Yeşil Yol Projesi’ne engel olmak isteyen köy halkına jandarma müdahale etti. Yaşlı teyzelerin yerlerde sürüklendiği fotoğraflar ise bulunduğumuz berbat noktanın gösteresi. “Vali, Kaymakam kim? Halk benim!” diye feryat eden Havva Bekar’ın, hepimizin çocukluğunu, bugününü ve geleceğini çalmak isteyen rantçı sisteme, kâr bürünmüş gözlere ve işbirlikçi hükümete engel olmak mecburiyeti hepimizin!
Rize’nin Çamlışhemşin ilçesi Yukarı Kavrun Yaylası’na büyük tepki gösteren köy halkı sayesinde iş makinaları girememişti. İş makinaları pes etmedi. Kabaran iştahları ve hükümetten aldıkları güç ile vadinin arka tarafındaki Samistal Yaylası’na komando birlikleri eşliğinde yol çalışmalarını başlatmışlardı. İş makinalarının alana girdiğini haber alan köylüler hemen bölgeye gitti ancak yol iş makinası ile kesildiğinden bir insan zincirinden taş taşınarak yaylaya çıkan yeni bir yol oluşturuldu.
Yaylaya ulaşan grup iş makinalarının önünde oturma eylemi başlattı. Dün jandarmaya karşı koyup oturma eylemini başlatan halkın direnişi bugün yaşlı ve kadınlara Jandarma’nın gösterdiği kaba kuvvet ve hukuksuzluğun sebebini sormak için Jandarma’yı aradım. Fırtına İnsiyatifi’nin fotoğrafında bir yaşlı teyzenin jandarmalar tarafından sürüklendiği haberinin sosyal medyada yayıldığını söyledim. Bunu neden yaptıklarını merak ettiğimi söyledim; “Halkımıza, vatandaşımıza bunu yapmak ister miyiz hiç? Biz bize söyleneni yapıyoruz.”
Cevap aynı. Emri verenler yine iş başında! Halkın, doğanın hem kendini hem de yaşam alanını, bir tarihi yok ediyorlar. Çirkin ticaretlerinin peşini asla bırakmayan patronlar ve siyasi işbirlikçileri nedeniyle elimizde kalan az sayıda bölgeyi de kaybetmekteyiz. Üstelik bizden toprağımızı, suyumuzu, doğamızı alırken elleri kanlı, gözlerinden paranın ışığı ile canlarımızı da alıyorlar.
Karadeniz’in yaylalarını ve doğasını, yaklaşık 2 bin 600 kilometrelik Yeşil Yol Projesi rant uğruna içinde pek çok farklı türü barındıran doğal ortamı katledecek. Buna karşı çıkan ise bizzat halk!