Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), radyasyon parçacıklı dağılımı modelleme çalışması yaparak İğneada’ya yapılmak istenen nükleer santralin patlaması hâlinde İstanbul dahil pek çok yerin nasıl etkileneceğine dair rapor hazırladı.
İğneada’da yapılması planlanan nükleer santralde bir kaza olması durumunda; İstanbul’un yanı sıra, Trakya’nın tamamı ile Kuzey Ege’nin büyük tehdit altında kalacağını ifade eden ÇMO Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı Baran Bozoğlu, Marmara’nın da Batı Karadeniz, Kıyı Ege ve Kıyı Akdeniz’de oluşacak radyasyon bulutundan etkileneceğini belirtti.
Japonya’da 2011 yılında Fukuşima’da gerçekleşen felakete de değinen Bozoğlu, yaşanan felaket sonucu oluşan nükleer riskin bölgede hâlâ sürdüğünü belirtti.
Fukuşima ya da Çernobil benzeri bir kazanın İğneada’da yaşanması durumunda bölgenin nasıl bir risk altında kalacağını belirlemek için oda bünyesinde yapılan bu çalışmada; ABD-NOAA kurumu tarafından geliştirilen HYSPLIT (Tek Parçacık Entegre Yörünge Modeli) kullanılmış ve İğneada’dan olacak bir radyoaktif serpintinin izleyeceği yollar hesaplanmış. 2014 yılının herhangi bir gününde İğneada’dan atmosfere salınan parçacıkların 4 günlük (96 saat) güzergâhlarının belirlendiği çalışma, 2014 yılına ait tüm günler için tekrarlanmış ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiş:
Balkanlardan bu kez radyoaktif parçacıklar gelecek…
Son dönemde dile getirilen İğneada; yaklaşık 20 milyon kişinin yaşadığı ve nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu bölgede bulunması ve Türkiye’yi en fazla etkileyen hava kütlelerinin yolları üzerinde bulunması nedeniyle en riskli alanlardan birisi olacaktır. Her akşam hava durumunu düzenli takip eden sıradan bir vatandaş bile yağışların genellikle Balkanlar üzerinden ülkemize geldiğini bilmektedir.
En önemli üç longozdan birine Nükleer santral
Ayrıca, Nükleer Santralin kurulması düşünülen yerin dünyanın en önemli 3 longoz ormanlarından biri olduğu ve 2007 yılında Milli Park olarak tescillenmesi göz ardı edilmemelidir. Bu alandaki Longoz ormanları, Güney Amerika’da bulunan Amazon ve Afrika’da bulunan Kongo subasar ormanları ile birlikte, dünyanın en önemli üç subasar ormanından biridir. Bünyesinde, nadir görülen kuşları, balıkları, bitkileri barındıran ve çeşitli uluslararası sözleşmeler ile korunan türleri ihtiva etmektedir.
Zeytinlikler de risk altında
Sonuç olarak; İğneada’da meydana gelecek bir radyoaktif sızıntının, İstanbul’un yanı sıra,nüfus yoğunluğunun çok fazla olduğu Türkiye’nin batı bölgelerini etkileyeceği görülmektedir. Tarım alanlarının, zeytinliklerin ve turizm merkezlerinin önemli ölçüde risk altında kalacağı bilinmelidir.
Tüm bu nedenlerle, Enerji Bakanlığı tarafından 5-10 yıllık periyodu kapsayan ve doz hesaplamalarını da içeren daha kapsamlı bir çalışma yapılarak kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Böylesine kritik bir kararda, bilimsel gerçekleri dikkate almadan çok aceleci davranan, bu konuda yıllardır görüş üreten sivil toplum örgütleri ve meslek odaları ile iletişime geçmeden halkımızın geleceğini belirsizliğe sürükleyen, iktidar gücü bile olmayan bir seçim hükümetinin böylesine riskli bir kararı alması ahlaki değildir.”