Ana SayfaEkolojiDoğaKöklerini müzikte bulanların köyü: Müzik Köyü
DoğaMüzik

Köklerini müzikte bulanların köyü: Müzik Köyü

Gözde İyibozkurt
Yazar: Gözde İyibozkurt

-

503

Macar besteci-müzikolog Bela Bartok‘un “Topraktan kopuk müzik ölmeye mahkumdur.’’ sözü ile yola çıkarak varlığını sürdüren bir köy, köklerini müzikte bulanların köyü: Müzik Köyü’nden bahsedeceğim.

Farklı etnik kökenlerden gelerek, ortak payda olan müzikte buluşmaktır Müzik Köyü. Avrupa’yı Anadolu’ya, Batı’yı Doğu’ya bağlayan bir köprüdür. Birbirlerinden habersiz yaşayışların kesiştiği nokta, farklı dillerde aynı duyguyu hissetmektir. Kaybolmaya yüz tutmuş müzik geleneklerinin usta-çırak öğretisiyle gün yüzüne çıkmasıdır.

Anadolu Müzik Kültürleri Araştırma ve Yaşatma Derneği (AKAD) tarafından bu sene beşinci yaşını kutlayan, Proje Koordinatörlüğü’nü Aytaç Gökdağ, Genel Sanat Yönetmenliği’ni Mehmet Günay Eser’in üstlendiği Müzik Köyü Fethiye bu sene Fethiye’nin Kargı Köyü’nde hayat buldu.

Güzel oluşumların varlığı çok duyulmaz. Yapılan şey, popüler kültürün ve sistemin dışındaysa hele, onu arayıp bulmak gerekecektir çoğu zaman. Müzik Köyü’nün güzelliği tam da burada başlıyor aslında. Sistemin bize dayattığı çizginin, görünenin dışında, müzikten bir dünya kurularak o eşsiz müzik sofrasında Türkiye’nin ve Dünya’nın farklı köşelerinden çoğu birbirinden daha önce haberdar olmayan 40 yıllık dostlar bir araya geliyor Müzik Köyü’nde. İnsanlar giderek kendisine dayatılan üretim biçimlerini, yaşam şekillerini bir tarafa iterek kendi hikâyesini yazmaya ve bu hikâyede çoğullaşmaya çalıştığı özgün modeller yaratmaya çalışıyor. Bu aslında insanoğlunun çok eskilerden beri kendisine verilenle yetinmeme, kabul etmeme haliyle de çok paralel bir serüven. Şehirlerdeki ofislerinden, plazalardan, unvanlardan ayrılarak toprağa dönen, bunu romantik bir arayışın ötesine götürerek sistemin dışında üretim biçimlerini benimseyen insanların sayısı gün geçtikçe artıyor dünyada olduğu gibi Türkiye’de de.

İşte Müzik Köyü de bu arayışın bir ürünü olarak doğadan beslenerek büyüyen, köklerini topraktan alan, nesli tükenmekte olan bir çiçek misali geleneklerin yeniden yeşerdiği, müzik zeminiyle bir toplumsal değişimin gerçekleşebileceğine inanışın vücut bulmuş şekli. Köye geri dönüşün gitgide hız kazandığı günümüzde köyden hiç kopmamış; aksine yaşadıkları bölgelerden, geleneksel müziğe dair yaptıkları alan araştırmaları sırasında tanıştıkları pek çok ustadan ilham alan bir anlayışın ürünü olarak Müzik Köyü, aynı zamanda farklılıkların ne denli büyük bir zenginlik olduğunu “Müzik” aracılığıyla uygulamalı olarak gösteriyor bize. 

“Bugüne kadar en büyük zenginliğimiz bağımsız olmamız” diyerek müziğe dair pek çok şey üreten Müzik Köyü Ekibi, belki de bağımsız olmanın ülkemizdeki bir sonucu olsa gerek çok kısıtlı imkânlarla sürdürülüyor. Hâlâ da değişen bir şey yok ancak bugüne dek sessiz sedasız Dünya’nın dört bir yanından ayakları toprağa basan müzikten yana özlem duyan pek çok insanın bir araya gelmesini sağlamak, Yunanistan, İspanya, Fransa, Makedonya, Almanya, Suriye, ABD, İran, İngiltere gibi ülkelerden çeşitli müzisyenleri ve müzik geleneklerini Anadolu müzik gelenekleriyle bir araya getirebilmek bu serüvenin sürmesi için yapılan mücadelenin yanı sıra entelektüel arka planın da değerini gösteriyor.

İki periyod şeklinde düzenlenen projenin, 17-21 Ağustos 2019 tarihleri arasında yer alan ilk periyoduna katılarak bu müzik ütopyasının içinde yer almak benim için eşsiz bir deneyimdi. İlk periyod çok farklı kültürlerin ve dillerin bir arada olduğu ve bunların zaten birbirinden asla kopuk olmaması gerektiği farkındalığı içerisinde geçen bir dönemdi. Atölyeden atölyeye koşturuyor, bir yandan İran, Azerbaycan ve Hakkâri yöresi eserlerini öğreniyor, ardından Gürcü müziği atölyesinde çoksesli koroda yer alıyor, panduri ve salamurinin büyülü sesleri içinde mest oluyorduk.

Her köşe başında farklı çalgı sesleri geliyordu. Derslerimiz zeytin ağaçlarının, meyve ağaçlarının gölgesinde, yemyeşil kır manzaralı açık hava dersliklerinde yapılıyordu. Müzik ustadan çırağa öğreniliyordu. Darbukasını, bağlamasını, gitarını, erbanesini alan atölyeden atölyeye koşuyordu. Enerjisini alan Teke, Artvin ve Makedon dansları ritmine katılıyordu. Beden müziği ile kendi kendimizi çalıyor; bedenimizle müzik yapıyorduk. Soundpainting ile işaret dili ile müzik yaratma deneyimi yaşıyorduk.

Coşkunluğumuz aşırı müzikten, yorgunluğumuz yine aşırı müzikten oluyordu. Öğle aralarında biraz dinlenip enerji topluyor, sonra yine müzik seslerini duyduğumuz yerlere doğru ilerliyorduk.

Gündüzleri atölyelerde değerli hocalarımızdan eğitimler alıyor, akşamları ustalarımızın konserlerini dinleyip kulaklarımızı daha da şenlendiriyorduk. Sonrası ise herkesin çalgısını alıp toplaşıp çalıp söylediği, ortak şarkılarda, türkülerde buluşulan eşsiz an oluyordu.

Konserler iki traktör römorkundan yapılmış mütevazı bir sahnede gerçekleşiyordu. Bu sahnede Kemal Dinç ve Barış Kadem çarpraz düzen bağlamasıyla, Veka Aler ve Ali Tekbaş büyüleyici sesleriyle, Arslan Hazreti kamançasıyla, Sami Hosseini erbanesiyle, Efren Lopez Sanz HurdyGurdy adlı enstrümanıyla, Mehmet Günay Eser ve Osman Kırca üç tellisiyle, Fahri Çelebi darbukasıyla, İberya Özkan Melaşvili ve Burcu Saral geleneksel panduri ve salamuri enstrümanlarıyla yaptıkları Gürcü müziği ile, Özgü Bulut beden müziği ile, Riste Gjorgjijev Makedon gaydasıyla, Filiz İlkay Karadeniz tulumuyla akşamlarımızı mest ediyorlardı. 

Fethiye’ye gelip denize girmeden bir tatil geçirmiştim. Hocalarla birlikte geçirilen vakit, onlardan alınan öğretiler “normal” bir tatil anlayışından daha değerliydi.

Müzik Köyü’ne neden gelmeliyim?

Anadolu coğrafyasının müziği, binlerce yıllık süreçte yaşamış halkların bizlere bıraktığı çok kültürlü ve çok köklü bir mirasıdır. Bu coğrafyada ortaya çıkmış olan ve herkesin kendine mâlettiği ezgiler aslında hepimizindir. Aynı duyguların, benzer acıların, umutların veya mutlulukların coşkusuyla ortaya çıkan eserlerin; ister türkü olsun, ister mahnı veya stran; hangi dilde anlatıldığının ne önemi vardır ki?

Velhasılıkelam, topraklarından koparak şehirlere yerleşen farklı kültürden, farklı yaşamlardan insanları ‘nereli, hangi dinden veya hangi mezhepten’ olduğunun bir önemi olmadan, ortak bir müzik durağında buluşturan yerdir Müzik Köyü. Kendi topraklarına ait müziğe bir keşif yolculuğudur. Bu köyde doğa farklılıklardan besleniyor, çeşitleniyor ve verimlileşiyor, dersem yerinde bir ifade olacaktır.

Müzik Köyü’ne neden mi gelmelisiniz? Yaşadığınız coğrafyanın farklı kültürleriyle yeşermek için; memleketlere geri döndüğünüzde ise bu köyde yaşadığınız anları, anıları çevrenize anlatarak usul usul yeşertmek için gelmelisiniz. Nereli olduğunun bir önemi yok diyordum. O iş öyle değil, katılan herkes artık bir Müzik Köylü…

Önceki İçerik
Ulysses: Yeni çağı başlatan edebi bir eser
Sonraki İçerik
Amazon’un Kahramanları – The Boys –
\n

Macar besteci-m\u00fczikolog Bela Bartok\u2018un \u201cTopraktan kopuk m\u00fczik \u00f6lmeye mahkumdur.\u2019\u2019<\/strong><\/em> s\u00f6z\u00fc ile yola \u00e7\u0131karak varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00fcrd\u00fcren bir k\u00f6y, k\u00f6klerini m\u00fczikte bulanlar\u0131n k\u00f6y\u00fc: M\u00fczik K\u00f6y\u00fc<\/strong>\u2019nden bahsedece\u011fim.<\/p>\n\n\n\n

Farkl\u0131 etnik k\u00f6kenlerden gelerek, ortak payda olan m\u00fczikte bulu\u015fmakt\u0131r M\u00fczik K\u00f6y\u00fc. Avrupa\u2019y\u0131 Anadolu\u2019ya, Bat\u0131\u2019y\u0131 Do\u011fu\u2019ya ba\u011flayan bir k\u00f6pr\u00fcd\u00fcr. Birbirlerinden habersiz ya\u015fay\u0131\u015flar\u0131n kesi\u015fti\u011fi nokta, farkl\u0131 dillerde ayn\u0131 duyguyu hissetmektir. Kaybolmaya y\u00fcz tutmu\u015f m\u00fczik geleneklerinin usta-\u00e7\u0131rak \u00f6\u011fretisiyle g\u00fcn y\u00fcz\u00fcne \u00e7\u0131kmas\u0131d\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Anadolu M\u00fczik K\u00fclt\u00fcrleri Ara\u015ft\u0131rma ve Ya\u015fatma Derne\u011fi (AKAD) <\/strong>taraf\u0131ndan bu sene be\u015finci ya\u015f\u0131n\u0131 kutlayan, Proje Koordinat\u00f6rl\u00fc\u011f\u00fc\u2019n\u00fc Ayta\u00e7 G\u00f6kda\u011f<\/strong>, Genel Sanat Y\u00f6netmenli\u011fi\u2019ni Mehmet G\u00fcnay Eser\u2019<\/strong>in \u00fcstlendi\u011fi M\u00fczik K\u00f6y\u00fc Fethiye bu sene Fethiye\u2019nin Karg\u0131 K\u00f6y\u00fc\u2019nde hayat buldu.<\/p>\n\n\n\n

G\u00fczel olu\u015fumlar\u0131n varl\u0131\u011f\u0131 \u00e7ok duyulmaz. Yap\u0131lan \u015fey, pop\u00fcler k\u00fclt\u00fcr\u00fcn ve sistemin d\u0131\u015f\u0131ndaysa hele, onu aray\u0131p bulmak gerekecektir \u00e7o\u011fu zaman. M\u00fczik K\u00f6y\u00fc\u2019n\u00fcn g\u00fczelli\u011fi tam da burada ba\u015fl\u0131yor asl\u0131nda. Sistemin bize dayatt\u0131\u011f\u0131 \u00e7izginin, g\u00f6r\u00fcnenin d\u0131\u015f\u0131nda, m\u00fczikten bir d\u00fcnya kurularak o e\u015fsiz m\u00fczik sofras\u0131nda T\u00fcrkiye\u2019nin ve D\u00fcnya\u2019n\u0131n farkl\u0131 k\u00f6\u015felerinden \u00e7o\u011fu birbirinden daha \u00f6nce haberdar olmayan 40 y\u0131ll\u0131k dostlar bir araya geliyor M\u00fczik K\u00f6y\u00fc\u2019nde. \u0130nsanlar giderek kendisine dayat\u0131lan \u00fcretim bi\u00e7imlerini, ya\u015fam \u015fekillerini bir tarafa iterek kendi hik\u00e2yesini yazmaya ve bu hik\u00e2yede \u00e7o\u011fulla\u015fmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 \u00f6zg\u00fcn modeller yaratmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131yor. Bu asl\u0131nda insano\u011flunun \u00e7ok eskilerden beri kendisine verilenle yetinmeme, kabul etmeme haliyle de \u00e7ok paralel bir ser\u00fcven. \u015eehirlerdeki ofislerinden, plazalardan, unvanlardan ayr\u0131larak topra\u011fa d\u00f6nen, bunu romantik bir aray\u0131\u015f\u0131n \u00f6tesine g\u00f6t\u00fcrerek sistemin d\u0131\u015f\u0131nda \u00fcretim bi\u00e7imlerini benimseyen insanlar\u0131n say\u0131s\u0131 g\u00fcn ge\u00e7tik\u00e7e art\u0131yor d\u00fcnyada oldu\u011fu gibi T\u00fcrkiye\u2019de de.<\/p>\n\n\n\n

\n
\"\"<\/figure>\n<\/figure>\n\n\n\n

\u0130\u015fte M\u00fczik K\u00f6y\u00fc de bu aray\u0131\u015f\u0131n bir \u00fcr\u00fcn\u00fc olarak do\u011fadan beslenerek b\u00fcy\u00fcyen, k\u00f6klerini topraktan alan, nesli t\u00fckenmekte olan bir \u00e7i\u00e7ek misali geleneklerin yeniden ye\u015ferdi\u011fi, m\u00fczik zeminiyle bir toplumsal de\u011fi\u015fimin ger\u00e7ekle\u015febilece\u011fine inan\u0131\u015f\u0131n v\u00fccut bulmu\u015f \u015fekli. K\u00f6ye geri d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcn gitgide h\u0131z kazand\u0131\u011f\u0131 g\u00fcn\u00fcm\u00fczde k\u00f6yden hi\u00e7 kopmam\u0131\u015f; aksine ya\u015fad\u0131klar\u0131 b\u00f6lgelerden, geleneksel m\u00fczi\u011fe dair yapt\u0131klar\u0131 alan ara\u015ft\u0131rmalar\u0131 s\u0131ras\u0131nda tan\u0131\u015ft\u0131klar\u0131 pek \u00e7ok ustadan ilham alan bir anlay\u0131\u015f\u0131n \u00fcr\u00fcn\u00fc olarak M\u00fczik K\u00f6y\u00fc, ayn\u0131 zamanda farkl\u0131l\u0131klar\u0131n ne denli b\u00fcy\u00fck bir zenginlik oldu\u011funu \"M\u00fczik\" arac\u0131l\u0131\u011f\u0131yla uygulamal\u0131 olarak g\u00f6steriyor bize.  <\/p>\n\n\n\n

\"Bug\u00fcne kadar en b\u00fcy\u00fck zenginli\u011fimiz ba\u011f\u0131ms\u0131z olmam\u0131z\u201d<\/strong><\/em> diyerek m\u00fczi\u011fe dair pek \u00e7ok \u015fey \u00fcreten M\u00fczik K\u00f6y\u00fc Ekibi, belki de ba\u011f\u0131ms\u0131z olman\u0131n \u00fclkemizdeki bir sonucu olsa gerek \u00e7ok k\u0131s\u0131tl\u0131 imk\u00e2nlarla s\u00fcrd\u00fcr\u00fcl\u00fcyor. H\u00e2l\u00e2 da de\u011fi\u015fen bir \u015fey yok ancak bug\u00fcne dek sessiz sedas\u0131z D\u00fcnya\u2019n\u0131n d\u00f6rt bir yan\u0131ndan ayaklar\u0131 topra\u011fa basan m\u00fczikten yana \u00f6zlem duyan pek \u00e7ok insan\u0131n bir araya gelmesini sa\u011flamak, Yunanistan, \u0130spanya, Fransa, Makedonya, Almanya, Suriye, ABD, \u0130ran, \u0130ngiltere gibi \u00fclkelerden \u00e7e\u015fitli m\u00fczisyenleri ve m\u00fczik geleneklerini Anadolu m\u00fczik gelenekleriyle bir araya getirebilmek bu ser\u00fcvenin s\u00fcrmesi i\u00e7in yap\u0131lan m\u00fccadelenin yan\u0131 s\u0131ra entelekt\u00fcel arka plan\u0131n da de\u011ferini g\u00f6steriyor. <\/p>\n\n\n\n

\n
\"\"<\/figure>\n<\/figure>\n\n\n\n

\u0130ki periyod \u015feklinde d\u00fczenlenen\nprojenin, 17-21 A\u011fustos 2019 tarihleri aras\u0131nda yer alan ilk periyoduna\nkat\u0131larak bu m\u00fczik \u00fctopyas\u0131n\u0131n i\u00e7inde yer almak benim i\u00e7in e\u015fsiz bir deneyimdi.\n\u0130lk periyod \u00e7ok farkl\u0131 k\u00fclt\u00fcrlerin ve dillerin bir arada oldu\u011fu ve bunlar\u0131n\nzaten birbirinden asla kopuk olmamas\u0131 gerekti\u011fi fark\u0131ndal\u0131\u011f\u0131 i\u00e7erisinde ge\u00e7en\nbir d\u00f6nemdi. At\u00f6lyeden at\u00f6lyeye ko\u015fturuyor, bir yandan \u0130ran, Azerbaycan ve\nHakk\u00e2ri y\u00f6resi eserlerini \u00f6\u011freniyor, ard\u0131ndan G\u00fcrc\u00fc m\u00fczi\u011fi at\u00f6lyesinde \u00e7oksesli\nkoroda yer al\u0131yor, panduri ve salamurinin b\u00fcy\u00fcl\u00fc sesleri i\u00e7inde mest oluyorduk.<\/p>\n\n\n\n

Her k\u00f6\u015fe ba\u015f\u0131nda farkl\u0131 \u00e7alg\u0131 sesleri\ngeliyordu. Derslerimiz zeytin a\u011fa\u00e7lar\u0131n\u0131n, meyve a\u011fa\u00e7lar\u0131n\u0131n g\u00f6lgesinde, yemye\u015fil\nk\u0131r manzaral\u0131 a\u00e7\u0131k hava dersliklerinde yap\u0131l\u0131yordu. M\u00fczik ustadan \u00e7\u0131ra\u011fa \u00f6\u011freniliyordu.\nDarbukas\u0131n\u0131, ba\u011flamas\u0131n\u0131, gitar\u0131n\u0131, erbanesini alan at\u00f6lyeden at\u00f6lyeye ko\u015fuyordu.\nEnerjisini alan Teke, Artvin ve Makedon danslar\u0131 ritmine kat\u0131l\u0131yordu. Beden\nm\u00fczi\u011fi ile kendi kendimizi \u00e7al\u0131yor; bedenimizle m\u00fczik yap\u0131yorduk. Soundpainting\nile i\u015faret dili ile m\u00fczik yaratma deneyimi ya\u015f\u0131yorduk.<\/p>\n\n\n\n

\n
\"\"<\/figure>\n<\/figure>\n\n\n\n

Co\u015fkunlu\u011fumuz a\u015f\u0131r\u0131 m\u00fczikten,\nyorgunlu\u011fumuz yine a\u015f\u0131r\u0131 m\u00fczikten oluyordu. \u00d6\u011fle aralar\u0131nda biraz dinlenip\nenerji topluyor, sonra yine m\u00fczik seslerini duydu\u011fumuz yerlere do\u011fru\nilerliyorduk.<\/p>\n\n\n\n

G\u00fcnd\u00fczleri at\u00f6lyelerde de\u011ferli\nhocalar\u0131m\u0131zdan e\u011fitimler al\u0131yor, ak\u015famlar\u0131 ustalar\u0131m\u0131z\u0131n konserlerini dinleyip\nkulaklar\u0131m\u0131z\u0131 daha da \u015fenlendiriyorduk. Sonras\u0131 ise herkesin \u00e7alg\u0131s\u0131n\u0131 al\u0131p\ntopla\u015f\u0131p \u00e7al\u0131p s\u00f6yledi\u011fi, ortak \u015fark\u0131larda, t\u00fcrk\u00fclerde bulu\u015fulan e\u015fsiz an\noluyordu.<\/p>\n\n\n\n

Konserler iki trakt\u00f6r r\u00f6morkundan yap\u0131lm\u0131\u015f m\u00fctevaz\u0131 bir sahnede ger\u00e7ekle\u015fiyordu. Bu sahnede Kemal Din\u00e7 ve Bar\u0131\u015f Kadem \u00e7arpraz d\u00fczen ba\u011flamas\u0131yla, Veka Aler ve Ali Tekba\u015f b\u00fcy\u00fcleyici sesleriyle, Arslan Hazreti kaman\u00e7as\u0131yla, Sami Hosseini erbanesiyle, Efren Lopez Sanz HurdyGurdy adl\u0131 enstr\u00fcman\u0131yla, Mehmet G\u00fcnay Eser ve Osman K\u0131rca \u00fc\u00e7 tellisiyle, Fahri \u00c7elebi darbukas\u0131yla, \u0130berya \u00d6zkan Mela\u015fvili\u00a0ve Burcu Saral geleneksel panduri ve salamuri enstr\u00fcmanlar\u0131yla yapt\u0131klar\u0131 G\u00fcrc\u00fc m\u00fczi\u011fi ile, \u00d6zg\u00fc Bulut beden m\u00fczi\u011fi ile, Riste Gjorgjijev Makedon gaydas\u0131yla, Filiz \u0130lkay Karadeniz tulumuyla ak\u015famlar\u0131m\u0131z\u0131 mest ediyorlard\u0131.\u00a0 <\/p>\n\n\n\n

\n
\"\"<\/figure>\n<\/figure>\n\n\n\n

Fethiye\u2019ye gelip denize girmeden bir tatil ge\u00e7irmi\u015ftim. Hocalarla birlikte ge\u00e7irilen vakit, onlardan al\u0131nan \u00f6\u011fretiler \u201cnormal\u201d bir tatil anlay\u0131\u015f\u0131ndan daha de\u011ferliydi.<\/p>\n\n\n\n

M\u00fczik K\u00f6y\u00fc\u2019ne neden gelmeliyim?<\/em><\/strong><\/h2>\n\n\n\n

Anadolu co\u011frafyas\u0131n\u0131n m\u00fczi\u011fi, binlerce\ny\u0131ll\u0131k s\u00fcre\u00e7te ya\u015fam\u0131\u015f halklar\u0131n bizlere b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131 \u00e7ok k\u00fclt\u00fcrl\u00fc ve \u00e7ok k\u00f6kl\u00fc\nbir miras\u0131d\u0131r. Bu co\u011frafyada ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015f olan ve herkesin kendine m\u00e2letti\u011fi\nezgiler asl\u0131nda hepimizindir. Ayn\u0131 duygular\u0131n, benzer ac\u0131lar\u0131n, umutlar\u0131n veya\nmutluluklar\u0131n co\u015fkusuyla ortaya \u00e7\u0131kan eserlerin; ister t\u00fcrk\u00fc olsun, ister mahn\u0131\nveya stran; hangi dilde anlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131n ne \u00f6nemi vard\u0131r ki?<\/p>\n\n\n\n

Velhas\u0131l\u0131kelam, topraklar\u0131ndan koparak\n\u015fehirlere yerle\u015fen farkl\u0131 k\u00fclt\u00fcrden, farkl\u0131 ya\u015famlardan insanlar\u0131 \u2018nereli,\nhangi dinden veya hangi mezhepten\u2019 oldu\u011funun bir \u00f6nemi olmadan, ortak bir m\u00fczik\ndura\u011f\u0131nda bulu\u015fturan yerdir M\u00fczik K\u00f6y\u00fc. Kendi topraklar\u0131na ait m\u00fczi\u011fe bir ke\u015fif\nyolculu\u011fudur. Bu k\u00f6yde do\u011fa farkl\u0131l\u0131klardan besleniyor, \u00e7e\u015fitleniyor ve\nverimlile\u015fiyor, dersem yerinde bir ifade olacakt\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

M\u00fczik K\u00f6y\u00fc\u2019ne neden mi gelmelisiniz? Ya\u015fad\u0131\u011f\u0131n\u0131z co\u011frafyan\u0131n farkl\u0131 k\u00fclt\u00fcrleriyle ye\u015fermek i\u00e7in; memleketlere geri d\u00f6nd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fczde ise bu k\u00f6yde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131n\u0131z anlar\u0131, an\u0131lar\u0131 \u00e7evrenize anlatarak usul usul ye\u015fertmek i\u00e7in gelmelisiniz. Nereli oldu\u011funun bir \u00f6nemi yok diyordum. O i\u015f \u00f6yle de\u011fil, kat\u0131lan herkes art\u0131k bir M\u00fczik K\u00f6yl\u00fc\u2026<\/strong><\/p>\n\n\n\n

\n
\"\"<\/figure>\n<\/figure>\n\n\n\n

<\/p>\n","post_title":"K\u00f6klerini m\u00fczikte bulanlar\u0131n k\u00f6y\u00fc: M\u00fczik K\u00f6y\u00fc","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"koklerini-muzikte-bulanlarin-koyu-muzik-koyu","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2023-07-28 18:47:09","post_modified_gmt":"2023-07-28 15:47:09","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=110293","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"1","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":110293}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "826"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "207"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Doğa

Doğanın kadim savaşçısı manolya

Zarafetten gelen bir kuvvet var bence. Eğer bu, doğada bir çiçek olsaydı, manolya olurdu.Sade olan her şey, en güçlü mesajı verir. Sade olan nettir. Net...
Doğa

Akyaka sen ne güzel şeysin

Çok, çok uzun zamandır Akyaka ve Nail Çakırhan’la ilgili bir yazı yazmak istiyordum. Geçenlerde Akyaka’yı yeniden görünce nicedir bekleyen bu yazının da vaktinin geldiği anladım. Akyaka Akyaka,...
Doğa

Ankara’nın ilk, Türkiye’nin ikinci Botanik Parkı imara mı açılıyor?

Prof. Dr. Yüksel Öztan'ın Ankaralılara mirası, 3. derece doğal sit alanı olan Ankara'nın ilk botanik parkı bakanlığın onay vermemesine rağmen ticarete açılıyor. Proje için müellif...
Müzik

Türkiye’nin rock efsanesi Erkin Koray aramızdan ayrıldı

Türkiye'de rock müziğinin öncülerinden ve efsane ismi Erkin Koray, 82 yaşında hayatını kaybetti. 10 Temmuz 1941 doğumlu olan Erkin Koray, Türkiye müziğine getirdiği yenilikler ve...
Devamını Göster

Gözde İyibozkurt
Gözde İyibozkurt
İstanbul’da yaşamaktadır. Çevre Mühendisliği mesleğinden ‘çevre’ kavramını cımbızla çekip kendine mesken edinmiştir. Sürdürülebilir yaşama meraklı, doğal kalabilen her şeyden umutludur. Edebiyat ve müzik sever, okunacak, dinlenecek, keşfedilecek şeylerin varlığı onu hayata bağlar.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol

HAKKIMIZDA

Gaia Dergi nedir? Gaia Dergi; ırkçılığa, cinsiyet ayrımcılığına, türcülüğe ve betonlaşmaya karşı, doğadan ve doğaldan yana yaşamı savunan alternatif bir platformdur. Ekoloji, sürdürülebilir yaşam, yeşil felsefe, kadın hakları, LGBTİ hakları, insan hakları, hayvan hakları, kültür-sanat, dünya kültürleri ve bilim & teknoloji alanında haberler ve röportajlar yapan görsel ve yazılı bir haber kaynağıdır.

İletişim: iletisim@gaiadergi.com

BİZİ TAKİP EDİN

© Copyright 2023 Gaia Dergi