Büyükçekmece halkı parkına sahip çıkmak için Albatros Parkı’nda bir gecelik nöbet tuttu. Büyükçekmecelileri direnmeye, belediyenin alanı kendi mülkü ilan ederek otel ihalesi açması ve iki senedir süren bir inatla otel yapmaya çalışması yöneltti.
Tüm direnişlerin sebebi iktidarların baskı ve büyük rahatlıkla sadece kendi çevrelerine kullandığı inisiyatiflerdir. İki yıldır süren bir başka direniş de İstabul Büyükçekmece’de karşımıza çıkıyor. CHP’nin yönetimindeki Büyükçekmece Belediyesi iki sene önce deyim yerindeyse mavi ile yeşilin birleştiği bir alan olan Albatros Parkı’nı kendi mülkü ilan ederek otel yapılmak üzere ihale açmıştı. İki yıldır halk ile belediye arasında süren gerginliğin başında ranta karşı durmak için halk tarafından Diren Büyükçekmece ekibi oluşturuldu.
Diren Büyükçekmece alanın güvenlikten temizliğe kadar tüm sorumluluğunu aldı ve parkta direniş çadırları kuruldu. “Her yer Albatros, her yer direniş” sloganı ile parka giriş yapan halka CHP’nin İstanbul Milletvekili Ali Şeker de katıldı. Üstelik Şeker, mensubu ve vekili olduğu partiye karşı yapılan eylemde sabaha kadar halka destek oldu.
İstanbul’da kalan sayılı yeşillik ve tatil aanlarından olan bölge aynı zamanda halk tarafından deprem hâlinde toplanma alanı olarak kullanılıyor. Halk parkın yıkılıp yerine otel yapılmasına kesinlikle karşı. Ancak son iki haftada iş makinalarının birkaç defa ağaçların sökülmesi belediyenin halkla pek ilgisi olmadığını gösteriyor. Halk, belediyenin Albatros’taki alanı mıcırla kaplayarak otopark şeklinde kullandığını belirtiyor. Büyükçekmece sahili boyunca ranta açılmamış, dolgu olmayan tek yeşil alan Albatros Parkı’nda horonlarla başlayan etkinlikte konuşmalar yapıldı, yerel gruplar şarkılar söyledi.
Parkın etrafını çeviren dikenli teller üzerinde asılı “Bu arsa Büyükçekmece Belediyesi’nin mülküdür” yazılı pankart ise direnişteki halkı ıslanmaktan koruyan bir brandaya dönüştürüldü.
Kaynak: Çağdaş Ses, Kuzey Ormanları Savunması