Ana SayfaEkolojiEşit ve yeşil yaşam düşünün peşinden gidenler-2: Marti Kheel

Eşit ve yeşil yaşam düşünün peşinden gidenler-2: Marti Kheel

-

Bazı insanlar kilometrelerce uzağınızda da olsalar çok yakınmış gibi gelir. Hiç tanımadığımız kişileri bu kadar yakın hissetmemizin müsebbibi ise çoğu zaman kelimeler. Bize ilham olan, yolumuzu aydınlatan şu insan tarafından karmaşıklaştırılan dünyanın en değerlilerinden biri olan kelimeler…

İfadeleriyle ilham olanlardan biri de Marti Kheel. Onu çoğu kaynak ekofeminist akademisyen ve aktivist olarak tanımlıyor. Bu iki ifade de Kheel’in hayatını tam olarak tanıtıyor aslında. Çünkü Marti Kheel hayatı boyunca gerek akademide gerek akademi dışında kadın ve doğanın özgürleşmesi için mücadele verdi.

Kheel, 1948 yılında Newyork’ta doğdu. Çok küçük yaşta ilerde yapacağı çalışmaların, vereceği mücadelenin sinyallerini verdi. Öyle ki hayvanların özgürleşmesi adına ilk protestosunu 12 yaşında gerçekleştirdi. Aile fotoğrafından dışlanan kedisini tekrar kameranın önüne geçirerek fotoğrafta olmasını sağladı. 1973 yılında market ve restoranlarda “et” diye satılan şeyin öncesinde canlı varlıklar olduklarını, yediğinin ceset olduğunu bir dizi kötü deneyimden sonra iyice farkına varınca vejetaryen olmaya karar verdi. Dört yıl sonra Montreal’da yaşarken Animal Liberation Collective üyesi oldu. Hayvan sömürüsünün ve istismarının en yakın tanığı olmaya başlayan Kheel, çok geçmeden veganlığı seçti.

Kaliforniya’ya yerleşince de bu yöndeki mücadelesine devam etti. 1983’de Feminists For Animal Right’ın maddi açıdan destekçisi oldu. Ataerkinin kadınları, hayvanları ve doğayı aynı şekilde sömürdüğünün bilincindeydi ve attığı adımları bu bilinç şekillendirdi. Feminsts For Animal Right git gide büyüyüp tanınırken etkinliğini ve eylemlerini arttırıyordu.

Marti Kheel, sadece eylemsel anlamda ön saflarda değildi. Akademide de yoğun çalışmalar yapıyordu. Ekofeminist teoriye ve onun gelişimine son derece katkı sağladı. Eserleri pek çok dile çevrilen Kheel, sorunların köklerine dair bilgilendirici bir öneride bulunuyor ve ekofeminizmin sorunların çözümünde yardımcı olabileceğini, tüm canlıları anlamak için önemli olduğunu belirtiyordu.

Sadece Doğanın Etiği Ekofeminist Bir Perspektif kitabıyla teoriye ve yaşama uygulama konusuna katkı sağlamadı. Makaleleri, kitap bölümleri ve konuşmaları ekofeminizm etrafında şekillendi. Doğanın, kadının, hayvanların aynı sistem tarafından, aynı ölçüde ezildiğinin bilincine vardığından beri mücadele eden Kheel, 19 Kasım 2011 yılında yaşamını yitirdi. Fakat eserleri, mücadelesi capcanlı duruyor ve yol aydınlatmaya devam ediyor.

Marti Kheel hakkında daha ayrıntılı bilgi edinip çalışmalarını görmek için; http://martikheel.com/index.html 

Başlık fotoğrafı: Marti Kheel ve arkadaşlarının Washington’da gerçekleştirdiği eylemden.

Serinin ilk yazısı: Eşit ve yeşil yaşam düşünün peşinden gidenler – 1: Petra Kelly

SON YAZILAR

Çevre dostu mimarinin örneği: Sürdürülebilir yaşam, Casa Cosecha de Lluvia ve yağmur suyu yönetimi

Casa Cosecha de Lluvia, dağların kalbinde sürdürülebilirliğin ve yenilikçiliğin mükemmel bir örneğini sunuyor. Yağmur suyunu arıtan bu etkileyici yapı, çevre dostu tasarımıyla size ilham verecek! Robert...

Yeşil mimarinin geleceği: Tarımsal atıklardan mimarinin zirvesine; mısır koçanları karbon emici duvarlara dönüşüyor

Tarım atıklarının mucizevi dönüşümüne tanık olun: Mısır koçanlarından üretilen karbondioksit emen duvar kaplamalarıyla yeşil mimarinin geleceği şekilleniyor! Sürdürülebilirliğin sınırlarını zorlayan bu yenilikçi projeyi keşfedelim! İnşaat ve...

Yasayı sokakta biz yazacağız!

Toplumda bir karşılığı olmayan ve fakat iktidar tarafından köpürtülen Güvenli Sokaklar Derneği'nin oluşturduğu fason algı sonucunda, adı hâlâ "hayvanları koruma" olan 5199 numaralı yasadan "koruma"...

Ekoloji örgütlerinden Erzincan İliç için ortak açıklama

"Beklenen" felaket Erzincan İliç’te 13 Şubat 2024 tarihinde yaşandı. Uzmanlara kulak asmayan rantçılar para hırsları ile "öldürmeye", iktidar yargısıyla, bakanıyla, uygulamasıyla cinayetlere ortak olmaya ve...
Zozan Çetin
Zozan Çetin
Eylül 1989’da doğdum. Ege Üniversitesinde Tarih okudum. Daha sonra erkeğin tarihini değil, kadının tarihini yazmak ve anlatmak için Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında yükseklisansa başladım. Düşlerim için çabalamaya devam ediyor ve değişime olan inancı içimde taşıyorum. Bir kadın olarak var olma mücadelesi verirken de yazının, sözün ve kalemin gücüne inanıyorum. O yüzden yazmayı da anlatmayı da seviyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol