Berna Durmaz’ın ilk çocuk romanı Ağaçlı Gül ve Hayal, Semih Gümüş’ün editörlüğünde Günışığı Kitaplığı’nın Köprü Kitaplar dizisinin çatısında okuyucuyla buluştu. Öyküleriyle tanınan ve sevilen yazar Berna Durmaz, bu romanında şehirleşmenin insanların hayatını ve doğayı nasıl tahrip ettiğini çocukların gözünden aktarmış.
Ağaçlı Gül ve Hayal, okuyucuyu köyde yaşayan ve köy okulunun kapanmasından sonra eğitimine devam edemeyen Hayal’in amcasının yanına büyük bir kente gitmesiyle karşılıyor. Gittiği büyük şehirde, köyünün imkansızlıklarından ve zorluklarından kurtulacağını düşünen Hayal, metaller ve betonlarla kaplanmış, doğadan kopmuş soğuk ve donuk bir yerle tanışıyor. Üstelik şehrin soğuk ve donuk halinin, orada yaşayan insanlara da sirayet etmiş olması küçük kız için tam bir hayal kırıklığı olmaya başlıyor.
Hayal, her ne kadar kitaba ismini vermiş olsa da hikayenin tek sahibi kendisi değil. Berna Durmaz, farklı evlerden çocukların olayları algılaması ve yön vermesi konusunda her karaktere neredeyse eşit fırsat vermiş.
Ağaçlı Gül ve Hayal, köyden kente göç eden ailelerin sosyo-ekonomik durumunda hayatlarının pek de hayal edildiği gibi olumlu yönde değişmediğini, aksine hayata yetişemediklerini, fırsat eşitsizliklerini de dramatize etmeden en doğal haliyle sunmuş.
Roman, insanların şehirleşmeyle birlikte, inşaat sektörünün doğaya verdiği zararı çocukların da anlayabileceği sade bir anlatımla işlerken aynı zamanda büyüklerin bu zarara nasıl sessiz kaldığını da hikayenin olay örgüsünde gizemli bir ‘’ses’’i duyurarak anlatıyor. Bu anlatımın okuyucular için anlamlı ve heyecan verici olacağını söyleyebiliriz.
Hayal ve arkadaşlarının yaşadığı mahallede, herkesin duyduğu ama kimsenin sorgulamaya cesaret edemediği ve herkesin duymazdan geldiği bir sese çocuklar kulak veriyor Ağaçlı Gül ve Hayal’de. Ormanın derinliklerine, doğanın uyarılarına, ağaçların ihtiyaç duyduğu sevgiye…
Ağaçlı Gül ve Hayal konusu bakımından yalnızca, yetişkinlerin kulağını kapattığı, doğanın tahribatıyla sınırlı değil. Ailelerin çocuklarıyla kuramadığı iletişim de çocukların gözünden aktarılıyor ve onların gündelik yaşamına misafir oluyoruz. Evlerdeki görülmeyen, dinlenmeyen, konuşamayan çocukların dünyasındaki arkadaşlık, sevgi ve merak sayesinde onlarla bağ kurmamak mümkün değil.
Çocukların günümüz sorunlarından olan çarpık kentleşme, hava kirliliği, betonlaşma ve ormanların tahribatı gibi önemli konular hakkında, edebiyat sayesinde farkındalık kazanmasının çok değerli olduğunu düşünmekteyim.
Şüphesiz Berna Durmaz’ın Ağaçlı Gül ve Hayal romanı, çocuklar ve doğa arasında köprü olacak, akılda kalacak etkili ve sıcak hikayesiyle okuyucusu tarafından sevilen bir kitap olacak.