Tüm konserlerini “Merhaba, ben Johnny Cash” diyerek başlatan, mütevazı, belki de gelmiş geçmiş en içten müzisyenlerden biri. Country tarzının en “siyah giyen adam“ının hayatından bir şeyler okuyup, insanı duygudan duyguya sokan bu harika şarkıları nasıl yarattığını düşünelim mi?
26 Şubat 1932 doğumlu Johnny Cash, şarkı söylemeye henüz beş yaşındayken annesi ile birlikte pamuk tarlasında çalışırken başladı. Şarkılarının çoğuna konu ettiği annesi, müziğe başlaması ve gelişmesindeki en büyük destekçisi oldu. Gitar çalmayı ve şarkı söylemeyi ondan öğrendi.
1929 Dünya Ekonomik Bunalımı’nın kendisine, ailesine ve topluma verdiği sıkıntıları, kısacası dönemin genel durumunu kulaklarımıza ulaştırdı notalarıyla. Tarlalarının sürekli sel baskınları nedeniyle sular altında kalmasından esinlenerek, daha çok küçükken yazdığı ilk şarkısı Five Feet High and Rising de bunlardan biri.
Gitarın telleri arasına kâğıt germek
Kardeşinin ölümünden duyduğu suçluluk duygusu, hayatı boyunca peşini bırakmayan tek şey oldu. Yakın çevresine göre, orduya yazıldığı zamanlarda bile aklı hep kardeşindeydi. Orduda bulunduğu süre boyunca bulduğu her boş vakitte gitarına sarılıp bir şeyler besteledi. Trampet en beğendiği enstrümanlardan biriydi, ama alacak parası yoktu. Çok sevdiğimiz I Walk The Line şarkısı için gitarının telleri arasına kâğıt gerdirip trampet sesi çıkarmıştır.
Yalnızlık ve pişmanlığın hâkim olduğu, “özgürlüğün“ elimizden alınması temalı Folsom Prison Blues şarkısını, San Quentin Eyalet Hapishanesi’ne gidip mahkûmlarla birlikte söylemiştir.
1954 yılında evlendiği Vivian Liberto ve 4 çocuğu ile birlikte uzun yıllar parasızlık çektiler. Pazarlamacıda çalışmaya başladı ama aklında hep kendi plağını çıkarmak vardı. 1 yıl sonra arkadaşlarıyla birlikte kaydettikleri Hey Porter ve Cry Cry Cry şarkılarının country listelerine girmesiyle müzik kariyeri başlamış oldu.
1960’ların başında amfetamin ve barbitürat kullanmaya başladı. İlerleyen zamanlarda durumu iyice kötüye gitti. Farklı nedenlerle birçok ceza aldı, 2 kez tutuklandı. Bu zamanlarda, konserlerinde birlikte şarkı söylediği June Carter ile yakınlaştı, Vivian ile yollarını ayırdı.
June’un hayatına girmesiyle birlikte yavaş yavaş tüm sorunlarından kurtulan Johnny Cash, bu dönemde en sevdiğimiz şarkılarını besteledi. Evlilikleri boyunca tüm konserlerinde birlikte şarkılar söylemeye devam ettiler. Ta ki, June’un ölümüne kadar. Johnny Cash, 5 Temmuz 2003’te son konserini verip, 12 Eylül 2003’te aramızdan ayrıldı. Kendi istediği üzerine, evlerinin bahçesine June’un yanına gömüldü.
Alçakgönüllülüğü ile yüreklerimizi ısıtan, toplumun yaralarını şarkılarıyla sarmaya çalışan güzel kalpli insan, seni seviyoruz!