Ana SayfaGüncelDaha Çok İnandığın Zaman Daha Az Uyursun. – 2

Daha Çok İnandığın Zaman Daha Az Uyursun. – 2

-

Daha Çok İnandığın Zaman Daha Az Uyursun. Futurizasyon uzmanı ve işletme stratejisti  Eren Yağmuroğlu, Bilişim Sistemleri Yönetimi bölümünden mezun oldu. İstanbul doğumlu yenilikçi, sanatçıların marka ve pazarlama konseptlerini kendi yöntemlerini kullanarak geleceğe yöneltmek için Los Angeles’ta Maxfield & Parrish ve İstanbul’da Heminngway’i kurdu. Aynı yıl Harvard Business School’da HBX CORe programına katıldı. Yağmuroğlu, Akademi Üyesi olarak Recording Academy Grammy’s / Los Angeles’a katıldı. Tanışma fırsatı bulduğum en alçakgönüllü, kibar ve kendini işine adanmış bir insan.

OAK

Bu söylediklerinizde aslında belli sınırları aşma, bir globalleşme var. Bu açıdan hem bir sanatçı olarak hem de bir insan olarak bu durum nasıl bir algı yaratmakta? Daha önce Kuzey Kıbrıs’ta bir üniversitede yaptığınız söyleyişinizde büyük müzik firması ile kurduğunuz iletişim ve bunun yarattığı etkilerden bahsetmiştiniz.

EY

Başka anlamlar yüklenebiliyor olmasından ötürü, globalleşme kelimesi biraz farklı algılanabiliyor. Globalleşme insanlara istediklerini yapmaları konusunda engeller oluşturan sistemler bütünü anlamında bir globalleşme değil tabi ki. Bizler o kavramı değiştiriyoruz. İnternetin hayatımıza girişiyle beraber, dünya o kadar bağlantıda ki her an her olaydan, her gelişmeden haberdar olabiliyoruz. Bu da tekel basının yerel veya küresel manipülasyon çabasını işlevsiz kılıyor. Artık internet üzerinden doğruları konuşabiliyoruz. Tabii ki sahte haberler de ortaya çıkabiliyor, yaşanan olayların çok başka şekillerde ortaya konması olabiliyor ama yine de aslını öğrenebiliyor ve her olayı anlayabiliyoruz. Örneğin; Hawaii’deki veya Türkiye’deki bir kişi telefonunu eline alıp bir şeyleri anlatabiliyor, lokal problemlerden bahsedebiliyor, başından geçen olumsuz olaylardan bahsedebiliyor ve dünya bu duruma sessiz kalamıyor. Bu harika bir şey. Bizim jenerasyonumuz, hatta baby-boomers’dan sonraki bütün jenerasyonlar internetle beraber büyüdükleri için özgürlükçü bir yapı içerisinde. Bu da dünyanın çeşitli büyük güçlerinin ya da yapılan baskı sistemlerinin yavaş yavaş sonunu getiriyor. Sonunda kendileri de bu baskıların insanlar üzerinde işe yaramadığını ve insanların ne tip hayat istiyorlarsa o şekilde yaşamaları gerektiğini anlayacaklar. Görüyorum, çok nazik bir nesil var esasında ve işini çok iyi yapmaya çalışan insanlar, farkındalık seviyesi çok yüksek insanlar var. Yeni nesiller daha da özgürlükçüler, yaratıcılar ve zekiler.

OAK

Özellikle, gençlikte bir algı değişimi söz konusu.

EY

Kesinlikle. Biz de o yüzden genç insanlarla işbirliği yapmaya dikkat ediyoruz. Onların fikirlerini almaya çalışıyoruz. Oturup konuşmak zorundayız; bizim jenerasyonların da kaçırdığı şeyler oluyor ve onlar bizi uyarıyorlar. Diğer türlü hiçbir şekilde gelişemeyiz. Çalıştığım, benden büyük insanlar da beni dikkate alıyorlar, fikirlerime değer veriyorlar. İşlerini çok büyük noktalara, güzel noktalara getirmiş, misyonları önem arz eden, dünyada etkisi olan insanların gelip de genç bir insanın çeşitli konularda fikrini alması; bu zamanda nasıl davranmak gerekir, sence nasıl bir iletişim kurmalıyız, gençlere nasıl seslenmeliyiz dedikleri noktalar olabiliyor. Bu güzel gelişimin devam edebilmesi için, sürdürülebilir olması için, ben de aynı şekilde, aynı davranışı sergilemeliyim. Sürekli devretmeliyiz ve gençlerin de motive olup o bayrağı teslim alması gerekiyor. Bu çok önemli.

OAK

Sanatın en önemli noktası nedir bu durumda?

EY

Sanatın herkese ulaştıkça dünyanın değişecek olması. Zaten bu ana misyonumuz ve internetin bu anlamda kullanılması sanatın yaygınlaşmasında büyük bir rol oynamaya başladı. Eskiden elit olarak bakılan, herkesin aşırı resmi davrandığı yerlerden ibaretti sanat merkezleri. Tabii ki, o insanların yine aynı şekilde davranması da gerekiyor ama dünyanın her noktasında mevcut olan ciddi bir problem olarak; genç insanlara şimdiki geleneksel parametreler ile ulaşmak gerçekten zor.

OAK

Yine de son zamanlarda gelişmeler mevcut.

EY

Evet ancak çoğu sürdürülebilir değil. Örneğin çeşitli filmler ile ilgili klasik müzik prodüksiyonları yapılıyor. Gençleri çekebilmek için harika bir sistem bu ama sürdürülebilir olduğuna inanmıyorum. Problemler; bir defalık onlara bu etkinliğin sunulup sonrasında bir daha gelmemesi, aynı şekilde devam etmemesi ya da çeşitlilik olmaması olarak sıralanabilir. Bu prodüksiyonlara da karşı ön yargılı asla değilim, var olmaları gerektiğine can-ı gönülden inanıyorum. Ancak gençlere şunu anlatabilmeliyiz; sevgilini tak koluna, günlük kıyafetlerini giy, konsere yarım saat kala git piyano resitali izle, şovları izle, senfoni orkestrasına git, galeriye git, müzeye git, komedi gösterilerine git, kitap okuma etkinliğine katıl. Bunları yap, ertesi gün Metallica konserine git ardından bir dans kulübüne git. Hayatı her yönüyle tat, yaşa. Bu alışkanlıkların edinilmesi gerekli.

OAK

İnternet ve evrensellik, işinizin ve sanatın biçimini nasıl değiştirmekte?

EY

Yapmaya çalıştığımız şey de interneti araç olarak kullanarak, bu alışkanlıkları kazandırmak. İnternetin ve evrenselliğin sağladığı en büyük değişim bu. Bir de tabii sansür konusu var, çoğu ülkede, hiçbir şekilde sansüre maruz kalmadan istediğimiz içerikleri paylaşabiliyoruz, kimsenin kontrolü kendi otokontrolümüzün üzerinde olmuyor. Herkes nasıl isterse, sorumluluğunu alarak kullanabiliyor. Dolayısıyla internetin etkisi çok büyük. Üzücüdür ki özellikle genç sanatçılarla yaptığım çalışmalarda; her zaman bir endişe gözlemliyorum. Tam bir geçiş döneminde olduğumuz için, herkesin kafası karışıyor. İnternet mi, o yol mu, başka yol mu, büyük bir plak şirketi bana nasıl değer verebilir, çok gencim, kimse beni umursamıyor, yüzlerce elektronik posta atıyorum ama kimse geri dönmüyor gibi çeşitlendirilebilir bu serzenişler.

OAK

Gerçekten de sanıldığı kadar zor mu bir yerlere kendini duyurabilmek?

EY

İnterneti kullanarak, çok küçük operasyonlarla, uygun bütçelerle, belirli hedeflere ulaşarak çok rahat bir şekilde büyük işler yapabiliriz esasında. O cevap alamadığımız firmalar, kuruluşlar; bize dönmek zorunda kalacaktır. Yaşadığımız birçok örnekte var. Defalarca iletişim kurmaya çalışmamıza rağmen kimse ilgilenmiyor sonra da başarı elde edince, matematiksel başarılar elde edince, hemen dikkat çekmeye başlıyoruz. Halbuki, kimsenin bizi ayrıştırmasını istemiyoruz. Çok genç, eşcinsel, kadın, şişman, Afro-Amerikan ve benzeri etiketleri duymak istemiyoruz. O ayrıştırmalara maruz kalındığında rahatsız olan ve haklı bir alınganlık yaşayan bir nesil olduğumuzdan, tepki gösteriyoruz. İnternetin yüzünü kullanarak bir şeyler başarabiliyoruz. Artık senin yaşın geçti, bu saatten sonra gitar çalamazsın diyemezler örneğin. İnterneti açarım, sayfamı kurarım, ürünümü düzgünce sunarım, beni beğenen insanlar da beni takip ederler. Ondan sonra da kendi yağımda kavrulacak bir ekonomi oluşturabilirim. Hatalı bir algı olarak, başarılı olmak için milyonlarca insanın takip etmesine gerek yok. Bizi takip eden beş bin tane kişi olsa; bizi biz olduğumuz için, yaptığımız sanat için, yazdığımız sözler için, içerikler için, misyon için takip etseler ve onlar sadece çıkardığımız bir ürüne online olarak küçük bir bütçe ayırıp ödeme yapsalar; aslında ciddi rakamlara ulaşılabiliyor. Dört milyarda beş bin kişiden bahsediyoruz. Bu yapılabilir, hatta defalarca da farklı sanatçılarla başardığımız bir durum. Kendi ekonomisini yaratıp, ciddi gelirler kazanabilir ve rahatça hayatlarını sürdürebilirler. İnsan bunun sonucu olarak da özgürleşebiliyor ve internetin ciddi anlamda etkisi olduğuna inanıyorum.

OAK

Fazıl Say ile yaptığınız işlerden bahsetmek ister misiniz?

EY

Fazıl Bey ile yaklaşık sekiz yıldır çalışıyoruz. Projelerinde, prodüksiyonlarda, internetteki çalışmalarda, içerik üretiminde yer alıyorum. Harika ve çok yetenekli bir ekibimiz var. Global bir operasyon yönetiyoruz. Hedefimiz de o müziği, sanatı insanlara ulaştırarak, farkındalıklarını belirli bir noktaya çekmek. Sanatı tüketmek aracılığıyla daha fazla nezaket, daha fazla güzellik tecrübe etmelerini, belki de biraz daha yapmak istediklerine dair motive olmalarını hedefliyoruz. Fazıl Bey’in yaptığı çalışmalarla bunun içerisinde olmak benim için onur verici. Çok mutluyum öyle bir insanın yanında bulunmaktan. Fazıl Bey’in bu enerjisini almak hem motivasyonumu arttırıyor hem de müthiş bir gelişim-geliştirme isteği yaratıyor. Bu nedenledir ki her daim ilerlemek, her daim gelişmek durumunda kalıyorsunuz. Örneğin Harvard’daki o programa katılmak zorundaydım çünkü daha fazla bilgiye ihtiyaç duyuyordum. Teknik çözümler arıyordum. Karşınızda vizyonu çok geniş ve çok güzel hedefleri olan bir insan var, sanat üretme derdinde bir insan var. Bunun da sürdürülebilir kılınabilmesi için ben de sürekli kendimi geliştirmek durumunda kalıyorum. Dolayısıyla Fazıl Bey’in özelinde konuşursak, sanatının disiplinler arası formda halklar ile buluşması, onu sevenlerle ya da potansiyel olarak onu dinlemek isteyebilecek insanlarla buluşması; o insanların bu buluşmadan mutlu olması, en büyük hedeflerimden bir tanesi ve misyonumun da bir parçası.

OAK

Kaz Dağları’nda gerçekleştirdiğiniz bir konser de oldu.

EY

Harikaydı. Fazıl Bey’in doğaya olan sevgisi zaten eserlerinde de gözlemlenebilir durumda, orada da inanılmaz bir ortam yakaladık. Gözyaşlarıyla izlediğimiz anlar oldu. İnsanların da çok güzel bir enerjisi vardı. Çok uzun yollardan gelenler vardı, herkes çok duyguluydu. Gerçekten müthiş anlar yaşadık.

OAK

Fazıl Say’la gerçekleştiğiniz işlerin yanı sıra uluslararası işlere de imza atıyorsunuz.

EY

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da senfoni orkestraları, konser salonları gibi performans sanatları kurumları ve sanatçılar ile çalışıyorum. Seattle Senfoni Orkestrası ile kısa bir süre önce çalışmaya başladım ve yakın zamanlarda bir workshop gerçekleştirdim. Bu kurumlar ile çalışırken de amacımız salonlara ve etkinliklere mümkün olduğunca dinleyici çeşitliliği kazandırabilmek. Onlar da o sanatı tükettiğinde yine misyonumuza hizmet edecek. Almanya’daki çalışmalarımız da bu şekilde. Bunların yanında Finlandiya’da marka yöneticisi olarak çalıştığım StillArt isimli oluşum ile orkestralara teknik konularda çözümler sunuyoruz. Bir bakıyorsunuz bir şehirde orkestra maddi manevi problemler yaşarken, bazı finansal problemler çözülünce birden çocuk konserleri düzenlemeye başlamış. O konserlere ailelerle çocuklar gelmeye başlamış, oradan kazanılanlarla çocuk orkestrası kurulmuş. Şehrin değişimini, o kültürel deformasyonun tersine çevrilmesini gözlemleyebiliyoruz. Salonlar boş ve eskiden alışkanlıkları olan insanlar geliyorlar durumundan gençler çocuklar salonlarda müzik dinliyorlar durumuna geliyoruz ve çok güzel insanlar yetişiyor. Çok başarılı sonuçlar elde ediyoruz. O kadar mutluluk verici ki insan sanki başka bir şey yapmak istemezmiş gibi hissediyor. Tam aradığım, tam istediğim şeyi bulduğuma inanıyorum.

OAK

Okullarda da söyleşiler gerçekleştiriyorsunuz.

EY

Son olarak Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde ve Anadolu Devlet Konservatuarı’nda gerçekleştirdim.  Şov diyorum ben bu konsepte esasında. “Metamorfoz” adı bir tanesinin hatta ve tamamı o kavram üzerine geliştirilmiş bir konsept. O kıvılcımı başlatabilir miyiz diye uğraşıyoruz. Konservatuarda genç sanatçılarla konuşuyoruz. Onlara kendi minimum imkânlarıyla çok büyük işler başarabileceklerini anlatmaya çalışıyoruz. Bunun olabilmesi için de herkesin sorumluluk alması gerekiyor. Orkestra, iş yönetimi alanından benim gibi insanlar, programı hazırlayan kişi, okuldaki öğretmen ve daha niceleri. Hepimiz sorumluluk alırsak, dünyanın daha güzel bir yer olacağına inanıyorum. Ekim ortasında ise New York’ta Columbia Üniversitesi’nde Yüksek Lisans seviyesinde bir derse katılıp orada bu konular üzerine bir eğitim de vereceğim.

OAK

Daha önce dile getirdiğiniz bir cümle vardı: “İnandığın zaman daha az uyursun.”

EY

Esasında benim sözüm değil, altı yıl önce kadar Las Vegas’da bir binanın üzerinde gördüm. Harika bir söz, çünkü gerçekten bir insan misyonuna tutkuyla bağlanırsa çok temel şeylerin bile önemi kalmıyor. Uykuyu bir metafor olarak düşünebiliriz. Ancak o zaman bir yol kat edilebilir ve bir sonuç elde edilebilir hale geliyoruz. Bu nedenle o sözü fazlaca severim. Tabii metafor olarak anlaşılması bazen zor olabiliyor. Bu illa ki daha az uyumamız gerektiği anlamına gelmiyor. Biraz daha az uyumak metafor olarak; insan bazı misyonlara inandığı zaman her şeyi unutabiliyor anlamını katıyor. Kullanma sebebim de buydu.

OAK

Son olarak da okuyucularımıza, okuyucularımıza söylemek istediğiniz, belirtmek istediğiniz bir şeyler var mıdır?

EY

Açıkçası herkesin, biraz daha yaşsız, renksiz ve cinsiyetsiz düşünmesi taraftarıyım. Gerekirse on tane belki beş yüz tane parametre çıkabilir ama hepsinin göz ardı edilmesinden yanayım. Ben on beş yaşındaki bir genç ile konuşurken onun gözündeki heyecanı gördüğümde, bir şeyler başarabileceğine inanıyorum. Hatta kırk yaşında bir insan mı var karşımda, yirmi yaşında bir insan mı var o kadar önemli değil ki… Tercihlerden, kimliklerden artık o kadar koptuk ki; ideolojiler üstü bir nesilmişiz gibi hissediyorum. Hümanizm düşünen, sosyal hayattaki iktisadi konuların gelişmesi ve çevre duyarlılığı gibi, çeşitli durumlara karşı çok hassas bir nesil olduğumuzu düşünüyorum. Özellikle, gençlerin söylediklerinin biraz daha fazla dikkate alınması gerektiğine inanıyorum. Okuyuculara vermek isteyeceğim en önemli mesaj bu olurdu. Karşılarındaki insanları, her şart altında ciddiye almaları, onların fikirlerine önem vermeleri, özellikle genç insanların projelerinde ki bunlar çeşitli teknik detayların da sağlanması gereken projeler olacaktır, fırsat tanımaları gerektiğine inanıyorum. Teknik olanaklar doğrultusunda gençlere söz verilmesini, söz hakkı tanınmasını ve mümkün olduğunca devlet yönetimlerinde, kültür politikalarının belirlenmesinde, halklara ulaşan çeşitli sanat eserlerinin prodüksiyon aşamalarında, mümkün olduğunca yeni nesle ve gençlere yer verilmesi gerektiğine inanıyorum. Belki de bazı şeyleri değiştirecek olan kişiler gençler ve biz onların yolunu açmalıyız. Hissettiklerim bunlar, samimi şekilde.

OAK

Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

EY

Bu güzel röportaj için ben teşekkür ederim.

\n

Daha \u00c7ok \u0130nand\u0131\u011f\u0131n Zaman Daha Az Uyursun.<\/strong> Futurizasyon uzman\u0131 ve i\u015fletme stratejisti  Eren Ya\u011fmuro\u011flu, Bili\u015fim Sistemleri Y\u00f6netimi b\u00f6l\u00fcm\u00fcnden mezun oldu. \u0130stanbul do\u011fumlu yenilik\u00e7i, sanat\u00e7\u0131lar\u0131n marka ve pazarlama konseptlerini kendi y\u00f6ntemlerini kullanarak gelece\u011fe y\u00f6neltmek i\u00e7in Los Angeles\u2019ta Maxfield & Parrish ve \u0130stanbul\u2019da Heminngway\u2019i kurdu. Ayn\u0131 y\u0131l Harvard Business School\u2019da HBX CORe program\u0131na kat\u0131ld\u0131. Ya\u011fmuro\u011flu, Akademi \u00dcyesi olarak Recording Academy Grammy\u2019s \/ Los Angeles\u2019a kat\u0131ld\u0131. Tan\u0131\u015fma f\u0131rsat\u0131 buldu\u011fum en al\u00e7akg\u00f6n\u00fcll\u00fc, kibar ve kendini i\u015fine adanm\u0131\u015f bir insan.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Bu s\u00f6ylediklerinizde asl\u0131nda\nbelli s\u0131n\u0131rlar\u0131 a\u015fma, bir globalle\u015fme var. Bu a\u00e7\u0131dan hem bir sanat\u00e7\u0131 olarak hem\nde bir insan olarak bu durum nas\u0131l bir alg\u0131 yaratmakta? Daha \u00f6nce Kuzey\nK\u0131br\u0131s\u2019ta bir \u00fcniversitede yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z s\u00f6yleyi\u015finizde b\u00fcy\u00fck m\u00fczik firmas\u0131 ile kurdu\u011funuz\nileti\u015fim ve bunun yaratt\u0131\u011f\u0131 etkilerden bahsetmi\u015ftiniz.<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Ba\u015fka anlamlar y\u00fcklenebiliyor olmas\u0131ndan \u00f6t\u00fcr\u00fc, globalle\u015fme kelimesi biraz farkl\u0131\nalg\u0131lanabiliyor. Globalle\u015fme insanlara istediklerini yapmalar\u0131 konusunda\nengeller olu\u015fturan sistemler b\u00fct\u00fcn\u00fc anlam\u0131nda bir globalle\u015fme de\u011fil tabi ki. Bizler\no kavram\u0131 de\u011fi\u015ftiriyoruz. \u0130nternetin hayat\u0131m\u0131za giri\u015fiyle beraber, d\u00fcnya o\nkadar ba\u011flant\u0131da ki her an her olaydan, her geli\u015fmeden haberdar olabiliyoruz.\nBu da tekel bas\u0131n\u0131n yerel veya k\u00fcresel manip\u00fclasyon \u00e7abas\u0131n\u0131 i\u015flevsiz k\u0131l\u0131yor.\nArt\u0131k internet \u00fczerinden do\u011frular\u0131 konu\u015fabiliyoruz. Tabii ki sahte haberler de\nortaya \u00e7\u0131kabiliyor, ya\u015fanan olaylar\u0131n \u00e7ok ba\u015fka \u015fekillerde ortaya konmas\u0131\nolabiliyor ama yine de asl\u0131n\u0131 \u00f6\u011frenebiliyor ve her olay\u0131 anlayabiliyoruz. \u00d6rne\u011fin;\nHawaii\u2019deki veya T\u00fcrkiye\u2019deki bir ki\u015fi telefonunu eline al\u0131p bir \u015feyleri\nanlatabiliyor, lokal problemlerden bahsedebiliyor, ba\u015f\u0131ndan ge\u00e7en olumsuz\nolaylardan bahsedebiliyor ve d\u00fcnya bu duruma sessiz kalam\u0131yor. Bu harika bir \u015fey.\nBizim jenerasyonumuz, hatta baby-boomers\u2019dan sonraki b\u00fct\u00fcn jenerasyonlar\ninternetle beraber b\u00fcy\u00fcd\u00fckleri i\u00e7in \u00f6zg\u00fcrl\u00fck\u00e7\u00fc bir yap\u0131 i\u00e7erisinde. Bu da d\u00fcnyan\u0131n\n\u00e7e\u015fitli b\u00fcy\u00fck g\u00fc\u00e7lerinin ya da yap\u0131lan bask\u0131 sistemlerinin yava\u015f yava\u015f sonunu\ngetiriyor. Sonunda kendileri de bu bask\u0131lar\u0131n insanlar \u00fczerinde i\u015fe yaramad\u0131\u011f\u0131n\u0131\nve insanlar\u0131n ne tip hayat istiyorlarsa o \u015fekilde ya\u015famalar\u0131 gerekti\u011fini\nanlayacaklar. G\u00f6r\u00fcyorum, \u00e7ok nazik bir nesil var esas\u0131nda ve i\u015fini \u00e7ok iyi\nyapmaya \u00e7al\u0131\u015fan insanlar, fark\u0131ndal\u0131k seviyesi \u00e7ok y\u00fcksek insanlar var. Yeni\nnesiller daha da \u00f6zg\u00fcrl\u00fck\u00e7\u00fcler, yarat\u0131c\u0131lar ve zekiler. <\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

\u00d6zellikle, gen\u00e7likte bir\nalg\u0131 de\u011fi\u015fimi s\u00f6z konusu.<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Kesinlikle. Biz de o y\u00fczden gen\u00e7 insanlarla i\u015fbirli\u011fi yapmaya dikkat\nediyoruz. Onlar\u0131n fikirlerini almaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131yoruz. Oturup konu\u015fmak zorunday\u0131z;\nbizim jenerasyonlar\u0131n da ka\u00e7\u0131rd\u0131\u011f\u0131 \u015feyler oluyor ve onlar bizi uyar\u0131yorlar. Di\u011fer\nt\u00fcrl\u00fc hi\u00e7bir \u015fekilde geli\u015femeyiz. \u00c7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131m, benden b\u00fcy\u00fck insanlar da beni dikkate\nal\u0131yorlar, fikirlerime de\u011fer veriyorlar. \u0130\u015flerini \u00e7ok b\u00fcy\u00fck noktalara, g\u00fczel\nnoktalara getirmi\u015f, misyonlar\u0131 \u00f6nem arz eden, d\u00fcnyada etkisi olan insanlar\u0131n\ngelip de gen\u00e7 bir insan\u0131n \u00e7e\u015fitli konularda fikrini almas\u0131; bu zamanda nas\u0131l\ndavranmak gerekir, sence nas\u0131l bir ileti\u015fim kurmal\u0131y\u0131z, gen\u00e7lere nas\u0131l seslenmeliyiz\ndedikleri noktalar olabiliyor. Bu g\u00fczel geli\u015fimin devam edebilmesi i\u00e7in,\ns\u00fcrd\u00fcr\u00fclebilir olmas\u0131 i\u00e7in, ben de ayn\u0131 \u015fekilde, ayn\u0131 davran\u0131\u015f\u0131 sergilemeliyim.\nS\u00fcrekli devretmeliyiz ve gen\u00e7lerin de motive olup o bayra\u011f\u0131 teslim almas\u0131\ngerekiyor. Bu \u00e7ok \u00f6nemli. <\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Sanat\u0131n en \u00f6nemli noktas\u0131\nnedir bu durumda?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Sanat\u0131n herkese ula\u015ft\u0131k\u00e7a d\u00fcnyan\u0131n de\u011fi\u015fecek olmas\u0131. Zaten bu ana\nmisyonumuz ve internetin bu anlamda kullan\u0131lmas\u0131 sanat\u0131n yayg\u0131nla\u015fmas\u0131nda b\u00fcy\u00fck\nbir rol oynamaya ba\u015flad\u0131. Eskiden elit olarak bak\u0131lan, herkesin a\u015f\u0131r\u0131 resmi\ndavrand\u0131\u011f\u0131 yerlerden ibaretti sanat merkezleri. Tabii ki, o insanlar\u0131n yine\nayn\u0131 \u015fekilde davranmas\u0131 da gerekiyor ama d\u00fcnyan\u0131n her noktas\u0131nda mevcut olan\nciddi bir problem olarak; gen\u00e7 insanlara \u015fimdiki geleneksel parametreler ile ula\u015fmak\nger\u00e7ekten zor.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Yine de son zamanlarda\ngeli\u015fmeler mevcut.<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Evet ancak \u00e7o\u011fu s\u00fcrd\u00fcr\u00fclebilir de\u011fil. \u00d6rne\u011fin \u00e7e\u015fitli filmler ile ilgili klasik\nm\u00fczik prod\u00fcksiyonlar\u0131 yap\u0131l\u0131yor. Gen\u00e7leri \u00e7ekebilmek i\u00e7in harika bir sistem bu\nama s\u00fcrd\u00fcr\u00fclebilir oldu\u011funa inanm\u0131yorum. Problemler; bir defal\u0131k onlara bu\netkinli\u011fin sunulup sonras\u0131nda bir daha gelmemesi, ayn\u0131 \u015fekilde devam etmemesi\nya da \u00e7e\u015fitlilik olmamas\u0131 olarak s\u0131ralanabilir. Bu prod\u00fcksiyonlara da kar\u015f\u0131 \u00f6n yarg\u0131l\u0131\nasla de\u011filim, var olmalar\u0131 gerekti\u011fine can-\u0131 g\u00f6n\u00fclden inan\u0131yorum. Ancak gen\u00e7lere\n\u015funu anlatabilmeliyiz; sevgilini tak koluna, g\u00fcnl\u00fck k\u0131yafetlerini giy, konsere yar\u0131m\nsaat kala git piyano resitali izle, \u015fovlar\u0131 izle, senfoni orkestras\u0131na git, galeriye\ngit, m\u00fczeye git, komedi g\u00f6sterilerine git, kitap okuma etkinli\u011fine kat\u0131l. Bunlar\u0131\nyap, ertesi g\u00fcn Metallica konserine git ard\u0131ndan bir dans kul\u00fcb\u00fcne git. Hayat\u0131\nher y\u00f6n\u00fcyle tat, ya\u015fa. Bu al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131n edinilmesi gerekli.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

\u0130nternet ve evrensellik,\ni\u015finizin ve sanat\u0131n bi\u00e7imini nas\u0131l de\u011fi\u015ftirmekte?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Yapmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131m\u0131z \u015fey de interneti ara\u00e7 olarak kullanarak, bu al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131\nkazand\u0131rmak. \u0130nternetin ve evrenselli\u011fin sa\u011flad\u0131\u011f\u0131 en b\u00fcy\u00fck de\u011fi\u015fim bu. Bir de\ntabii sans\u00fcr konusu var, \u00e7o\u011fu \u00fclkede, hi\u00e7bir \u015fekilde sans\u00fcre maruz kalmadan\nistedi\u011fimiz i\u00e7erikleri payla\u015fabiliyoruz, kimsenin kontrol\u00fc kendi otokontrol\u00fcm\u00fcz\u00fcn\n\u00fczerinde olmuyor. Herkes nas\u0131l isterse, sorumlulu\u011funu alarak kullanabiliyor. Dolay\u0131s\u0131yla\ninternetin etkisi \u00e7ok b\u00fcy\u00fck. \u00dcz\u00fcc\u00fcd\u00fcr ki \u00f6zellikle gen\u00e7 sanat\u00e7\u0131larla yapt\u0131\u011f\u0131m \u00e7al\u0131\u015fmalarda;\nher zaman bir endi\u015fe g\u00f6zlemliyorum. Tam bir ge\u00e7i\u015f d\u00f6neminde oldu\u011fumuz i\u00e7in,\nherkesin kafas\u0131 kar\u0131\u015f\u0131yor. \u0130nternet mi, o yol mu, ba\u015fka yol mu, b\u00fcy\u00fck bir plak \u015firketi\nbana nas\u0131l de\u011fer verebilir, \u00e7ok gencim, kimse beni umursam\u0131yor, y\u00fczlerce elektronik\nposta at\u0131yorum ama kimse geri d\u00f6nm\u00fcyor gibi \u00e7e\u015fitlendirilebilir bu serzeni\u015fler.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Ger\u00e7ekten de san\u0131ld\u0131\u011f\u0131 kadar\nzor mu bir yerlere kendini duyurabilmek<\/strong>?<\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

\u0130nterneti kullanarak, \u00e7ok k\u00fc\u00e7\u00fck operasyonlarla, uygun b\u00fct\u00e7elerle, belirli hedeflere ula\u015farak \u00e7ok rahat bir \u015fekilde b\u00fcy\u00fck i\u015fler yapabiliriz esas\u0131nda. O cevap alamad\u0131\u011f\u0131m\u0131z firmalar, kurulu\u015flar; bize d\u00f6nmek zorunda kalacakt\u0131r. Ya\u015fad\u0131\u011f\u0131m\u0131z bir\u00e7ok \u00f6rnekte var. Defalarca ileti\u015fim kurmaya \u00e7al\u0131\u015fmam\u0131za ra\u011fmen kimse ilgilenmiyor sonra da ba\u015far\u0131 elde edince, matematiksel ba\u015far\u0131lar elde edince, hemen dikkat \u00e7ekmeye ba\u015fl\u0131yoruz. Halbuki, kimsenin bizi ayr\u0131\u015ft\u0131rmas\u0131n\u0131 istemiyoruz. \u00c7ok gen\u00e7, e\u015fcinsel, kad\u0131n, \u015fi\u015fman, Afro-Amerikan ve benzeri etiketleri duymak istemiyoruz. O ayr\u0131\u015ft\u0131rmalara maruz kal\u0131nd\u0131\u011f\u0131nda rahats\u0131z olan ve hakl\u0131 bir al\u0131nganl\u0131k ya\u015fayan bir nesil oldu\u011fumuzdan, tepki g\u00f6steriyoruz. \u0130nternetin y\u00fcz\u00fcn\u00fc kullanarak bir \u015feyler ba\u015farabiliyoruz. Art\u0131k senin ya\u015f\u0131n ge\u00e7ti, bu saatten sonra gitar \u00e7alamazs\u0131n diyemezler \u00f6rne\u011fin. \u0130nterneti a\u00e7ar\u0131m, sayfam\u0131 kurar\u0131m, \u00fcr\u00fcn\u00fcm\u00fc d\u00fczg\u00fcnce sunar\u0131m, beni be\u011fenen insanlar da beni takip ederler. Ondan sonra da kendi ya\u011f\u0131mda kavrulacak bir ekonomi olu\u015fturabilirim. Hatal\u0131 bir alg\u0131 olarak, ba\u015far\u0131l\u0131 olmak i\u00e7in milyonlarca insan\u0131n takip etmesine gerek yok. Bizi takip eden be\u015f bin tane ki\u015fi olsa; bizi biz oldu\u011fumuz i\u00e7in, yapt\u0131\u011f\u0131m\u0131z sanat i\u00e7in, yazd\u0131\u011f\u0131m\u0131z s\u00f6zler i\u00e7in, i\u00e7erikler i\u00e7in, misyon i\u00e7in takip etseler ve onlar sadece \u00e7\u0131kard\u0131\u011f\u0131m\u0131z bir \u00fcr\u00fcne online olarak k\u00fc\u00e7\u00fck bir b\u00fct\u00e7e ay\u0131r\u0131p \u00f6deme yapsalar; asl\u0131nda ciddi rakamlara ula\u015f\u0131labiliyor. D\u00f6rt milyarda be\u015f bin ki\u015fiden bahsediyoruz. Bu yap\u0131labilir, hatta defalarca da farkl\u0131 sanat\u00e7\u0131larla ba\u015fard\u0131\u011f\u0131m\u0131z bir durum. Kendi ekonomisini yarat\u0131p, ciddi gelirler kazanabilir ve rahat\u00e7a hayatlar\u0131n\u0131 s\u00fcrd\u00fcrebilirler. \u0130nsan bunun sonucu olarak da \u00f6zg\u00fcrle\u015febiliyor ve internetin ciddi anlamda etkisi oldu\u011funa inan\u0131yorum.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Faz\u0131l Say ile yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z\ni\u015flerden bahsetmek ister misiniz?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Faz\u0131l Bey ile yakla\u015f\u0131k sekiz y\u0131ld\u0131r \u00e7al\u0131\u015f\u0131yoruz. Projelerinde,\nprod\u00fcksiyonlarda, internetteki \u00e7al\u0131\u015fmalarda, i\u00e7erik \u00fcretiminde yer al\u0131yorum.\nHarika ve \u00e7ok yetenekli bir ekibimiz var. Global bir operasyon y\u00f6netiyoruz.\nHedefimiz de o m\u00fczi\u011fi, sanat\u0131 insanlara ula\u015ft\u0131rarak, fark\u0131ndal\u0131klar\u0131n\u0131 belirli\nbir noktaya \u00e7ekmek. Sanat\u0131 t\u00fcketmek arac\u0131l\u0131\u011f\u0131yla daha fazla nezaket, daha fazla\ng\u00fczellik tecr\u00fcbe etmelerini, belki de biraz daha yapmak istediklerine dair\nmotive olmalar\u0131n\u0131 hedefliyoruz. Faz\u0131l Bey\u2019in yapt\u0131\u011f\u0131 \u00e7al\u0131\u015fmalarla bunun\ni\u00e7erisinde olmak benim i\u00e7in onur verici. \u00c7ok mutluyum \u00f6yle bir insan\u0131n yan\u0131nda\nbulunmaktan. Faz\u0131l Bey\u2019in bu enerjisini almak hem motivasyonumu artt\u0131r\u0131yor hem\nde m\u00fcthi\u015f bir geli\u015fim-geli\u015ftirme iste\u011fi yarat\u0131yor. Bu nedenledir ki her daim\nilerlemek, her daim geli\u015fmek durumunda kal\u0131yorsunuz. \u00d6rne\u011fin Harvard\u2019daki o\nprograma kat\u0131lmak zorundayd\u0131m \u00e7\u00fcnk\u00fc daha fazla bilgiye ihtiya\u00e7 duyuyordum. Teknik\n\u00e7\u00f6z\u00fcmler ar\u0131yordum. Kar\u015f\u0131n\u0131zda vizyonu \u00e7ok geni\u015f ve \u00e7ok g\u00fczel hedefleri olan\nbir insan var, sanat \u00fcretme derdinde bir insan var. Bunun da s\u00fcrd\u00fcr\u00fclebilir k\u0131l\u0131nabilmesi\ni\u00e7in ben de s\u00fcrekli kendimi geli\u015ftirmek durumunda kal\u0131yorum. Dolay\u0131s\u0131yla Faz\u0131l\nBey\u2019in \u00f6zelinde konu\u015fursak, sanat\u0131n\u0131n disiplinler aras\u0131 formda halklar ile bulu\u015fmas\u0131,\nonu sevenlerle ya da potansiyel olarak onu dinlemek isteyebilecek insanlarla bulu\u015fmas\u0131;\no insanlar\u0131n bu bulu\u015fmadan mutlu olmas\u0131, en b\u00fcy\u00fck hedeflerimden bir tanesi ve misyonumun\nda bir par\u00e7as\u0131.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Kaz Da\u011flar\u0131\u2019nda\nger\u00e7ekle\u015ftirdi\u011finiz bir konser de oldu.<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Harikayd\u0131. Faz\u0131l Bey\u2019in do\u011faya olan sevgisi zaten eserlerinde de\ng\u00f6zlemlenebilir durumda, orada da inan\u0131lmaz bir ortam yakalad\u0131k. G\u00f6zya\u015flar\u0131yla\nizledi\u011fimiz anlar oldu. \u0130nsanlar\u0131n da \u00e7ok g\u00fczel bir enerjisi vard\u0131. \u00c7ok uzun\nyollardan gelenler vard\u0131, herkes \u00e7ok duyguluydu. Ger\u00e7ekten m\u00fcthi\u015f anlar\nya\u015fad\u0131k.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Faz\u0131l Say\u2019la\nger\u00e7ekle\u015fti\u011finiz i\u015flerin yan\u0131 s\u0131ra uluslararas\u0131 i\u015flere de imza at\u0131yorsunuz.<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Amerika Birle\u015fik Devletleri ve Avrupa\u2019da senfoni orkestralar\u0131, konser\nsalonlar\u0131 gibi performans sanatlar\u0131 kurumlar\u0131 ve sanat\u00e7\u0131lar ile \u00e7al\u0131\u015f\u0131yorum.\nSeattle Senfoni Orkestras\u0131 ile k\u0131sa bir s\u00fcre \u00f6nce \u00e7al\u0131\u015fmaya ba\u015flad\u0131m ve yak\u0131n\nzamanlarda bir workshop ger\u00e7ekle\u015ftirdim. Bu kurumlar ile \u00e7al\u0131\u015f\u0131rken de amac\u0131m\u0131z\nsalonlara ve etkinliklere m\u00fcmk\u00fcn oldu\u011funca dinleyici \u00e7e\u015fitlili\u011fi kazand\u0131rabilmek.\nOnlar da o sanat\u0131 t\u00fcketti\u011finde yine misyonumuza hizmet edecek. Almanya\u2019daki \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131m\u0131z\nda bu \u015fekilde. Bunlar\u0131n yan\u0131nda Finlandiya\u2019da marka y\u00f6neticisi olarak \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131m\nStillArt isimli olu\u015fum ile orkestralara teknik konularda \u00e7\u00f6z\u00fcmler sunuyoruz.\nBir bak\u0131yorsunuz bir \u015fehirde orkestra maddi manevi problemler ya\u015farken, baz\u0131\nfinansal problemler \u00e7\u00f6z\u00fcl\u00fcnce birden \u00e7ocuk konserleri d\u00fczenlemeye ba\u015flam\u0131\u015f. O\nkonserlere ailelerle \u00e7ocuklar gelmeye ba\u015flam\u0131\u015f, oradan kazan\u0131lanlarla \u00e7ocuk orkestras\u0131\nkurulmu\u015f. \u015eehrin de\u011fi\u015fimini, o k\u00fclt\u00fcrel deformasyonun tersine \u00e7evrilmesini\ng\u00f6zlemleyebiliyoruz. Salonlar bo\u015f ve eskiden al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131 olan insanlar\ngeliyorlar durumundan gen\u00e7ler \u00e7ocuklar salonlarda m\u00fczik dinliyorlar durumuna\ngeliyoruz ve \u00e7ok g\u00fczel insanlar yeti\u015fiyor. \u00c7ok ba\u015far\u0131l\u0131 sonu\u00e7lar elde ediyoruz.\nO kadar mutluluk verici ki insan sanki ba\u015fka bir \u015fey yapmak istemezmi\u015f gibi\nhissediyor. Tam arad\u0131\u011f\u0131m, tam istedi\u011fim \u015feyi buldu\u011fuma inan\u0131yorum.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Okullarda da s\u00f6yle\u015filer\nger\u00e7ekle\u015ftiriyorsunuz.<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Son olarak Do\u011fu Akdeniz \u00dcniversitesi\u2019nde ve Anadolu Devlet Konservatuar\u0131\u2019nda\nger\u00e7ekle\u015ftirdim.  \u015eov diyorum ben bu\nkonsepte esas\u0131nda. \u201cMetamorfoz\u201d ad\u0131 bir tanesinin hatta ve tamam\u0131 o kavram\n\u00fczerine geli\u015ftirilmi\u015f bir konsept. O k\u0131v\u0131lc\u0131m\u0131 ba\u015flatabilir miyiz diye\nu\u011fra\u015f\u0131yoruz. Konservatuarda gen\u00e7 sanat\u00e7\u0131larla konu\u015fuyoruz. Onlara kendi minimum\nimk\u00e2nlar\u0131yla \u00e7ok b\u00fcy\u00fck i\u015fler ba\u015farabileceklerini anlatmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131yoruz. Bunun\nolabilmesi i\u00e7in de herkesin sorumluluk almas\u0131 gerekiyor. Orkestra, i\u015f y\u00f6netimi\nalan\u0131ndan benim gibi insanlar, program\u0131 haz\u0131rlayan ki\u015fi, okuldaki \u00f6\u011fretmen ve\ndaha niceleri. Hepimiz sorumluluk al\u0131rsak, d\u00fcnyan\u0131n daha g\u00fczel bir yer olaca\u011f\u0131na\ninan\u0131yorum. Ekim ortas\u0131nda ise New York\u2019ta Columbia \u00dcniversitesi\u2019nde Y\u00fcksek\nLisans seviyesinde bir derse kat\u0131l\u0131p orada bu konular \u00fczerine bir e\u011fitim de\nverece\u011fim.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Daha \u00f6nce dile getirdi\u011finiz\nbir c\u00fcmle vard\u0131: \u201c\u0130nand\u0131\u011f\u0131n zaman daha az uyursun.\u201d<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Esas\u0131nda benim s\u00f6z\u00fcm de\u011fil, alt\u0131 y\u0131l \u00f6nce kadar Las Vegas\u2019da bir binan\u0131n\n\u00fczerinde g\u00f6rd\u00fcm. Harika bir s\u00f6z, \u00e7\u00fcnk\u00fc ger\u00e7ekten bir insan misyonuna tutkuyla\nba\u011flan\u0131rsa \u00e7ok temel \u015feylerin bile \u00f6nemi kalm\u0131yor. Uykuyu bir metafor olarak\nd\u00fc\u015f\u00fcnebiliriz. Ancak o zaman bir yol kat edilebilir ve bir sonu\u00e7 elde\nedilebilir hale geliyoruz. Bu nedenle o s\u00f6z\u00fc fazlaca severim. Tabii metafor\nolarak anla\u015f\u0131lmas\u0131 bazen zor olabiliyor. Bu illa ki daha az uyumam\u0131z gerekti\u011fi\nanlam\u0131na gelmiyor. Biraz daha az uyumak metafor olarak; insan baz\u0131 misyonlara\ninand\u0131\u011f\u0131 zaman her \u015feyi unutabiliyor anlam\u0131n\u0131 kat\u0131yor. Kullanma sebebim de\nbuydu.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Son olarak da okuyucular\u0131m\u0131za,\nokuyucular\u0131m\u0131za s\u00f6ylemek istedi\u011finiz, belirtmek istedi\u011finiz bir \u015feyler var m\u0131d\u0131r?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

A\u00e7\u0131k\u00e7as\u0131 herkesin, biraz daha ya\u015fs\u0131z, renksiz ve cinsiyetsiz d\u00fc\u015f\u00fcnmesi taraftar\u0131y\u0131m.\nGerekirse on tane belki be\u015f y\u00fcz tane parametre \u00e7\u0131kabilir ama hepsinin g\u00f6z ard\u0131\nedilmesinden yanay\u0131m. Ben on be\u015f ya\u015f\u0131ndaki bir gen\u00e7 ile konu\u015furken onun g\u00f6z\u00fcndeki\nheyecan\u0131 g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcmde, bir \u015feyler ba\u015farabilece\u011fine inan\u0131yorum. Hatta k\u0131rk ya\u015f\u0131nda\nbir insan m\u0131 var kar\u015f\u0131mda, yirmi ya\u015f\u0131nda bir insan m\u0131 var o kadar \u00f6nemli de\u011fil\nki... Tercihlerden, kimliklerden art\u0131k o kadar koptuk ki; ideolojiler \u00fcst\u00fc bir\nnesilmi\u015fiz gibi hissediyorum. H\u00fcmanizm d\u00fc\u015f\u00fcnen, sosyal hayattaki iktisadi konular\u0131n\ngeli\u015fmesi ve \u00e7evre duyarl\u0131l\u0131\u011f\u0131 gibi, \u00e7e\u015fitli durumlara kar\u015f\u0131 \u00e7ok hassas bir\nnesil oldu\u011fumuzu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorum. \u00d6zellikle, gen\u00e7lerin s\u00f6ylediklerinin biraz daha\nfazla dikkate al\u0131nmas\u0131 gerekti\u011fine inan\u0131yorum. Okuyuculara vermek isteyece\u011fim\nen \u00f6nemli mesaj bu olurdu. Kar\u015f\u0131lar\u0131ndaki insanlar\u0131, her \u015fart alt\u0131nda ciddiye\nalmalar\u0131, onlar\u0131n fikirlerine \u00f6nem vermeleri, \u00f6zellikle gen\u00e7 insanlar\u0131n\nprojelerinde ki bunlar \u00e7e\u015fitli teknik detaylar\u0131n da sa\u011flanmas\u0131 gereken projeler\nolacakt\u0131r, f\u0131rsat tan\u0131malar\u0131 gerekti\u011fine inan\u0131yorum. Teknik olanaklar do\u011frultusunda\ngen\u00e7lere s\u00f6z verilmesini, s\u00f6z hakk\u0131 tan\u0131nmas\u0131n\u0131 ve m\u00fcmk\u00fcn oldu\u011funca devlet\ny\u00f6netimlerinde, k\u00fclt\u00fcr politikalar\u0131n\u0131n belirlenmesinde, halklara ula\u015fan \u00e7e\u015fitli\nsanat eserlerinin prod\u00fcksiyon a\u015famalar\u0131nda, m\u00fcmk\u00fcn oldu\u011funca yeni nesle ve\ngen\u00e7lere yer verilmesi gerekti\u011fine inan\u0131yorum. Belki de baz\u0131 \u015feyleri de\u011fi\u015ftirecek\nolan ki\u015filer gen\u00e7ler ve biz onlar\u0131n yolunu a\u00e7mal\u0131y\u0131z. Hissettiklerim bunlar,\nsamimi \u015fekilde.<\/p>\n\n\n\n

OAK<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Bize zaman ay\u0131rd\u0131\u011f\u0131n\u0131z i\u00e7in\n\u00e7ok te\u015fekk\u00fcr ederim.<\/strong><\/p>\n\n\n\n

EY<\/p>\n\n\n\n

Bu g\u00fczel r\u00f6portaj i\u00e7in ben te\u015fekk\u00fcr ederim.<\/p>\n","post_title":"Daha \u00c7ok \u0130nand\u0131\u011f\u0131n Zaman Daha Az Uyursun. \u2013 2","post_excerpt":"Daha \u00c7ok \u0130nand\u0131\u011f\u0131n Zaman Daha Az Uyursun. Futurizasyon uzman\u0131 ve i\u015fletme stratejisti Eren Ya\u011fmuro\u011flu, Bili\u015fim Sistemleri Y\u00f6netimi b\u00f6l\u00fcm\u00fcnden mezun oldu. \u0130stanbul do\u011fumlu yenilik\u00e7i, sanat\u00e7\u0131lar\u0131n marka ve pazarlama konseptlerini kendi y\u00f6ntemlerini kullanarak gelece\u011fe y\u00f6neltmek i\u00e7in Los Angeles\u2019ta Maxfield & Parrish ve \u0130stanbul\u2019da Heminngway\u2019i kurdu. Ayn\u0131 y\u0131l Harvard Business School\u2019da HBX CORe program\u0131na kat\u0131ld\u0131. Ya\u011fmuro\u011flu, Akademi \u00dcyesi olarak Recording Academy Grammy\u2019s \/ Los Angeles\u2019a kat\u0131ld\u0131. Tan\u0131\u015fma f\u0131rsat\u0131 buldu\u011fum en al\u00e7akg\u00f6n\u00fcll\u00fc, kibar ve kendini i\u015fine adanm\u0131\u015f bir insan.","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"daha-cok-inandigin-zaman-daha-az-uyursun-2","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2019-10-08 11:59:06","post_modified_gmt":"2019-10-08 08:59:06","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=110669","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":110669}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "1522"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "381"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Dimitris Sotakis: “Kurgu söylemek istediklerimi söylemek için bir anahtar”

Dimitris Sotakis’ten ilk olarak Büyük Hizmetkar romanını okudum. Yarattığı heyecanla hemen diğer kitaplarına yöneldim. Bu arada arkadaşlarım da kitaplarını okumaya başladı. Yazı dili, anlatımı, romanlarına...

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...
Onur KADIOĞLU
Onur KADIOĞLU
Kişinin anahtar kelimeleri: Sanat, hayalperest, sarkazm, bir de mühendis.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol