DİSK/Genel-İş’e bağlı faaliyet gösteren Emek Araştırma Dairesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’de ve dünyada kadın emeğini incelediği Kadın Emeği Raporu’nu yayımladı. Rapora göre; Türkiye’de kadın istihdamı halen erkeklerin yarısı kadar, 3 milyondan fazla kadın güvencesiz çalışıyor, sendikalılık oranı çok düşük, depremden etkilenen bölgelerde ise durum çok daha vahim şekilde ilerliyor.
EMAR her yıl yayımladığı Kadın Emeği Raporu’nda bu yıl depremden etkilenen illerdeki kadınların çalışma hayatındaki durumunu öncelikli olarak inceledi. EMAR; kadın istihdamının zaten çok düşük olduğu Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da bu durumun deprem ile birlikte daha da kötüleşeceğini belirtirken deprem bölgesinde istihdam edilen kadınların yarısının kayıt dışı çalıştırıldığını ve toplam kadın işsizliğinin yüzde 10’unun deprem bölgesinde yaşayan illerimizde olduğunu tespit etti.
Dünya’nın pek çok yerinde karar mekanizmaları 8 Mart, regl izni gibi konuları tartışıp hayata geçirirken biz Türkiye’deki kadınlar hala istihdam edilmek için çabalıyor, yasal çalışma saatlerine uygun ve güvenceli çalışmak için mücadele ediyoruz. Bu mücadelenin yanında hala aynı işi yapan erkekler kadınlara göre daha fazla kazanırken ailevi sebepler ve ev işleri nedeniyle istihdama katılamayan 12 milyonuz.
Türkiye’de Kadın İstihdamı: Ya yokuz ya da güvencesiz çalışıyoruz!
Toplam kadın istihdamının yüzde 32,5’i kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırılırken 2022 yılı 4. çeyrek verilerine göre 10 milyon 298 bin kadın istihdamının yüzde 67,4’ü yani 6 milyon 951 bininin kayıtlı, yüzde 32,5’i yani 3 milyon 347 binin ise kayıt dışı çalıştırıldığının belirtildiği raporda her 10 kadından 3’ünün sosyal güvencesi olmadığı ortaya çıkıyor!
3,2 milyondan fazla kadın haftalık 45 saatten fazla çalıştırılıyor! Çalışma hayatındaki kadınların yüzde 32,4’ü (3 milyon 220 bin kişi) haftalık 45 saatin üzerinde çalıştırılıyor. Kayıtlı istihdamda haftalık 45 saatten fazla çalıştırılan kadın sayısı 2 milyon 231 bin kişi iken kayıt dışı istihdam ile birleştirildiğinde sömürü düzeninde çalışan kadın sayısı 989 bin!
Deprem bölgesinde çalışan her 2 kadından 1’i kayıt dışı!
EMAR’ın depremden etkilenen illerde yoğunlaştırdığı çalışmanın sonuçları oldukça ürkütücü. Bölgedeki kayıtlara göre işgücünün yüzde 73’ü yani 2 milyon 292 bini erkeklerden oluşurken yalnızca yüzde 16,7’si yani 837 bini kadınlardan oluşuyor. Çalışan 837 bin kadının yüzde 52’si ise kayıt dışı çalıştırıldıkları için işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği gibi haklardan da mahrum durumdalar. Kayıtlı çalışan kadınlar için ise başka bir sorun söz konusu: Sendikalı olamıyorlar. Çalışma hayatına katılan kadınların sendikalılık
Aynı işi yapan erkekler kadınlardan yüzde 20 daha fazla kazanıyor!
Raporda küresel bir sorun olan eşit işe eşit ücret mücadelesine de değiniliyor. Araştırmaya göre; küresel düzeyde kadınlar, erkeklere göre yaklaşık yüzde 20 daha az ücret alıyor. Küresel düzeyde ciddi bir eşitsizlik söz konusu iken Türkiye’de de erkeklerin kadınlara göre yüzde 20,84 fazla kazandığı görülmektedir. Cinsiyete ve çalışma biçimlerine göre ücret farkını incelediğimizde; kadın ve erkekler arasındaki ücret farkının olduğu çalışma biçimi yevmiyeli çalışan kadın ve erkeklerdedir. Yevmiyeli çalışan erkekler, yevmiyeli çalışan kadınlara göre yüzde 47,39 daha fazla kazanmaktadır. Ücretli maaşlı çalışanlarda ise bu fark yüzde 16’dır. Ücretli çalışan erkekler, kadınlara göre yüzde 16 daha fazla kazanmaktadır.
Kadın ve erkekler arasındaki ücret eşitsizliğinin belirleyicilerinden birisinin eğitim olduğunun altı çizilen raporda ücret eşitsizliğinin en çok yükseköğretim mezunu kadın ve erkekler arasında görüldüğü belirtiliyor. Buna göre; Lise altı eğitimli erkekler, bu gruptaki kadınlara göre yüzde 37,79 daha fazla kazanırken; yükseköğretim mezunu erkekler, yükseköğretim mezunu kadınlardan yüzde 24,6 daha fazla kazanıyor!
12 milyon kadın ev işleri, ailevi ve kişisel nedenlerle çalışma hayatına dâhil olamıyor
Toplumsal açıdan kadınlara atfedilen ev işleri, temizlik, çocuk, yaşlı ve hasta bakımı gibi işler nedeniyle kadınların büyük bir kısmı çalışma hayatına katılamadığının belirtildiği rapora göre; 9 milyon 663 bin kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına dâhil olamıyor. Öte yandan ev işleri nedeniyle çalışma hayatında yer alamadığını belirten erkek verisinin bulunmadığını kaydeden Kadın Emeği Raporu’nda; benzer bir şekilde ailevi ve kişisel nedenlerle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirten kadın sayısı 2 milyon 286 bin kişi iken erkek sayısı sadece 466 bin kişi.
EMAR’ın yapılacaklar listesi
· Deprem bölgesi için yapılan tüm desteklerde toplumsal cinsiyet eşitliği gözetilmelidir. Buralarda yaşayan kadınların ihtiyaçlarına yönelik özel düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
· Deprem sonrası kurulan yaşam alanları kadın ve çocuk depremzedeler için güvenli hale getirilmelidir. Kadın ve çocukların hijyen ihtiyaçları kesintisiz ve sürekli olarak sağlanmalıdır.
· Deprem bölgesindeki kadın işsizliği ve kayıt dışı istihdam oranının yüksekliği de göz önüne alınarak tüm işsizler için ön koşul aranmaksızın işsizlik ödeneği ve gelir desteği verilmelidir.
· Deprem sonrası artacak yoksulluk nedeniyle kadın ve çocukların uğrayabilecekleri şiddet ve istismara yönelik koruyucu önlemler hayata geçirilmelidir.
· Kadın istihdamı hem kamuda hem de özel sektörde artırılmalıdır. Kadınların kayıt dışı çalıştırılmaları yasaklanmalıdır. Tüm kadınlar sosyal güvenceli ve tam zamanlı işlerde çalıştırılmalıdır.
· Kadınların sendikalara katılımı önünde engeller kaldırılmalı ve kadınların sendikalaşması için çalışmalar yürütülmelidir.
· İşyerlerinde daha çok kadınların maruz kaldığı şiddet, taciz ve mobbinge karşı koruyucu ve engelleyici düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
· 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü, tüm çalışan kadınlar için resmi tatil olarak kabul edilmelidir.
· Başta yaşlı ve çocuk bakımı olmak üzere kadınların sorumluluğuna bırakılan ve kadınları çalışma hayatından uzaklaştıran bakım hizmetleri kamusal olarak desteklenmelidir. Ücretsiz kreş ve bakım evleri açılmalıdır.
· Kadın ve erkekler arasındaki ücret eşitsizliği giderilmeli, eşdeğerde işe eşit ücret politikası uygulanmalıdır.
· Kadınların ev içi ve ev dışı emeği değersizleştirilmemeli, ev içi emeğin görünür olması için çalışmalar yürütülmelidir.