Akide şekeri ya da o eski mobilyalar aklınıza gelmesin! Grafitici babaanne çeteleri tipik ihtiyarlardan çok farklı! LATA 65, yaşlı insanların ellerine sprey boya kutuları tutuşturarak onları Lizbon’un arka sokaklarına götüren bir Proje. Yaptıkları bu “serserilikle”, yaşın aslında kafada biten bir şey olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar.
Yaşa dayalı ayrımcılık, ileri yaştaki insanlara yaşlarından dolayı sergilenen bireysel ya da sistematik ayrımcılığa deniyor. Batılı toplumlarda yaşlılar, nüfusun en fazla tecrit edilmiş kesimini oluşturuyor. ABD Nüfus İdaresi’ne göre, 11 milyon yaşlı vatandaş tek başına yaşıyor. Bu da 65 yaş ve üstü vatandaşların yüzde 28’inin izole halde yaşama riskini taşıdığı ve bunun sonucunda ağır duygusal yoksunluklar sebebiyle fiziksel ve ruhsal sağlıkları üzerinde çeşitli olumsuzluklar yaşayabilecekleri anlamına gelmekte.
LATA 65 ile yüzün üzerinde yaşlı, Lizbon’un arka mahallelerinde gerçekleştirilen sokak sanatı kampanyalarında yer almış. Bu kampanyalar kapsamındaki görevlerinden ilki, yoksulluğun griliğini yaşayan insanlara renklerin enerjisini götürmek. İkincisi ise, modern toplumda var olan kuşaklar arası kültür uçurumunu ortadan kaldıracak bir yöntem olarak grafitiyi kullanmak. Akranlarına, bir zamanlar sapkınlık olarak kabul edilen şeylerin (örneğin Grafiti), şimdilerde kamusal alandaki baskın sanat biçimleri halini aldığını anlatmaya çalışarak, gençliğin sahip olduğu kültür anlayışına ilgi uyandırmayı amaçlıyorlar. Yaşlıların da ele avuca sığmaz yeni yetmeler kadar serseri olabileceklerini göstererek ortak bir noktada buluşmayı istiyorlar.
Umarız bütün bunlar nesiller arası bir çete savaşına sebep olmaz!
Kaynak: The Plaid Zebra