Yaşamımızın her anında olan emek, Gaia Dergi’nin 11’inci sayısına konu oldu. Sendikal hareketin doğuşundan hayvanların sömürülmesine, devrimcilikten görünmeyen emek olarak adlandırılan ev içi emeğe kadar pek çok açıdan işlenen emek ve sömürü sayımız size tartışmak için yeni kapılar açacak.
Bir 1 Mayıs geçirdiğimiz için, nedir bu 1 Mayıs dedik bazı yazılarımızı 1 Mayıs’a ithaf ettik. Emek sadece insan işi midir? Tabii ki hayır, sömürülen hayvanları da işledik. İhtiyacımız olan devrimin boyutları nelerdir diye tartıştık, 1 Mayıs’ın bir bayramdan ziyade mücadele günü olduğuna dem vurduk. Bazen emek kutsal dedik, bazen de durup düşündük, kutsal olan emek mi yoksa sevgi mi?
Hayatta kalmak için verdiğimiz mecburi mücadele emek midir, hayatta kalmaya çalışan hayvanlar da emekçi midir? Emeğin kutsallığı nereden gelir? Acaba bu kutsallık bize öğretilmiş bir zorunlu anlayış biçimi midir?
Peki ya devrim dediğimiz nedir, beklediğimiz devrim gelecekte midir? Devrimin öznesi insan odaklı mı olmalı, yoksa bütünsel özgürleşim mi asıl idrak edilmesi gereken? Önce insan mı özgürleşecek? Peki, hayvan özgürleşmeden insan nasıl özgürleşecek? Bir öncelik belirlemeli miyiz, vaatler verip birilerini esarette bekletmeli miyiz? Aynı anda her ayrımcılığı bertaraf edemez miyiz?
11’inci sayıda, Hayvanlara Özgürlük Partisi bizi kırmadı ve sorularımızı yanıtladı. Acaba Türkiye’de bir hayvan özgürlüğü partisi, siyaset ortamında farklılıklar yaratabilir mi? Kendilerine ne hedef belirlediler, süreci nasıl işlettiler ve umutları neler? Hepsini konuştuk. Hayvanlara Özgürlük Partisi nasıl tepkiler alacak, izleyip göreceğiz.
Festivaller geçidi gibi bir iki ayın üzerinden de birkaç değerlendirme yaptık, sizi sanatsız da bırakmadık. Ayrıca sürdürülebilirlik konusunda da birkaç çift sözümüzle sayfaları donattık.
Kadın mimarlardan tarihin yazmadığı kadın bestecilere, sömürüsüz yemek tariflerinden yeşil kitap önerilerine kadar uzanan pek çok konu başlığında yine harika bir Gaia sunuyoruz sizlere.