Epey bir zamandır Dünya’ya tehditler savuran Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, son zamanlarda özellikle ABD’yi kızdırdı. Donald Trump, Kuzey Kore için “belasını arıyor” dedikten sonra, herhangi bir nükleer denemesine karşı Japon Denizi’ne güçlü bir filo gönderdi. ABD’nin bu uyarılarına rağmen Kuzey Kore’nin geri adım atmaması iki ülke arasında tansiyonu yükseltti. Bu gerginlik esnasında komşu ülke Çin’den gelen açıklamalar ise savaş çıkabileceği yönündeydi.
Bölgedeki bu tedirginliğin sebeplerinden birisi her ne kadar nükleer silahlar olsa da temelinde farklı siyasi konular da olabilir. Hatta Amerika’nın bölgede kendisinin rahat kullanabileceği bir deniz güzergahı arayışı şeklinde de yorumlanabilir. Fakat söz konusu nükleer iken, mesele herkes için ciddileşiyor. Herhangi bir nükleer silah kullanımı, masum insanlardan tüm ekolojik faktörlere kadar tehdit oluşturuyor. Geçmişe bakıldığında, Amerika’nın Japonya’ya kullandığı nükleer silah gerçeğini hatırlıyoruz ve neler yaşattığını biliyoruz.
Olası bir nükleer silah kullanımı, başta ilgili bölgede ve dolayısıyla çevresinde feci sonuçlar doğuracaktır. Kısa bir sürede aniden ve belirli bir alanda yüksek enerji salınımı yaparak patlayan nükleer silahlar, öncelikle bölgede yüksek ısınmaya neden olur. Yüksek ısınmayla genleşen hava ise yıkıcı bir şok dalgasına dönüşerek yolu üzerinde neredeyse bir şey bırakmaz. Ayrıca, radyoaktivitenin de göstergesi olan parlak bir ışık oluşur ve ışık uzaklarda bile deri lekelerini oluşturabilecek etkiye sahiptir. Nükleer silahların etkileri bölgede devam ederken, oluşan nükleer kalıntılar rüzgarlar ile taşınarak çevreye dağılabilir ve etkisini uzun süre gösterebilir.
Özellikle nüfusun yoğun olduğu bir bölgeye yapılacak nükleer saldırı, şüphe yok ki büyük bir katliam olacaktır. Çevreye yayılan nükleer serpintiden etkilenmiş olabilecek kişiler için bilim insanlarının Hiroşima ve Nagasaki olaylarından öğrendiği bazı semptomlar var. Bunlar; mide bulantısı, kusma, kan hücresi azalması ve saç kaybıdır.
Uzun sürede ise nükleer patlama insanlarda sakat doğumları, psikolojik etkileri; ekolojik olarak ise tarım alanlarının bozulması, hayvancılığı ve dolayısıyla ekonomik çöküşü beraberinde getirecektir. Nükleer enerjinin tartışmalı olduğu günümüzde, ülkelerin nükleer silah üretmeleri ve bulundurmaları gezegenimiz için bir tehdittir.