynak: Animals Australia, ferahi.blogspot.com.tr

SON YAZILAR

Yasayı sokakta biz yazacağız!

Toplumda bir karşılığı olmayan ve fakat iktidar tarafından köpürtülen Güvenli Sokaklar Derneği'nin oluşturduğu fason algı sonucunda, adı hâlâ "hayvanları koruma" olan 5199 numaralı yasadan "koruma"...

Hatay’da depremin ardından süren hayat mücadelesinin pek de söz edilmeyen özneleri: Hayvanlar

6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen Hatay'da yaşayan patili dostlarımız oldukça zor durumda. Hayvanlara yönelik bir sağlık hizmeti görünür değil, özellikle kedi ve köpekler kontrolsüzce...

“Hayvanlar için etki” yaz okulu için kayıtlar başladı

Kafessiz Türkiye tarafından düzenlenen “Hayvanlar İçin Etki Yaz Okulu” kayıtları başladı! Başvuru için son gün 22 Temmuz. 25- 26-27 Temmuz 2023 tarihlerinde online olarak gerçekleştirilecek...

Felaketin görünmeyen yüzü: Depremden etkilenen hayvanlar

Depremin ardından Animal Save Türkiye grubu deprem bölgesinde ilanlar aracılığıyla hayvanları kurtardı. Bakım verenlerine ulaşabildiği hayvanları sahiplerine ulaştıran grup, depremzede hayvanları yuvalandırmaya devam ediyor.
Damla Yücel (Ferahi)
Damla Yücel (Ferahi)
Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunu. Müzik, edebiyat ve bilhassa hayvan özgürlüğü üzerine düşünür, okur ve dinler.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol