Ana SayfaYaşamEnkaz bizi ezdi, üzdü, liyakatsızları yok edecek: Peki yeni düzende her canlı...

Enkaz bizi ezdi, üzdü, liyakatsızları yok edecek: Peki yeni düzende her canlı yaşam hakkına sahip olacak mı?

-

Yaşıyor olmak yüreğimizde koca bir kayaya dönüştürülmüş olsa da hayat, istemesek de bizi akışında sürükleyip götürüyor. Hem de daha yaralar sarılmadan, acılar dinmeden. Uzaktan izleyenler olarak dahi yası bu kadar yoğun hissedip kanıyorken içinde olanların, depremi yaşayıp yardım ulaşmadığı için sevdiklerini tırnaklarıyla kazıyıp kurtarmak isteyenlerin onları ölüme uğurladığında ruhlarının ağırlığını tahmin bile edemiyorum. Sadece şunu biliyorum bu enkaz bizi ömür boyu ezecek. Ama umarım sadece bizi değil, yaşamı hiçe sayanları, liyakatsızlıkları ve beceriksizlikleriyle bunca ölüme sebep olanları da ezer, yok eder.

Her şeye rağmen hepimiz yeniden başlamaya, bu korkunç sonuçlar bir daha yaşanmasın diye çabucak çözüm üretme çalışmalarına yeltendik. Çoğu kişi aynı noktaya vardı: yeni bir ülke inşa etmemiz gerekiyor. Peki ama nasıl bir ülke? İnsan üstünlüğünün olduğu, ‘normalin’ belirlendiği, hayvanların sömürülmeye devam ettiği bu düzen üzerinden devam edecekse bu ‘yeni’ yine çökmeyecek, ölüm getirmeyecek mi?

Depremi yaşayıp sevdiklerini yitirenleri apayrı konumlandırarak uzaktan izleyenler olarak hepimiz için her şey çok ağır ve can acıtıcıydı evet ama benim olduğum noktada olanlar için uzaktan izlemek katmerli bir acı taşıyordu. Keşke ben de tek bir türü umursayan biri olsaydım dedim. “Lanet insan türü sana her şey müstahak” ya da “onca insan aç ne kedi köpek mamasından bahsediyorsunuz?” diyebilseydim ama olmuyor, iki cümle de bana zalimce geliyor. Benimle aynı pencereden bakanların içi hepsine parçalanıyor biliyorum. Göçmenlerin yemek dağıtım sırasına girmeye çekinmesi de hayvanların sadece ‘kesilebilecek’ varlıklar olarak görülmesi de dağıtıyor beni. Enkazdan çıkarılıp mezbahaya götürülen hayvanlarla kaybolan, kaçırılan her çocuk haberi aynı yangını yaratıyor içimde. Ben hem cezaevindeki mahkumların hem de ‘hayvanat bahçesinde’ esaret altında olan hayvanların akıbetini merak ediyorum.

İnekler, danalar hissedebilen, stres olan ve duygulanan canlılar ama neredeyse kimse onlar etrafında yapılan kesime gönderilecekleriyle ilgili açıklamalara takılmadı çünkü onlara yapılan her şey ‘normal.’ Biz güçlü ve üstünüz, o yüzden acı hissedebildiği bilinse de başka bir türe acı çektirmek hakkımız!

Zülal Kalkandelen’in yazısında benim de hayatımın mottosu haline gelen ve keşke herkes üzerine kafa yorsa dediğim bir cümleye denk geldim: “Yaşarken yaşatın.” Bu noktadan çok uzağız biliyorum ama yaşamı sadece bize kutsal kılanın ne olduğunu düşünmek çok mu zor? Tüm normallerin ötesine bakmak ve istediğimiz yeni düzende bize benzemeyenin de türümüzden olmayanın da üzerindeki sömürü aygıtlarını ortadan kaldırmak imkansız mı?

Birkaç sevdiğim isimden bu düzen değişecek ifadeleri duyunca aklıma hemen bu sorular geldi. Bu ‘yeni’ düzende gözü ve kalbi olan, acı çeken hayvanlar, yemek için öldürülecek mi yine? Makbul olan yine ‘mükemmel’ bedeni olan insanlar mı olacak? Kimliğini ve dilini savunanlar yine hain mi ilan edilecek?

Bu acı o kadar derin ki umutlu şeyler söylemek bile suçlu hissettiriyor. Fakat madem bu öfkenin ve acının yeni bir ülke, düzen kurmayı gerektirdiğinden bahsediyoruz, ‘normal’ olarak kabul görülen her şeyi değiştirmeye ihtiyaç var, şu çürümüş sistemden kurtulmak için. Böyle kökten bir değişim nasıl olur, ne kadar zaman alır bilmiyorum ama daha iyi bir dünya için tüm türlerin üzerindeki tahakküm ve sömürü sona ermeli, bunu biliyorum. O yüzden umarım bu ‘yeni’ daha kapsayıcı ve bütüncül olur.

\n

Ya\u015f\u0131yor olmak y\u00fcre\u011fimizde koca bir kayaya d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcr\u00fclm\u00fc\u015f olsa da hayat, istemesek de bizi ak\u0131\u015f\u0131nda s\u00fcr\u00fckleyip g\u00f6t\u00fcr\u00fcyor. Hem de daha yaralar sar\u0131lmadan, ac\u0131lar dinmeden. Uzaktan izleyenler olarak dahi yas\u0131 bu kadar yo\u011fun hissedip kan\u0131yorken i\u00e7inde olanlar\u0131n, depremi ya\u015fay\u0131p yard\u0131m ula\u015fmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in sevdiklerini t\u0131rnaklar\u0131yla kaz\u0131y\u0131p kurtarmak isteyenlerin onlar\u0131 \u00f6l\u00fcme u\u011furlad\u0131\u011f\u0131nda ruhlar\u0131n\u0131n a\u011f\u0131rl\u0131\u011f\u0131n\u0131 tahmin bile edemiyorum. Sadece \u015funu biliyorum bu enkaz bizi \u00f6m\u00fcr boyu ezecek. Ama umar\u0131m sadece bizi de\u011fil, ya\u015fam\u0131 hi\u00e7e sayanlar\u0131, liyakats\u0131zl\u0131klar\u0131 ve beceriksizlikleriyle bunca \u00f6l\u00fcme sebep olanlar\u0131 da ezer, yok eder.<\/p>\n\n\n\n

Her \u015feye ra\u011fmen hepimiz yeniden ba\u015flamaya, bu korkun\u00e7 sonu\u00e7lar bir daha ya\u015fanmas\u0131n diye \u00e7abucak \u00e7\u00f6z\u00fcm \u00fcretme \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131na yeltendik. \u00c7o\u011fu ki\u015fi ayn\u0131 noktaya vard\u0131: yeni bir \u00fclke in\u015fa etmemiz gerekiyor. Peki ama nas\u0131l bir \u00fclke? \u0130nsan \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcn oldu\u011fu, \u0027normalin\u0027 belirlendi\u011fi, hayvanlar\u0131n s\u00f6m\u00fcr\u00fclmeye devam etti\u011fi bu d\u00fczen \u00fczerinden devam edecekse bu \u0027yeni\u0027 yine \u00e7\u00f6kmeyecek, \u00f6l\u00fcm getirmeyecek mi? <\/p>\n\n\n\n

Depremi ya\u015fay\u0131p sevdiklerini yitirenleri apayr\u0131 konumland\u0131rarak uzaktan izleyenler olarak hepimiz i\u00e7in her \u015fey \u00e7ok a\u011f\u0131r ve can ac\u0131t\u0131c\u0131yd\u0131 evet ama benim oldu\u011fum noktada olanlar i\u00e7in uzaktan izlemek katmerli bir ac\u0131 ta\u015f\u0131yordu. Ke\u015fke ben de tek bir t\u00fcr\u00fc umursayan biri olsayd\u0131m dedim. \"Lanet insan t\u00fcr\u00fc sana her \u015fey m\u00fcstahak\" ya da \"onca insan a\u00e7 ne kedi k\u00f6pek mamas\u0131ndan bahsediyorsunuz?\" diyebilseydim ama olmuyor, iki c\u00fcmle de bana zalimce geliyor. Benimle ayn\u0131 pencereden bakanlar\u0131n i\u00e7i hepsine par\u00e7alan\u0131yor biliyorum. G\u00f6\u00e7menlerin yemek da\u011f\u0131t\u0131m s\u0131ras\u0131na girmeye \u00e7ekinmesi de hayvanlar\u0131n sadece \u0027kesilebilecek\u0027 varl\u0131klar olarak g\u00f6r\u00fclmesi de da\u011f\u0131t\u0131yor beni. Enkazdan \u00e7\u0131kar\u0131l\u0131p mezbahaya g\u00f6t\u00fcr\u00fclen hayvanlarla kaybolan, ka\u00e7\u0131r\u0131lan her \u00e7ocuk haberi ayn\u0131 yang\u0131n\u0131 yarat\u0131yor i\u00e7imde. Ben hem cezaevindeki mahkumlar\u0131n hem de \u0027hayvanat bah\u00e7esinde\u0027 esaret alt\u0131nda olan hayvanlar\u0131n ak\u0131betini merak ediyorum.<\/p>\n\n\n\n

\u0130nekler, danalar hissedebilen, stres olan ve duygulanan canl\u0131lar ama neredeyse kimse onlar etraf\u0131nda yap\u0131lan kesime g\u00f6nderilecekleriyle ilgili a\u00e7\u0131klamalara tak\u0131lmad\u0131 \u00e7\u00fcnk\u00fc onlara yap\u0131lan her \u015fey \u0027normal.\u0027 Biz g\u00fc\u00e7l\u00fc ve \u00fcst\u00fcn\u00fcz, o y\u00fczden ac\u0131 hissedebildi\u011fi bilinse de ba\u015fka bir t\u00fcre ac\u0131 \u00e7ektirmek hakk\u0131m\u0131z! <\/p>\n\n\n\n

Z\u00fclal Kalkandelen\u0027in yaz\u0131s\u0131nda benim de hayat\u0131m\u0131n mottosu haline gelen ve ke\u015fke herkes \u00fczerine kafa yorsa dedi\u011fim bir c\u00fcmleye denk geldim: \"Ya\u015farken ya\u015fat\u0131n.\" Bu noktadan \u00e7ok uza\u011f\u0131z biliyorum ama ya\u015fam\u0131 sadece bize kutsal k\u0131lan\u0131n ne oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnmek \u00e7ok mu zor? T\u00fcm normallerin \u00f6tesine bakmak ve istedi\u011fimiz yeni d\u00fczende bize benzemeyenin de t\u00fcr\u00fcm\u00fczden olmayan\u0131n da \u00fczerindeki s\u00f6m\u00fcr\u00fc ayg\u0131tlar\u0131n\u0131 ortadan kald\u0131rmak imkans\u0131z m\u0131? <\/p>\n\n\n\n

Birka\u00e7 sevdi\u011fim isimden bu d\u00fczen de\u011fi\u015fecek ifadeleri duyunca akl\u0131ma hemen bu sorular geldi. Bu \u0027yeni\u0027 d\u00fczende g\u00f6z\u00fc ve kalbi olan, ac\u0131 \u00e7eken hayvanlar, yemek i\u00e7in \u00f6ld\u00fcr\u00fclecek mi yine? Makbul olan yine \u0027m\u00fckemmel\u0027 bedeni olan insanlar m\u0131 olacak? Kimli\u011fini ve dilini savunanlar yine hain mi ilan edilecek? <\/p>\n\n\n\n

Bu ac\u0131 o kadar derin ki umutlu \u015feyler s\u00f6ylemek bile su\u00e7lu hissettiriyor. Fakat madem bu \u00f6fkenin ve ac\u0131n\u0131n yeni bir \u00fclke, d\u00fczen kurmay\u0131 gerektirdi\u011finden bahsediyoruz, \u0027normal\u0027 olarak kabul g\u00f6r\u00fclen her \u015feyi de\u011fi\u015ftirmeye ihtiya\u00e7 var, \u015fu \u00e7\u00fcr\u00fcm\u00fc\u015f sistemden kurtulmak i\u00e7in. B\u00f6yle k\u00f6kten bir de\u011fi\u015fim nas\u0131l olur, ne kadar zaman al\u0131r bilmiyorum ama daha iyi bir d\u00fcnya i\u00e7in t\u00fcm t\u00fcrlerin \u00fczerindeki tahakk\u00fcm ve s\u00f6m\u00fcr\u00fc sona ermeli, bunu biliyorum. O y\u00fczden umar\u0131m bu \u0027yeni\u0027 daha kapsay\u0131c\u0131 ve b\u00fct\u00fcnc\u00fcl olur. <\/p>\n","post_title":"Enkaz bizi ezdi, \u00fczd\u00fc, liyakats\u0131zlar\u0131 yok edecek: Peki yeni d\u00fczende her canl\u0131 ya\u015fam hakk\u0131na sahip olacak m\u0131?","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"enkaz-bizi-ezdi-uzdu-liyakatsizlari-yok-edecek-peki-yeni-duzende-her-canli-yasam-hakkina-sahip-olacak-mi","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2023-02-21 10:49:01","post_modified_gmt":"2023-02-21 07:49:01","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=119732","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":119732}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "327"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "82"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Dar Banyolar İçin Kullanışlı Lavabo Alternatifleri

Bazı lavabolar dar banyolar için daha uygundur. Bu alternatifler, daha küçük banyoların işlevselliğini artırmak ve daha fazla depolama alanı sağlamak için öne çıkar. Geleneksel lavabolar...

8 Mart Ama Hangi 8 Mart

"Ah, kimselerin vakti yok / Durup ince şeyleri anlamaya..." demiş Gülten Akın bir şiirinde oysa çok şey de yok elimizde; gözlerdeki gülümseme, birlikte söylenen şarkılar,...

Mezbahalar ve gaz odaları: Türcülüğün ve sağlamcılığın kesişimi

Egemenin öldürmekte hiçbir sakınca görmediği, bedeni rahatlıkla parçalara ayrılabilen, yaşam hakkı elinden alınanların tarihi kapkara ve hala bu şekilde kanla, sömürülmeyle, dışlanmayla, yok sayılıp aşağılanmayla...

Can Güzeloğlu: “Ne olursa olsun direneceğiz; çünkü çok haklıyız!”

100. Yıl bar emekçilerinden Rakun’un işletmecisi Can Güzeloğlu ile pandemi sürecine, zamlara, baskılara, kısıtlamalara, mücadeleye, barların durumuna ilişkin keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Can Güzeloğlu’nun emekçi...
Zozan Çetin
Zozan Çetin
Eylül 1989’da doğdum. Ege Üniversitesinde Tarih okudum. Daha sonra erkeğin tarihini değil, kadının tarihini yazmak ve anlatmak için Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında yükseklisansa başladım. Düşlerim için çabalamaya devam ediyor ve değişime olan inancı içimde taşıyorum. Bir kadın olarak var olma mücadelesi verirken de yazının, sözün ve kalemin gücüne inanıyorum. O yüzden yazmayı da anlatmayı da seviyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol