Hepimizin aklına bir noktada gelen bu soruyu yanıtlamaya çalıştık: Dünya uzay boşluğundaysa neden düşmüyor?
Hepimizin aklına bazen ilk düşündüğümüzde “bilimi kırıp geçirecek” sorular gelir. “İnsanlar maymundan evrimleştiyse, şimdiki maymunlar neden insan olmuyor?” ve “Dünya Uzay boşluğundaysa neden aşağı doğru düşmüyor?” gibi sorular bunlara bir örnek. İlk soruyu sorduğunuzda belki bu şekilde bir şeyle karşılaşabilirsiniz ama ikincisinin cevabı aslında takipçilerimizin çok iyi bildiği şeyler.
Güneşe oranla daha yoğun olsa da, daha hafif olan Dünya’yı güneş kendine çekecektir. Hadi Uzay’da serbest düşüş yapmıyoruz diyelim ki, peki neden Güneş’e çarpmıyoruz? Burada da momentum ve merkezkaç dengeye giriyor aslında. Bir de Dünya’nın kendine ait yer çekimi ve ağırlığını da katabiliriz. Ama momentum ve merkezkaçın etkilerini de şu video ile birlikte gözleyebiliriz.
Çok ağır bir kütle, kendinden daha ağır bir kütle olan Dünya’nın yer çekimine eğer momentum eklenirse karşı koyabilir. Bu sonsuza kadar sürmez, çünkü momentumu etkileyen belirli dış unsurlar vardır ve elinde sonunda momentum bitmek zorundadır. Ancak bu dönüş, kütle merkezinden kaçmaya çalışan başka bir kütleye izin verir. Bu sayede de Dünya (ve güneş sistemimizdeki diğer gezegenler) Güneş’e doğru serbest dalmaz.
Sonuç olarak Güneş tarafından çekim kuvvetine, momentum kuvvetine ve sürekli olarak düşme isteğine (kendi ağırlığından dolayı) maruz kalan gezegenler, bu sayede aslında belirli bir yörüngeye hapsolmuş olarak kalır. Peki ya düşme kuvveti? Aslında tüm uzaydaki ağırlığa sahip olan nesneler aynı anda düştükleri ve birbirlerinin yerçekimsel kuvvetine kapıldıkları için bu tam anlamıyla bizim için fark edilmez. Bir de evrenin sonsuza kadar genişlediği düşünülürse, düşerken çarpacağımız bir yer de yok (belki de vardır).
“Güneş ile gezegenimiz aramızdaki ilişki aynı doğrultuda gezegenimiz ile Ay arasında da var”
Yani aslında düşüyoruz ve hep birlikte düştüğümüz için bu bir sorun olmuyor. Tüm bu “dilemma”nın cevabı bu. Bu arada yazımıza kaynak olduğu için ve bize bu yazıyı yazmak için fikir verdiği için “ekşi sözlük” yazarı “ghost writerr”a buradan selamlar olsun. Siz ne düşünüyorsunuz? Sizin aklınızda cevaplanmayı bekleyen bu tip sorular var mı?
Alıntı: webtekno
Kaynak: ekşi: ekşi şeyler
Kapak Görseli: sciencealert