Et ve hayvansal ürünlere sürdürülebilir alternatif olarak geliştirilen bitkisel et sektörü gitgide büyüyor. Amaç ise gerçek etle aynı veya gerçek etten daha iyi lezzete sahip bitkisel eti elde edip düşük bir maliyetle üretebilmek.
Son yıllarda Amerika’da et tüketiminin azalmasıyla hayvansal protein içermeyen bitkisel ete rağbet arttı. Et tüketiminin azalmasının nedeni çevre bilincinin artmasına ve hayvanların çiftliklerden mezbahalara kadar olan süreçte içinde bulunduğu kötü koşullara yönelik farkındalığın artması olarak görülüyor.
Ancak, piyasada halihazırda bulunan bitkisel et ürünleri lezzet konusunda etle yarışamıyor. Impossible Foods adlı şirket ise ürettiği bitkisel eti sürdürülebilirlik veya hayvan yaşamına duyulan saygı gibi faktörler göz önüne alınmasa bile lezzeti sayesinde ete tercih edilebilecek hale getirmek için çalışıyor.
Etin dokusu, kokusu ve pişerken geçirdiği değişim gibi birçok özelliğine sahip olması için geliştirilen bitkisel et eğer istenen lezzeti yakalamada ve düşük maliyetli üretimde başarılı olunursa dünyanın geleceği için bir umut kaynağı olabilir. Hayvansal yağ ve hormon içermemesi de bitkisel etin sağlık açısından yararlı bulunan bir yönü.
Bitkisel etin negatif özelliği ise işlenmiş bir gıda olması. Hedeflenen lezzete ulaşmak için bitkisel et birçok kimyasal işlemden geçiriliyor. Yapay yiyeceklerden kaçındığını belirten New York Üniversitesi Gıda Araştırmaları ve Halk Sağlığı departmanı profesörü Marion Nestle bitkisel eti bu nedenle eleştirdi.
Kaynak: Fortune, The Wall Street Journal