Geçtiğimiz cumartesi günü ABD’nin Ohia eyaletindeki Cincinati hayvan hapishanesinde bir çocuk, gorilin bulunduğu alana düştü ve 17 yaşındaki, hayatını insanların keyiflenebilmesi için parmaklıklar ardında geçiren goril Harambe, düşen çocuğa zarar vereceği gerekçesi ile hayvanat bahçesi yetkililerince vuruldu. Geçtiğimiz günlerde de bir kişi aslan kafesine girmiş ve aslanlar zarar verecek gerekçesi ile öldürülmüştü. Kişinin intihar etme amacını gütmesine rağmen.
Harambe yaşamına Texas’ta bir hayvan hapishanesinde dünyaya gelerek başladı. Burada yaklaşık 16 senesini geçirdikten sonra Ohio’da bulunan Cincinati hayvan hapishanesine transfer edildi. 17’nci yaş gününün ertesi bir çocuk bulunduğu alana düştü ve çocuğa zarar vermemesine rağmen ihtimallere dayandırılarak öldürüldü. Öldürülmesi eminiz ki birçok kişi tarafından olması gereken olarak nitelendiriliyor. Biz de soruyoruz: Bir çocuğun hayvan hapishanesinde işi ne?
Gorillerin doğal yaşam alanları Orta Afrika’da bulunan yağmur ormanları. Çoğunluğu Kongo’da bulunan bu tür, kaçak avcılık, ormansızlaştırma çalışmaları ve hızla artan insan nüfusu ve kentleşme ile birlikte yaşam alanları daralan ve yok olmanın eşiğinde olan bir tür. Vahşi doğada sayıları binli rakamlarda dahi değil. Ciddi koruma çabalarına rağmen insan uygarlığının acımasız politikalarının kurbanı olan binlerce türden yalnızca biri. Doğal yaşamlarında aile kavramına ve evlat bakımına erkeklerde dahi sahip olan ve insana genetik yönden benzeyen canlıların başında geliyor. (Şempanzelerden sonra genetiği en yakın hayvan. Yüzde 97 oranında DNA benzerliği…) Beslenme diyetleri yüzde 99 seviyesinde vegan. Yalnızca bazı dönemlerinde termitlerle beslendikleri gözlemlenen bu tür, tehdit edilmedikleri sürece insanlara saldırdığı çok nadir görülen bir tür olarak da karşımıza çıkıyor. Hatta insanlarla ilişki kurabildiklerine de rastlanılmıştır.
Bu hızla devam ederse tıpkı kaplanlar gibi esaret altındaki goril sayısı vahşi yaşamdakinden fazla olacak gibi gözüküyor. Peki ne için? İnsanların kabuklu yemiş atıp, kahkahalar atabilmesi için.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan bu olayda goril, çocuğa zarar verebileceği gerekçesi gözetildiğinden öldürüldü. Fakat görmezden gelinen birçok nokta var. Öncelikle dünyadaki yaşam döngüsü yavrunuzu ne kadar koruyabildiğiniz ile ilişkilidir. Çocuğunuzu koruyamıyorsanız, yaşamını devam ettirebilmesi maalesef mümkün değil. Bu dünyadaki tüm türler için ortak bir özellik. Geçmişte, çocukları kurtların kaptığı, bebekleri kartalların kaçırdığı birçok hikâye duymuşsunuzdur. Peki, bu durumlarda suçlular kurtlar ve kartallar mı? Hayır! Suçlular çocuğuna sahip çıkamayan ebeveynler. Kabahatin tamamı onlarda. Bir çocuğu hayvan görsün diye –ki yaş olarak sadece arkadaşlık kurabilecek bir algı seviyesinde olan bir çocuğu– hayvan hapishanesine götürmek yeterince sorunlu bir durum değilmiş gibi bir de sahip çıkamayıp, gorilin bulunduğu alana düşmesine neden olmak ayrı kabahatler zinciri. “Ne yani, çocuk ölse miydi?” dediğinizi duyar gibiyim. Elbette bunu hiç birimiz istemeyiz ama eğer goril o çocuğu öldürseydi, yine tüm suçlu ebeveynler olacaktı. Ben de sormak istiyorum: Çocuk eğer piranha ya da köpek balığı dolu bir havuza düşseydi o zaman da hepsini öldürme yolunu seçebilecek miydiniz? Buna zamanınız olacak mıydı?
İnsan uygarlığı insana tanrısal özellikler kazandırdığından beri kendi türü dışındaki varlıkların varoluşlarıyla ilgilenmemekle beraber, bizlere zarar verebilme ihtimallerini ortadan kaldırabilecek tüm davranış biçimlerini sergiliyor. Bu yüzden böceklere ilaç sıkıyor, tavşanlara iğneler sokuyor, inekleri bacaklarından sallandırarak boyunlarını kesiyoruz. Bu yüzden maymunların kafa taslarını parçalıyor, yengeçleri canlı canlı kaynatıyor, köpekleri diri diri yakıyoruz. Ama sorsanız hepimiz o kadar vicdanlıyız ki bir çocuğun ölmemesi için gorilin ölmesini hoş karşılayabiliyoruz. Çocuk, yaşlı, kadın demeden bombalar yağdıran bizler değilmişiz gibi… 3 yaşındaki bebeklere tecavüz edenler insan değilmiş gibi… Şiddetle orgazm olmuyormuşuz gibi… Evet saplantılı ve hastalıklı düşüncelere sahip bir dönemin, psikopat temsilcileri bizler, çok vicdanlıyız.
Her alanda olduğu gibi aile kavramında da başarılı profillere sahibiz. Bunlar, tüm bu psikopat davranışları sergileyen kişilerin, siz ebeveynlerin eseri. Bu çirkin dönemin mimarları aile kavramının algılanma biçimi ve yapılarının ta kendisi. Köpeklere pis diye dokundurtmayan, evinde farklı etnik kökenlere sürekli küfreden, çocuklarına daha adını söylemezken ibadet yapmayı öğretmeye çalışan aileler dünyanın güzelleşmesini nasıl bekliyorsunuz? Saplantılı fikirlerinizle dünyaya getirdiğiniz çocuklarınızın sağlıklı bireyler olarak yetişmesini gerçekten bekliyor musunuz? Kafes arkasından gösterdiğiniz canlıları çocuklarınızın sevebileceğini düşünüyor musunuz?
Artık kendinizi suçlamanın zamanı geldi, geçmek üzere… Tekrar soruyorum bir çocuğun hayvan hapishanesinde işi ne!