İngiltere’de hayvan hakları örgütü PETA’nın öncülüğünde timsah derisi çantaların satılması ve kullanılmasına karşı bir kampanya başladı. İngiliz soul şarkıcısı Joss Stone, bu kampanyanın ana yüzü ve sözcüsü oldu. Timsah derisi çantalar İngiltere’de Victoria Beckham gibi birçok ünlü tarafından yoğun şekilde kullanılıyor. Bir çantanın üretimi sürecinde ise üç timsah öldürüldüğü belirtiliyor.
İngiltere’de PETA’nın öncülüğünde başlatılan kampanyada bir çantanın üretimi için üç timsahın çok vahşi şekillerde öldürüldüğü belirtilirken, “Egzotik hayvanların da ruhu vardır. Onları giymeyin” sloganı kullanılıyor.
Kampanyada özellikle tanesi 295 bin dolardan satılan ve timsah derisinden çanta üreten Hermes markasına odaklanıldı. Timsah derisi çantalar İngiltere’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde özellikle gelir düzeyi yüksek kesimlerde ve sosyete dünyasında yoğun şekilde satın alınıyor ve kullanılıyor. İngiltere’de aralarında Victoria Beckham ve Petra Ecclestone’nın da bulunduğu birçok ünlü sık sık timsah derisi çantalarıyla görüntüleniyor.
ABD’nın Teksas eyaletinde bir tarlada çekilen görüntüler ise timsah derisi ürünlerin üretiminde nasıl bir vahşet yaşandığını gözler önüne seriyor.
Timsah derisi üretimi için timsahlar özel bir silahla vurulduktan sonra bıçaklarla kesiliyor. Bunun için bazen timsahın tam olarak canını vermesi bile beklenmiyor. Timsahların yakalanması sürecinde de bu hayvanlara büyük acılar çektiriliyor.
Timsahlar doğal yaşamlarından kopartılıyor
Diğer canlılara yönelik doğal yaşam içinde yoğun saldırganlığı olan yabani tür timsahlar; genelde belgesellerde, filmlerde veya çizgi filmlerde de vahşi yönleriyle resmediliyorlar. Belki de bu nedenle hayvan hakları mücadelesi alanında da timsahların adı diğer canlılar kadar çok geçmiyor. Kamusal algıda da timsahların öldürülmesi de bu vahşi yönleri nedeniyle tolere edilebiliyor.
Ama bu timsahların tüm dünyada doğal yaşam alanlarından kopartılıp eğlence, turizm, güvenlik ve giyim gibi endüstrilerde kullanıldığı, bu kullanım sırasında ve öncesinde ciddi şiddete maruz kaldığı, çoğu zaman can verdiği gerçeğini değiştirmiyor. Bu durum, birçok oldukça acı sömürü hikâyeleri yaratırken, bu hikâyeler neredeyse her kıtada yaşanıyor.
Bunların bir örneği Fransa’nın doğusunda bulunan timsah çiftliği. Bu timsah çiftliği turizm amacıyla iki yeni üye daha katıldı. Bu çiftliğe özellikle ABD ve Afrika’da timsahlar getirildiği belirtiliyor. En son olarak 2013’te ABD’nin Louisiana şehrinden getirilen timsahlar Avrupa’da yaşayan ilk albino timsahlar unvanını almışlar ve turistlere sergilenmişti.
Asya kıtası da timsahların özellikle turizm amacıyla kullanıldığı bir bölge. Tayland bu ülkelerin arasında başı çekiyor. Tayland’da turistlere timsah gösterileri yapılıyor. Bu timsahların çevresindekilere zarar vermesinin önüne geçmesi için uyuşturucu iğnelerin yapıldığı iddia ediliyor. Bu gösterilerde bir adamın timsahın açık olan ağzına kafasını soktuğu görülüyor.
Timsahlar devlet tarafında da zulme uğruyor. Güvenlik sebebiyle de kullanabiliyor. Bunların bir örneği Endonezya’dan. BBC Türkçe‘nin verdiği habere göre Endonezya’da uyuşturucu karşıtı birimler idam mahkûmlarını barındıracak, çevresi timsahlarla korunan ada hapishanesi inşa edecek. Bu hapishaneye dünyanın çeşitli bölgelerinden timsahlar getirilip yerleştirileceği bildiriliyor. Hapishane görevlilerin ülkenin etrafını ve çeşitli adaları gezip hapishaneyi koruyacak en vahşi timsahları bulmak için yola çıktığına haberde yer veriliyor.
İngiltere’de Prens Harry de hayvan hakları açısından bir skandalın altına imzasını atmıştı. Harry’nin bu yılın mayıs ayında bir timsahla güreştiği fotoğrafları basında yayınlanmıştı. Prens Harry’in Avustralya’da timsahla güreştiği ortaya çıkarken, timsahın denizde zorla yakalandığı ve bir gemiye çıkartıldığı görüntüleri hayvan hakları örgütleri tarafından yoğun şekilde eleştirilmişti.
Kaynak: Daily Mail, CNN