1925 yılında meydana gelen otobüs kazası ile hayatı değişen Frida Kahlo‘nun çektiği acıları hemen hemen bütün resimlerinde açık bir şekilde görebiliyoruz.
Binmiş olduğu otobüs ile tramvayın çarpışması ardından bir dizi rahatsızlık, hayatı boyunca Kahlo’nun peşini bırakmadı: Bir kırık omurga, bir kırık köprücük kemiği, birkaç kırık kaburga kemiği, bir kırık leğen, sağ bacakta 11 çatlak, ezilmiş ve yerinden çıkmış sağ ayak, bir çıkık omuz; bir demir çubuk karnını ve rahmini deldi.
Hayatı doktorlar ve hastanelerde geçse de omurgası ve sağ bacağındaki acıları dinmedi. 32 kez ameliyat edildi ve çocuk felci nedeniyle sakat olan sağ bacağı daha sonra kangren yüzünden kesildi.
Kıyafetleri onun yenilmez bir ifadesi…
Kırılgan vücudunu ve acılarını, sadece resimleri değil, aynı zamanda onun gardırobu da kaçınılmaz şekilde bazı şeyler anlatıyordu. Kıyafetleri onun yenilmez bir ifadesiydi. Hoşnut, bağımsız ve yaratıcı bir hayat yaşamak için kararlıydı. Böylece kendine korse ve etek gibi kıyafetler veya şekilsiz, asimetrik bacakları için protez bacak ve bot tasarladı. Alt bedenini gizlemek için geleneksel uzun Tehuana elbiseleri giyiyordu. Kahlo, kendi vücut alçısını da boyadı. Yaptığı boyalardan biri de komünizmin simgesi orak ve çekiçti.
1954’te Kahlo’nun ölümünden sonra kocası Diego Rivera, Kahlo’nun eşyalarını Meksika’daki evlerinde bir banyoya kilitledi. Rivera, Kahlo’nun ölümünden 15 yıl sonraya kadar eşyaların kilitli kalmasında ısrar etti. Oda, fotoğrafçı Ishiuchi Miyako’in samimi isteği ile izin alınana kadar, yani 2004’e kadar açılmadı.
Fotoğraflar, Londra’daki Michael Hoppen Galerisi’nde 14 Mayıs’tan 12 Haziran’a kadar sergilenecek.
Kaynak: Dangerous Minds