Ana SayfaKültür & SanatBozkırlı bir öze dönüş: Hoş geldin 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali

Bozkırlı bir öze dönüş: Hoş geldin 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali

-

Ekim’in sonu, Kasım’ın başı… Bir büyük film festivalini daha acısıyla tatlısıyla sonlandırdık. 56’ncısı bu yıl düzenlenen Antalya Film Festivali, daha doğrusu geleneksel ve yeni adıyla “Antalya Altın Portakal Film Festivali” Antalyalı sinemaseverlerle buluştu. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin parti ve el değiştirmesiyle birlikte festivalin “Altın Portakal” adı da festivale iade edilirken; 2 yıl önce kaldırılan “Ulusal Uzun Film Yarışması” ve birer yıl önce aralıklarla kaldırılan Belgesel ve Kısa Film yarışmaları da festivale döndü. Bu dönüşlerle birlikte “Öze Dönüş” temasıyla 56. yılına giren festivale, 29 Ekim günü yani 4. gününde dahil oldum.

Antalya’ya ilk olarak 52. yılında gelmiştim ve ilk şehir dışı festivalimdi, o yüzden benim için yeri her zaman ayrıdır. Son olarak da, 2 yıl önce kaldırılan “Ulusal Yarışma”nın olmadığı ilk festival olan 54. Antalya Film Festivali’ne gelmiştim. O yıl ‘ulusal yarışma’nın yokluğunun festivale büyük bir zarar verdiğini ve daha önceki yıllarda var olan o ışıltılı havayı, sönük bir hale getirmiş olduğunu gözlemlemiştim. 56. yılında festivalin daha hareketli bir hal aldığını görmek sevindiriciydi. Daha çok ‘nitelikli’ yerli oyuncu görmek, filmleri takip ettiklerine şahit olmak ve en önemlisi Antalya halkının o salonları hınca hınç doldurduğunu görmek mutlu edici bir gelişme… Çünkü festivalin yer aldığı şehir tarafından takip ediliyor ve fark ediliyor olması önemli.

Festival gönüllüleri ve çalışanları da oldukça hoşgörülü ve yardımcıydılar. Salon girişlerinde koltuklara geçiş için koşturmaları ve salonlardan konakladığımız yerlere gidişimiz için hızlı olmaları çok önemliydi. Ayrıca Otelimizde bize yardımcı olan ve neye ihtiyacımız sevgili Zehra Dilek Yıldız’a da çok teşekkür ediyorum, çünkü neye ihtiyacımız olsa koşturdu. Ayrıca festivalin bu yıl basın koordinatörlüğünü üstlenen sevgili arkadaşım Uğur Yüksel’e de destekleri için kucak dolusu sevgiler.

Ayrıca yakında yayına başlayacak kanalımız tvON da yayına başlayan “On Matinesi” programımda Soluk, Aşk Büyü Vs, Kronoloji ve Bilmemek filmlerinin ekipleriyle bir araya geldim ve şahane sohbetler ettik festival ve filmlere dair. You Tube üzerinden takip etmenizi şiddetle tavsiye ederim!

“Ulusal Uzun Film Yarışması” nasıldı? Hangi filmleri izledim ve ödülleri nasıl değerlendiriyorum?

Festivalin bu yıl merakla beklenen “Ulusal Uzun Film Yarışması” nda ise bir yandan çok merakla beklediğimiz filmleri izleme şansı bulmuşken, diğer tarafta ise daha iyisi olabilir diyebileceğimiz filmler de izledik. Yarışmada yer alan “Kronoloji” ve “Küçük Şeyler” i Adana Altın Koza’da takip etsek de geriye kalan 8 film, prömiyerlerini Antalya Altın Portakal’da gerçekleştirdi. Benim en favori filmlerim, Adana’da izlemiş olduğum ve Antalya’da da yarışan Kronoloji ve Küçük Şeyler filmleriydi. Kronoloji, bir kayıp durumundan akıllıca bir şekilde cinayet hikayesine dönüşmesiyle izleyenlere şaşırtıcı ve oldukça düşündürtücü bir izleti sunduğu için en favori yarışma filmimdi. Tabi Tansu Biçer, Cemre Ebüzziya ve Birkan Sokullu’nun başarılı oyunculuklarının yanında, Ali Aydın’ın yenilikçi bir gözle iyi bir yönetim gerçekleştirmesi de cabası. Küçük Şeyler, absürtlük ve mizahi bir harman içerisinde başlayıp ilerlerken; izleyenleri kimi zaman güldüren, kimi zaman kızdıran halleri güçlü ve komik bir anlatım diliyle sunuyor. Alican Yücesoy ve Başak Özcan’ın karşılıklı şahane performanslara imza atmaları da cabası…

Festival yarışma sonucu ise bir çoğumuzda şok etkisi yarattı. Zeki Demirkubuz başkanlığındaki ana jüri, vermeleri beklenen 14 ödülden 10 tanesini, ilk filmini çeken Ali Özel’in yönetmenliğini üstlendiği “Bozkır” filmine verdi. Ayrıca 1 ödülü de “Film-Yön” jürisi Bozkır’ın yönetmeni Ali Özel’e verdi. Bozkır, bana göre izlediğim ulusal yarışma filmleri arasında en zayıf olanıydı. Bir köyde yaşayan baba ve uzun zamandır görüşmedikleri oğlu ile olan yıllar sonra hesaplaşmasına odaklanıyor. Film bu hesaplaşmayı odağına alırken, köydeki baraj çalışmasından dolayı oluşan toprak kayması ve su altında kalma tehlikesiyle karı karşıya kalan köy evi bahçesinde bulunan annenin mezarının taşınması durumunu da izleyicine anlatmaya çalışmakta.

Filmin görüntü yönetimine lafım yok, oldukça güçlü ve ilk filme göre teknik bir başarı görebiliyoruz. Ayrıca “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü rol arkadaşıyla paylaşan Ozan Dağara’nın da performansını oldukça beğendim. Fakat filmin senaryosu ve anlatmaya çalıştığı hikaye ile büyük bir sıkıntı var. Evet yola çıkılan hikâye bir film yapmaya değer olabilir, çünkü doğal afetlerden en çok köyler etkileniyor ve bir vicdan hesaplaşmasının, doğal afet ile bir araya gelmesi de enteresan bir fikir. Ancak bunu anlatma şekli oldukça türevlerine benzer ve bir fark görülemiyor. Sürekli diyoruz ya ‘taşra hikayesi izlemekten bıktık’ diye, aslında farklı bir şeyler katmayı başarıp başka bir göz geliştirip üstüne fazla düşündürtebilse o taşra hikayesi o kadar da sıkmaz. Fakat Bozkır, iyi bir yönetim gösteremediği gibi filme boş gözlerle bakmamıza neden oluyor. Filmdeki ağaç kesme sahneleri de oldukça beni rahatsız edici derecede fazla gerdi. Filme büyük bir gerginlik havası veren bu ağaç kesim sahneleri, güçlü ses ve çekim teknolojisinde gerçekleşmiş gibi görünse de, izleyenleri bir noktaya da bağlamakta oldukça zorlandırıyor. Belki de Antalya tarihinde en yüksek bütçeli ödül kazanan film olarak yerini alsa da Bozkır ekibi, umarım daha nitelikli bir senaryo, daha iyi oyunculuklar ve tekrara düşmeyen hikâyeleri izleyenlere aktarır.

Ümit Ünal’ın çekimlerini Büyükada’da gerçekleştirdiği “Aşk, Büyü, Vs.” filmi, festivalin merakla beklenen filmlerindendi. Ünal’ın filmlerinde her zaman umudu, zerre bir şeyin bile nasıl kıymetli bir şey olduğunu ama fark edilmediğini ve ya kim ne derse desin hayallerinin ve istediğin şeyin peşinden giden karakterler görmüşüzdür. “Aşk, Büyü Vs.” filmi de bu filmlerin arasına başarıyla girmekte. Filmin teknik anlamda büyük bir başarıda olmayacağını filme görmeden önce de tahmin ediyorduk. Çünkü Ümit Ünal bu kez, büyük yapımcılara gitmeden kendi küçük ekibi ile bu filmi gerçekleştirdi. Evet zayıf teknikte bir film izledik, kameraların birçoğunda sallantı rahatsız edici gibi durmakta. Buna rağmen filmin çok cesur bir senaryoya sahip olduğunu düşünüyorum. Çünkü eşcinsellik konusunu kullanacak kadar cesur senarist ve yönetmenlerimiz yok denecek kadar az. Ama ben daha güçlü bir senaryo bekledim filmden. Ayrıca bana Eren karakterinin 20 yıl aradan geçmiş olmasına rağmen bu kadar tutkuyla Reyhan’a gelmesini çok inandırıcı bulamadım. Ufak tefek senaryo sıkıntılarım olsa da filmle, genel itibariyle cesur konusu olan, iyi bir hikayeye sahip ve güçlü oyunculuklarla ön plana çıkan bir film olmuş.

Törende En İyi Kadın Oyuncu ödülünün açıklandığı anda, büyük bir mutluluk yaşadık. Filmdeki rolüyle ödülü kazanan Selen Uçer, bu ödülü sonuna kadar hak etti. Hatta bence Ece Dizdar ile birlikte de hak ettiler, ben ikisinin birlikte almasını daha anlamlı bulurdum. Ancak Uçer, Reyhan karakterinin yaşanmışlıklarını , ekonomik sorunlarını ve ‘hayatının o günde asılı kaldığı’ o günü ve Eren’le yeniden karşılaşma yaşayınca yeniden hayat dolu olmasını muhteşem ve ruha işlenen bir performansla izleyenlerine sunuyor. Ece Dizdar de Eren karakterinin yıllar sonra gelen tutkusunu ve vazgeçmeyişini filmde lezzetle aktarıyor. Filme falcı karakteriyle dahil olan başarılı oyuncu Ayşenil Şamlıoğlu’nun da nefes aldıran ve kimi zaman gülmekten yerlere yatıran bir performansla izleyenlere selam verdiğini unutmamak gerek. Bir yandan Emrah Kolukısa’nın yer aldığı anlarda absürt anlara şahit olarak güldüğümüzü fark ediyoruz, biraz uzun bir sahne olsa da… Ayrıca Emrah Özçelik’in Gökhan karakteri ile aslında Reyhan ve Eren karakterlerine doğrudan çizdiği yol ve bir handa hallendiği psikoloji de çok önemli, çok iyi yazılmış ve başarılı bir performansla izleyenlere sunulmuş durumda.

Onur Ünlü her zaman değişik kafadaki filmlerle izleyicisini şaşırtmayı ve bin tane farklı düşünceyi izleyenlerin kafasında gezdirmeyi seviyor. Çünkü Onur Ünlü bir tarza bağlanmıyor, kendine has üslubunu yaratıyor her filminde. “Topal Şükran’ın Maceraları” yine bu şekilde ilerleyen bir yapım olarak karşımızda. Diyalogsuz bir film izliyoruz ve bundan rahatsızlık duymadan filmi ilerletebiliyoruz. Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok’tan sonra bir Onur Ünlü filmini daha sevdiğimiz söyleyebilirim. Filmde güçlü bir ‘Şükran’ karakteri yaratılmış. Tabi ki Demet Evgar’ın üstün performansı da karakterin psikolojisini anlamamızda büyük bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Serhat Kılıç ve Halil Babür’ün de zevkli performanslara imza attığına şahit olurken, Ayşe Melike Çerçi’nin de sinemamız ve ekranımız için gözden kaçmaması gereken kaliteli bir oyuncu olduğunu yeniden fark etmemizi sağlıyor film.

Leyla Yılmaz’ın ilk uzun metrajlı filmi olan “Bilmemek” de başarılı yarışma filmleri arasındaydı. Ergen bir gencin içinde yaşadığı travmaları, küçük yaşta bu kadar fazla sorumluluğu sırtına alması ve bunların üstesinden gelmeye çalışma gayesi çok önemli. Film, izleyenlere şu soruları film boyunca sorgulatıyor: ‘Merak ve bilgi aynı şey midir? Her şeyi bilmek zorunda olduğumuzu nereden biliyoruz? Kime ve neye göre kendi kişisel alanımızı korumalıyız?’ Genç oyuncu Emir Özden’in sinemaya umut vaad eden bir oyuncu olduğunu, güçlü performansından anlayabiliyoruz. Karakterin psikojisini, ailesel iletişim problemini ve maruz kaldığı baskılara güçlü bir direnç gösteren karakter olarak son derce başarılı. Yurdaer Okur’un da baba figürü olarak filmde karakterine hakim bir performansla izliyoruz.

Uğur Polat ve Aslı İnandık’ın başrollerini paylaştığı Soluk filmi, ölümü bekleyen 3 bambaşka insanın bir aradaki iletişimlerine odaklanıyor. Filmin hikayesinin Ankara’da geçmesi bile ilgilimi filme yönelten şeylerden bir tanesi oldu. Fakat filmde Ankara’yı çok geri fonda hissedebiliyoruz, yani Ankara’da yaşayanlar ancak belki de Ankara’da geçtiğini ufak da olsa anlayabilir durumda hikayede. Hasta olan bir adamın aksi, huysuz ve sevimsiz hallerini başarılı oyuncu Uğur Polat’ın enfes performansında izliyoruz. Uğur Polat’ın yeniden ne kadar ulu bir oyuncu olduğunu ve her role bir anda nasıl girebildiğine bir kez daha şaşırıp kalıyoruz. Filmdeki rolüyle ödül alan Aslı İnandık’ın da hayata tutunmaya çalışan ve hasta bir adama yarenlik eden genç bir kız rolünde ilk başta afallıyoruz. Çünkü Aslı İnandık’a daha çok komedi rollerinden aşina olmamız bunda bir etken. Ama daha sonra karakterine inanmış ve iyi bir performans çıkarmış kaliteli bir oyuncu görüyoruz…

\n

Ekim\u2019in sonu, Kas\u0131m\u2019\u0131n ba\u015f\u0131\u2026 Bir b\u00fcy\u00fck film festivalini daha ac\u0131s\u0131yla tatl\u0131s\u0131yla sonland\u0131rd\u0131k. 56\u0027nc\u0131s\u0131 bu y\u0131l d\u00fczenlenen Antalya Film Festivali, daha do\u011frusu geleneksel ve yeni ad\u0131yla \u201cAntalya Alt\u0131n Portakal Film Festivali\u201d Antalyal\u0131 sinemaseverlerle bulu\u015ftu. Antalya B\u00fcy\u00fck\u015fehir Belediyesi\u2019nin parti ve el de\u011fi\u015ftirmesiyle birlikte festivalin \u201cAlt\u0131n Portakal\u201d ad\u0131 da festivale iade edilirken; 2 y\u0131l \u00f6nce kald\u0131r\u0131lan \u201cUlusal Uzun Film Yar\u0131\u015fmas\u0131\u201d ve birer y\u0131l \u00f6nce aral\u0131klarla kald\u0131r\u0131lan Belgesel ve K\u0131sa Film yar\u0131\u015fmalar\u0131 da festivale d\u00f6nd\u00fc. Bu d\u00f6n\u00fc\u015flerle birlikte \u201c\u00d6ze D\u00f6n\u00fc\u015f\u201d temas\u0131yla 56. y\u0131l\u0131na giren festivale, 29 Ekim g\u00fcn\u00fc yani 4. g\u00fcn\u00fcnde dahil oldum. <\/p>\n\n\n\n

Antalya\u2019ya ilk olarak 52. y\u0131l\u0131nda gelmi\u015ftim ve ilk \u015fehir d\u0131\u015f\u0131 festivalimdi, o y\u00fczden benim i\u00e7in yeri her zaman ayr\u0131d\u0131r. Son olarak da, 2 y\u0131l \u00f6nce kald\u0131r\u0131lan \u201cUlusal Yar\u0131\u015fma\u201dn\u0131n olmad\u0131\u011f\u0131 ilk festival olan 54. Antalya Film Festivali\u2019ne gelmi\u015ftim. O y\u0131l \u2018ulusal yar\u0131\u015fma\u2019n\u0131n yoklu\u011funun festivale b\u00fcy\u00fck bir zarar verdi\u011fini ve daha \u00f6nceki y\u0131llarda var olan o \u0131\u015f\u0131lt\u0131l\u0131 havay\u0131, s\u00f6n\u00fck bir hale getirmi\u015f oldu\u011funu g\u00f6zlemlemi\u015ftim. 56. y\u0131l\u0131nda festivalin daha hareketli bir hal ald\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6rmek sevindiriciydi. Daha \u00e7ok \u2018nitelikli\u2019 yerli oyuncu g\u00f6rmek, filmleri takip ettiklerine \u015fahit olmak ve en \u00f6nemlisi Antalya halk\u0131n\u0131n o salonlar\u0131 h\u0131nca h\u0131n\u00e7 doldurdu\u011funu g\u00f6rmek mutlu edici bir geli\u015fme\u2026 \u00c7\u00fcnk\u00fc festivalin yer ald\u0131\u011f\u0131 \u015fehir taraf\u0131ndan takip ediliyor ve fark ediliyor olmas\u0131 \u00f6nemli.<\/p>\n\n\n\n

Festival g\u00f6n\u00fcll\u00fcleri ve \u00e7al\u0131\u015fanlar\u0131 da olduk\u00e7a ho\u015fg\u00f6r\u00fcl\u00fc ve\nyard\u0131mc\u0131yd\u0131lar. Salon giri\u015flerinde koltuklara ge\u00e7i\u015f i\u00e7in ko\u015fturmalar\u0131 ve\nsalonlardan konaklad\u0131\u011f\u0131m\u0131z yerlere gidi\u015fimiz i\u00e7in h\u0131zl\u0131 olmalar\u0131 \u00e7ok \u00f6nemliydi.\nAyr\u0131ca Otelimizde bize yard\u0131mc\u0131 olan ve neye ihtiyac\u0131m\u0131z sevgili Zehra Dilek\nY\u0131ld\u0131z\u2019a da \u00e7ok te\u015fekk\u00fcr ediyorum, \u00e7\u00fcnk\u00fc neye ihtiyac\u0131m\u0131z olsa ko\u015fturdu. Ayr\u0131ca\nfestivalin bu y\u0131l bas\u0131n koordinat\u00f6rl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc \u00fcstlenen sevgili arkada\u015f\u0131m U\u011fur\nY\u00fcksel\u2019e de destekleri i\u00e7in kucak dolusu sevgiler.<\/p>\n\n\n\n

Ayr\u0131ca yak\u0131nda yay\u0131na ba\u015flayacak kanal\u0131m\u0131z tvON da yay\u0131na\nba\u015flayan \u201cOn Matinesi\u201d program\u0131mda Soluk, A\u015fk B\u00fcy\u00fc Vs, Kronoloji ve Bilmemek\nfilmlerinin ekipleriyle bir araya geldim ve \u015fahane sohbetler ettik festival ve\nfilmlere dair. You Tube \u00fczerinden takip etmenizi \u015fiddetle tavsiye ederim!<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

\u201cUlusal\nUzun Film Yar\u0131\u015fmas\u0131\u201d nas\u0131ld\u0131? Hangi filmleri izledim ve \u00f6d\u00fclleri nas\u0131l\nde\u011ferlendiriyorum?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Festivalin bu y\u0131l merakla beklenen \u201cUlusal Uzun Film Yar\u0131\u015fmas\u0131\u201d\nnda ise bir yandan \u00e7ok merakla bekledi\u011fimiz filmleri izleme \u015fans\u0131 bulmu\u015fken,\ndi\u011fer tarafta ise daha iyisi olabilir diyebilece\u011fimiz filmler de izledik.\nYar\u0131\u015fmada yer alan \u201cKronoloji\u201d ve \u201cK\u00fc\u00e7\u00fck \u015eeyler\u201d i Adana Alt\u0131n Koza\u2019da takip\netsek de geriye kalan 8 film, pr\u00f6miyerlerini Antalya Alt\u0131n Portakal\u2019da\nger\u00e7ekle\u015ftirdi. Benim en favori filmlerim, Adana\u2019da izlemi\u015f oldu\u011fum ve\nAntalya\u2019da da yar\u0131\u015fan Kronoloji ve K\u00fc\u00e7\u00fck \u015eeyler filmleriydi. Kronoloji<\/strong>,\nbir kay\u0131p durumundan ak\u0131ll\u0131ca bir \u015fekilde cinayet hikayesine d\u00f6n\u00fc\u015fmesiyle\nizleyenlere \u015fa\u015f\u0131rt\u0131c\u0131 ve olduk\u00e7a d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcrt\u00fcc\u00fc bir izleti sundu\u011fu i\u00e7in en favori\nyar\u0131\u015fma filmimdi. Tabi Tansu Bi\u00e7er, Cemre Eb\u00fczziya ve Birkan Sokullu\u2019nun\nba\u015far\u0131l\u0131 oyunculuklar\u0131n\u0131n yan\u0131nda, Ali Ayd\u0131n\u2019\u0131n yenilik\u00e7i bir g\u00f6zle iyi bir\ny\u00f6netim ger\u00e7ekle\u015ftirmesi de cabas\u0131. K\u00fc\u00e7\u00fck \u015eeyler<\/strong>, abs\u00fcrtl\u00fck ve mizahi bir harman\ni\u00e7erisinde ba\u015flay\u0131p ilerlerken; izleyenleri kimi zaman g\u00fcld\u00fcren, kimi zaman\nk\u0131zd\u0131ran halleri g\u00fc\u00e7l\u00fc ve komik bir anlat\u0131m diliyle sunuyor. Alican Y\u00fccesoy ve\nBa\u015fak \u00d6zcan\u2019\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 \u015fahane performanslara imza atmalar\u0131 da cabas\u0131\u2026<\/p>\n\n\n\n

Festival yar\u0131\u015fma sonucu ise bir \u00e7o\u011fumuzda \u015fok etkisi yaratt\u0131. Zeki\nDemirkubuz ba\u015fkanl\u0131\u011f\u0131ndaki ana j\u00fcri, vermeleri beklenen 14 \u00f6d\u00fclden 10 tanesini,\nilk filmini \u00e7eken Ali \u00d6zel\u2019in y\u00f6netmenli\u011fini \u00fcstlendi\u011fi \u201cBozk\u0131r<\/strong>\u201d filmine\nverdi. Ayr\u0131ca 1 \u00f6d\u00fcl\u00fc de \u201cFilm-Y\u00f6n\u201d j\u00fcrisi Bozk\u0131r\u2019\u0131n y\u00f6netmeni Ali \u00d6zel\u2019e\nverdi. Bozk\u0131r, bana g\u00f6re izledi\u011fim ulusal yar\u0131\u015fma filmleri aras\u0131nda en zay\u0131f\nolan\u0131yd\u0131. Bir k\u00f6yde ya\u015fayan baba ve uzun zamand\u0131r g\u00f6r\u00fc\u015fmedikleri o\u011flu ile olan\ny\u0131llar sonra hesapla\u015fmas\u0131na odaklan\u0131yor. Film bu hesapla\u015fmay\u0131 oda\u011f\u0131na al\u0131rken,\nk\u00f6ydeki baraj \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131ndan dolay\u0131 olu\u015fan toprak kaymas\u0131 ve su alt\u0131nda kalma\ntehlikesiyle kar\u0131 kar\u015f\u0131ya kalan k\u00f6y evi bah\u00e7esinde bulunan annenin mezar\u0131n\u0131n\nta\u015f\u0131nmas\u0131 durumunu da izleyicine anlatmaya \u00e7al\u0131\u015fmakta. <\/p>\n\n\n\n

Filmin g\u00f6r\u00fcnt\u00fc y\u00f6netimine laf\u0131m yok, olduk\u00e7a g\u00fc\u00e7l\u00fc ve ilk filme\ng\u00f6re teknik bir ba\u015far\u0131 g\u00f6rebiliyoruz. Ayr\u0131ca \u201cEn \u0130yi Yard\u0131mc\u0131 Erkek Oyuncu\u201d\n\u00f6d\u00fcl\u00fcn\u00fc rol arkada\u015f\u0131yla payla\u015fan Ozan Da\u011fara\u2019n\u0131n da performans\u0131n\u0131 olduk\u00e7a\nbe\u011fendim. Fakat filmin senaryosu ve anlatmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 hikaye ile b\u00fcy\u00fck bir\ns\u0131k\u0131nt\u0131 var. Evet yola \u00e7\u0131k\u0131lan hik\u00e2ye bir film yapmaya de\u011fer olabilir, \u00e7\u00fcnk\u00fc\ndo\u011fal afetlerden en \u00e7ok k\u00f6yler etkileniyor ve bir vicdan hesapla\u015fmas\u0131n\u0131n, do\u011fal\nafet ile bir araya gelmesi de enteresan bir fikir. Ancak bunu anlatma \u015fekli\nolduk\u00e7a t\u00fcrevlerine benzer ve bir fark g\u00f6r\u00fclemiyor. S\u00fcrekli diyoruz ya \u2018ta\u015fra\nhikayesi izlemekten b\u0131kt\u0131k\u2019 diye, asl\u0131nda farkl\u0131 bir \u015feyler katmay\u0131 ba\u015far\u0131p\nba\u015fka bir g\u00f6z geli\u015ftirip \u00fcst\u00fcne fazla d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcrtebilse o ta\u015fra hikayesi o kadar\nda s\u0131kmaz. Fakat Bozk\u0131r, iyi bir y\u00f6netim g\u00f6steremedi\u011fi gibi filme bo\u015f g\u00f6zlerle\nbakmam\u0131za neden oluyor. Filmdeki a\u011fa\u00e7 kesme sahneleri de olduk\u00e7a beni rahats\u0131z\nedici derecede fazla gerdi. Filme b\u00fcy\u00fck bir gerginlik havas\u0131 veren bu a\u011fa\u00e7\nkesim sahneleri, g\u00fc\u00e7l\u00fc ses ve \u00e7ekim teknolojisinde ger\u00e7ekle\u015fmi\u015f gibi g\u00f6r\u00fcnse\nde, izleyenleri bir noktaya da ba\u011flamakta olduk\u00e7a zorland\u0131r\u0131yor. Belki de\nAntalya tarihinde en y\u00fcksek b\u00fct\u00e7eli \u00f6d\u00fcl kazanan film olarak yerini alsa da\nBozk\u0131r ekibi, umar\u0131m daha nitelikli bir senaryo, daha iyi oyunculuklar ve\ntekrara d\u00fc\u015fmeyen hik\u00e2yeleri izleyenlere aktar\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

\u00dcmit \u00dcnal\u2019\u0131n \u00e7ekimlerini B\u00fcy\u00fckada\u2019da ger\u00e7ekle\u015ftirdi\u011fi \u201cA\u015fk,\nB\u00fcy\u00fc, Vs.\u201d<\/strong> filmi, festivalin merakla beklenen filmlerindendi. \u00dcnal\u2019\u0131n\nfilmlerinde her zaman umudu, zerre bir \u015feyin bile nas\u0131l k\u0131ymetli bir \u015fey\noldu\u011funu ama fark edilmedi\u011fini ve ya kim ne derse desin hayallerinin ve\nistedi\u011fin \u015feyin pe\u015finden giden karakterler g\u00f6rm\u00fc\u015f\u00fczd\u00fcr. \u201cA\u015fk, B\u00fcy\u00fc Vs.\u201d filmi\nde bu filmlerin aras\u0131na ba\u015far\u0131yla girmekte. Filmin teknik anlamda b\u00fcy\u00fck bir\nba\u015far\u0131da olmayaca\u011f\u0131n\u0131 filme g\u00f6rmeden \u00f6nce de tahmin ediyorduk. \u00c7\u00fcnk\u00fc \u00dcmit \u00dcnal\nbu kez, b\u00fcy\u00fck yap\u0131mc\u0131lara gitmeden kendi k\u00fc\u00e7\u00fck ekibi ile bu filmi\nger\u00e7ekle\u015ftirdi. Evet zay\u0131f teknikte bir film izledik, kameralar\u0131n bir\u00e7o\u011funda\nsallant\u0131 rahats\u0131z edici gibi durmakta. Buna ra\u011fmen filmin \u00e7ok cesur bir\nsenaryoya sahip oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorum. \u00c7\u00fcnk\u00fc e\u015fcinsellik konusunu kullanacak\nkadar cesur senarist ve y\u00f6netmenlerimiz yok denecek kadar az. Ama ben daha\ng\u00fc\u00e7l\u00fc bir senaryo bekledim filmden. Ayr\u0131ca bana Eren karakterinin 20 y\u0131l aradan\nge\u00e7mi\u015f olmas\u0131na ra\u011fmen bu kadar tutkuyla Reyhan\u2019a gelmesini \u00e7ok inand\u0131r\u0131c\u0131\nbulamad\u0131m. Ufak tefek senaryo s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131m olsa da filmle, genel itibariyle\ncesur konusu olan, iyi bir hikayeye sahip ve g\u00fc\u00e7l\u00fc oyunculuklarla \u00f6n plana\n\u00e7\u0131kan bir film olmu\u015f. <\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure><\/div>\n\n\n\n

T\u00f6rende En \u0130yi Kad\u0131n Oyuncu \u00f6d\u00fcl\u00fcn\u00fcn a\u00e7\u0131kland\u0131\u011f\u0131 anda, b\u00fcy\u00fck bir\nmutluluk ya\u015fad\u0131k. Filmdeki rol\u00fcyle \u00f6d\u00fcl\u00fc kazanan Selen U\u00e7er, bu \u00f6d\u00fcl\u00fc sonuna\nkadar hak etti. Hatta bence Ece Dizdar ile birlikte de hak ettiler, ben\nikisinin birlikte almas\u0131n\u0131 daha anlaml\u0131 bulurdum. Ancak U\u00e7er, Reyhan\nkarakterinin ya\u015fanm\u0131\u015fl\u0131klar\u0131n\u0131 , ekonomik sorunlar\u0131n\u0131 ve \u2018hayat\u0131n\u0131n o g\u00fcnde\nas\u0131l\u0131 kald\u0131\u011f\u0131\u2019 o g\u00fcn\u00fc ve Eren\u2019le yeniden kar\u015f\u0131la\u015fma ya\u015fay\u0131nca yeniden hayat\ndolu olmas\u0131n\u0131 muhte\u015fem ve ruha i\u015flenen bir performansla izleyenlerine sunuyor.\nEce Dizdar de Eren karakterinin y\u0131llar sonra gelen tutkusunu ve vazge\u00e7meyi\u015fini\nfilmde lezzetle aktar\u0131yor. Filme falc\u0131 karakteriyle dahil olan ba\u015far\u0131l\u0131 oyuncu\nAy\u015fenil \u015eaml\u0131o\u011flu\u2019nun da nefes ald\u0131ran ve kimi zaman g\u00fclmekten yerlere yat\u0131ran\nbir performansla izleyenlere selam verdi\u011fini unutmamak gerek. Bir yandan Emrah\nKoluk\u0131sa\u2019n\u0131n yer ald\u0131\u011f\u0131 anlarda abs\u00fcrt anlara \u015fahit olarak g\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz\u00fc fark\nediyoruz, biraz uzun bir sahne olsa da\u2026 Ayr\u0131ca Emrah \u00d6z\u00e7elik\u2019in G\u00f6khan\nkarakteri ile asl\u0131nda Reyhan ve Eren karakterlerine do\u011frudan \u00e7izdi\u011fi yol ve bir\nhanda hallendi\u011fi psikoloji de \u00e7ok \u00f6nemli, \u00e7ok iyi yaz\u0131lm\u0131\u015f ve ba\u015far\u0131l\u0131 bir\nperformansla izleyenlere sunulmu\u015f durumda. <\/p>\n\n\n\n

Onur \u00dcnl\u00fc her zaman de\u011fi\u015fik\nkafadaki filmlerle izleyicisini \u015fa\u015f\u0131rtmay\u0131 ve bin tane farkl\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnceyi\nizleyenlerin kafas\u0131nda gezdirmeyi seviyor. \u00c7\u00fcnk\u00fc Onur \u00dcnl\u00fc bir tarza\nba\u011flanm\u0131yor, kendine has \u00fcslubunu yarat\u0131yor her filminde. \u201cTopal \u015e\u00fckran\u2019\u0131n\nMaceralar\u0131\u201d<\/strong> yine bu \u015fekilde ilerleyen bir yap\u0131m olarak kar\u015f\u0131m\u0131zda.\nDiyalogsuz bir film izliyoruz ve bundan rahats\u0131zl\u0131k duymadan filmi\nilerletebiliyoruz. A\u015fk\u0131n G\u00f6ren G\u00f6zlere \u0130htiyac\u0131 Yok\u2019tan sonra bir Onur \u00dcnl\u00fc\nfilmini daha sevdi\u011fimiz s\u00f6yleyebilirim. Filmde g\u00fc\u00e7l\u00fc bir \u2018\u015e\u00fckran\u2019 karakteri\nyarat\u0131lm\u0131\u015f. Tabi ki Demet Evgar\u2019\u0131n \u00fcst\u00fcn performans\u0131 da karakterin\npsikolojisini anlamam\u0131zda b\u00fcy\u00fck bir etken olarak kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131k\u0131yor. Serhat\nK\u0131l\u0131\u00e7 ve Halil Bab\u00fcr\u2019\u00fcn de zevkli performanslara imza att\u0131\u011f\u0131na \u015fahit olurken,\nAy\u015fe Melike \u00c7er\u00e7i\u2019nin de sinemam\u0131z ve ekran\u0131m\u0131z i\u00e7in g\u00f6zden ka\u00e7mamas\u0131 gereken\nkaliteli bir oyuncu oldu\u011funu yeniden fark etmemizi sa\u011fl\u0131yor film.<\/p>\n\n\n\n

Leyla Y\u0131lmaz\u2019\u0131n ilk uzun metrajl\u0131 filmi olan \u201cBilmemek\u201d <\/strong>de ba\u015far\u0131l\u0131\nyar\u0131\u015fma filmleri aras\u0131ndayd\u0131. Ergen bir gencin i\u00e7inde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 travmalar\u0131,\nk\u00fc\u00e7\u00fck ya\u015fta bu kadar fazla sorumlulu\u011fu s\u0131rt\u0131na almas\u0131 ve bunlar\u0131n \u00fcstesinden\ngelmeye \u00e7al\u0131\u015fma gayesi \u00e7ok \u00f6nemli. Film, izleyenlere \u015fu sorular\u0131 film boyunca\nsorgulat\u0131yor: \u2018Merak ve bilgi ayn\u0131 \u015fey midir? Her \u015feyi bilmek zorunda\noldu\u011fumuzu nereden biliyoruz? Kime ve neye g\u00f6re kendi ki\u015fisel alan\u0131m\u0131z\u0131\nkorumal\u0131y\u0131z?\u2019 Gen\u00e7 oyuncu Emir \u00d6zden\u2019in sinemaya umut vaad eden bir oyuncu\noldu\u011funu, g\u00fc\u00e7l\u00fc performans\u0131ndan anlayabiliyoruz. Karakterin psikojisini,\nailesel ileti\u015fim problemini ve maruz kald\u0131\u011f\u0131 bask\u0131lara g\u00fc\u00e7l\u00fc bir diren\u00e7\ng\u00f6steren karakter olarak son derce ba\u015far\u0131l\u0131. Yurdaer Okur\u2019un da baba fig\u00fcr\u00fc\nolarak filmde karakterine hakim bir performansla izliyoruz.<\/p>\n\n\n\n

U\u011fur Polat ve Asl\u0131 \u0130nand\u0131k\u2019\u0131n\nba\u015frollerini payla\u015ft\u0131\u011f\u0131 Soluk<\/strong> filmi, \u00f6l\u00fcm\u00fc bekleyen 3 bamba\u015fka insan\u0131n bir\naradaki ileti\u015fimlerine odaklan\u0131yor. Filmin hikayesinin Ankara\u2019da ge\u00e7mesi bile\nilgilimi filme y\u00f6nelten \u015feylerden bir tanesi oldu. Fakat filmde Ankara\u2019y\u0131 \u00e7ok\ngeri fonda hissedebiliyoruz, yani Ankara\u2019da ya\u015fayanlar ancak belki de Ankara\u2019da\nge\u00e7ti\u011fini ufak da olsa anlayabilir durumda hikayede. Hasta olan bir adam\u0131n aksi,\nhuysuz ve sevimsiz hallerini ba\u015far\u0131l\u0131 oyuncu U\u011fur Polat\u2019\u0131n enfes performans\u0131nda\nizliyoruz. U\u011fur Polat\u2019\u0131n yeniden ne kadar ulu bir oyuncu oldu\u011funu ve her role\nbir anda nas\u0131l girebildi\u011fine bir kez daha \u015fa\u015f\u0131r\u0131p kal\u0131yoruz. Filmdeki rol\u00fcyle\n\u00f6d\u00fcl alan Asl\u0131 \u0130nand\u0131k\u2019\u0131n da hayata tutunmaya \u00e7al\u0131\u015fan ve hasta bir adama\nyarenlik eden gen\u00e7 bir k\u0131z rol\u00fcnde ilk ba\u015fta afall\u0131yoruz. \u00c7\u00fcnk\u00fc Asl\u0131 \u0130nand\u0131k\u2019a\ndaha \u00e7ok komedi rollerinden a\u015fina olmam\u0131z bunda bir etken. Ama daha sonra\nkarakterine inanm\u0131\u015f ve iyi bir performans \u00e7\u0131karm\u0131\u015f kaliteli bir oyuncu\ng\u00f6r\u00fcyoruz\u2026<\/p>\n","post_title":"Bozk\u0131rl\u0131 bir \u00f6ze d\u00f6n\u00fc\u015f: Ho\u015f geldin 56. Antalya Alt\u0131n Portakal Film Festivali","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"bozkirli-bir-oze-donus-hos-geldin-56-antalya-altin-portakal-film-festivali","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2019-11-07 10:03:50","post_modified_gmt":"2019-11-07 07:03:50","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=110942","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":110942}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "1139"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "285"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

İşçi Filmleri Festivali başlıyor

18. İşçi Filmleri Festivali, 14-19 Ekim tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. 14 Ekim günü saat 18.30’da Kavaklıdere Sineması’nda oyuncu Gözde Duru’nun sunuculuğunu yapacağı açılışta Sputnik’te...
Deniz Ali Tatar
Deniz Ali Tatarhttps://www.youtube.com/channel/UClHTrBzgdhbCKCM5L0zI4jQ
Lise yıllarında başlayan sinema tutkum, üniversitede Radyo, Televizyon ve Sinema okumamla devam etti. Okul döneminde de kısa film, belgesel ve klip çalışmaları gerçekleştirdim. Yapımcılığını ve sunduğum "6. SEANS" adlı sinema programım, 3 sezon boyunca Tv6 kanalında yayınlandıktan sonra, 2 yıl YouTube kanalımda devam etti. Programda yönetmen ve oyuncularla röportajlar yaparken film festivallerini, galaları ve çeşitli kültür sanat etkinliklerini takip ettim. YouTube kanalımda Bir DALİ Muhabbet ve On Matinesi adlı programlarımla çalışmalarım devam etmekte. Gaia Dergi'de; Ankara'daki kültür-sanat etkinliklerini takip ediyorum. Aynı zamanda vizyona giren filmleri ve film festivallerini haberleştirip takip ediyorum / iletişim: tatar.deniz.ali@gmail.com

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol