Robotlar, uzay teorileri, doğa, sinir ağları… Keşfettiklerimize, keşfetmeye devam ettiklerimize rağmen gizemini koruyan çok şey var. Sanal parayı (bitcoin) ya da ağırlık dalgalarını nasıl görünür kılabilirsiniz? Görsel efektler, grafikler ya da 3 boyutlu sunumlar… Tabii tüm bunlar gerçekten görebilmemiz için yeterli değil.
Kelsey Brookes, Psychedelic Space adını verdiği ve bir monografi değeri taşıyan yeni kitabıyla bilimin en gizemli alanlarından kimyayı, sanatıyla harmanlıyor.
Centers for Disease Control and Prevention (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi/CDC) ve moleküler tanı kuruluşu Gen-probe araştırmacılarından olan Brookes; LSD, meskalin, Oxycontin, MDMA (ekstazi), metakualon, Ritalin ve psilosibin gibi maddelerin yapısından ilham alan tablolar yaratıyor. Bu tablolar, varlığından haberdar olduğumuz ama göremediğimiz gerçekliğin estetik yankıları: Titreşen, halüsinojenik ve baş döndürücü…
Sanatçı için çıkış noktası aslında meditasyon. Mandalayı andıran çizimleri, kargaşanın içinde soluk alabilme ihtiyacıyla doğmuş.
Brookes, molekül yapısının ana hatlarını çizerek başlıyor, her atomun ve bağın yerini planlayarak tuvale döküyor. Daha sonra, fırçasından dökülen renkler başlangıç noktasından dışa doğru yayılıyor.
Serotonin, 2012
“Beyin ve zihin, büyüleyici özneler. Var oluşu, felsefi ve bilimsel açıdan sorguluyorum. Bilim alanındaki geçmişim nedeniyle hayatımı sorgulamaya başlamak için beyin bilimi iyi bir çıkış noktası.”
Psilocybin, 2012
Brookes’un psilosibinden ilham aldığı çizimlerindeki karanlık, bir soruyu akla getiriyor: Mantar yemek böyle mi hissettirir? Bu soruyu cevaplamak zor çünkü tanık olduğumuz Brookes’un deneyimi. Bu da, Psychedelic Space’i özgür ve ilgi çekici kılan taraf.
“Çalışmalarım kaynağını asitler üzerine yoğunlaşan moleküler biyolojiden alıyor. Belli başlı moleküller ve beyne etkileri üzerine çalışıyorum. Özellikle serotonin ve bizi iyi hissettirmesi konusuna odaklanıyorum. Fakat beyinde birçok molekül var, bunların çoğu psychedelic: DMT, psilosibin, LSD ve meskalin. Bunlar genellikle çılgın görüleri tetikliyor ve çalışmalarım da insanın görsel sistemi üzerindeki etkilerini yansıtıyor.”
Kaynak: Mother Board, In The Make