Belki duymuşsunuzdur, 19’uncu yüzyıl literatüründe çokça anılan bir terim vardır: Mulatto. Biri siyah biri beyaz anne babadan doğan kişi anlamına gelmektedir. Bu terime göre bu kişi sürekli depresyonda ve iki ırk rengi arasında sıkışmıştır. Ama bu konu bugün çift ırklı (bi-racial) bir Amerika başkanının varlığı ile daha çağdaş bir toplumun dengesinde, etkisini yitirmiş gibi görünüyor.
Şu konuda açık olmak gerekir, ırk genetik değildir, sosyal bir kavramdır. Coğrafyaya göre insanların görünüşleri büyük ölçüde farklılıklar gösterebilir. Örneğin, ekvatora ne kadar yakın yaşadığınızın etkisi olabilir. Washington üniversitesinden genetikçi Alan Templeton şöyle açıklıyor: “Toplumun insanları sınıflandırmak için kullandığı ten rengi ve fiziksel özellikler biyolojik tabanlıdır. Ama ten rengi ve fiziksel özellikler ırk ile aynı şey değildir. Beyaz, siyah, asyalı ve latin olarak sınıflandırdığımız gruplara özgü özel ve tek bir biyolojik element bulunmaz.”
Amerika’da 1967 yılına kadar farklı ırklardan insanların evlenmesi veya cinsel ilişkide bulunması suç sayılıyordu. Ama değişim azımsanmayacak ölçüde, 2010 itibariyle 1967’ye göre 25 kat daha fazla “ırklar arası” olarak nitelendirilen çift bulunuyor.
Bu konu ile ilgili, fotoğraf sanatçısı CYJO “Mixed Blood” (Melez) isimli bir projeye imza atmış. Amacı “ırk” kelimesinden anlayışımızın ne kadar değişmiş olduğunu belgelemek. CYJO kültürel karışımları ve etnik gelenekler üzerindeki etkisini belgelemek için New York ve Çin’e gitmiş.
2000 yılında, Amerika tarihinde ilk defa vatandaşlara birden fazla ırksal kimlik seçme hakkı verildi. Bu toplumun değişen bakış açısının bir başka göstergesi olarak algılanabilir. Fakat, dokuz milyon Amerikalı’nın çift ırklı olarak nitelendirilmesine karşı, birçok insan farklı ırklardan çiftlere merak ile yaklaşıyor.
Bu merak sizi bu habere yönlendirmiş bile olabilir.
Kaynak: The Plaid Zebra