Ana SayfaGüncelKendini gerçekleştirememiş toplum ve cüretkâr yeni nesil

Kendini gerçekleştirememiş toplum ve cüretkâr yeni nesil

-

“..Çok hoşgörülüler fakat sizi kırmamak adına doğruları eğip bükme eğilimleri yok. İşte bu tanımladığım cüretkar yeni gençliktir. Saçlarını boyatmak için punk olmalarına gerek yoktur…”

Maslow’un ihtiyaçlar piramidini bilenler bilir; bu, kişinin kendini gerçekleştirme noktasına giderken aldığı yoldur. Bu piramit evrimle örtüşmektedir. Nasıl ki evrimin ana-kurallarını uygulamak için bir önceki kuralın gerçekleşmiş ve yeni aşamaya geçilmek için gerekli zemin oluşmuş olması gerekiyor ise Maslow’un ünlü piramit betimlemesinde de aynısı söz konusu. Örneğin karnını doyurmadan, barınma sağlamadan çoğalmak mümkün değil ise bu durum burada da söz konusu. Gene bu piramide göre sırası ile tüm imkanlara kavuşan kişi sonunda ‘kendini gerçekleştirme’ fırsatına sahip olur. Kendini gerçekleştirme aslında olmak istediğin kişi olmak, kendi idealine ulaşman durumu. Bunun için tabii ki kendine yatırım yapman gerek. Yatırım her zaman her anlamda maliyetlidir.

Burada kilit nokta bu yatırımı yapma imkanımızın olup olmadığı. Örneğin Agah Aydın’ın da dediği gibi ‘Adana’da pamuk tarlasında ırgat olarak çalışan çocuk işçiyi ”Z” kuşağına nasıl dahil edebiliriz?’. Z kuşağı tanımlamasının topluma daha verimli biçimde satış yapmak isteyen küresel firmalar tarafından getirildiğini de hatırlatarak devam edelim.

Antik-Yunan’da birçok filozof tarafından dahi kölelik doğal karşılanırdı ve çoğunun kendi yerine günlük işlerini yapacak köleleri vardı. Yani filozofların felsefe yapabilecek zamanları ve imkanları vardı. Bu nedenle ilk filozoflar soylulardan çıkma durumunda idi. Nasıl ki evrim yolunda beden, beyni oluşturmaya ateşin keşfi ile gıdadaki besinin genleştirilerek maksimize edilmesi sayesinde imkan buldu ise insan da felsefeyi oluşturmak için gerekli zemini bulabilmeliydi. Geri dönüp baktığımızda doğu felsefesi ve mistisizimi öncülerinin büyük kısmının gene soylulardan/zenginlerden geldiğini görmek mümkün.

Peki, bu imkanlar bize her zaman ileriye gitme fırsatı mı verir? Örneğin her zaman herkes rahata erdiğinde oturup felsefe mi yapar? Anadolu’da pek öyle olmuyor.

90’ların sonunda Türkiye şimdi olduğu gibi derin bir ekonomik çaresizlik yaşıyordu fakat durum bu kadar kötü değildi. O zamanlar insanlar kendini ifade edebiliyor ve bunun sonucunda hapse girmiyordu. Sansür neredeyse yoktu. Kürtler için durum her zamanki gibi kötü olsa da sesleri yüksek çıkabiliyordu. 90’ları hazırlayan 80’lerin siyasi-entelektüel birikim idi. Darbeler kişilerden siyasi birikimi alıp entelektüel birikimi bıraktı. Türkiye’yi savaşlara dahil etmek hiç kolay değildi ve Türkiye, ABD’nin istediği savaşlara katılmadığı için ABD tarafından ekonomik yaptırımlarla cezalandırılıyordu. Bunun sonucunda AKP, ABD desteği ile kurulmuş ve ABD’nin her talebine evet diyen bir hükümet sağlanmıştı. ABD hem Ortadoğu hem Afrika hem de Türkiye gibi ülkelerde Adalet ve Kalkınma Partisi ismini verdiği partileri aynı anda kurarak bu partiler üzerinden Büyük Ortadoğu Projesini başlattığında artık söz konusu ülkeler ABD’nin istediği hükümetler tarafından yönetiliyordu.

90’ların sonunda ve 2000’lerin başında Türkiye IMF’den yardım talep etti ve IMF’nin de bazı şartları vardı, bunlar uygulanırsa Türkiye’ye yatırım akacaktı ve AKP’nin seçilmesi ile IMF söz verdiği yatırımları akıtmaya başladı. IMF’nin güvence verdiği ‘yatırım yapılabilir’ dediği ülkeler yatırımlar için güvenli olarak görülen ülkelerdir ve o ülkeye yatırım ‘akar’. Tabii ki bu akışta o ülke zararlı çıkacaktır fakat batmayacaktır.

IMF’nin politikalarından AKP yararlandı, Kemal Derviş ile kurulan sistemin getirilerini üzerlerine aldılar ve ardından liberal politikalar izleyerek Türkiye’ye ait fabrikaları ve arazileri sattılar. Şimdi bu satılan yerlerden kimlerin para çaldığını anlamak için hangi AKP’lilerin ne kadar servet artırdığına bakmak yeterlidir. Sonuç olarak AKP’liler öcü olarak lanse ettikleri IMF’den en çok yararlanan kesim oldu.

Gelen yatırımlardan kazanılan para parti-devleti ilkesi gereği AKP’lilere aktarıldı, Ortadoğu’da Türk müteahhitlere verilecek inşaat işlerinin %10’u ise Bush vakfına bağış olarak giden rüşvetti. Fakat IMF’nin şartları arasında yüksek teknoloji üretmemek vardı. Bu yüzden Binali Yıldırım ‘Bilişim denilen şeye öyle fazla kafanı takmayacaksın. yoksa sıyırırsın. Alacaksın kullanacaksın’ gibi açıklamalar yaparak bu duruma hazırlıyor ve yol yapmak, köprü yapmak veya dışarıdan motorunu, kamerasını, hedefleme sistemini satın aldığın drone’u monte ederek %100 yerli üretim yalanları ile piyasaya sunmak yüksek teknoloji işiymiş gibi sunulmaya başlandı. Böylece Türkiye’de yaşayan ve cebi para gören insanların kendini ‘gerçekleştirmesinin’ önüne bir set çekmiş olundu.

Sonuç olarak AKP gibi gerici partilerle birlikte öncelikle eğitim bilinçli olarak zayıflatıldı. 3-5 yılda bir eğitim sistemini değiştirdiler, akademisyenleri aşağıladılar, doktorları hastalara dövdürüyorlar. Burada amaç insanların belirli bir kültür ve bilgi seviyesinin altında kalmasını sağlamak ve bilgiye ulaşılmasını engellemek. Fakat internet çok büyük bir pazar olduğu için onu engelleyemiyorlar. İşte AKP’nin ve ABD’nin hesaplarını bozan bu oldu.

Uygulanan bu kültürel-baskılama işinin amacı basit, sömürdüğün toplumları ölmeyecek kadar yaşamasına izin vermelisin ki sömürmeye devam edebilesin, fakat onu sömürmene karşı çıkmayacak kadar da gelişmelerine izin verirsen onları daha verimli sömürebilirsin. Yani ABD üstün güç ise bunu zorla ve devletlerin başına geçirdiği dinci-gerici hükümetlerle başarıyor. Bu sayede Türkiye gibi ülkelerde kendilerine gelecek göremeyen parlak beyinler de Avrupa ve ABD’ye giderek yaratıcılığını o ülkelere sunuyor.

Bu ‘para akışı’nın yanısıra teknolojik atılımlar insanlara kendini gerçekleştirme fırsatı sundu ve insanlar daha düne kadar ilkel ihtiyaçlarını karşılayabilecek vaziyetten bir anda lüks araçlar, altın varaklı rezil mobilyalar, 50 bin TL’lik çantalar ya da uyuşturucu, fuhuş, gibi illegal işlere de yöneldiler. (Şu an Türkiye’de dönen illegal parayı hiçbir kurumun hesaplayacağına inanmıyorum) Çünkü toplumun kendini gerçekleştirmek için parası ve ithal teknolojisi olsa dahi bunun için gerekli entelektüel zemin hazır değildi. Kendini gerçekleştirememiş toplumun neler yaşadığını sabah programlarında izleyebilirsiniz.

Peki nesiller komple başarısız mı oldu? Hayır, bizim nesil ziyan olmuş olabilir. Fakat çocukların pasif alıcı dönemde dahi ellerine sonsuz bilgi edinebilecekleri bir cihaz geçti: cep telefonları. Çocuk artık annesine ve babasına ya da etrafındaki çevreliyicilere muhtaç değildi bilgi için. Böylece ailenin, okulun, devletin dinin ve toplumun çocuk üstündeki bilgiye dair otoritesi zayıfladı. Dahası çocuklar ellerindeki doğrulayıcı cihazlar sayesinde ailesinin onlara söylediği yalanları da test etme şansı buldu. Örneğin 60 kişilik bir yere proje hazırlıyorum eskiden ateist olduğumu söylerken çekinirdim. Fakat bu bahsettiğim işyerinin önemli bir kısmı ateist ve deist gençlerden oluşuyor. Hiçbirinin kimse ile tartışmak gibi bir derdi yok. Çok hoşgörülüler fakat sizi kırmamak adına doğruları eğip bükme eğilimleri yok. İşte bu tanımladığım cüretkar yeni gençliktir. Saçlarını boyatmak için punk olmalarına gerek yoktur. Ya da eşcinsellik onlar için utanılacak bir şey değildir. Savaşlar aslında zenginlerin yararınadır ve tüm devletler katildir. Bunlardan daha fazlasını biliyorlar. Mevcut nesil donanım eksikliği ve bilgiye kapalı olması nedeni ile yerlerinde saydı, yaşından dolayı bile olsa bilgiye aç yeni bir nesil doğdu. İşte ziyan olmuş bir neslin böyle verimli bir nesli doğurmasının arkasındaki en büyük etken bilginin özerkleşmesi ve her yerde ulaşılabilmesidir. Ayrıca uç noktalar törpülenmiş ve hayatın siyah-beyazdan ibaret olmadığını da anlamış görünüyorlar.

Bilginin özgürleşmesinin yanısıra eski neslin yeni teknolojilere ayak uyduramaması sonucu kuşak farkı iyice büyüyecek ve bir süre sonra birbirimizi anlamayacağız. İşte bu açıdan ölüm yararlı bir şey. Yoksa birbirini anlamakta zorlanan, kuşaklar şeklinde bölünmüş bir insanlık olurduk. Üstelik yaşlılar gençlerin kaderini belirlemeye devam ederdi. Daha ilkel insanlar, az ilkel insanlar, insanlar, daha insanlar…..

\n

\"..\u00c7ok ho\u015fg\u00f6r\u00fcl\u00fcler fakat sizi k\u0131rmamak ad\u0131na do\u011frular\u0131 e\u011fip b\u00fckme e\u011filimleri yok. \u0130\u015fte bu tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131m c\u00fcretkar yeni gen\u00e7liktir. Sa\u00e7lar\u0131n\u0131 boyatmak i\u00e7in punk olmalar\u0131na gerek yoktur...\" <\/em><\/p>\n\n\n\n

Maslow\u0027un ihtiya\u00e7lar piramidini bilenler bilir; bu, ki\u015finin kendini ger\u00e7ekle\u015ftirme noktas\u0131na giderken ald\u0131\u011f\u0131 yoldur. Bu piramit evrimle \u00f6rt\u00fc\u015fmektedir. Nas\u0131l ki evrimin ana-kurallar\u0131n\u0131 uygulamak i\u00e7in bir \u00f6nceki kural\u0131n ger\u00e7ekle\u015fmi\u015f ve yeni a\u015famaya ge\u00e7ilmek i\u00e7in gerekli zemin olu\u015fmu\u015f olmas\u0131 gerekiyor ise Maslow\u0027un \u00fcnl\u00fc piramit betimlemesinde de ayn\u0131s\u0131 s\u00f6z konusu. \u00d6rne\u011fin karn\u0131n\u0131 doyurmadan, bar\u0131nma sa\u011flamadan \u00e7o\u011falmak m\u00fcmk\u00fcn de\u011fil ise bu durum burada da s\u00f6z konusu. Gene bu piramide g\u00f6re s\u0131ras\u0131 ile t\u00fcm imkanlara kavu\u015fan ki\u015fi sonunda \u0027kendini ger\u00e7ekle\u015ftirme\u0027 f\u0131rsat\u0131na sahip olur. Kendini ger\u00e7ekle\u015ftirme asl\u0131nda olmak istedi\u011fin ki\u015fi olmak, kendi idealine ula\u015fman durumu. Bunun i\u00e7in tabii ki kendine yat\u0131r\u0131m yapman gerek. Yat\u0131r\u0131m her zaman her anlamda maliyetlidir.<\/p>\n\n\n\n

Burada kilit nokta bu yat\u0131r\u0131m\u0131 yapma imkan\u0131m\u0131z\u0131n olup olmad\u0131\u011f\u0131. \u00d6rne\u011fin Agah Ayd\u0131n\u0027\u0131n da dedi\u011fi gibi \u0027Adana\u0027da pamuk tarlas\u0131nda \u0131rgat olarak \u00e7al\u0131\u015fan \u00e7ocuk i\u015f\u00e7iyi \u0027\u0027Z\u0027\u0027 ku\u015fa\u011f\u0131na nas\u0131l dahil edebiliriz?\u0027. Z ku\u015fa\u011f\u0131 tan\u0131mlamas\u0131n\u0131n topluma daha verimli bi\u00e7imde sat\u0131\u015f yapmak isteyen k\u00fcresel firmalar taraf\u0131ndan getirildi\u011fini de hat\u0131rlatarak devam edelim.<\/p>\n\n\n\n

Antik-Yunan\u0027da bir\u00e7ok filozof taraf\u0131ndan dahi k\u00f6lelik do\u011fal kar\u015f\u0131lan\u0131rd\u0131 ve \u00e7o\u011funun kendi yerine g\u00fcnl\u00fck i\u015flerini yapacak k\u00f6leleri vard\u0131. Yani filozoflar\u0131n felsefe yapabilecek zamanlar\u0131 ve imkanlar\u0131 vard\u0131. Bu nedenle ilk filozoflar soylulardan \u00e7\u0131kma durumunda idi. Nas\u0131l ki evrim yolunda beden, beyni olu\u015fturmaya ate\u015fin ke\u015ffi ile g\u0131dadaki besinin genle\u015ftirilerek maksimize edilmesi sayesinde imkan buldu ise insan da felsefeyi olu\u015fturmak i\u00e7in gerekli zemini bulabilmeliydi. Geri d\u00f6n\u00fcp bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda do\u011fu felsefesi ve mistisizimi \u00f6nc\u00fclerinin b\u00fcy\u00fck k\u0131sm\u0131n\u0131n gene soylulardan\/zenginlerden geldi\u011fini g\u00f6rmek m\u00fcmk\u00fcn.<\/p>\n\n\n\n

Peki, bu imkanlar bize her zaman ileriye gitme f\u0131rsat\u0131 m\u0131 verir? \u00d6rne\u011fin her zaman herkes rahata erdi\u011finde oturup felsefe mi yapar? Anadolu\u0027da pek \u00f6yle olmuyor.<\/p>\n\n\n\n

90\u0027lar\u0131n sonunda T\u00fcrkiye \u015fimdi oldu\u011fu gibi derin bir ekonomik \u00e7aresizlik ya\u015f\u0131yordu fakat durum bu kadar k\u00f6t\u00fc de\u011fildi. O zamanlar insanlar kendini ifade edebiliyor ve bunun sonucunda hapse girmiyordu. Sans\u00fcr neredeyse yoktu. K\u00fcrtler i\u00e7in durum her zamanki gibi k\u00f6t\u00fc olsa da sesleri y\u00fcksek \u00e7\u0131kabiliyordu. 90\u0027lar\u0131 haz\u0131rlayan 80\u0027lerin siyasi-entelekt\u00fcel birikim idi. Darbeler ki\u015filerden siyasi birikimi al\u0131p entelekt\u00fcel birikimi b\u0131rakt\u0131. T\u00fcrkiye\u0027yi sava\u015flara dahil etmek hi\u00e7 kolay de\u011fildi ve T\u00fcrkiye, ABD\u0027nin istedi\u011fi sava\u015flara kat\u0131lmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in ABD taraf\u0131ndan ekonomik yapt\u0131r\u0131mlarla cezaland\u0131r\u0131l\u0131yordu. Bunun sonucunda AKP, ABD deste\u011fi ile kurulmu\u015f ve ABD\u0027nin her talebine evet diyen bir h\u00fck\u00fcmet sa\u011flanm\u0131\u015ft\u0131. ABD hem Ortado\u011fu hem Afrika hem de T\u00fcrkiye gibi \u00fclkelerde Adalet ve Kalk\u0131nma Partisi ismini verdi\u011fi partileri ayn\u0131 anda kurarak bu partiler \u00fczerinden B\u00fcy\u00fck Ortado\u011fu Projesini ba\u015flatt\u0131\u011f\u0131nda art\u0131k s\u00f6z konusu \u00fclkeler ABD\u0027nin istedi\u011fi h\u00fck\u00fcmetler taraf\u0131ndan y\u00f6netiliyordu.<\/p>\n\n\n\n

90\u0027lar\u0131n sonunda ve 2000\u0027lerin ba\u015f\u0131nda T\u00fcrkiye IMF\u0027den yard\u0131m talep etti ve IMF\u0027nin de baz\u0131 \u015fartlar\u0131 vard\u0131, bunlar uygulan\u0131rsa T\u00fcrkiye\u0027ye yat\u0131r\u0131m akacakt\u0131 ve AKP\u0027nin se\u00e7ilmesi ile IMF s\u00f6z verdi\u011fi yat\u0131r\u0131mlar\u0131 ak\u0131tmaya ba\u015flad\u0131. IMF\u0027nin g\u00fcvence verdi\u011fi \u0027yat\u0131r\u0131m yap\u0131labilir\u0027 dedi\u011fi \u00fclkeler yat\u0131r\u0131mlar i\u00e7in g\u00fcvenli olarak g\u00f6r\u00fclen \u00fclkelerdir ve o \u00fclkeye yat\u0131r\u0131m \u0027akar\u0027. Tabii ki bu ak\u0131\u015fta o \u00fclke zararl\u0131 \u00e7\u0131kacakt\u0131r fakat batmayacakt\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

IMF\u0027nin politikalar\u0131ndan AKP yararland\u0131, Kemal Dervi\u015f ile kurulan sistemin getirilerini \u00fczerlerine ald\u0131lar ve ard\u0131ndan liberal politikalar izleyerek T\u00fcrkiye\u0027ye ait fabrikalar\u0131 ve arazileri satt\u0131lar. \u015eimdi bu sat\u0131lan yerlerden kimlerin para \u00e7ald\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlamak i\u00e7in hangi AKP\u0027lilerin ne kadar servet art\u0131rd\u0131\u011f\u0131na bakmak yeterlidir. Sonu\u00e7 olarak AKP\u0027liler \u00f6c\u00fc olarak lanse ettikleri IMF\u0027den en \u00e7ok yararlanan kesim oldu.<\/p>\n\n\n\n

Gelen yat\u0131r\u0131mlardan kazan\u0131lan para parti-devleti ilkesi gere\u011fi AKP\u0027lilere aktar\u0131ld\u0131, Ortado\u011fu\u0027da T\u00fcrk m\u00fcteahhitlere verilecek in\u015faat i\u015flerinin %10\u0027u ise Bush vakf\u0131na ba\u011f\u0131\u015f olarak giden r\u00fc\u015fvetti. Fakat IMF\u0027nin \u015fartlar\u0131 aras\u0131nda y\u00fcksek teknoloji \u00fcretmemek vard\u0131. Bu y\u00fczden Binali Y\u0131ld\u0131r\u0131m \u0027Bili\u015fim denilen \u015feye \u00f6yle fazla kafan\u0131 takmayacaks\u0131n. yoksa s\u0131y\u0131r\u0131rs\u0131n. Alacaks\u0131n kullanacaks\u0131n\u0027 gibi a\u00e7\u0131klamalar yaparak bu duruma haz\u0131rl\u0131yor ve yol yapmak, k\u00f6pr\u00fc yapmak veya d\u0131\u015far\u0131dan motorunu, kameras\u0131n\u0131, hedefleme sistemini sat\u0131n ald\u0131\u011f\u0131n drone\u0027u monte ederek %100 yerli \u00fcretim yalanlar\u0131 ile piyasaya sunmak y\u00fcksek teknoloji i\u015fiymi\u015f gibi sunulmaya ba\u015fland\u0131. B\u00f6ylece T\u00fcrkiye\u0027de ya\u015fayan ve cebi para g\u00f6ren insanlar\u0131n kendini \u0027ger\u00e7ekle\u015ftirmesinin\u0027 \u00f6n\u00fcne bir set \u00e7ekmi\u015f olundu.<\/p>\n\n\n\n

Sonu\u00e7 olarak AKP gibi gerici partilerle birlikte \u00f6ncelikle e\u011fitim bilin\u00e7li olarak zay\u0131flat\u0131ld\u0131. 3-5 y\u0131lda bir e\u011fitim sistemini de\u011fi\u015ftirdiler, akademisyenleri a\u015fa\u011f\u0131lad\u0131lar, doktorlar\u0131 hastalara d\u00f6vd\u00fcr\u00fcyorlar. Burada ama\u00e7 insanlar\u0131n belirli bir k\u00fclt\u00fcr ve bilgi seviyesinin alt\u0131nda kalmas\u0131n\u0131 sa\u011flamak ve bilgiye ula\u015f\u0131lmas\u0131n\u0131 engellemek. Fakat internet \u00e7ok b\u00fcy\u00fck bir pazar oldu\u011fu i\u00e7in onu engelleyemiyorlar. \u0130\u015fte AKP\u0027nin ve ABD\u0027nin hesaplar\u0131n\u0131 bozan bu oldu.<\/p>\n\n\n\n

Uygulanan bu k\u00fclt\u00fcrel-bask\u0131lama i\u015finin amac\u0131 basit, s\u00f6m\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fcn toplumlar\u0131 \u00f6lmeyecek kadar ya\u015famas\u0131na izin vermelisin ki s\u00f6m\u00fcrmeye devam edebilesin, fakat onu s\u00f6m\u00fcrmene kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kmayacak kadar da geli\u015fmelerine izin verirsen onlar\u0131 daha verimli s\u00f6m\u00fcrebilirsin. Yani ABD \u00fcst\u00fcn g\u00fc\u00e7 ise bunu zorla ve devletlerin ba\u015f\u0131na ge\u00e7irdi\u011fi dinci-gerici h\u00fck\u00fcmetlerle ba\u015far\u0131yor. Bu sayede T\u00fcrkiye gibi \u00fclkelerde kendilerine gelecek g\u00f6remeyen parlak beyinler de Avrupa ve ABD\u0027ye giderek yarat\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 o \u00fclkelere sunuyor.<\/p>\n\n\n\n

Bu \u0027para ak\u0131\u015f\u0131\u0027n\u0131n yan\u0131s\u0131ra teknolojik at\u0131l\u0131mlar insanlara kendini ger\u00e7ekle\u015ftirme f\u0131rsat\u0131 sundu ve insanlar daha d\u00fcne kadar ilkel ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131 kar\u015f\u0131layabilecek vaziyetten bir anda l\u00fcks ara\u00e7lar, alt\u0131n varakl\u0131 rezil mobilyalar, 50 bin TL\u0027lik \u00e7antalar ya da uyu\u015fturucu, fuhu\u015f, gibi illegal i\u015flere de y\u00f6neldiler. (\u015eu an T\u00fcrkiye\u0027de d\u00f6nen illegal paray\u0131 hi\u00e7bir kurumun hesaplayaca\u011f\u0131na inanm\u0131yorum) \u00c7\u00fcnk\u00fc toplumun kendini ger\u00e7ekle\u015ftirmek i\u00e7in paras\u0131 ve ithal teknolojisi olsa dahi bunun i\u00e7in gerekli entelekt\u00fcel zemin haz\u0131r de\u011fildi. Kendini ger\u00e7ekle\u015ftirememi\u015f toplumun neler ya\u015fad\u0131\u011f\u0131n\u0131 sabah programlar\u0131nda izleyebilirsiniz.<\/p>\n\n\n\n

Peki nesiller komple ba\u015far\u0131s\u0131z m\u0131 oldu? Hay\u0131r, bizim nesil ziyan olmu\u015f olabilir. Fakat \u00e7ocuklar\u0131n pasif al\u0131c\u0131 d\u00f6nemde dahi ellerine sonsuz bilgi edinebilecekleri bir cihaz ge\u00e7ti: cep telefonlar\u0131. \u00c7ocuk art\u0131k annesine ve babas\u0131na ya da etraf\u0131ndaki \u00e7evreliyicilere muhta\u00e7 de\u011fildi bilgi i\u00e7in. B\u00f6ylece ailenin, okulun, devletin dinin ve toplumun \u00e7ocuk \u00fcst\u00fcndeki bilgiye dair otoritesi zay\u0131flad\u0131. Dahas\u0131 \u00e7ocuklar ellerindeki do\u011frulay\u0131c\u0131 cihazlar sayesinde ailesinin onlara s\u00f6yledi\u011fi yalanlar\u0131 da test etme \u015fans\u0131 buldu. \u00d6rne\u011fin 60 ki\u015filik bir yere proje haz\u0131rl\u0131yorum eskiden ateist oldu\u011fumu s\u00f6ylerken \u00e7ekinirdim. Fakat bu bahsetti\u011fim i\u015fyerinin \u00f6nemli bir k\u0131sm\u0131 ateist ve deist gen\u00e7lerden olu\u015fuyor. Hi\u00e7birinin kimse ile tart\u0131\u015fmak gibi bir derdi yok. \u00c7ok ho\u015fg\u00f6r\u00fcl\u00fcler fakat sizi k\u0131rmamak ad\u0131na do\u011frular\u0131 e\u011fip b\u00fckme e\u011filimleri yok. \u0130\u015fte bu tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131m c\u00fcretkar yeni gen\u00e7liktir. Sa\u00e7lar\u0131n\u0131 boyatmak i\u00e7in punk olmalar\u0131na gerek yoktur. Ya da e\u015fcinsellik onlar i\u00e7in utan\u0131lacak bir \u015fey de\u011fildir. Sava\u015flar asl\u0131nda zenginlerin yarar\u0131nad\u0131r ve t\u00fcm devletler katildir. Bunlardan daha fazlas\u0131n\u0131 biliyorlar. Mevcut nesil donan\u0131m eksikli\u011fi ve bilgiye kapal\u0131 olmas\u0131 nedeni ile yerlerinde sayd\u0131, ya\u015f\u0131ndan dolay\u0131 bile olsa bilgiye a\u00e7 yeni bir nesil do\u011fdu. \u0130\u015fte ziyan olmu\u015f bir neslin b\u00f6yle verimli bir nesli do\u011furmas\u0131n\u0131n arkas\u0131ndaki en b\u00fcy\u00fck etken bilginin \u00f6zerkle\u015fmesi ve her yerde ula\u015f\u0131labilmesidir. Ayr\u0131ca u\u00e7 noktalar t\u00f6rp\u00fclenmi\u015f ve hayat\u0131n siyah-beyazdan ibaret olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 da anlam\u0131\u015f g\u00f6r\u00fcn\u00fcyorlar.<\/p>\n\n\n\n

Bilginin \u00f6zg\u00fcrle\u015fmesinin yan\u0131s\u0131ra eski neslin yeni teknolojilere ayak uyduramamas\u0131 sonucu ku\u015fak fark\u0131 iyice b\u00fcy\u00fcyecek ve bir s\u00fcre sonra birbirimizi anlamayaca\u011f\u0131z. \u0130\u015fte bu a\u00e7\u0131dan \u00f6l\u00fcm yararl\u0131 bir \u015fey. Yoksa birbirini anlamakta zorlanan, ku\u015faklar \u015feklinde b\u00f6l\u00fcnm\u00fc\u015f bir insanl\u0131k olurduk. \u00dcstelik ya\u015fl\u0131lar gen\u00e7lerin kaderini belirlemeye devam ederdi. Daha ilkel insanlar, az ilkel insanlar, insanlar, daha insanlar.....<\/p>\n","post_title":"Kendini ger\u00e7ekle\u015ftirememi\u015f toplum ve c\u00fcretk\u00e2r yeni nesil","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"kendini-gerceklestirememis-toplum-ve-curetkar-yeni-nesil","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2023-07-24 21:08:27","post_modified_gmt":"2023-07-24 18:08:27","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=118523","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":118523}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "539"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "135"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Yeni nesil ne diyor?

Her şey bir konuşmayla başladı. Bir arkadaşım yeni nesil sözcüklerden bahsediyordu. Konu hakkında konuştukça konuştuk. Dedim, bir yazı yazayım ben de, dergide de bulunsun. Çünkü...

“Gerçeği görüyoruz! Anayasa değişikliğine HAYIR diyoruz!

Feminist ve LGBTİ+ örgütlerin biraraya gelmesiyle kurulan Hepimiz için Anayasa Koordinasyonu "Birbirimizin elini bırakmıyoruz! Hiçbirimizi geride bırakmıyoruz! Anayasa değişikliğine HAYIR diyoruz!" başlıklı açıklamasıyla tüm toplumu...

Hataylılar 6 Ekim’de Meclis’te: #HatayıGör

6 Şubat depremlerinde en büyük yıkımı yaşayan Hatay'da depremin üzerinden geçen 8 aya rağmen hiçbir şey değişmedi. Barınma, beslenme, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi en...

Akbelen Ormanı TBMM Olağanüstü Genel Kurulu İçin Bilgi Notu

Geleceğini düşünenler Akbelen için mücadele ediyor. Yaşam Savunucuları TBMM'nin Akbelen gündemi ile olağanüstü toplanması için çağrı yapmış ve eklemişti: Koltukları boş görmek istemiyoruz! Direnen yaşam...
Olcay Gazabi
Olcay Gazabi
Know Thyself.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol