4. Atık Yönetimi Sempozyumu’nun açılışında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, çevreyi ve doğayı endüstri devrimini gerçekleştiren ülkelerin kirlettiğini, ancak Türkiye’nin ‘hiçbir şekilde doğaya zarar vermeden’ geliştiğini söyleyerek bir şok dalgası daha yarattı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Atık Yönetimi Sempozyumu Antalya’da başladı. Program dört gün sürecek.
İdris Güllüce, konuşmasında Türkiye’nin yetişmiş insan sayısı bakımından iyi bir noktada olduğunu belirtti. AB ve diğer ülkelerden ‘hiçbir eksik olmadığını’ da vurgulayan Güllüce, “Türkiye ‘çok şükür’ iyi bir noktaya gelmiştir. Çok kaliteli çok güzel bilim adamları ve mühendislerimiz vardır. Bununla gurur duyuyoruz. Çevre bilgisinin bu toplumun damarlarında olduğunu biliyorum. Bu bizim yerli malımızdır. Bilim haline getirilmemiş denilirse katılırım. Bütün varlıkları korumak gibi bir vicdana sahibiz. Çocukluğumuzda bize tüm varlıkları korumanın öğretildiği yüce bir milletin çocuklarıyız” dedi. Güllüce konuşmasında geçtiğimiz yıl yaşanan çevre felaketlerine de değinmedi.
“Çevreyi endüstri devrimi yaparken kirlettiler”
Türkiye’nin endüstrileşmesini dünyayı kirletmeden ‘alnının teriyle’ gerçekleştiren bir ülke olduğu şaşılacak şekilde vurgulayan Güllüce, bugün gelişmiş düzeydeki İngiltere ve Fransa’nın gelişme sürecinde doğayı ve nehirleri kirlettiğini kaydetti. Türk çevrecilerin göğsünü gererek çevreye zarar vermeden geliştiklerini söyleyebileceklerine de değinen, fakat söylemeyen, Bakan Güllüce şöyle konuştu:
“Endüstrileşmeyi dünyayı kirletmeden ve dünyaya zarar vermeden kendi alnının teriyle kalkınan bir ülkeyiz. Endüstri devrimini gerçekleştiren ülkeler, araştırıldığında dünyayı ne kadar kirlettiklerini göreceksiniz. 200 yıla yakındır İngiltere ve Fransa’nın doğayı ve nehirleri perişan ettiklerini gelişmemiş toplumları mahvettiklerini iyi bilmemiz lazım. Türkiye bu gelişimi kimseye zarar vermeden kimseyi sömürmeden kalkınmıştır. Metro yapıyorsak burada çalışan garson kardeşimizin, Hatice ablamızın vergileri ile yapıyoruz. Avrupa’daki gelişmeye bakınca onlarda böyle değil. Halka zulmederek kalkınmadık. Bu konuda biz, dik dururuz. 9 bin Cezayirli’nin öldüğü Fransız metrosu öyle değil. Cezayirliler iyi çalışmıyor, özgürlük istiyorlar diye Fransızlar Cezayirlileri katletmiş, soykırım yapmışlardır. Bizim çevreci kardeşlerimiz Avrupalıların karşısına geçtikleri zaman göğüslerini dik tutarak çevreye zarar vermeden geliştiğimizi, insanları dövüp öldürerek zenginleşmediğimizi söyleyebilirler.”
2014 çevre yılı oldu açıklamasıyla gündeme oturan Güllüce, bu kez de Türkiye’nin 2023 yılında çevre konusunda daha iyi yerlerde olunacağını öngördü. Güllüce, bakanlıklarının zor olduğunu hem yüksek teknolojiyi yakalamak hem de çevreyi korumak arasındaki ince çizgiyi yakalamak zorunda olduklarını belirterek şöyle konuştu:
“Çevre açısından 2023 yılında şu anda olduğumuzdan çok daha iyi yerlerde olacağız. Sorunların çözülmesi için milyarlar lazım. Biz alnımızın teriyle kazandığımız için diğer ülkeler kadar kısa sürede bazı sorunları çözemiyoruz. Bilgi ya da mühendis eksikliğinden değil. Bizim bakanlığımız zor bir bakanlık. Hem yüksek teknolojiyi yakalamak lazım hem de çevreyi korumamız lazım. Kaç kamyon tarım ürünü satıp bir telefon alıyorsunuz. Bizim sanayicinin önünü açmamız gelişmemiz lazım. Hem de tabiatı koruyacaksınız. O ince bir ayar isteyen bir konudur. Cesaret ile Don Kişot arasında ince bir çizgi vardır onu yakalamanız lazımdır”
Antalya Valisi Muammer Türker de konuşmasında, çevre ile ilgili sempozyumun tarım ve turizmin başkenti Antalya’da ele alınmasından dolayı memnun olduklarını söyledi. Antalya’nın önemli bir değer olduğunu belirten Vali Türker, Antalya’da üretilen kaynakların Türkiye’ye hitap ettiğini söyledi. Çevrenin çok önemli olduğunu belirten Türker şöyle konuştu: “Herhangi bir çevresel sorunun turizm ve tarıma zararları çok büyük olacaktır. Bir adım dışarı atıldığında karşınıza bir takım çevresel sorunlar çıkıyorsa 5 yıldızlı otellerin pek bir kıymeti kalmıyor.”
Açılış konuşmasının ardından Bakan Güllüce ve Vali Türker Tarafından katılımcılara plaket yerine Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun uygulamaya koyduğu teşekkür belgesi verildi.