İran’ın eski tarım bakanı İsa Kalantari, “İran yaşanılmaz bir çöl haline geliyor ve bunun bir gelecek senaryosu olduğunu düşünmeyin, bunu uzun süredir yaşıyoruz zaten” diyor.
İranlı fotoğrafçı Mahdi Barçen son çalışması Living With Dry Hope’da (Kuru Umutla Yaşamak) İran’daki mevcut su krizi esnasında Hamun Gölü’nde kalanların hikâyelerini anlatıyor. Bu insanlar arasında hasırcılar ve doğdukları bu yerden başka yer bilmeyen, binlerce yıldır atalarının ayak izinden giden çiftçiler var. Ancak durumları kritik: İran’ın güneydoğusunda Afganistan sınırına yakın bir konumu olan Hamun Gölü ülkede hızla kurumakta olan göller arasında yer alıyor. Aslında, pek de suyu kalmış sayılmaz. İnsan kaynaklı ve çevresel faktörlerin yanı sıra asıl neden kötü su yönetimi ve Afganistan’ın kendi nehirlerinden Hamun’a su akmasına izin vermemesi.
Barçen, iki yıl boyunca sık sık bu yarı terk edilmiş köye yaptığı ziyaretlerde 120 gün süren kum fırtınalarına tanık oldu, orada insanlarla iletişim kurdu ve gördüğü ne varsa fotoğrafladı. Bunlar arasında uyuşturucu sarmalına girenler, terk edilmiş evlerle dolu hayalet köyler ve kendilerine ayakkabı ya da battaniye alamayacak kadar fakir olan insanlar vardı.
Kalanlar için durum pek ümit verici değil. Birçoğu İran ile Afganistan arasında yaşadıkları belirsiz hayat yüzünden bir kimlik belgesine bile sahip değiller. Bu mülteci statülerinden ötürü İran’ın başka bir şehrine yerleşme imkânları da yok. Barçen ayrıca İran’da 600 bin den fazla çocuğun kimlik belgesi olmadan yaşadığını söylüyor.
Bir zamanlar bölge halkına yaşam kaynağı ve ülkenin en büyük üçüncü gölü olan (3 bin 820 kilometre kare) Hamun, şu an bir hayalet köy. Barçen’in hüzünlü fotoğraf kareleri gidecek başka yeri olmayan insanların doğa şartlarına karşı hayatta kalmaya çalışmalarını yansıtıyor. Bu fotoğraf çalışması sadece İran’ı değil neredeyse tüm Orta Doğu’yu kapsayan kuraklık meselesine işaret ediyor ve bu etkileyici kareler yoluyla sorunun bugünkü durumunla yüzleşmemize olanak sağlıyor.
Kaynak: Feature Shoot