2006-2014 yılları arasında gaz salımını yüzde 21 oranında düşüren Harvard Üniversitesi’nin şimdiki hedefi, 2016’da ulaşmayı planladıkları yüzde 31 oranına çekmek.
Geçen sene açıklamış oldukları sürdürülebilirlik raporlarından sonra, üniversitenin elektrik kaynaklarında ve araçlardan yapılan salımlarda değişikler yapan Harvard genel enerji tüketimini yüzde 2 oranında düşürdü.
Kampüs bahsedilen yıllar içerisinde yapılan yeni binalar ve tesisler sebebiyle 3 milyon metrekarelik bir büyüklüğe ulaşmış da olsa, 2006’dan bugüne sera gazı salımlarını yüzde 21 oranında düşürmeyi başardı. Harvard, 2016’da salımlarını azaltmak konusunda ulaşmayı planladığı yüzde 30’luk orana oldukça yaklaşmış oldu.
Harvard Üniversitesi’ne bağlı Eliot House eğitim merkezinde çevresel ekonomi çalışmaları yapmakta olan Jisung Park, Harvard’ın ilerlemesini diğer üniversitelere kıyasla oldukça tatmin edici bulduğunu belirtti.
Son yıllarda Harvard kampüsüne 97 adet LEED sertifikalı yeşil bina inşa edildi ve 2020 hedefine göre kişi başı yüzde 50 düşürülmek istenen çöp miktarı, yüzde 27 oranında düşürüldü. Bunun dışında geri dönüşüm ve kompost yapım oranı da yükseliş gösterdi. Su kullanımı açısından da üniversite genelinde yüzde 21’lik bir tasarrufa ulaşmak mümkün oldu.
Ulaşım alanında baktığımızda da, kampüslerde doğa dostu ulaşımların kullanımında artan bir hareket söz konusu. Longwood kampüsünün yüzde 85’i toplu taşıma, otostop, bisiklet veya kendi ayaklarını kullanarak ulaşım sağlıyor. 2014’te yapılan istatistiklere göre çalışanlardan sadece yüzde 13’ü evlerine arabalarıyla gidip geliyordu.
Geçtiğimiz yılın ekim ayında Harvard Üniversitesi, altın seviyesinde “Bisiklet Dostu Üniversite” ismini almaya hak kazandı. Ülke çapında bu seviyeye sadece 9 başka üniversite daha erişebilmiş.
Kaynak: The Crimson