Hindistan’ın kuzeydoğusunda yer alan Meghalaya ya da Sanskritçe anlamıyla “bulutların evi”, inanılmaz bitki, kuş ve memeli biyoçeşitliliğine sahip bereketli bir ormanla çevrili.
Yüksek yeşil dağlar ile tropik ormanları arasında garip bir şeye rastlayacaksınız- Hindistan’ın yaşayan kök köprüleri.
The Huffing Post’a göre kök köprüler, Hindistan’da yerli bir kabile olan Khasi halkı tarafından genç kauçuk (Ficus elastica) ağaçlarının köklerine şekil verilerek oluşturulmuş.
Sürecin kendisi yıllar alıyor. Bir köprünün kullanılabilir hâle gelmesi yaklaşık 20 yılı buluyor ve kullanıma hazır olduğunda uzunluğu 30 metreye ulaşabiliyor. Oldukça dayanıklı olan bu köprü tek bir seferde üzerinde 50’den fazla insanı taşıyabiliyor.
Diğer köprülerin aksine, bu köprüler canlı ve böylece büyümeye devam ediyorlar ve zamanla daha da güçleniyorlar. Bolca akarsu ve nehrin bulunduğu Meghalaya bölgesinde yerliler ulaşım için dayanıklı köprülere ihtiyaç duyuyorlar. Özellikle şiddetli muson yağmurlarına maruz kalındığında bambudan yapılmış köprüler kolayca yıkılırken kauçuk ağacının güçlü kökleri taşkınlara bile meydan okuyor.Kök köprüler 400-600 yıl ayakta kalarak kabilenin gelecek nesillerinin de onlardan faydalanmasına imkan tanıyorlar.
Kaynak: The Plaid Zebra