Bize hep şunu soruyorlar: “Birbirinizle sevişiyor musunuz?” ya da “Ne kadar yakınsınız?”
Bu beş ev arkadaşı neredeyse her şeylerini paylaşıyor: yemek, kira, yaşam alanı…
Kıyafetlerimizi de paylaşırız mesela.
Herkes yatak odasında uyuyor.
Ama sessizliğe ihtiyaç duyarsanız…
Bu oda var.
Kapıda asılı işaretlerimiz var.
Üzerinde isimlerimizin yazılı olduğu kumaşlar var.
Buraya asarız, mesela “Lütfen Tıklayın”
O zaman herkes bilir ki ben içerideyim.
Sanki yeni bir tür aile yaşamı.
Kiraya gelince hepimiz aynı miktarı vermiyoruz.
Düzenli olarak oturup ne kadar paramız olduğuna bir bakarız.
Yaşam biçimimiz aynı zamanda politik bir tutum: yaşayışımız, kirayı ve kıyafetlerimizi paylaşımımız.
Ayrıca tüketim toplumuna karşı bir söylem.