Ana SayfaKültür & SanatFeryal Tilmaç söyleşisi: İnsan olduğumuzu, küçüklüğümüzü, kırılganlığımızı hatırlamak

Feryal Tilmaç söyleşisi: İnsan olduğumuzu, küçüklüğümüzü, kırılganlığımızı hatırlamak

-

Feryal Tilmaç’ın içinde 14 öykü bulunan Sen Yabancı Değilsin kitabını okurken insana dair hiçbir duygu ve eyleme yabancı olamayacağımızı bir kez daha anlıyoruz. Öykü okuma hazzının tanıdık sularında hiçbir konuya ve duyguya yabancı olmaksızın dolaşıyoruz.

Birbirimizin yabancısıymış gibi günlerimizi geçirdiğimiz bu dünyada Feryal Tilmaç, Sen Yabancı Değilsin diyerek bizlerin öykülerini yine bizlere son derece saf, arı ve temiz noktalardan aktarıyor.

Feryal Tilmaç ile edebiyattan, öykücülüğe, anlatma isteğinden içimizde biriktirdiğimiz yabancılara ve tanıdık gizli yüzlere varana kadar son derece sakin fakat dipten akan bir söyleşi gerçekleştirdim. Buyurun lütfen.     

Aynur Kulak: Feryal Hanım, aslında bir çalışma hayatınız varken, kurumsal bir işte çalışıyorken bir gün istifanızı verip sadece yazmaya başlıyorsunuz. Ta en başa dönmek istiyorum. Edebiyatla olan bağınız  -çalışsanız da veya başka meselelerle uğraşsanız da- hiç kesilmemiş olan bu bağ ne zaman başladı? İlkokul, ortaokul, ne zaman büyülemeye başladı edebiyat sizi?

Feryal Tilmaç: Evet, tam da dediğiniz gibi oldu. Aldığım eğitimle ilgili bir iş yapıyordum. Kayıp zaman gibi görmüyorum o yılları yine de. Öyle olması gerektiği için olmuştur. Dediğiniz gibi en başa dönersek, okumayı bile bilmiyordum henüz o ilişki kurulduğunda. Dinliyordum sadece. Masallarla başladı her şey. O nedenle edebiyattan büyülenme gibi tumturaklı bir durum diye göremiyorum, doğaldı. Yemek, içmek, uyumak kadar. Hayatı anlamak için hikâyelere ihtiyacımız var. O yaşlarda üzerinde düşünülmez tabii ama aslında hayallerin sınırsızlığına bayılıyor insan herhalde. Küçük yaşta girince damarlarınıza, ömür boyu dolaşıp duruyor içinizde o ilgi, sevgi, merak. Aşk.

-Sen Yabancı Değilsin dördüncü kitabınız. 2007’den bu yana tüm kitaplarınıza baktığınızda, öyküleriniz Feryal Tilmaç’ı nereden nereye getirdi? Yani tamamen yazmaya başladığınız o günden itibaren bilinciniz, duygu durumlarınız ve etrafı algılayışınız nasıl değişimler geçirdi? Ek olarak şunu da sormak isterim:  Edebiyat türleri içinde bir ifade biçimi olarak öykü yazmayı tercih edişiniz, yani boşlukları olan, zaman zaman okuyucu, zaman zaman hayat tarafından tamamlanan öykü türünü seçmenizin de tesadüf olmadığını düşünüyorum. Ne dersiniz? 

Yazmaya başladığımdan bu yana her anlamda değiştiğim şüphesiz ama o değişim yazmasam da gerçekleşecekti. Okumakla, izlemekle, deneyimlemekle değişir insan. Zaman kimseyi kusur koymaz. Geçirdiğim değişimin nesi, nasılı ve ne kadarı yazmamla ilişkilendirilebilir bilmiyorum. Fakat Patrick Süskind’in bir öyküsünün epigrafını getirdi aklıma sorunuz. “Amnesie in Litteris, okuyan insan değişti ama bunun farkına varmasını sağlayan hücreleri de değiştiğinden anlayamadı.” Sözcüğü sözcüğüne olmasa da böyle bir şeydi. Çok zaman geçmiş okumamın üzerinden. Demem o ki belki yazmak da beni öyle değiştirdi ki kesin olarak saptayamıyorum bu değişikliği. Öyküye gelince, aslında seçtiğim öykü değil kurmaca anlatı. Yarın bir gün roman da olabilir yazacağım. Asıl önemlisi hikâyelerimi anlatabilmek benim için.

-Yukarıdaki soruyu sorma sebebim; Sen Yabancı Değilsin öykü kitabınızın genel kanı dışında aslında sadece kadınları, kadınların sorunlarını, dertlerini, toplumla olan mücadelesini anlatan bir kitaptan ziyade insanlık hallerini yansıtıyor olmasının bende bıraktığı etki. Bu anlamda Sen Yabancı Değilsin’i tek bir bakış açısına sığdırmak istemiyorum. Nasıl bir birikimin sonucu olarak ortaya çıktı Sen Yabancı Değilsin? Esneyen Adam kitabınızın yayın tarihi 2013. Dolu dolu altı yılı kapsayan süreçte Feryal Tilmaç neleri görmeye ve fark etmeye başladı da bu on dört öyküyü yazdı?

Sanki bu sorunun yanıtını önceki sorularda verdim gibi geldi bana. Tekrar gibi olabilir o yüzden. Şöyle ki bütün olan biten değişimle ilgili. Hayat deneyimlerinin tamamı insanın zihnini değiştiriyor. Akıl ve kalp. İkisi için de geçerli. Dünyaya bakışınız da değişiyor ister istemez. Ben aynı insan değilim ki aynı şekilde yazayım. Bu hem her kitabım için hem de yazarsam bundan sonraki öykülerim ya da romanlarım için geçerli. Temel değerlerim, düşüncelerim, kabullerim, inanç ve sevgilerim dışında her şey değişiyor. Aynı insan olarak kalmıyoruz. Kalmıyorum demeliyim. Herkes adına söz söylemem doğru olmaz. Zaten kalsam bu üzücü olurdu herhalde. Bazen yirmi yılın ardından bir arkadaşımla karşılaştığım olur örneğin, hemen hiç değişmediğini, olduğu yerde durup durduğunu görürüm, istihkakı olan zamanı kullanamamış gibi gelir ve bu içimi hüzünle doldurur.

-Öykülerinizi birinci tekil şahıs anlatıcı üzerinden kaleme almışsınız. Zor bir anlatım biçimidir, objektiflik yer yer kaybolabilir çünkü. Fakat bir monolog halinde olmaktan ziyade, bu öykülerin ulaşacağı kişilerle paslaşmayı ve böylece gölgeli olabilecek anlatımı tamamıyla açmayı tercih ediyorsunuz. Kitabın ismine de yansıtıyorsunuz bunu. Sormak istediğim; bizlere yaşanılan olayları aktarıyor gibi duruyorsunuz on dört öykü boyunca fakat altta akan başka bir hikaye var; dertler, korkular, kaygılar var; öyle değil mi? Mesela Focus öyküsü, mesela Yuva, mesela Eksik…

“Ben anlatıcı” diye tanımlamayı tercih ederim çünkü teknik olarak söylemek gerekirse – ki bu meraklısı dışındakiler için epey sıkıcıdır- birinci tekil, ikinci tekil ve birinci çoğul ben anlatıcılar var öykülerde. Siz sorunca tekrar düşündüm de, ben bunların hiçbirini bilinçle seçmedim. Bana doğal gelen biçimde anlattım hepsini. Hikâyenin gereksindiği biçimde. Galiba. Bundan bile emin olamıyorum çünkü nasıl yazdığınızı izah etmek yazmaktan bile karmaşık. Kendime de izah etmeye çalışsam bu böyle. Ben bunu nasıl yazdım sorusunun yanıtı olmuyor insanda kimi zaman. Bundan şikayetçiyim sanılmasın. Ben o bilememeyi seviyorum ama işte bir başkası sorduğunda da bulanık yanıtlar vermeme neden olabiliyor bu durum. Öykülerin görünüşte anlattıklarının yanında birer alt metinleri olup olmadığı sorunuza gelince, var elbette. Katman katmandır edebiyat anlatısı, dünya ve onun insanları gibi. Yalın olsa da yalınkat değildir. Her katman sözünü kendi okuyucusuna söylüyor olsa gerek. Ben okuduğum kitaplarda bunu hissederim hep.

-Sen Yabancı Değilsin; farklı coğrafyalardan, farklı mesleklerden, farklı görüş açılarından hatta farklı inanışlardan, toplum yapılarından (Son üç öykünüz Salyangoz, Zaman Taşı ve Rit’i kastediyorum.) insanların bir araya geldiği bir öyküler bütünü.  Dimağımda kalan, olayları yaşayanların ve aktaranların kadın veya erkek olmalarından ziyade ilk oluşan toplumlardan günümüze insana dair olan meselelerin değişmiş gibi gözükmesine rağmen aynı olması. İlk toplumlardan günümüze inanılmaz bir yer oldu dünya. Sizin öykülerinizde ilk başladığımız yerde olmamamıza rağmen insana dair meselelerin yarattığı duygu durumlarının tüm bu değişimlere rağmen değişmemiş olması duygusu çok kuvvetli. Ne dersiniz?

Ne diyeyim! Çok güzel anlatmışsınız. Ben de biraz daha açmayı deneyeyim. İnsan ölümlü olduğu bilgisine sahip olduğundan beri bu bilgiyle yaralıdır. Varoluşun tüm ıstırabı bu düşünceden kaynaklanır. Tüm duygular, aşk, ihtiras, öfke, acı, korku, hayal kırıklığı, arzu, istek ve hatta teslimiyet bu kaygıdan çıkıyor. İnsanın özü bu. Dünya kurulalı beri özünde değişmeyen tek bir şey varsa o da bu. İnsanı hangi tarihsel, toplumsal, sınıfsal bağlamda anlatırsanız anlatın, onun içine doğru bakıyorsanız, insan ruhunun karanlığına dalıyorsanız aynı duyguları, çok çok onların farklı dışavurumlarını buluyorsunuz. En azından benim insanı algılayışım böyle. Yazarak da belki biraz daha iyi anlayabilirim diye umuyorum ya da düşündüklerimin sağlamasını yapmaya çabalıyorum farkında olmadan. Bu yaklaşımım yazdıklarımı da şekillendiriyor olsa gerek.

-Öykülerinizdeki karakterlere baktığımızda ve anlattıkları olayları okuduğumuzda her bir insanın kendi algı perspektifinden baktığını görüyoruz. Bir de bu insanların oluşturduğu toplum var. Kolektif algı günün sonunda, kişilerin algı düzeyinden tezahür ediyor  aslında fakat her birimizin ağzında çürümüşlük, küflenmişlik, anlayışsızlık, vicdansızlık, riyakarlık eleştirisi bitmek tükenmek bilmez derecede yorumlanıyor. Öyküleriniz bu toplum (veya toplumlar) iflah olmaz, işte görün hiç umut yok duygusunun sirayeti olarak mı ortaya çıkıyor sizce yoksa  hayır aksine umut var, umut var ki yazıyorum mu dersiniz?   

Bu ilginç bir soru aslında. İnsan içinde yaşadığı toplumdan ne kadar uzağa düşebilir bilmiyorum. İnsanların, hepimiz için söylüyorum bunu, çuvaldızı kendine batırmak konusunda anlaşılabilir bir isteksizliği var. İnsanın kendisiyle yüzleşmesi en zorudur. Hep biz mi haklıyız? Suç hep ötekinde mi? Ayrıca “haklı”dan başka bir sıfat yok mudur durumları tarif edecek? Başkalarında şikayetçi olduğumuz bir hâli hiç mi yakalamayız kendimizde, yakalayıp da şaşırmayız? Bu ve bunun gibi pek çok soru var yanıtlanması gereken. Geniş bir şartlar bütününü göz önünde bulundurarak enikonu düşünmek gerek. Belki bunu başka bir platformda daha detaylı tartışmalıyız. Sorunuzun ikinci bölümüne gelince, yazmaktan bağımsız düşünmek isterim bu konuda. İnsanlık için umudumu kaybettiğimden ya da umutlu olduğumdan yazmak, kendi yazdıklarıma tuhaf bir değer atfetmek gibi geliyor bana çünkü. O nedenle hayatın içinden yorumlamayı tercih ederim. Ne yazık ki burada da kesin bir yanıtım yok. Çünkü bu durumda elle tutulur bir ikilik hatta çokluk buluyorum içime baktığımda. Zaman zaman iğrenti düzeyinde bir vazgeçişe, asla iflah olmaz bu insan türü gibi bezginlik veren bir düşünceye kapılıyorum. Zaman zaman tam aksi yönde bir duygu düşünce salınımıyla umutlanıyorum, dünyanın çok daha iyi bir yer olabileceğine, insanın özünde iyi olduğuna ilişkin sarsılmaz bir inanç duyuyorum. Bazen ise gri alanlarda dolaşıyor zihnim, anlamı kaybediyorum, umursamamak, görmezden gelmek istiyorum, serin bir boşluk duyuyorum içimde. Neyse ki bu sonuncusu uzun sürmüyor çünkü en tuhafı bu duygu durumu oluyor.

-Öykülerinizde birinci tekil şahıs ağzından anlatımı tercih ederken zamansal olarak geniş bir zamanı kat etmeyi tercih etmişsiniz. Bazı öykülerinizde şimdiki zamandan (hatta andan) veya geçmişten başlamış olsanız bile öykü ilerledikçe geniş zamana yayılan öyküler bunlar. Zaman nasıl bir kavram? Biraz daha genişletmem gerekirse;  edebiyat söz konusu olduğunda, bir hikayeleştirme, anlatı, aktarım söz konusu olduğunda, zaman nasıl bir kavrama dönüşüyor?

Yanıtlamaya sorunuzun sonundan başlarsam, kurmaca anlatıda her şey “şimdi”de gerçekleşiyor. Aslında hayat gibi. Zaman ucu bucağı, sınırları belirsiz durup duran bir bulutsu. Biz içinden geçip gidiyoruz. Her şey şimdide gerçekleşiyor, çünkü aslına bakarsak geçmiş daima geçmiş, gelecek de gelmemiş olduğundan elimizdeki tek zaman birimi an. Ondan başka bir şeyimiz yok zamansal olarak. O da kayıp gidiyor, geçmişe dönüşüp duruyor. Ama bulunduğumuz noktada hep geçmişin bilgisi, gölgesi, imgeleri, yaşantıları, seyrelse de duyguları yanımızda oluyor, iyisi de kötüsü de farklı sebeplerden hüzünlendiriyor. Geleceğin de planları, umutları, beklentileri, korkuları hep yanımızda. Geçmiş hüzünse gelecek de kaygı kaynağı. Geçmiş ve gelecekten, hüzün ve kaygıdan arınmış bir iç rahatlığıyla anda yaşayabilmek ne güzel olurdu. Söylemesi birkaç cümleyi peş peşe dizmeye bakıyor da uygulaması pek o kadar kolay değil. Yaş aldıkça, anlayışımız derinleştikçe artan bir çaba sarf etmekten ibaret yaptığımız. Sözü ne çok uzattım değil mi? Fakat işte hayattaki zaman algım bu, kurmacaya da tam anlamıyla bunu yansıtıyorumdur muhtemelen.

-Sen Yabancı Değilsin’deki dil yapısı öykülerin atmosferini nitelik açısından etkiliyor. Bu anlamda öykülerin tamamına baktığımızda dil açısından bir bütünlük yok. Böyle bir bütünlük tabii ki olmak zorunda değil. Tek tek baktığımızda insana dair dertlerin ortak oluşunun yanında, dilin öykü bazında farklılık göstermesine katılır mısınız yoksa aslında dilde size farklı gelen kullanımlar olsa da bir bütünlük var yorumunda mı bulunursunuz?   

Dilde temel anlamda bir bütünlük var elbette. Benim yazarken kullandığım dil bu, hatta bu dil yaşarken kullandığıma da oldukça yakın. Sanırım sizin sözünü ettiğiniz her öykü karakterinin kendi dilini kullanması. Bu da sözdizimi ve seçilen sözcüklerin farklılığıyla ilgili. Tabii bazen öykü karakteri aynı zamanda anlatıcı da olduğunda kendi sözdizimleri ve kendi sözlüğüyle anlatıyor hikâyesini, o da öykünün doğrudan dili oluyor. Örneğin bir bilimkurgu öyküsüyle, bir hayvanın anlattığı fantastik hikâyenin farklı sözlükleri, sözdizimleri ve hatta buluşları olması doğal. Dili önemsiyorum ve kullanımına bu şekilde yaklaştığımda daha zengin bir alan açılıyor önüme ve ben de elimden geldiğince bundan faydalanmaya çalışıyorum. Aslına bakarsanız benim için işin en zevk aldığım yanlarından biri buru. Çok seviyorum anadilimi, onun bütün sözdizimi olanaklarını ve yöresel söyleyişleriyle, argosuyla, bilimsel terminolojileri ve benzerleriyle muhteşem zenginlikteki kelime dağarcığını.

-Son iki yıldır öykü kitapları çokça basılmaya başladı. Özellikle genç yazarlar ve bu genç yazarların içeriği yeni, anlatımı yeni, çehresi yeni öyküleri ile karşı karşıyayız. Gidişatı nasıl görüyorsunuz? Çağdaş edebiyatımız nasıl bir şekillenme içerisinde?

Çağdaş edebiyatımızın nasıl şekillendiği konusunu yorumlamak, bu konuda çalışan akademiklerin, edebiyat kuramcılarının ve eleştirmenlerin işi. Ben bir okur ve yazar olarak bu gelişmeyi, çeşitliliği, sınırların zorlanmasını, anlayışın sarsılmaya çalışılmasını gayet olumlu bulduğumu söyleyebilirim yalnızca. İzin verirseniz saptamalarınıza bir ekleme de ben yapmak isterim. Özellikle öykü türü söz konusu olduğunda kadın yazarların ağırlığının hissedildiği bir dönemden geçiyoruz gibi geliyor bana. Dertleri var çünkü bu ülkede kadınların herkesten fazla, söyleyecek sözleri var, buna bağlıyorum ve kadınların ifade olanaklarının hayatın her alanında aynı düzeyde gelişmesini içtenlikle diliyorum.

\n

Feryal Tilma\u00e7\u2019\u0131n i\u00e7inde 14 \u00f6yk\u00fc bulunan Sen Yabanc\u0131 De\u011filsin kitab\u0131n\u0131 okurken insana dair hi\u00e7bir duygu ve eyleme yabanc\u0131 olamayaca\u011f\u0131m\u0131z\u0131 bir kez daha anl\u0131yoruz. \u00d6yk\u00fc okuma hazz\u0131n\u0131n tan\u0131d\u0131k sular\u0131nda hi\u00e7bir konuya ve duyguya yabanc\u0131 olmaks\u0131z\u0131n dola\u015f\u0131yoruz. <\/p>\n\n\n\n

Birbirimizin\nyabanc\u0131s\u0131ym\u0131\u015f gibi g\u00fcnlerimizi ge\u00e7irdi\u011fimiz bu d\u00fcnyada Feryal Tilma\u00e7, Sen\nYabanc\u0131 De\u011filsin diyerek bizlerin \u00f6yk\u00fclerini yine bizlere son derece saf, ar\u0131\nve temiz noktalardan aktar\u0131yor. <\/p>\n\n\n\n

Feryal Tilma\u00e7 ile edebiyattan,\n\u00f6yk\u00fcc\u00fcl\u00fc\u011fe, anlatma iste\u011finden i\u00e7imizde biriktirdi\u011fimiz yabanc\u0131lara ve tan\u0131d\u0131k\ngizli y\u00fczlere varana kadar son derece sakin fakat dipten akan bir s\u00f6yle\u015fi\nger\u00e7ekle\u015ftirdim. Buyurun l\u00fctfen.     <\/p>\n\n\n\n

Aynur Kulak: Feryal Han\u0131m, asl\u0131nda bir \u00e7al\u0131\u015fma hayat\u0131n\u0131z varken, kurumsal bir i\u015fte \u00e7al\u0131\u015f\u0131yorken bir g\u00fcn istifan\u0131z\u0131 verip sadece yazmaya ba\u015fl\u0131yorsunuz. Ta en ba\u015fa d\u00f6nmek istiyorum. Edebiyatla olan ba\u011f\u0131n\u0131z  -\u00e7al\u0131\u015fsan\u0131z da veya ba\u015fka meselelerle u\u011fra\u015fsan\u0131z da- hi\u00e7 kesilmemi\u015f olan bu ba\u011f ne zaman ba\u015flad\u0131? \u0130lkokul, ortaokul, ne zaman b\u00fcy\u00fclemeye ba\u015flad\u0131 edebiyat sizi? <\/strong><\/p>\n\n\n\n

Feryal Tilma\u00e7:<\/strong> Evet, tam da dedi\u011finiz gibi oldu. Ald\u0131\u011f\u0131m e\u011fitimle ilgili bir i\u015f yap\u0131yordum. Kay\u0131p zaman gibi g\u00f6rm\u00fcyorum o y\u0131llar\u0131 yine de. \u00d6yle olmas\u0131 gerekti\u011fi i\u00e7in olmu\u015ftur. Dedi\u011finiz gibi en ba\u015fa d\u00f6nersek, okumay\u0131 bile bilmiyordum hen\u00fcz o ili\u015fki kuruldu\u011funda. Dinliyordum sadece. Masallarla ba\u015flad\u0131 her \u015fey. O nedenle edebiyattan b\u00fcy\u00fclenme gibi tumturakl\u0131 bir durum diye g\u00f6remiyorum, do\u011fald\u0131. Yemek, i\u00e7mek, uyumak kadar. Hayat\u0131 anlamak i\u00e7in hik\u00e2yelere ihtiyac\u0131m\u0131z var. O ya\u015flarda \u00fczerinde d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclmez tabii ama asl\u0131nda hayallerin s\u0131n\u0131rs\u0131zl\u0131\u011f\u0131na bay\u0131l\u0131yor insan herhalde. K\u00fc\u00e7\u00fck ya\u015fta girince damarlar\u0131n\u0131za, \u00f6m\u00fcr boyu dola\u015f\u0131p duruyor i\u00e7inizde o ilgi, sevgi, merak. A\u015fk.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

-Sen\nYabanc\u0131 De\u011filsin d\u00f6rd\u00fcnc\u00fc kitab\u0131n\u0131z. 2007\u2019den bu yana t\u00fcm kitaplar\u0131n\u0131za\nbakt\u0131\u011f\u0131n\u0131zda, \u00f6yk\u00fcleriniz Feryal Tilma\u00e7\u2019\u0131 nereden nereye getirdi? Yani tamamen\nyazmaya ba\u015flad\u0131\u011f\u0131n\u0131z o g\u00fcnden itibaren bilinciniz, duygu durumlar\u0131n\u0131z ve etraf\u0131\nalg\u0131lay\u0131\u015f\u0131n\u0131z nas\u0131l de\u011fi\u015fimler ge\u00e7irdi? Ek olarak \u015funu da sormak isterim:  Edebiyat t\u00fcrleri i\u00e7inde bir ifade bi\u00e7imi\nolarak \u00f6yk\u00fc yazmay\u0131 tercih edi\u015finiz, yani bo\u015fluklar\u0131 olan, zaman zaman okuyucu,\nzaman zaman hayat taraf\u0131ndan tamamlanan \u00f6yk\u00fc t\u00fcr\u00fcn\u00fc se\u00e7menizin de tesad\u00fcf\nolmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorum. Ne dersiniz?  <\/strong><\/p>\n\n\n\n

Yazmaya ba\u015flad\u0131\u011f\u0131mdan\nbu yana her anlamda de\u011fi\u015fti\u011fim \u015f\u00fcphesiz ama o de\u011fi\u015fim yazmasam da\nger\u00e7ekle\u015fecekti. Okumakla, izlemekle, deneyimlemekle de\u011fi\u015fir insan. Zaman\nkimseyi kusur koymaz. Ge\u00e7irdi\u011fim de\u011fi\u015fimin nesi, nas\u0131l\u0131 ve ne kadar\u0131 yazmamla\nili\u015fkilendirilebilir bilmiyorum. Fakat Patrick S\u00fcskind\u2019in bir \u00f6yk\u00fcs\u00fcn\u00fcn\nepigraf\u0131n\u0131 getirdi akl\u0131ma sorunuz. \u201cAmnesie in Litteris<\/em>, okuyan insan\nde\u011fi\u015fti ama bunun fark\u0131na varmas\u0131n\u0131 sa\u011flayan h\u00fccreleri de de\u011fi\u015fti\u011finden\nanlayamad\u0131.\u201d S\u00f6zc\u00fc\u011f\u00fc s\u00f6zc\u00fc\u011f\u00fcne olmasa da b\u00f6yle bir \u015feydi. \u00c7ok zaman ge\u00e7mi\u015f\nokumam\u0131n \u00fczerinden. Demem o ki belki yazmak da beni \u00f6yle de\u011fi\u015ftirdi ki kesin\nolarak saptayam\u0131yorum bu de\u011fi\u015fikli\u011fi. \u00d6yk\u00fcye gelince, asl\u0131nda se\u00e7ti\u011fim \u00f6yk\u00fc\nde\u011fil kurmaca anlat\u0131. Yar\u0131n bir g\u00fcn roman da olabilir yazaca\u011f\u0131m. As\u0131l \u00f6nemlisi\nhik\u00e2yelerimi anlatabilmek benim i\u00e7in.<\/p>\n\n\n\n

-Yukar\u0131daki\nsoruyu sorma sebebim; Sen Yabanc\u0131 De\u011filsin \u00f6yk\u00fc kitab\u0131n\u0131z\u0131n genel kan\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda\nasl\u0131nda sadece kad\u0131nlar\u0131, kad\u0131nlar\u0131n sorunlar\u0131n\u0131, dertlerini, toplumla olan\nm\u00fccadelesini anlatan bir kitaptan ziyade insanl\u0131k hallerini yans\u0131t\u0131yor\nolmas\u0131n\u0131n bende b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131 etki. Bu anlamda Sen Yabanc\u0131 De\u011filsin\u2019i tek bir bak\u0131\u015f\na\u00e7\u0131s\u0131na s\u0131\u011fd\u0131rmak istemiyorum. Nas\u0131l bir birikimin sonucu olarak ortaya \u00e7\u0131kt\u0131\nSen Yabanc\u0131 De\u011filsin? Esneyen Adam kitab\u0131n\u0131z\u0131n yay\u0131n tarihi 2013. Dolu dolu\nalt\u0131 y\u0131l\u0131 kapsayan s\u00fcre\u00e7te Feryal Tilma\u00e7 neleri g\u00f6rmeye ve fark etmeye ba\u015flad\u0131\nda bu on d\u00f6rt \u00f6yk\u00fcy\u00fc yazd\u0131? <\/strong><\/p>\n\n\n\n

Sanki bu sorunun\nyan\u0131t\u0131n\u0131 \u00f6nceki sorularda verdim gibi geldi bana. Tekrar gibi olabilir o\ny\u00fczden. \u015e\u00f6yle ki b\u00fct\u00fcn olan biten de\u011fi\u015fimle ilgili. Hayat deneyimlerinin tamam\u0131\ninsan\u0131n zihnini de\u011fi\u015ftiriyor. Ak\u0131l ve kalp. \u0130kisi i\u00e7in de ge\u00e7erli. D\u00fcnyaya\nbak\u0131\u015f\u0131n\u0131z da de\u011fi\u015fiyor ister istemez. Ben ayn\u0131 insan de\u011filim ki ayn\u0131 \u015fekilde\nyazay\u0131m. Bu hem her kitab\u0131m i\u00e7in hem de yazarsam bundan sonraki \u00f6yk\u00fclerim ya da\nromanlar\u0131m i\u00e7in ge\u00e7erli. Temel de\u011ferlerim, d\u00fc\u015f\u00fcncelerim, kabullerim, inan\u00e7 ve\nsevgilerim d\u0131\u015f\u0131nda her \u015fey de\u011fi\u015fiyor. Ayn\u0131 insan olarak kalm\u0131yoruz. Kalm\u0131yorum\ndemeliyim. Herkes ad\u0131na s\u00f6z s\u00f6ylemem do\u011fru olmaz. Zaten kalsam bu \u00fcz\u00fcc\u00fc olurdu herhalde.\nBazen yirmi y\u0131l\u0131n ard\u0131ndan bir arkada\u015f\u0131mla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131\u011f\u0131m olur \u00f6rne\u011fin, hemen\nhi\u00e7 de\u011fi\u015fmedi\u011fini, oldu\u011fu yerde durup durdu\u011funu g\u00f6r\u00fcr\u00fcm, istihkak\u0131 olan zaman\u0131\nkullanamam\u0131\u015f gibi gelir ve bu i\u00e7imi h\u00fcz\u00fcnle doldurur.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure><\/div>\n\n\n\n

-\u00d6yk\u00fclerinizi\nbirinci tekil \u015fah\u0131s anlat\u0131c\u0131 \u00fczerinden kaleme alm\u0131\u015fs\u0131n\u0131z. Zor bir anlat\u0131m\nbi\u00e7imidir, objektiflik yer yer kaybolabilir \u00e7\u00fcnk\u00fc. Fakat bir monolog halinde\nolmaktan ziyade, bu \u00f6yk\u00fclerin ula\u015faca\u011f\u0131 ki\u015filerle pasla\u015fmay\u0131 ve b\u00f6ylece g\u00f6lgeli\nolabilecek anlat\u0131m\u0131 tamam\u0131yla a\u00e7may\u0131 tercih ediyorsunuz. Kitab\u0131n ismine de\nyans\u0131t\u0131yorsunuz bunu. Sormak istedi\u011fim; bizlere ya\u015fan\u0131lan olaylar\u0131 aktar\u0131yor\ngibi duruyorsunuz on d\u00f6rt \u00f6yk\u00fc boyunca fakat altta akan ba\u015fka bir hikaye var;\ndertler, korkular, kayg\u0131lar var; \u00f6yle de\u011fil mi? Mesela Focus \u00f6yk\u00fcs\u00fc, mesela\nYuva, mesela Eksik\u2026 <\/strong><\/p>\n\n\n\n

\u201cBen anlat\u0131c\u0131\u201d diye\ntan\u0131mlamay\u0131 tercih ederim \u00e7\u00fcnk\u00fc teknik olarak s\u00f6ylemek gerekirse - ki bu\nmerakl\u0131s\u0131 d\u0131\u015f\u0131ndakiler i\u00e7in epey s\u0131k\u0131c\u0131d\u0131r- birinci tekil, ikinci tekil ve\nbirinci \u00e7o\u011ful ben anlat\u0131c\u0131lar var \u00f6yk\u00fclerde. Siz sorunca tekrar d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm de,\nben bunlar\u0131n hi\u00e7birini bilin\u00e7le se\u00e7medim. Bana do\u011fal gelen bi\u00e7imde anlatt\u0131m\nhepsini. Hik\u00e2yenin gereksindi\u011fi bi\u00e7imde. Galiba. Bundan bile emin olam\u0131yorum\n\u00e7\u00fcnk\u00fc nas\u0131l yazd\u0131\u011f\u0131n\u0131z\u0131 izah etmek yazmaktan bile karma\u015f\u0131k. Kendime de izah\netmeye \u00e7al\u0131\u015fsam bu b\u00f6yle. Ben bunu nas\u0131l yazd\u0131m sorusunun yan\u0131t\u0131 olmuyor\ninsanda kimi zaman. Bundan \u015fikayet\u00e7iyim san\u0131lmas\u0131n. Ben o bilememeyi seviyorum\nama i\u015fte bir ba\u015fkas\u0131 sordu\u011funda da bulan\u0131k yan\u0131tlar vermeme neden olabiliyor bu\ndurum. \u00d6yk\u00fclerin g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fte anlatt\u0131klar\u0131n\u0131n yan\u0131nda birer alt metinleri olup\nolmad\u0131\u011f\u0131 sorunuza gelince, var elbette. Katman katmand\u0131r edebiyat anlat\u0131s\u0131,\nd\u00fcnya ve onun insanlar\u0131 gibi. Yal\u0131n olsa da yal\u0131nkat de\u011fildir. Her katman\ns\u00f6z\u00fcn\u00fc kendi okuyucusuna s\u00f6yl\u00fcyor olsa gerek. Ben okudu\u011fum kitaplarda bunu hissederim\nhep.<\/p>\n\n\n\n

-Sen\nYabanc\u0131 De\u011filsin; farkl\u0131 co\u011frafyalardan, farkl\u0131 mesleklerden, farkl\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015f\na\u00e7\u0131lar\u0131ndan hatta farkl\u0131 inan\u0131\u015flardan, toplum yap\u0131lar\u0131ndan (Son \u00fc\u00e7 \u00f6yk\u00fcn\u00fcz\nSalyangoz, Zaman Ta\u015f\u0131 ve Rit\u2019i kastediyorum.) insanlar\u0131n bir araya geldi\u011fi bir\n\u00f6yk\u00fcler b\u00fct\u00fcn\u00fc.  Dima\u011f\u0131mda kalan,\nolaylar\u0131 ya\u015fayanlar\u0131n ve aktaranlar\u0131n kad\u0131n veya erkek olmalar\u0131ndan ziyade ilk\nolu\u015fan toplumlardan g\u00fcn\u00fcm\u00fcze insana dair olan meselelerin de\u011fi\u015fmi\u015f gibi g\u00f6z\u00fckmesine\nra\u011fmen ayn\u0131 olmas\u0131. \u0130lk toplumlardan g\u00fcn\u00fcm\u00fcze inan\u0131lmaz bir yer oldu d\u00fcnya.\nSizin \u00f6yk\u00fclerinizde ilk ba\u015flad\u0131\u011f\u0131m\u0131z yerde olmamam\u0131za ra\u011fmen insana dair\nmeselelerin yaratt\u0131\u011f\u0131 duygu durumlar\u0131n\u0131n t\u00fcm bu de\u011fi\u015fimlere ra\u011fmen de\u011fi\u015fmemi\u015f\nolmas\u0131 duygusu \u00e7ok kuvvetli. Ne dersiniz? <\/strong><\/p>\n\n\n\n

Ne diyeyim! \u00c7ok g\u00fczel\nanlatm\u0131\u015fs\u0131n\u0131z. Ben de biraz daha a\u00e7may\u0131 deneyeyim. \u0130nsan \u00f6l\u00fcml\u00fc oldu\u011fu\nbilgisine sahip oldu\u011fundan beri bu bilgiyle yaral\u0131d\u0131r. Varolu\u015fun t\u00fcm \u0131st\u0131rab\u0131\nbu d\u00fc\u015f\u00fcnceden kaynaklan\u0131r. T\u00fcm duygular, a\u015fk, ihtiras, \u00f6fke, ac\u0131, korku, hayal\nk\u0131r\u0131kl\u0131\u011f\u0131, arzu, istek ve hatta teslimiyet bu kayg\u0131dan \u00e7\u0131k\u0131yor. \u0130nsan\u0131n \u00f6z\u00fc bu.\nD\u00fcnya kurulal\u0131 beri \u00f6z\u00fcnde de\u011fi\u015fmeyen tek bir \u015fey varsa o da bu. \u0130nsan\u0131 hangi\ntarihsel, toplumsal, s\u0131n\u0131fsal ba\u011flamda anlat\u0131rsan\u0131z anlat\u0131n, onun i\u00e7ine do\u011fru\nbak\u0131yorsan\u0131z, insan ruhunun karanl\u0131\u011f\u0131na dal\u0131yorsan\u0131z ayn\u0131 duygular\u0131, \u00e7ok \u00e7ok\nonlar\u0131n farkl\u0131 d\u0131\u015favurumlar\u0131n\u0131 buluyorsunuz. En az\u0131ndan benim insan\u0131\nalg\u0131lay\u0131\u015f\u0131m b\u00f6yle. Yazarak da belki biraz daha iyi anlayabilirim diye umuyorum\nya da d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcklerimin sa\u011flamas\u0131n\u0131 yapmaya \u00e7abal\u0131yorum fark\u0131nda olmadan. Bu\nyakla\u015f\u0131m\u0131m yazd\u0131klar\u0131m\u0131 da \u015fekillendiriyor olsa gerek.<\/p>\n\n\n\n

-\u00d6yk\u00fclerinizdeki\nkarakterlere bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda ve anlatt\u0131klar\u0131 olaylar\u0131 okudu\u011fumuzda her bir insan\u0131n\nkendi alg\u0131 perspektifinden bakt\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcyoruz. Bir de bu insanlar\u0131n\nolu\u015fturdu\u011fu toplum var. Kolektif alg\u0131 g\u00fcn\u00fcn sonunda, ki\u015filerin alg\u0131 d\u00fczeyinden\ntezah\u00fcr ediyor  asl\u0131nda fakat her\nbirimizin a\u011fz\u0131nda \u00e7\u00fcr\u00fcm\u00fc\u015fl\u00fck, k\u00fcflenmi\u015flik, anlay\u0131\u015fs\u0131zl\u0131k, vicdans\u0131zl\u0131k,\nriyakarl\u0131k ele\u015ftirisi bitmek t\u00fckenmek bilmez derecede yorumlan\u0131yor. \u00d6yk\u00fcleriniz\nbu toplum (veya toplumlar) iflah olmaz, i\u015fte g\u00f6r\u00fcn hi\u00e7 umut yok duygusunun\nsirayeti olarak m\u0131 ortaya \u00e7\u0131k\u0131yor sizce yoksa \nhay\u0131r aksine umut var, umut var ki yaz\u0131yorum mu dersiniz?   <\/strong><\/p>\n\n\n\n

Bu ilgin\u00e7 bir soru\nasl\u0131nda. \u0130nsan i\u00e7inde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 toplumdan ne kadar uza\u011fa d\u00fc\u015febilir bilmiyorum.\n\u0130nsanlar\u0131n, hepimiz i\u00e7in s\u00f6yl\u00fcyorum bunu, \u00e7uvald\u0131z\u0131 kendine bat\u0131rmak konusunda\nanla\u015f\u0131labilir bir isteksizli\u011fi var. \u0130nsan\u0131n kendisiyle y\u00fczle\u015fmesi en zorudur. Hep\nbiz mi hakl\u0131y\u0131z? Su\u00e7 hep \u00f6tekinde mi? Ayr\u0131ca \u201chakl\u0131\u201ddan ba\u015fka bir s\u0131fat yok\nmudur durumlar\u0131 tarif edecek? Ba\u015fkalar\u0131nda \u015fikayet\u00e7i oldu\u011fumuz bir h\u00e2li hi\u00e7 mi\nyakalamay\u0131z kendimizde, yakalay\u0131p da \u015fa\u015f\u0131rmay\u0131z? Bu ve bunun gibi pek \u00e7ok soru\nvar yan\u0131tlanmas\u0131 gereken. Geni\u015f bir \u015fartlar b\u00fct\u00fcn\u00fcn\u00fc g\u00f6z \u00f6n\u00fcnde bulundurarak\nenikonu d\u00fc\u015f\u00fcnmek gerek. Belki bunu ba\u015fka bir platformda daha detayl\u0131\ntart\u0131\u015fmal\u0131y\u0131z. Sorunuzun ikinci b\u00f6l\u00fcm\u00fcne gelince, yazmaktan ba\u011f\u0131ms\u0131z d\u00fc\u015f\u00fcnmek\nisterim bu konuda. \u0130nsanl\u0131k i\u00e7in umudumu kaybetti\u011fimden ya da umutlu oldu\u011fumdan\nyazmak, kendi yazd\u0131klar\u0131ma tuhaf bir de\u011fer atfetmek gibi geliyor bana \u00e7\u00fcnk\u00fc. O\nnedenle hayat\u0131n i\u00e7inden yorumlamay\u0131 tercih ederim. Ne yaz\u0131k ki burada da kesin\nbir yan\u0131t\u0131m yok. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu durumda elle tutulur bir ikilik hatta \u00e7okluk\nbuluyorum i\u00e7ime bakt\u0131\u011f\u0131mda. Zaman zaman i\u011frenti d\u00fczeyinde bir vazge\u00e7i\u015fe, asla\niflah olmaz bu insan t\u00fcr\u00fc gibi bezginlik veren bir d\u00fc\u015f\u00fcnceye kap\u0131l\u0131yorum. Zaman\nzaman tam aksi y\u00f6nde bir duygu d\u00fc\u015f\u00fcnce sal\u0131n\u0131m\u0131yla umutlan\u0131yorum, d\u00fcnyan\u0131n \u00e7ok\ndaha iyi bir yer olabilece\u011fine, insan\u0131n \u00f6z\u00fcnde iyi oldu\u011funa ili\u015fkin sars\u0131lmaz\nbir inan\u00e7 duyuyorum. Bazen ise gri alanlarda dola\u015f\u0131yor zihnim, anlam\u0131\nkaybediyorum, umursamamak, g\u00f6rmezden gelmek istiyorum, serin bir bo\u015fluk duyuyorum\ni\u00e7imde. Neyse ki bu sonuncusu uzun s\u00fcrm\u00fcyor \u00e7\u00fcnk\u00fc en tuhaf\u0131 bu duygu durumu\noluyor.<\/p>\n\n\n\n

-\u00d6yk\u00fclerinizde\nbirinci tekil \u015fah\u0131s a\u011fz\u0131ndan anlat\u0131m\u0131 tercih ederken zamansal olarak geni\u015f bir\nzaman\u0131 kat etmeyi tercih etmi\u015fsiniz. Baz\u0131 \u00f6yk\u00fclerinizde \u015fimdiki zamandan (hatta\nandan) veya ge\u00e7mi\u015ften ba\u015flam\u0131\u015f olsan\u0131z bile \u00f6yk\u00fc ilerledik\u00e7e geni\u015f zamana\nyay\u0131lan \u00f6yk\u00fcler bunlar. Zaman nas\u0131l bir kavram? Biraz daha geni\u015fletmem\ngerekirse;  edebiyat s\u00f6z konusu\noldu\u011funda, bir hikayele\u015ftirme, anlat\u0131, aktar\u0131m s\u00f6z konusu oldu\u011funda, zaman\nnas\u0131l bir kavrama d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcyor? <\/strong><\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure><\/div>\n\n\n\n

Yan\u0131tlamaya sorunuzun\nsonundan ba\u015flarsam, kurmaca anlat\u0131da her \u015fey \u201c\u015fimdi\u201dde ger\u00e7ekle\u015fiyor. Asl\u0131nda hayat\ngibi. Zaman ucu buca\u011f\u0131, s\u0131n\u0131rlar\u0131 belirsiz durup duran bir bulutsu. Biz i\u00e7inden\nge\u00e7ip gidiyoruz. Her \u015fey \u015fimdide ger\u00e7ekle\u015fiyor, \u00e7\u00fcnk\u00fc asl\u0131na bakarsak ge\u00e7mi\u015f\ndaima ge\u00e7mi\u015f, gelecek de gelmemi\u015f oldu\u011fundan elimizdeki tek zaman birimi an.\nOndan ba\u015fka bir \u015feyimiz yok zamansal olarak. O da kay\u0131p gidiyor, ge\u00e7mi\u015fe\nd\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcp duruyor. Ama bulundu\u011fumuz noktada hep ge\u00e7mi\u015fin bilgisi, g\u00f6lgesi,\nimgeleri, ya\u015fant\u0131lar\u0131, seyrelse de duygular\u0131 yan\u0131m\u0131zda oluyor, iyisi de k\u00f6t\u00fcs\u00fc\nde farkl\u0131 sebeplerden h\u00fcz\u00fcnlendiriyor. Gelece\u011fin de planlar\u0131, umutlar\u0131,\nbeklentileri, korkular\u0131 hep yan\u0131m\u0131zda. Ge\u00e7mi\u015f h\u00fcz\u00fcnse gelecek de kayg\u0131 kayna\u011f\u0131.\nGe\u00e7mi\u015f ve gelecekten, h\u00fcz\u00fcn ve kayg\u0131dan ar\u0131nm\u0131\u015f bir i\u00e7 rahatl\u0131\u011f\u0131yla anda\nya\u015fayabilmek ne g\u00fczel olurdu. S\u00f6ylemesi birka\u00e7 c\u00fcmleyi pe\u015f pe\u015fe dizmeye bak\u0131yor\nda uygulamas\u0131 pek o kadar kolay de\u011fil. Ya\u015f ald\u0131k\u00e7a, anlay\u0131\u015f\u0131m\u0131z derinle\u015ftik\u00e7e\nartan bir \u00e7aba sarf etmekten ibaret yapt\u0131\u011f\u0131m\u0131z. S\u00f6z\u00fc ne \u00e7ok uzatt\u0131m de\u011fil mi?\nFakat i\u015fte hayattaki zaman alg\u0131m bu, kurmacaya da tam anlam\u0131yla bunu\nyans\u0131t\u0131yorumdur muhtemelen. <\/p>\n\n\n\n

-Sen\nYabanc\u0131 De\u011filsin\u2019deki dil yap\u0131s\u0131 \u00f6yk\u00fclerin atmosferini nitelik a\u00e7\u0131s\u0131ndan\netkiliyor. Bu anlamda \u00f6yk\u00fclerin tamam\u0131na bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda dil a\u00e7\u0131s\u0131ndan bir\nb\u00fct\u00fcnl\u00fck yok. B\u00f6yle bir b\u00fct\u00fcnl\u00fck tabii ki olmak zorunda de\u011fil. Tek tek\nbakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda insana dair dertlerin ortak olu\u015funun yan\u0131nda, dilin \u00f6yk\u00fc baz\u0131nda\nfarkl\u0131l\u0131k g\u00f6stermesine kat\u0131l\u0131r m\u0131s\u0131n\u0131z yoksa asl\u0131nda dilde size farkl\u0131 gelen\nkullan\u0131mlar olsa da bir b\u00fct\u00fcnl\u00fck var yorumunda m\u0131 bulunursunuz?   <\/strong><\/p>\n\n\n\n

Dilde temel anlamda bir\nb\u00fct\u00fcnl\u00fck var elbette. Benim yazarken kulland\u0131\u011f\u0131m dil bu, hatta bu dil ya\u015farken\nkulland\u0131\u011f\u0131ma da olduk\u00e7a yak\u0131n. San\u0131r\u0131m sizin s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011finiz her \u00f6yk\u00fc karakterinin\nkendi dilini kullanmas\u0131. Bu da s\u00f6zdizimi ve se\u00e7ilen s\u00f6zc\u00fcklerin farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131yla\nilgili. Tabii bazen \u00f6yk\u00fc karakteri ayn\u0131 zamanda anlat\u0131c\u0131 da oldu\u011funda kendi\ns\u00f6zdizimleri ve kendi s\u00f6zl\u00fc\u011f\u00fcyle anlat\u0131yor hik\u00e2yesini, o da \u00f6yk\u00fcn\u00fcn do\u011frudan\ndili oluyor. \u00d6rne\u011fin bir bilimkurgu \u00f6yk\u00fcs\u00fcyle, bir hayvan\u0131n anlatt\u0131\u011f\u0131 fantastik\nhik\u00e2yenin farkl\u0131 s\u00f6zl\u00fckleri, s\u00f6zdizimleri ve hatta bulu\u015flar\u0131 olmas\u0131 do\u011fal. Dili\n\u00f6nemsiyorum ve kullan\u0131m\u0131na bu \u015fekilde yakla\u015ft\u0131\u011f\u0131mda daha zengin bir alan\na\u00e7\u0131l\u0131yor \u00f6n\u00fcme ve ben de elimden geldi\u011fince bundan faydalanmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131yorum.\nAsl\u0131na bakarsan\u0131z benim i\u00e7in i\u015fin en zevk ald\u0131\u011f\u0131m yanlar\u0131ndan biri buru. \u00c7ok\nseviyorum anadilimi, onun b\u00fct\u00fcn s\u00f6zdizimi olanaklar\u0131n\u0131 ve y\u00f6resel s\u00f6yleyi\u015fleriyle,\nargosuyla, bilimsel terminolojileri ve benzerleriyle muhte\u015fem zenginlikteki\nkelime da\u011farc\u0131\u011f\u0131n\u0131.<\/p>\n\n\n\n

-Son\niki y\u0131ld\u0131r \u00f6yk\u00fc kitaplar\u0131 \u00e7ok\u00e7a bas\u0131lmaya ba\u015flad\u0131. \u00d6zellikle gen\u00e7 yazarlar ve\nbu gen\u00e7 yazarlar\u0131n i\u00e7eri\u011fi yeni, anlat\u0131m\u0131 yeni, \u00e7ehresi yeni \u00f6yk\u00fcleri ile kar\u015f\u0131\nkar\u015f\u0131yay\u0131z. Gidi\u015fat\u0131 nas\u0131l g\u00f6r\u00fcyorsunuz? \u00c7a\u011fda\u015f edebiyat\u0131m\u0131z nas\u0131l bir\n\u015fekillenme i\u00e7erisinde? <\/strong><\/p>\n\n\n\n

\u00c7a\u011fda\u015f edebiyat\u0131m\u0131z\u0131n\nnas\u0131l \u015fekillendi\u011fi konusunu yorumlamak, bu konuda \u00e7al\u0131\u015fan akademiklerin,\nedebiyat kuramc\u0131lar\u0131n\u0131n ve ele\u015ftirmenlerin i\u015fi. Ben bir okur ve yazar olarak bu\ngeli\u015fmeyi, \u00e7e\u015fitlili\u011fi, s\u0131n\u0131rlar\u0131n zorlanmas\u0131n\u0131, anlay\u0131\u015f\u0131n sars\u0131lmaya\n\u00e7al\u0131\u015f\u0131lmas\u0131n\u0131 gayet olumlu buldu\u011fumu s\u00f6yleyebilirim yaln\u0131zca. \u0130zin verirseniz\nsaptamalar\u0131n\u0131za bir ekleme de ben yapmak isterim. \u00d6zellikle \u00f6yk\u00fc t\u00fcr\u00fc s\u00f6z\nkonusu oldu\u011funda kad\u0131n yazarlar\u0131n a\u011f\u0131rl\u0131\u011f\u0131n\u0131n hissedildi\u011fi bir d\u00f6nemden\nge\u00e7iyoruz gibi geliyor bana. Dertleri var \u00e7\u00fcnk\u00fc bu \u00fclkede kad\u0131nlar\u0131n herkesten\nfazla, s\u00f6yleyecek s\u00f6zleri var, buna ba\u011fl\u0131yorum ve kad\u0131nlar\u0131n ifade\nolanaklar\u0131n\u0131n hayat\u0131n her alan\u0131nda ayn\u0131 d\u00fczeyde geli\u015fmesini i\u00e7tenlikle\ndiliyorum. <\/p>\n","post_title":"Feryal Tilma\u00e7 s\u00f6yle\u015fisi: \u0130nsan oldu\u011fumuzu, k\u00fc\u00e7\u00fckl\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz\u00fc, k\u0131r\u0131lganl\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131 hat\u0131rlamak","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"feryal-tilmac-soylesisi-insan-oldugumuzu-kucuklugumuzu-kirilganligimizi-hatirlamak","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2020-04-20 13:17:30","post_modified_gmt":"2020-04-20 10:17:30","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=112817","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":112817}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "904"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "226"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Dimitris Sotakis: “Kurgu söylemek istediklerimi söylemek için bir anahtar”

Dimitris Sotakis’ten ilk olarak Büyük Hizmetkar romanını okudum. Yarattığı heyecanla hemen diğer kitaplarına yöneldim. Bu arada arkadaşlarım da kitaplarını okumaya başladı. Yazı dili, anlatımı, romanlarına...

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol