Ana SayfaKültür & SanatKitapKadınlar Ülkesi | Bilimkurgu değil; peki bir kadın ütopyası sayılır mı?

Kadınlar Ülkesi | Bilimkurgu değil; peki bir kadın ütopyası sayılır mı?

-

Amerika’nın ilk feminist yazarlarından Charlotte Perkins Gilman, ilk defa bir kadın tarafından yazılan ütopya olarak kabul edilen Kadınlar Ülkesi’nin de yazarıdır. Ah, bizim çelişkiler yumağı 21. yüzyılımız! Hâlâ bir eseri yazan kadınsa, yazarın cinsiyetini belirtiyoruz. Bir erkeğin yazdığı, bir erkeğin yaptığı hiçbir şey için böyle bir şey yapmıyoruz ama yazan kadın olunca sanki biraz da, “kadınlar şöyle buyurmaz mısınız? Size de burada hanım hanımcık durmanız için bir alan açtık, elbette kabul ediyoruz, varsınız ve var olacaksınız.” denmiş gibi oluyor. Yine de kadınların bir sıfır yenik başladığı bu maçta böyle cinsiyetçi kodlamalara takılmaktansa Kadınlar Ülkesi’ne bakmayı yeğliyorum. 

Kadınlar Ülkesi için söylenen ve bazı yerlerde bir tür ön kabul halini alan değerlendirmelere bir şerh düşmek istedim. Umarım yazım, kitaba bir de buradan bakmak isteyebilecekler için bir kapı olur. Bu kapıyı aralamadan önce isterseniz biraz yazarı tanıyalım.

Charlotte Perkins Gilman

İlk feminist aktivistler arasında sayılan Charlotte Perkins Gilman, 3 Temmuz 1860’da Amerika’da dünyaya gelmiştir. En bilinen eseri Sarı Duvar Kağıdı, doğumundan sonra girdiği ağır psikozun ardından yazılmıştır ve tüm enerjisi ev içindeki atıl yaşam tarafından emilen kadınların içinde bulunabileceği halin, güçlü ve metaforik bir anlatımını sunar. Hayatı boyunca kadınların eşitlik mücadelesi için yazan, dergi çıkaran, konferanslara katılan, mücadele yürüten, sosyal reform eğitmeni Gilman’ın en başarılı eserinin de Sarı Duvar Kağıdı olduğu sık sık belirtilir. Bu fikre katılıyorum. Yaşadığı dönemde kadınların hak arayışı mücadelesine güçlü katkılar sunan Gilman’ın bir de ilk kadın ütopyasını yazarak edebiyat tarihinde iz bıraktığı söylenir. İşte buna katılmıyorum. Kadınlar Ülkesi okuması keyifli bir roman olsa da nasıl bilimkurgu olarak ele alınabilir? Hatta bir kadın ütopyası sayılması mümkün müdür? Yazımın devamında bu başlıklara değineceğim.

Kadınlar Ülkesi’ne bilimkurgu açısından bakıldığında

Edebiyat içinde türlerin varlığı, bu türlerin okurları için eserlere ulaşma kolaylığı sağlıyor olsa da türlerin sınırlarını katı kurallara bağlamak doğru değildir. Yine de bilimkurguyu, diğer türlerden ve özellikle de fantastik edebiyattan ayıran iki temel öğeden bahsedilir. Birincisi, bilimkurgu eserin gelecekte geçiyor olmasıdır. İkinci özellikse bilimde yaşanan gelişmeye bağlı olarak roman evreninin kurulmasıdır. Eserin bir makine ile yapılan zaman yolculuğunu anlatıyorsa bilimkurgu, zaman yolculuğu yapan üstün ve özel yetenekleri olan bir türü anlatıyorsa fantastik edebiyat olduğu söylenir.

Kadınlar Ülkesi’nden aşağıdaki alıntıya baktığımızda:

Başlarım onların büyükanne zihniyetlerine!” diye çıkıştı Terry. “Tabii ki Erkeklerin Dünyasını anlayamaz onlar!” İnsan bile değiller ki, bir grup ka-kadın onlar sadece!” Elbette bu, onların döllenmesiz üreme durumlarını kabullenmesinden sonra olmuştu.

Keşke bizim büyükbaba zihniyetlerimiz de böyle çok şey başarmış olsa,” dedi Jeff. “Bütün bu fakirlik, hastalık, ve daha niceleri arasında iyi kötü geçinip gidiyor olmamız çok harika bir şey mi sence? Burada ise huzur var, refah ve güzellik var, iyilik ve zekâ var. Son derece harika insanlar bana sorarsan!”

Kahramanlarının arasında geçen yukarıdaki diyalog, kadınların üremesinin bilimsel bir gelişmeyle gerçekleşmediğini göstermektedir. Bu nokta eserin temel dayanağıdır ve kadınlar ülkesinin var olma gerekçesinin fantastik bir öğeye dayandığını gösterir. Zamanın gelecekte bir zaman olmamasını bir kenara bıraksak bile eserin buradan bakınca bilimkurgu olarak kategorilenmesini anlamak mümkün değildir.

Peki, eser bir kadın ütopyası sayılır mı?

Kadınlar Ülkesi, ütopyaların dünyadan ayrı, kendi sınırları içinde kapalı, bir bolluk diyarı olması koşulunu karşılıyor. Peki, bu toplumun bolluk içinde yaşayan kadınlarının yeniden çift cinsiyetli bir toplum olmaya dair arzuları varsa yani bu bolluk ülkesinde özlem duyulan bir şeyler varsa nasıl buranın bir ütopya diyarı olduğundan bahsedebilir? Kadınların eksiliklik hissettiği bu çift cinsiyet, yani bir ayağıyla tam olmayan toplum, bir ütopya olabilir mi? Eğer Kadınlar Ülkesi’nin kadınları müreffeh durumlarından memnun olsaydı ve bu bir üst uygarlık olarak sunulsaydı evet bir ütopya denebilirdi ama maddi varsıllığın yanında altı çizilen bu noktayı göz önüne alınca Kadınlar Ülkesi’nin bir ütopya sayılamayacağı görüşündeyim.

Bunun yanında bir kadın ütopyası olarak sunulan roman, üç erkek kahramanın Kadınlar Ülkesi’ni keşif macerasını konu alır. Kadınlar Ülkesi’ni ziyaret eden bu üç kafadarın hikayelerini yine onların yaşadıkları üstünden anlatan roman nasıl kadın ütopyası kabul edilir?

Kitabın barındırdığı analık üstünden kadın kutsiyeti ve doğurmanın yüceleştirilmesi üstünden yürütülen kadınlık tartışmalarının da günümüzden bakıldığında eksik ve hatta hatalı olduğu söylenebilir. Kaldı ki roman Kadınlar Ülkesi’ni ziyaret eden üç erkeğin bakışından sunulan gerçek dünyadaki kadın algısını da kadınların nazik, narin ve naif varlıklar olduğu yönünde aktarır. Kadınlar Ülkesi’ndeki bütün işleri yapmaya yetkin ve güçlü kadınları nasıl kadın olabilir diye sorgularlar yer yer. Roman kahramanları, romanın yazıldığı yıllarda çalışan kadınların, ev işlerini yapan, tarla işlerine bakan fiziksel olarak güçlü kadınların, kadın olmadığı algısıyla kadınları kendi içinde ayırırken, bakışındaki algının yanlışlığını da göstermektedir. Gerçek dünya olarak sunulan üç erkeğin yaşadığı ülkede kadınların bir kısmı kadın bile değildir, peki bu kadınlar nedir? Romanın yazıldığı yıllar düşünüldüğünde bu algının “doğal!” olduğu söylenebilir. Peki bir romanda bunlar sunulurken, bu bir kadın ütopyası olabilir mi? Günümüz gelişme ve tartışmalarından bakınca buna evet demek mümkün görünmüyor.

Yazımı bir süredir zihnimi meşgul eden bir soruyla bitirmek istiyorum: Charlotte Perkins Gilman gibi öncü, ütopya özlemli ve umutlu bir kuşaktan Margarette Atwood’un Damızlık Kızın Öyküsü gibi distopik bir roman evrenine nasıl ışınlandık? Umuttan umutsuzluğa geçmek gibi bir lüksümüz olmadığı halde neden artık distopyalar okuru cezbediyor? Kitap bu ve benzeri sorulara davetiye çıkardığı için güzel. Belki sırf bu sorular ve diğerleri için bile okunmaya değer. Sevda Deniz Karali tarafından dilimize kazandırılan ve İthaki Yayınları’ndan yayımlanmış kitap umarım okurunda da pek çok soru doğurur.

Sağlıcakla kalmanız dileklerimle.

*Alıntı: Charlotte Perkins Gilman, Kadınlar Ülkesi, Çeviren: Sevda Deniz Karali, İthaki Yayınları, 10. Baskı, İstanbul, 2018’den yapılmıştır.

\n

Amerika\u2019n\u0131n ilk feminist yazarlar\u0131ndan Charlotte Perkins Gilman, ilk defa bir kad\u0131n taraf\u0131ndan yaz\u0131lan \u00fctopya olarak kabul edilen Kad\u0131nlar \u00dclkesi\u2019nin de yazar\u0131d\u0131r. Ah, bizim \u00e7eli\u015fkiler yuma\u011f\u0131 21. y\u00fczy\u0131l\u0131m\u0131z! H\u00e2l\u00e2 bir eseri yazan kad\u0131nsa, yazar\u0131n cinsiyetini belirtiyoruz. Bir erke\u011fin yazd\u0131\u011f\u0131, bir erke\u011fin yapt\u0131\u011f\u0131 hi\u00e7bir \u015fey i\u00e7in b\u00f6yle bir \u015fey yapm\u0131yoruz ama yazan kad\u0131n olunca sanki biraz da, \u201ckad\u0131nlar \u015f\u00f6yle buyurmaz m\u0131s\u0131n\u0131z? Size de burada han\u0131m han\u0131mc\u0131k durman\u0131z i\u00e7in bir alan a\u00e7t\u0131k, elbette kabul ediyoruz, vars\u0131n\u0131z ve var olacaks\u0131n\u0131z<\/em>.\u201d denmi\u015f gibi oluyor. Yine de kad\u0131nlar\u0131n bir s\u0131f\u0131r yenik ba\u015flad\u0131\u011f\u0131 bu ma\u00e7ta b\u00f6yle cinsiyet\u00e7i kodlamalara tak\u0131lmaktansa Kad\u0131nlar \u00dclkesi<\/em>\u2019ne bakmay\u0131 ye\u011fliyorum. <\/p>\n\n\n\n

Kad\u0131nlar \u00dclkesi<\/em> i\u00e7in s\u00f6ylenen ve baz\u0131 yerlerde bir t\u00fcr \u00f6n kabul halini alan de\u011ferlendirmelere bir \u015ferh d\u00fc\u015fmek istedim. Umar\u0131m yaz\u0131m, kitaba bir de buradan bakmak isteyebilecekler i\u00e7in bir kap\u0131 olur. Bu kap\u0131y\u0131 aralamadan \u00f6nce isterseniz biraz yazar\u0131 tan\u0131yal\u0131m.<\/p>\n\n\n\n

Charlotte Perkins Gilman<\/h3>\n\n\n\n

\u0130lk feminist aktivistler aras\u0131nda say\u0131lan Charlotte Perkins Gilman, 3 Temmuz 1860\u2019da Amerika\u2019da d\u00fcnyaya gelmi\u015ftir. En bilinen eseri Sar\u0131 Duvar Ka\u011f\u0131d\u0131<\/em>, do\u011fumundan sonra girdi\u011fi a\u011f\u0131r psikozun ard\u0131ndan yaz\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r ve t\u00fcm enerjisi ev i\u00e7indeki at\u0131l ya\u015fam taraf\u0131ndan emilen kad\u0131nlar\u0131n i\u00e7inde bulunabilece\u011fi halin, g\u00fc\u00e7l\u00fc ve metaforik bir anlat\u0131m\u0131n\u0131 sunar. Hayat\u0131 boyunca kad\u0131nlar\u0131n e\u015fitlik m\u00fccadelesi i\u00e7in yazan, dergi \u00e7\u0131karan, konferanslara kat\u0131lan, m\u00fccadele y\u00fcr\u00fcten, sosyal reform e\u011fitmeni Gilman\u2019\u0131n en ba\u015far\u0131l\u0131 eserinin de Sar\u0131 Duvar Ka\u011f\u0131d\u0131 <\/em>oldu\u011fu s\u0131k s\u0131k belirtilir. Bu fikre kat\u0131l\u0131yorum. Ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 d\u00f6nemde kad\u0131nlar\u0131n hak aray\u0131\u015f\u0131 m\u00fccadelesine g\u00fc\u00e7l\u00fc katk\u0131lar sunan Gilman\u2019\u0131n bir de ilk kad\u0131n \u00fctopyas\u0131n\u0131 yazarak edebiyat tarihinde iz b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131 s\u00f6ylenir. \u0130\u015fte buna kat\u0131lm\u0131yorum. Kad\u0131nlar \u00dclkesi<\/em> okumas\u0131 keyifli bir roman olsa da nas\u0131l bilimkurgu olarak ele al\u0131nabilir? Hatta bir kad\u0131n \u00fctopyas\u0131 say\u0131lmas\u0131 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr? Yaz\u0131m\u0131n devam\u0131nda bu ba\u015fl\u0131klara de\u011finece\u011fim.<\/p>\n\n\n\n

Kad\u0131nlar \u00dclkesi\u2019ne bilimkurgu a\u00e7\u0131s\u0131ndan bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda<\/h3>\n\n\n\n

Edebiyat i\u00e7inde t\u00fcrlerin varl\u0131\u011f\u0131, bu t\u00fcrlerin okurlar\u0131 i\u00e7in eserlere ula\u015fma kolayl\u0131\u011f\u0131 sa\u011fl\u0131yor olsa da t\u00fcrlerin s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 kat\u0131 kurallara ba\u011flamak do\u011fru de\u011fildir. Yine de bilimkurguyu, di\u011fer t\u00fcrlerden ve \u00f6zellikle de fantastik edebiyattan ay\u0131ran iki temel \u00f6\u011feden bahsedilir. Birincisi, bilimkurgu eserin gelecekte ge\u00e7iyor olmas\u0131d\u0131r. \u0130kinci \u00f6zellikse bilimde ya\u015fanan geli\u015fmeye ba\u011fl\u0131 olarak roman evreninin kurulmas\u0131d\u0131r. Eserin bir makine ile yap\u0131lan zaman yolculu\u011funu anlat\u0131yorsa bilimkurgu, zaman yolculu\u011fu yapan \u00fcst\u00fcn ve \u00f6zel yetenekleri olan bir t\u00fcr\u00fc anlat\u0131yorsa fantastik edebiyat oldu\u011fu s\u00f6ylenir.<\/p>\n\n\n\n

Kad\u0131nlar \u00dclkesi\u0027nden a\u015fa\u011f\u0131daki al\u0131nt\u0131ya bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda:<\/p>\n\n\n\n

\u201cBa\u015flar\u0131m onlar\u0131n b\u00fcy\u00fckanne zihniyetlerine!\u201d diye \u00e7\u0131k\u0131\u015ft\u0131 Terry. \u201cTabii ki Erkeklerin D\u00fcnyas\u0131n\u0131 anlayamaz onlar!\u201d \u0130nsan bile de\u011filler ki, bir grup ka-kad\u0131n onlar sadece!\u201d Elbette bu, onlar\u0131n d\u00f6llenmesiz \u00fcreme durumlar\u0131n\u0131 kabullenmesinden sonra olmu\u015ftu.<\/em><\/p>\n\n\n\n

\u201cKe\u015fke bizim b\u00fcy\u00fckbaba zihniyetlerimiz de b\u00f6yle \u00e7ok \u015fey ba\u015farm\u0131\u015f olsa,\u201d dedi Jeff. \u201cB\u00fct\u00fcn bu fakirlik, hastal\u0131k, ve daha niceleri aras\u0131nda iyi k\u00f6t\u00fc ge\u00e7inip gidiyor olmam\u0131z \u00e7ok harika bir \u015fey mi sence? Burada ise huzur var, refah ve g\u00fczellik var, iyilik ve zek\u00e2 var. Son derece harika insanlar bana sorarsan!\u201d<\/em>* <\/p>\n\n\n\n

Kahramanlar\u0131n\u0131n aras\u0131nda ge\u00e7en yukar\u0131daki diyalog, kad\u0131nlar\u0131n \u00fcremesinin bilimsel bir geli\u015fmeyle ger\u00e7ekle\u015fmedi\u011fini g\u00f6stermektedir. Bu nokta eserin temel dayana\u011f\u0131d\u0131r ve kad\u0131nlar \u00fclkesinin var olma gerek\u00e7esinin fantastik bir \u00f6\u011feye dayand\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6sterir. Zaman\u0131n gelecekte bir zaman olmamas\u0131n\u0131 bir kenara b\u0131raksak bile eserin buradan bak\u0131nca bilimkurgu olarak kategorilenmesini anlamak m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.<\/p>\n\n\n\n

Peki, eser bir kad\u0131n \u00fctopyas\u0131 say\u0131l\u0131r m\u0131?<\/h3>\n\n\n\n

Kad\u0131nlar \u00dclkesi<\/em>, \u00fctopyalar\u0131n d\u00fcnyadan ayr\u0131, kendi s\u0131n\u0131rlar\u0131 i\u00e7inde kapal\u0131, bir bolluk diyar\u0131 olmas\u0131 ko\u015fulunu kar\u015f\u0131l\u0131yor. Peki, bu toplumun bolluk i\u00e7inde ya\u015fayan kad\u0131nlar\u0131n\u0131n yeniden \u00e7ift cinsiyetli bir toplum olmaya dair arzular\u0131 varsa yani bu bolluk \u00fclkesinde \u00f6zlem duyulan bir \u015feyler varsa nas\u0131l buran\u0131n bir \u00fctopya diyar\u0131 oldu\u011fundan bahsedebilir? Kad\u0131nlar\u0131n eksiliklik hissetti\u011fi bu \u00e7ift cinsiyet, yani bir aya\u011f\u0131yla tam olmayan toplum, bir \u00fctopya olabilir mi? E\u011fer Kad\u0131nlar \u00dclkesi\u2019nin kad\u0131nlar\u0131 m\u00fcreffeh durumlar\u0131ndan memnun olsayd\u0131 ve bu bir \u00fcst uygarl\u0131k olarak sunulsayd\u0131 evet bir \u00fctopya denebilirdi ama maddi vars\u0131ll\u0131\u011f\u0131n yan\u0131nda alt\u0131 \u00e7izilen bu noktay\u0131 g\u00f6z \u00f6n\u00fcne al\u0131nca Kad\u0131nlar \u00dclkesi<\/em>\u2019nin bir \u00fctopya say\u0131lamayaca\u011f\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcndeyim.<\/p>\n\n\n\n

Bunun yan\u0131nda bir kad\u0131n \u00fctopyas\u0131 olarak sunulan roman, \u00fc\u00e7 erkek kahraman\u0131n Kad\u0131nlar \u00dclkesi\u0027ni ke\u015fif maceras\u0131n\u0131 konu al\u0131r. Kad\u0131nlar \u00dclkesi\u2019ni ziyaret eden bu \u00fc\u00e7 kafadar\u0131n hikayelerini yine onlar\u0131n ya\u015fad\u0131klar\u0131 \u00fcst\u00fcnden anlatan roman nas\u0131l kad\u0131n \u00fctopyas\u0131 kabul edilir?<\/p>\n\n\n\n

Kitab\u0131n bar\u0131nd\u0131rd\u0131\u011f\u0131 anal\u0131k \u00fcst\u00fcnden kad\u0131n kutsiyeti ve do\u011furman\u0131n y\u00fccele\u015ftirilmesi \u00fcst\u00fcnden y\u00fcr\u00fct\u00fclen kad\u0131nl\u0131k tart\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131n da g\u00fcn\u00fcm\u00fczden bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda eksik ve hatta hatal\u0131 oldu\u011fu s\u00f6ylenebilir. Kald\u0131 ki roman Kad\u0131nlar \u00dclkesi\u2019ni ziyaret eden \u00fc\u00e7 erke\u011fin bak\u0131\u015f\u0131ndan sunulan ger\u00e7ek d\u00fcnyadaki kad\u0131n alg\u0131s\u0131n\u0131 da kad\u0131nlar\u0131n nazik, narin ve naif varl\u0131klar oldu\u011fu y\u00f6n\u00fcnde aktar\u0131r. Kad\u0131nlar \u00dclkesi\u2019ndeki b\u00fct\u00fcn i\u015fleri yapmaya yetkin ve g\u00fc\u00e7l\u00fc kad\u0131nlar\u0131 nas\u0131l kad\u0131n olabilir diye sorgularlar yer yer. Roman kahramanlar\u0131, roman\u0131n yaz\u0131ld\u0131\u011f\u0131 y\u0131llarda \u00e7al\u0131\u015fan kad\u0131nlar\u0131n, ev i\u015flerini yapan, tarla i\u015flerine bakan fiziksel olarak g\u00fc\u00e7l\u00fc kad\u0131nlar\u0131n, kad\u0131n olmad\u0131\u011f\u0131 alg\u0131s\u0131yla kad\u0131nlar\u0131 kendi i\u00e7inde ay\u0131r\u0131rken, bak\u0131\u015f\u0131ndaki alg\u0131n\u0131n yanl\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131n\u0131 da g\u00f6stermektedir. Ger\u00e7ek d\u00fcnya olarak sunulan \u00fc\u00e7 erke\u011fin ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 \u00fclkede kad\u0131nlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131 kad\u0131n bile de\u011fildir, peki bu kad\u0131nlar nedir? Roman\u0131n yaz\u0131ld\u0131\u011f\u0131 y\u0131llar d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcnde bu alg\u0131n\u0131n \"do\u011fal!\" oldu\u011fu s\u00f6ylenebilir. Peki bir romanda bunlar sunulurken, bu bir kad\u0131n \u00fctopyas\u0131 olabilir mi? G\u00fcn\u00fcm\u00fcz geli\u015fme ve tart\u0131\u015fmalar\u0131ndan\u00a0bak\u0131nca buna evet demek m\u00fcmk\u00fcn g\u00f6r\u00fcnm\u00fcyor.<\/p>\n\n\n\n

Yaz\u0131m\u0131 bir s\u00fcredir zihnimi me\u015fgul eden bir soruyla bitirmek istiyorum: Charlotte Perkins Gilman gibi \u00f6nc\u00fc, \u00fctopya \u00f6zlemli ve umutlu bir ku\u015faktan Margarette Atwood\u2019un Dam\u0131zl\u0131k K\u0131z\u0131n \u00d6yk\u00fcs\u00fc gibi distopik bir roman evrenine nas\u0131l \u0131\u015f\u0131nland\u0131k? Umuttan umutsuzlu\u011fa ge\u00e7mek gibi bir l\u00fcks\u00fcm\u00fcz olmad\u0131\u011f\u0131 halde neden art\u0131k distopyalar okuru cezbediyor? Kitap bu ve benzeri sorulara davetiye \u00e7\u0131kard\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in g\u00fczel. Belki s\u0131rf bu sorular ve di\u011ferleri i\u00e7in bile okunmaya de\u011fer. Sevda Deniz Karali taraf\u0131ndan dilimize kazand\u0131r\u0131lan ve \u0130thaki Yay\u0131nlar\u0131\u2019ndan yay\u0131mlanm\u0131\u015f kitap umar\u0131m okurunda da pek \u00e7ok soru do\u011furur.<\/p>\n\n\n\n

Sa\u011fl\u0131cakla kalman\u0131z dileklerimle.<\/p>\n\n\n\n

*Al\u0131nt\u0131: Charlotte Perkins Gilman, Kad\u0131nlar \u00dclkesi, \u00c7eviren: Sevda Deniz Karali, \u0130thaki Yay\u0131nlar\u0131, 10. Bask\u0131, \u0130stanbul, 2018\u2019den yap\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n","post_title":"Kad\u0131nlar \u00dclkesi | Bilimkurgu de\u011fil; peki bir kad\u0131n \u00fctopyas\u0131 say\u0131l\u0131r m\u0131?","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"kadinlar-ulkesi-bilimkurgu-degil-peki-bir-kadin-utopyasi-sayilir-mi","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2022-12-19 14:01:34","post_modified_gmt":"2022-12-19 11:01:34","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=119481","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":119481}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "947"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "237"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

İşçi Filmleri Festivali başlıyor

18. İşçi Filmleri Festivali, 14-19 Ekim tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. 14 Ekim günü saat 18.30’da Kavaklıdere Sineması’nda oyuncu Gözde Duru’nun sunuculuğunu yapacağı açılışta Sputnik’te...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol