Yapılan araştırmalar, yanımızda başka bir insan varken daha çok yemek yediğimizi ve onların ne ve nasıl yediğinden etkilendiğimizi gösteriyor. Peki neden?
Sağlık psikolojisi uzmanı John de Castro’nun 1980’li yıllarda gerçekleştirdiği araştırmalar ve başka birçok bilim insanının yaptığı deneyler, insanların toplum içindeyken daha çok yediğine işaret ediyor. De Castro, ‘sosyal kolaylaştırma’ ismini verdiği bu olguyu, ‘şimdiye değin yemeyi etkilediği belirlenen en önemli etken’ biçiminde değerlendiriyor.
Açlık, ruh hali, dikkati dağıtan sohbetler gibi faktörler göz ardı edildiğinde, başka insanların yanında daha çok yememize sebep olan şeyin masada daha fazla zaman geçirmek olduğu sonucuna varıldı. Yemeğe iştirak eden grup ne denli büyükse, masada geçirilen vakit de o kadar uzun oluyor. Bu süre sınırlandığında, büyük grupların küçük gruplardan daha çok yemediği gözleniyor. Ama bu süre uzadıkça, yemekten sonraki tatlı faslına geçme olasılığı da yükseliyor. Üstelik insanlar, grup halinde yemek yerken, diğer zamanlardaki hudutlarını aşacağını ve bundan da pişmanlık duymayacağını baştan kabullenerek, daha fazla yemek sipariş ediyor.
Japonya’da gerçekleştirilen bir araştırmada da, insanların yanlarında biri olduğunda yemekten daha fazla keyif aldığı sonucuna varılmıştı. Söz konusu deneyde insanlara patlamış mısır verilip bir bölümü duvara, bir bölümü ise aynaya bakacak biçimde yemeleri istenmiş, aynaya bakarak yiyenlerin daha çok zevk aldığı görülmüştü. (Günümüzde pek çok restoranda ayna olmasının sebebi de bu olsa gerek.)
Fakat başkalarının yanında daha az yediğimiz zamanlar da yok değil! Kimi toplumsal kurallara riayet ettiğimizi gösterme adına yeme arzumuzu kontrol etme zorunluluğu duyabiliriz. Sosyal modelleme olarak tanımlanan bu davranışla, karşımızdaki insanın yeme şekline ayak uydurma ihtiyacı hissederiz.
Yapılan deneylerde, obez çocukların grup içindeyken, tek başına olduklarından daha az yedikleri belirlendi. Aşırı kilolu gençler ise, yanlarında aynı durumda biri varken daha çok, normal kiloda biri varken de daha az yemek yiyordu. Üniversitede kadınların, masalarında erkekler varken daha az kalorili, yalnızca kadınların bulunduğu grupta ise daha fazla yemek yediği saptandı.
Keza ABD’de yapılan bir çalışmada, restoranda siparişleri şişman bir garson alıyorsa, müşterilerin daha fazla tatlı yediği; İngiltere’de gerçekleştirilen deneylerde ise, restoran duvarına asılan afişlerde müşterilerin sebze yemeyi tercih ettiği ifade edilmişse insanların daha çok sebze sipariş ettiği, açıkta duran şeker kâğıtlarının da çikolata yemeyi teşvik ettiği görülmüştü.
Alıntı | webtekno.com | Kapak Görseli